• Sonuç bulunamadı

2.2. Ülkemizde Farklı Dil ve Lehçelerde Yapılan Yayınlar

2.2.3. Radyo ve Televizyon Yayınlarının Dili Hakkında Yönetmelik

Yukarıda sözü edilen 4771 sayılı yasa ile yapılan 4. madde değişikliğinde; farklı dil ve lehçelerde yapılacak yayınların düzenlenmesine ve denetimine ilişkin usul ve esasların, Üst Kurul tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenleneceği hüküm altına

alınmıştır. Üst Kurul’a verilen bu yetkiye istinaden, 18 Aralık 2002’de “Radyo ve Televizyon Yayınlarının Dili Hakkında Yönetmelik” yayımlanmıştır.

Yönetmeliğin, yayınların dili başlıklı 4. maddesinde; “Yayınların Türkçe

yapılması esastır. Yayınlarda Türkçenin özellikleri ve kuralları bozulmadan konuşma dili olarak kullanılması, çağdaş kültür, eğitim ve bilim dili olarak gelişmesi sağlanmalıdır” şeklinde bir hüküm getirilmiştir. Devam eden 5. maddesinin başlığı ise,

“Türk Vatandaşlarının Kullandıkları Geleneksel Dil ve Lehçelerde Yayın’” adını taşımaktadır. Bu maddede ise, “Türk vatandaşlarının günlük yaşamlarında geleneksel

olarak kullandıkları farklı dil ve lehçelerde de yayın yapılabilir. Türk vatandaşlarının günlük yaşamlarında geleneksel olarak kullandıkları farklı dil ve lehçelerdeki yayın, Türkiye Radyo-Televizyon Kurumu tarafından yapılır. Bu dil ve lehçelerde yetişkinler için haber, müzik ve kültürel alanda bir veya birkaç dil veya lehçede yayın yapılabilir. Bu dil ve lehçelerin öğretilmesine yönelik yayın yapılamaz” hükümleri getirilmiştir.

Yönetmelikte, farklı dil ve lehçelerde yapılacak yayınların kamu yayıncılığı yapan devlet kanalı TRT bünyesinde yapılacağı hüküm altına alınmıştır. TRT’de yapılacak bu yayınların da bu dil ve lehçelerin öğretilmesine yönelik olamayacağı ifade edilmiştir. Aynı zamanda yapılacak olan bu yayınların, yetişkinler için haber, müzik ve kültürel alanda yapılacak yayınları kapsayacağı hüküm altına alınmıştır. Dikkat edilirse burada çocuklara yönelik yayınlardan söz edilmemektedir.

Yönetmelikte geçen 5. maddede, bu dil ve lehçelerde yapılacak radyo yayınlarının günde kırk beş (45) dakikayı ve haftada toplam dört saati aşamayacakları ve yine televizyon yayınlarının günde otuz (30) dakikayı ve haftada toplam iki (2) saati aşamayacakları hükme bağlanmıştır. Ayrıca bu saatlerde yapılacak televizyon yayınlarında, içerik ve süre açısından bire bir olmak kaydıyla, programların Türkçe alt yazıyla verilmesi gerektiği, radyo yayınlarında ise, programın yayınlanmasını takiben Türkçe tercümesinin yapılması gerektiği karara bağlanmıştır.

Yönetmeliğin yükümlülükler başlığını taşıyan 8. maddesinde, “Türk

vatandaşlarının günlük yaşamlarında geleneksel olarak kullandıkları farklı dil ve lehçelerdeki yayınlar; hukukun üstünlüğüne, anayasanın genel ilkelerine, temel hak ve özgürlüklere, milli güvenliğe, genel ahlaka, Cumhuriyet’in anayasada belirtilen temel niteliklerine, devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne, 3984 sayılı Kanun ve bu kanuna dayanılarak çıkartılan yönetmeliklerle düzenlenen esas ve ilkelere, Üst

Kurul’un öngördüğü yükümlülüklere, izin şartları ve taahhütlerine uygun olarak kamu hizmeti anlayışı çerçevesinde yapılmak zorunda olduğu” belirtilmektedir.

Yönetmelikte dikkat çeken önemli bir husus da, yayınlar süresince diğer yayınlar için kullanılan stüdyo düzeninin değiştirilemeyeceği, program sunucusunun ve spikerlerinin çağdaş kıyafetler içinde olmak zorunda oldukları şeklindeki hükümlerdir. Çiftçi’ye göre, bununla terör örgütü gibi kanun dışı örgütlere alet olunması önlenmek istenmiştir (Çiftçi, 2007: 70). Türkiye gerçekleri göz önüne alındığında, terör örgütlerinin renklerini, işaretlerini yansıtan kıyafetlerin giyilmesi kuşkusuz farklı kültürlerin desteklenmesine yönelik yayınların amacını saptırabilir ve söz konusu yayınlar bu örgütlerin propagandasına dönüşebilir. İşte bu tehlikenin önüne geçilebilmek için bu düzenlemeler yönetmelikte yerini almıştır (Aydınlı, 2007: 65).

Bu yönetmelik 18 Aralık 2002’de yayımlanmıştır. Yönetmelikte yürürlük tarihinin yayımlandığı tarih olduğunun belirtilmesine rağmen, söz konusu farklı dil ve lehçelerdeki yayınlar ancak, 7 Haziran 2004’te yayınlanabilmiştir. İlerleyen bölümlerde de değinileceği üzere, ilk olarak TRT bünyesinde, 7 Haziran 2004 tarihinde Radyo 1 ve TRT 3 kanalında, beş farklı dil ve lehçede (Boşnakça, Kürt lehçelerinden Zazaca, Kirmançi, Arapça ve Çerkezce) yayınlar yapılmıştır.

2.2.4. 4928 Sayılı Kanun

19 Temmuz 2003 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe giren 4928 sayılı “Çeşitli Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun”, radyo ve televizyon yayıncılığında özellikle farklı dil ve lehçelerde yayın konusunda önemli düzenlemeler getirmiştir.

4928 sayılı kanunla RTÜK Kanunu’nun 4. maddesi şu şekilde değiştirilmiştir:

“… Ayrıca, kamu ve özel radyo ve televizyon kuruluşlarınca Türk vatandaşlarının günlük yaşamlarında geleneksel olarak kullandıkları farklı dil ve lehçelerde de yayın yapılabilir.”

3984 sayılı kanunda yapılmış olan bu değişiklikle birlikte, Türk vatandaşlarının günlük yaşamlarında geleneksel olarak kullandıkları farklı dil ve lehçelerde yayın yapılabilmesi (daha önce 2002’de çıkarılan yönetmelikle sadece TRT’ye tanınan bu hak) hem kamu hem de özel radyo ve televizyon kuruluşları için mümkün kılınmıştır. Burada dikkat edilmesi gereken nokta; bu hususun en başta bir kanun değişikliği ile

(RTÜK Kanunu’nda yapılmış olan bir değişiklikle) sağlanmış olmasıdır. Çiftçi’ye göre bu değişikliğin yapılma sebepleri; 4771 sayılı kanunla farklı dil ve lehçelerde yayına hukuken izin verildiği halde aradan geçen zamana rağmen bu yayınlara bir türlü başlanamaması ve 4771 sayılı kanunla getirilen düzenlemede, bu yayınların bir kamu kuruluşu olan TRT tarafından mı, özel radyo ve televizyon kuruluşları tarafından mı ya da her ikisince mi yapılacağının açıkça belirtilmemiş olmasıdır. Aynı zamanda, Avrupa Konseyi ve Avrupa Birliği’nden gelen yoğun eleştiriler ve bu eleştirilerin ilerleme raporlarına girmiş olması da bu düzenlemede etkili olmuştur(Çiftçi, 2007: 73).

Kanunla 4 ay içinde yönetmelik çıkarma yetkisi verilen RTÜK, bu görevini 25 Ocak 2004 tarihinde yerine getirerek, “Türk Vatandaşlarının Günlük Yaşamlarında Geleneksel Olarak Kullandıkları Farklı Dil ve Lehçelerde Yapılacak Radyo ve Televizyon Yayınları Hakkında Yönetmelik” yayımlamıştır.

2.2.5. Türk Vatandaşlarının Günlük Yaşamlarında Geleneksel Olarak