• Sonuç bulunamadı

1.3. Çiçekler

1.3.1. Benefşe

“Klasik Türk şiiri estetiği içinde kendine yer bulan çiçeklerden menekşe, başı eğik olduğundan klasik Türk şiirinde daha çok âşık için bir benzetmelik olarak kullanılmaktadır. Menekşenin âşığın müşebbehi olarak kullanılıyor oluşunun nedenlerinden bir diğeri de bu çiçeğin zayıflığıyla aşığın bedeninin zayıflığı arasında kurulan ilişkidir. Âşık, çektiği eza ve cefalardan dolayı bedenen zayıf düşer. Menekşe de incecik bedeninin zayıflığından dolayı her an yerinden çıkacakmış gibi bir izlenim bırakır bakan kişide. Menekşenin renk açısından; zülf, kâkül, ben gibi sevgiliye ait hususiyetlerle kurduğu müşabehet ilişkisi onun koku olarak miskle beraber anılmasını da sağlamıştır. Dolayısla estetik olarak menekşe; şekil, renk ve koku gibi hususiyetler bakımından sırasıyla boynu bükük ve bedeni zayıf âşık, her biri koyu addedilen sevgilinin zülf, kâkül ve beni ve son olarak miskle beraber anılmak yoluyla şiirde kendine yer bulmuştur.

“Menekşenin aynı zamanda maşukun zülfü veya kâkülü için de bir teşbih unsuru addedildiği görülmektedir. Buradaki benzerlik ilgisi menekşenin koyu rengidir. Zülf ve kâküle benzer şekilde sevgilinin ben’i ve ayvatüylerine de teşbih edildiğine

56

rastlanmaktadır. 78

“Ben ile ilgili olunca, benin yüz üzerinde oluşu ve yüz-gül münasebeti dolayısıyla menekşe, ekseriyetle gül ile birlikte hayallere konu olur.”79

Çün bâg-ı behişt oldı benefşeyle müzeyyen Gülzâr-ı ruhun olsa n'ola hattuna me’vâ

G 5/6

Boynumı burdı benefşe hattunun sevdâları Gönlümi sevdâyile başdan çıkardı kâkülün

G 56/5

Boynın buralı hatt-ı gubârun benefşenün Düşdi ‘asâya ‘illet ile nergis-i sakîm

G 96/4

Gülşen-i hüsnünde haddündür gül-i hamrâ velî Hatt-ı sebzündür benefşe ‘ârızundur yâsemen

G 115/2

Oluban gamgîn benefşe gibi burmazdum boyın ‘Adliyâ boynuma bend itsem o sünbül perçemi

G 135/5

Adlî neredeyse bütün beyitlerinde zihniyete uygun olarak hatt ve benefşe sözcüklerini birlikte ele almış, çoğu beytinde de zayıf, ince tüyler olan ayva tüylerini menekşeye benzetmiştir. Son beytinde ise âşık Adlî tıpkı menekşe gibi boynunu eğmiştir.

San arakdır gül cüdâ düşmüş ruhundan dil-berin Ya benefşe sâye-i gisû-yi ser-gerdânıdır

K 15/20

Bitirdi nigârın yüzü gül-zâr-ı benefşe Olsa yaraŞîr tâze gülün yârı benefşe

78 Berat Açıl, Klasik Türk Şiirinde Estetik Bir Unsur Olarak Çiçekler, FSM İlmî Araştırmalar İnsan ve Toplum Bilimleri Dergisi, Sayı 5, Yıl 2015, s. 17-18

57

K 25/1 (benefşe redif)

Gûş-ı benefşeden sakın ey andelîb-i mest Gül hüsnü râzın açma ki yerin kulagı var

K 33/14

Saçsa benefşe zülfüne ol gül-izâr âb Şâmi gül-âb gibi olur müşg-bâr âb

K 36/1

Tuttu kulagın murg-ı hôş-elhâna benefşe Nergis gözün açdı k'ede gülzârı temâşâ

K 37/20

Tâze bahâr olalı cemâlin çemenleri Sünbül saçın benefşeleri deste destedir

G 41/2

Erse zülfüne sabâ âb-ı izârın yüzüne

Ter benefşe saçılır sünbül ü reyhan dökülür

G 72/3

Berg-i benefşe sâye-bân olmuş kızıl güllerine Gül-zâr-ı cennet bülbülü tahsin eder dillerine

G 268/1

Bahâr-ı hüsn iken bâg-ı ruhunda Benefşe bitmedin bozuldu derler

Kt (Kıt’a) 1/2

Çekip çâk etti gamdan cübbesin gül Benefşe saçlarını yoldu derler

Kt 1/4

K 25/1... (50 beyitlik “benefşe” redifli kaside), G 77/4, G 99/2, G 121/2, G 131/2, G 158/3, G 183/2, G 189/4…

Ahmed Paşa benefşeyi en fazla kullanan şairimiz. Hatta Divan’ında “benefşe” redifli bir de kasidesi mevcut. Şair menekşeyi beyitlerinde bazen bülbülün yerine koyar ve güle âşık eder menekşeyi. Menekşe sır tutamaz, sır saklayamaz. O yüzden bülbülden gülün güzelliğini bahçede boşboğazlık edip söylememesini ister. Menekşe aynı zamanda şairin beyitlerinde sevgilinin gül

58

gibi kokan zülüflerini de temsil etmektedir. Menekşenin yaprakları ise güle gölge olur bazen. Sevgilinin saçları da menekşedir beyitlerde. Menekşenin yapraklarını dökmesi ise sevgilinin kederinden üstünü başını yırtmasıyla bir tutar şair. Ayrıca özellikle kulak sözcüğü ile de birlikte kullanır.

Şemîm-i sünbülüne kanda öykinür nâfe Benefş-i ter gibi olmaya müşk-i huşk-mizâc

G 18/2

Ne benefşe bulınur ol zülf-i ‘anber-bû gibi Ne çemende serv olur ol kâmet-i dil-cû gibi

G 158/1

Müşkîn saçına nâfe-i Çîn kandan öykinür Bu tâze ter benefşedür ol bir kuru deri

G 159/5

Hamdullah Hamdi iki beytinde de menekşenin aynı özelliğini aynı sözcükleri kullanarak ifade etmiştir.( G 18/2, G 159/5) Her ikisinde de menekşenin güzel kokulu olması özelliğine vurgu yapılıp sevgilinin saçı menekşeye benzetilmiştir. Başka bir beytinde ise sevgilinin güzel kokulu zülfünü menekşeye benzetir ve o zülfün eşi benzeri yoktur.

Şu günden kim boyun serv ü ser-i zülfün semen bûdur Çinâr ölmişdürür gider benefşe kara yasludur

G 137/1

Revnak bulalı bu hatt-ı miskîn Yüz yire kodı benefşe miskîn

G 404/1

Hatt-ı benefşe zeyn olalı laʿl-i nâbına Cân virür oldı halk benefşe şarâbına

G 480/1

Necâtî Bey sevgilinin zülfünün kokusunu alan menekşenin karalar bağladığını söyler. Sevgilinin ayva tüylerinin kokusu, güzelliği karşısında menekşe başını yere eğer, utanır, mahcup olur. İnsanlar sevgilinin yüzündeki menekşe misali tüyleri görünce içlerindeki yangını söndürmek için hep menekşe şarabı içmek isterler. Menekşe şairin beyitlerine kokusu ve şekli ile konu

59 olmuştur.

Haşr olmadise mücrîm ü mü'min-sıfat niçin Koptu benefşe rû-siyeh ebyâz-cebîn semen

K 7/10

Çün şod benefşe micmere-gerdân-ı zülf-i dost Kegt âşiyâm hâne-i gam der çemen çü men

K 7/14

Müskîn saçım saçtığı budur benefşe kim Kim zülfe öykünür ise hacletten ola ham

K 10/12

Benefşe zülfünün aldı mı yel gubânndan Ki dolu sünbül ü reyhan dimağı anberdir

G 25/2

Her seher sünbül saçın saçtıkça bâd-ı subh-dem Deng ü hayrandır benefşe kim ne reyhan vaktidir

G 46/6

Benefşe zülfüne her dem hezâr ahsente eymehrû Kim ana sünbül ü anber gulâm olmuş eli bağlu

G 146/1

Aceb reyhân durur yüzünde bu hat Benefşedir k'anı Âzer80

getirdi

G 175/5

Zihî koçmuş gülü reyhan budağı Zihî saçmış benefşe müşk ovağı

G 188/1 G 49/5, G 99/6, G 142/1, G 156/2…

Şeyhî çoğu beytinde sevgilinin saçını, zülfünü güzel kokulu menekşeye benzetir. Menekşeyi beyitlerine kokusu ve şekli itibariyle konu eder. Şair menekşenin rengini de kullanır beyitlerde. (benefşe rû-siyeh, Âzer) Şair

80 Azer: Hz. İbrahîm’in put yapıp satmakla geçinen ve Kur'ân-ı Kerîm'de anılan (En'âm/74) babasının adıdır. Bugünkü Azerbaycan kelimesinin onun adına nisbetle kullanıldığı sanılmaktadır. Hz. İsa*’nm peygamberliğini isbat için bir mûcize olarak dirilttiği kişinin adının da Âzer olduğuna dair bir rivayet vardır. Kelimenin Farsça olarak okunuşu "ateş" anlamı vermektedir. Bu anlamıyla da edebiyatta çok kullanılmış ve kelime oyunlarma sahne olmuştur. Kelimenin bir anlamı da "güzel" demektir.

60

menekşeyi Âzer’in getirdiğini söylerken hem telmih yapar hem de Âzer’i tevriyeli kullanır. Sevgilinin güzelliğinin kaynağı olarak Âzer’i gösterir.

Benzer Belgeler