• Sonuç bulunamadı

Halihazırda uygulaması devam eden AB destekli projeler, Türkiye ile AB arasındaki mali işbirliği mekanizmasının tarihsel olarak iki farklı döneminde finansman kararı alınmış olan inisiyatiflerdir.

Birinci dönem, 1996–2001 yıllarını kapsayan “Meda Çerçeve Anlaşması” dönemidir. Hazırlık çalışmaları bu dönemde yapılmış

fakat uygulamaları halen sürdürülen 33 adet proje ilgili kurum ve kuruluşlarımız tarafından başarı ile yürütülmektedir. Çeşitli alanlardaki bu projeler, AB’ye uyum çerçevesinde amaç, hedef ve proje beklentilerine uygun olarak zamanında tamamlanmaları için periyodik olarak izlenip değerlendirilmektedir.

2002 yılı mali yardım programıyla başlayan ikinci dönemde ise adaylık statüsünün yansıması olarak ülkemiz, MEDA kapsamından çıkartılmış ve “Katılım Öncesi Mali Yardım” başlıklı bütçe kaleminden destek almaya başlamıştır. Bu doğrultuda 2002, 2003, 2004 programları kapsamında, doğrudan ve sadece AB’ye uyum perspektifi ile Merkezi Olmayan Uygulama Sistemi içerisinde oluşturulan 84 proje Avrupa Komisyonu tarafından onaylanarak Finansman Anlaşmaları imzalanmış ve fiili uygulamalar ivedilikle başlatılmıştır.

2005 yılı programı kapsamına girecek projelerin tespiti için yürütülen programlama çalışmaları da tamamlanmıştır. Finansman Anlaşması’nın imzalanmasını takiben 45 projenin daha kontrat ve ihale süreçleriyle uygulamaları başlayacaktır.

Bu çerçevede, Türkiye’ye uygulanmakta olan AB kaynaklı projelere ilişkin son durum aşağıda belirtildiği şekilde özetlenebilmektedir:

MEDA dönemine ait 33 projenin uygulamaları sürmekte, bunlardan 10 tanesi tamamlanmak üzeredir.

Katılım Öncesi dönemde;

- 2002 yılına ait 126 milyon Avro tutarında 18 projenin uygulamaları tamamlanmak üzeredir.

- 2003 yılına ait 144 milyon Avro tutarında 28 projenin uygulamaları sürmektedir.

- 2004 yılına ait 250 milyon Avro tutarında 38 projenin uygulamaları 2005 yılı sonlarında başlayacaktır.

- 2005 yılına ait 300 milyon Avro tutarında 35 projenin uygulamaları Finansman Anlaşması’nın imzalanmasını takiben 2006 yılı içerisinde başlayacaktır.

- 2006 yılına ait 500 milyon Avro için ise, ilk pakette 113 milyon Avro tutarında 10 proje ilk Finansman Anlaşması’nın hazırlanmasını teminen Avrupa Komisyonu’na iletilmiştir. İkinci Paket ise Nisan ayında gönderilmiştir.

Çeşitli projeler ve programların finansmanında kullanılan AB mali yardımları, diğer aday ülkelerde olduğu gibi, Türkiye’nin de AB’ye uyum çalışmalarını hızlandırmak için katalizör işlevi görmektedir.

Bu genel amaçla tahsis edilen mali yardımların üçte ikisi mevzuat uyumu ve bunun için gerekli kurumsal yapılanmanın oluşturulmasına yönelik projelerde, üçte biri ise AB ile ekonomik ve sosyal uyumu destekleyici projeler için kullanılmaktadır (Şekil Şekil 1: AB Mali Yardımlarının Kullanım Alanları).

Bu anlayış içerisinde oluşturulan projelerin tümü, Türkiye’nin AB üyeliği için önemli katkılar sağlayan, hassas ve özenle seçilmiş konuları kapsamaktadır. Tanımlanmış olan bu projelerin uygulama yöntemleri ya da diğer bir deyişle hayata geçiriliş şekilleri de dikkate değer unsurlar içermektedir. Örneğin, projelerin çoğu için normal ihale yöntemleri izlenmekte; hizmet, tedarik ve hali hazırda az sayıda da olsa inşaat ihaleleri açılmaktadır.

Diğer taraftan, önemli miktarda proje ise AB üyesi ülkelerin ilgili kamu kurumlarıyla işbirliğini öngören eşleştirme mekanizması kullanılarak uygulamaya geçirilmektedir. Bu yöntem, bizim kamu kuruluşlarımız ile AB üyesi ülkelerin kamu kuruluşlarını biraraya getirerek birlikte çalışmalarına imkan veren hatta daha uzun vadeli işbirliği olanakları yaratan, Türkiye’nin tanıtımı amacına yönelik olarak önemli katkılar sağlama potansiyeline sahip bir araçtır.

Ayrıca, uygulamaları süren 152 projeden bazılarında bir alt-bileşen olarak, sivil toplum kuruluşları, belediyeler, organize sanayi bölgeleri, üniversiteler, ticaret ve sanayi odaları gibi toplumun her kesiminin çeşitli öncelikli alanlarda geliştirecekleri proje tekliflerine açık olan ve yayımlanan teklif çağrıları vasıtasıyla duyurulan “doğrudan kullandırılan hibeler” isimli kaynaklar bulunmaktadır.

AB Destekli Projelerden Bazı Örnekler

AB’ye uyum çalışmalarını hızlandırmak amacıyla tüm sektörlerde oluşturulan bu projelerin özellikle şu konularda yoğunlaştıkları görülmektedir.

Siyasi kriterler

Adalet ve İçişleri

Tarım

Çevre

Ulaştırma, Enerji

Bölgesel Kalkınma

Sosyal Politika ve İstihdam

Gümrük Birliği ve Malların Serbest Dolaşımı

STK’lara destek

Bunun dışında, Türkiye’nin AB’ye entegrasyonunu hızlandırıcı faaliyetlere ve kamu kurumlarının idari kapasitelerini geliştirmelerine ek destek sağlamak amacıyla da Türkiye’nin kullanımına açık olan programlar mevcuttur. Ayrıca, Türkiye’nin katıldığı bazı topluluk programları için ödenen katkı payının bir kısmı da, hibe niteliğindeki bu AB mali yardımları aracılığıyla finanse edilmektedir.

Diğer taraftan, altı çizilmesi gereken bir husus da burada bahsedilen 152 projenin “çerçeve projeler” olmasıdır. Bu çerçeve projelerden bazılarının içerisinde, toplumun çeşitli kesimlerinin kullanımına açık olan “hibe programları” mevcuttur. Bu hibe programları, KOBİ’lerin, STK’ların ya da belediyelerin çerçeve projenin amaçlarına uygun proje tekliflerine mali kaynaklar sağlamaktadır.

Bu nedenle, kamu kuruluşlarınca AB’ye uyum için hazırlanan büyük çerçeve projeler ve KOBİ’lerin, STK’ların ya da belediyelerin çeşitli amaçlara yönelik alt projeleri olmak üzere iki tip projeden söz edilmektedir.

Genellikle, “hibe programları” olarak tanımlanan bu küçük ölçekli programlardan, Türkiye genelinde yüzlerce alt projenin uygulamaları sürmektedir.

Bu kapsamda ilgili kurumlar tarafından özenle ve başarı ile yürütülmekte olan çerçeve projelerden bazı örnekler vermek yararlı olacaktır:

- T.C. Milli Eğitim Bakanlığı tarafından yürütülmekte olan üç büyük eğitim projesinin toplam bütçeleri 180 milyon Avro’dur.

Bu projeler temel eğitim, mesleki eğitimin güçlendirilmesi ve çıraklık eğitimi konularında, Türkiye genelinde ve seçilen pilot illerde ve okullarda, eğitim sistemimize hem nitelik hem de mali olanaklar açısından dikkate değer katkılar sağlamaktadır.

Sözkonusu projelerden biri olan “Mesleki Eğitimin Geliştirilmesi Projesi”nin bir alt başlığı olan doğrudan hibe dağıtımı için yapılan teklif çağrılarına, ülkemizin çeşitli kesimlerinden gelen 149 teklif değerlendirilerek bunlarda 35 tanesinin hibeler yoluyla finansmanına karar verilmiştir.

Örneğin, Türkiye İnşaat Sanayicileri ve TİSK’in ortaklaşa yürütecekleri ‘İnşaat Sektöründe Meslek Standartları ve Pratik Eğitim’ başlıklı 169 bin Avro değerindeki proje teklifi bunlardan biridir.

- T.C. Tarım Bakanlığı tarafından yürütülmekte olan projelerin toplam bütçe büyüklüklüğü ise yaklaşık 62 milyon Avro’dur.

Bu projelerden bazıları; ‘Türkiye’nin AB Veterinerlik Müktesebatına ve AB Bitki Sağlığı Müktesebatına Uyum Projeleri’, ‘Balıkçılık Sektörünün Yasal ve İdari Olarak AB Mevzuatına Uyumu Projesi’ ve ‘Gıda Güvenliği ve Kontrol

Sisteminin Yeniden Yapılandırılması ve Güçlendirilmesi Projesi’dir.

- T.C. Adalet Bakanlığı ve İçişleri Bakanlığı’nın, özellikle adalet ve içişleri başlığında yürüttükleri ‘Yargının Modernizasyonu’,

‘Türkiye’de İstinaf Mahkemelerinin Kurulması’, ‘Türk Polisinin Denetime Açıklığının, Verimliliğinin ve Etkinliğinin Geliştirilmesi’, ‘Jandarmanın Modernizasyonu’ gibi projeler AB’ye uyum çalışmalarında önemli bir destek sağlamaktadır.

Buna ek olarak, Türkiye’nin en önemli ve güncel konularından biri, ‘Türkiye’de Çocuklar için İyi Yönetişim, Koruma ve Adalet Projesi’ ve ‘Çocuk İşçiliğinin En Kötü Biçimlerinin Ortadan Kaldırılması Projesi’ ile AB hibelerinden yararlanarak desteklenmektedir.

- T.C. Ulaştırma Bakanlığı’nın ‘Demiryolu Taşımacılığı Sektörünün Yeniden Yapılandırılması ve Güçlendirilmesi Projesi’ ve ‘Türkiye’deki Karayolu Taşımacılığı Sektörünün AB Müktesebatı ile Uyumlu Hale Getirilmesi İçin Destek Sağlanması’ gibi projeleri daha teknik alanlarda yürütülen projelere örnek göstermek mümkündür. Benzeri projeler arasında belki de en etkin olanı, nispeten küçük bütçesine rağmen kısa vadede görülen etkileri açısından önemli sonuçlar elde etmiş olan ‘Deniz Taşımacılığı Güvenliğinin Arttırılmasının Desteklenmesi Projesi’dir. 2.7 milyon Avro bütçeli bu projenin uygulama çalışmalarının başlamasını takiben, yürütülen eğitim çalışmaları ve diğer uyum çalışmalarının bir sonucu olarak, AB üyesi ülkelerin limanlarında tutulan Türk bayraklı gemilerin sayılarında %65 oranında bir azalma olmuştur.

- ‘Meslek Sağlığı ve Güvenliği’, ‘Üreme Sağlığı Projesi’ ve

‘Aktif İş Piyasası Stratejisi’ gibi sosyal içerikli projeler ise,

özellikle sağladıkları doğrudan hibe imkanları ile toplumun çeşitli kesimlerinin yararlanabileceği projelerdir. Örneğin,

‘Aktif İş Piyasası Stratejisi’ projesi kapsamında, istihdamı arttırmaya yönelik alt-proje teklifleri için yapılan teklif çağrısına Türkiye’nin hemen her ilinden çok sayıda proje teklifi sunulmuş ve yapılan değerlendirmeler sonunda hibe almaya uygun görülen projeler açıklanmıştır. Bu çerçevede, ülkemizin pek çok yöresinde istihdamı desteklemeye yönelik küçük ölçekli projeler AB hibelerinden yararlanmaktadırlar.

Bu kapsamda gerek kurumsal gerekse hukuki çerçevesi itibarıyla tamamıyla adaylık statümüzün yansıtılmış olduğu katılım öncesi mali yardımların programlaması ve uygulanması mekanizması, Avrupa Birliği Genel Sekreterliği koordinasyonunda, AB prosedürleri çerçevesinde işlemeye devam etmekte olup, sağlanan mali yardımların tamamı, projeler aracılığı ile etkin bir biçimde kullanılmakta ve toplumun çeşitli kesimlerine de kullandırılmaktadır. Ülkemizin son üç yıl içerisinde giderek geliştirdiği proje oluşturma ve uygulama kapasitesi AB yetkililerince de olumlu bir ilerleme olarak çeşitli vesilelerle vurgulanmaktadır.

Avrupa Komisyonu’nun diğer aday ülkelerde olduğu gibi Türkiye’de de bağımsız değerlendirme sürecine tabi tuttuğu, AB mali yardımlarının kullanımına ilişkin olarak Türkiye’nin son üç yıldır yapılan değerlendirmelerde ‘yeterli’ bulunduğu hususu da, Türkiye’nin AB mali yardımlarından yararlanma kapasitesinin son yıllarda çok arttığını gösteren önemli bir gelişmedir. Proje sahibi kurumların kendi projelerinin izlenmesine yönelik olarak yılda iki kez hazırladıkları izleme raporları değerlendirme sürecine katkıda bulunmaktadır.

Değerlendirme süreci ise; ilgi, etki, verimlilik, proje sonuçlarının etkili olması ve sürdürülebilirlik olarak tanımlanan beş gösterge

aracılığı ile projelere ve projelerin içinde bulundukları sektörlere başarı notlarının verildiği bir süreçtir.

Girişimciler için İmkanlar

Girişimciler, AB projelerinde doğrudan faydalanıcı olarak kendi projeleri için destek sağlayabilecekleri gibi, özellikle danışmanlık firmaları ve tedarikçiler de diğer kurum/kuruluşların projeleri kapsamında çıkılacak ihalelere teklif vererek bu projelerin danışmanlık veya yatırım bileşenlerinin yürütülmesinde müteahhit/alt yüklenici rolünü de üstlenebilmektedirler.

Hizmetler

≥ 200.000 Avro

Uluslararası kısıtlı ihale prosedürü

Uluslararası açık ihale prosedürü

≥ 5.000.000 Avro

a) Uluslararası açık ihale prosedürü

b) Uluslararası kısıtlı ihale prosedürü (istisnai)

Avro

Yerel Açık İhale

300.000 – 5.000 Avro Basit prosedür

Tek teklif

(Şekil : AB projelerinde ihale tipleri)

2005 yılında 300, 2006 yılında ise 500 milyon Avro’luk miktarlara ulaşacak olan katılım öncesi mali yardım mekanizması bu yönüyle de Türk girişimcileri için önemli bir mali imkan olarak değerlendirilmelidir. Bunun yanısıra Türk firmaları Avrupa Birliği tarafından Akdeniz ülkeleri ile işbirliği çerçevesinde finanse edilen MEDA; Balkan ülkelerine yönelik CARDS ve Komisyon’un izni dahilinde Doğu Avrupa ve Orta Asya ülkeleri için yürütülen yardım programları kapsamındaki ihalelere de teklif verebilmektedirler.

Dolayısıyla, AB mali yardımları sadece uyum projelerine hibe imkanları sağlamakla kalmayıp, buna ek olarak adaylık sürecindeki Türkiye’nin girişimcileri, müteahhit ve danışmanlık şirketleri için de iş olanakları hazırlamaktadır.

AVRUPA BİRLİĞİ TOPLULUK PROGRAMLARI

Benzer Belgeler