• Sonuç bulunamadı

Programlı Öğretim Yöntemine Göre Düzenlenmiş Etkinlikler Hakkındaki Öğrenci Düşünceleri

C) Deneylere yönelik yarı yapılandırılmış görüşme

4.5. Programlı Öğretim Yöntemine Göre Düzenlenmiş Etkinlikler Hakkındaki Öğrenci Düşünceleri

Her deney sonunda öğrencilerden alınan görüşler kodlandıktan sonra elde edilen bulgular Tablo 4.10.’da gösterilmiştir.

Tablo 4.10. Öğrencilerin programlı öğretim yöntemine göre düzenlenmiş etkinlikler hakkındaki düşünceleri

Sınıflandırma Kodlamalar Sıklık Sıklığa bağlı

yüzdelik Yapılan Deney Beğenme 28 45.90 Verimlilik 19 31.14 Öneri 5 8.2 Takdir etme 2 3.28 Beğenmeme/Hoşlanmama 5 8.2 Kalıcı değil 2 3.28 Đzlenen Yöntem Beğenme 22 40 Verimlilik 18 32.72 Öneri 8 14.54 Takdir etme 2 3.64 Kalıcı bulmama/Beğenmeme 5 9.1

Tablo 4.10.’da verilen sıklık yüzdesi incelendiğinde, programlı öğretim yöntemine göre dersin işleniş yöntemini beğenenlerin sıklık yüzdesi %40, verimli bulanların sıklık yüzdesi ise %32.72 iken kalıcı olmadığı için beğenmeyenlerin sıklık yüzdesi %9.1’dir. Buna göre öğrencilerin çoğunluğunun, tüm deneyler için, laboratuvar dersinin işleniş yöntemini beğenerek verimli bulduğu söylenebilir.

Öğrenciler derste işlenen yöntemin beğenilen yönlerini, “Ayrıca rapor yazma derdi olmadığı için dersin yükünü hafifletiyor.”, “Deney yaptıktan sonra, deney ile ilgili soruları yanıtlayınca öğrendiklerimiz pekişiyor.” vb. cümlelerle; dersin işleniş yönteminin verimliliğini “Deney yapar yapmaz, bilgilerimizi föye aktardığımız için bilgiler daha kalıcı oluyor.”, “Föylerdeki bilgilerle kendi bilgilerimizi karşılaştırıp, eksiklerimizi kendimiz tamamlamamız bize çok fayda getirdi. Böylece unutmamış olduk. Ezbere öğrenme olmadı”, “Deneyle ilgili soruları cevaplamamız faydalı oldu” vb. cümlelerle dile getirmişlerdir.

Gönüllü öğrencilerle yapılan mülakatta da dersin işleniş yöntemi ile ilgili olumlu görüş bildiren öğrencilerden bazılarının ifadelerinden örneklere aşağıda yer verilmiştir.

E 1 öğrencisi: “Föylerde hem bilgi hem deneyin yapılışı olduğu için dersi daha çok sevdim. Föyde verilen araç-gereç ve yapılışı deneyi yalnız yapabilmemizi sağladı. Böylece birebir öğrenmeyi sağladığını düşünüyorum. Ayrıca föyde yer alan soruları başta cevaplıyorduk. Daha sonra cevaplarımızı doğru cevaplarla karşılaştırdığımızda yanlış bildiğim şeylerin doğrusunu bulabilme imkanı sağladı. Soruların cevaplarının bir sonraki hafta verilmesi bizi araştırmaya yönlendirdi. Bazılarını düşündüm, bir sonraki föydeki cevapları merakla bekledim. Bu şekilde işlenen dersten çok verim aldım.”

E 2 öğrencisi: “Föyden bakarak önceki bilgilerimizle ilişki kurabiliyoruz. Bu sayede konunun özünü kavrayabiliyoruz. Deney föyünde birçok sorunun cevabı olduğu için deney yaparken zorlanmadım. Deney föyündeki soruların cevaplarının haftaya verilmesi, bize yanlışlarımızı düşünüp araştırma fırsatı verdi. Bir sonraki hafta cevaplarla karşılaştırıp bilgiyi tekrar etme ve eksiklerimi giderme fırsatı

buldum. Bu işlenen yöntemle föyü okuyup, deney yapıp tekrardan soruları cevaplamak bilgilerin kalıcılığını arttırdı.”

E 3 öğrencisi: “Bu işlenen yöntemde kullanılan föy ile bilgi ünitesinden bilgilerimizi tazeledik. Geçen dönemki işleyişimize göre daha yararlı olduğunu düşünüyorum. Föyde yer alan sorular bence föyün en önemli kısmıydı. Hem eğlenceli, hem dikkat çekici ayrıca öğreticiydi. Bilgilerimizi pekiştirdi.”

Kalıcı bulmamalarının sebeplerini ise, “ Teorik bilgi kısmını kendimiz yazmadığımız için çok kalıcı olmuyor.”, “Böyle bir sistemin uygulanmasıyla teorik bilgi araştırması yapmamamız, bence araştırmaya sevk etmediği için iyi bir yöntem değil.”, “ Hazırlanan föyler çok zaman aldı. Daha çok yoruma dayalı sorular sorulabilirdi.” şeklinde belirtmişlerdir.

Gönüllü öğrencilerle yapılan mülakatta da dersin işleniş yöntemi ile ilgili olumsuz görüş bildiren öğrencilerden bazılarının ifadelerinden örneklere aşağıda yer verilmiştir.

E 2 öğrencisi: “ Föyde yer alan sorulardan bazıları beni araştırmaya yönlendirdi; ama hiçbirini araştırmadım. Zaten birçok deneyin föyü çok açık olduğundan tüm sorularımıza cevap veriyordu.”

E 3 öğrencisi: “ Zaman zaman ilgimi çeken konuları araştırdım. Bu dönem kalp, embriyo ilgimi çektiği için araştırdım ve aklımda kaldı; ama stoma konusu ilgimi çekmediği için sorularında takılsam da araştırma gereği duymadım.”

Bulunan bulgulara göre sıklık yüzdeleri incelendiğinde dersin işleniş yöntemine öneri getirenlerin sıklık yüzdesi %14.54’tür. Öğrenciler dersin işleniş yöntemi ile ilgili önerilerini “ Föylerdeki soruların birbirine çok benzemesi pek işe yaramıyor, onun yerine föylerde daha farklı sorular da olsa daha iyi olurdu”, “Uzun zaman alan deneyler için inceleme zamanları arasındaki zamanı arttıralım”, “Her dersin başında birkaç grup yapıp önce öğretmenler yumurtayı kırmalıydı ve yumurtanın bölümlerini anlatmalıydı” vb. cümlelerle dile getirmişlerdir.

Deneylere ait sıklık yüzdesi incelendiğinde, beğenenlerin sıklık yüzdesi %45.90 iken beğenmeyenlerin sıklık yüzdesi%8.2’i, verimli bulanların sıklık yüzdesi ise %31.14’dir. Buna göre öğrencilerin çoğunluğunun, tüm deneyler için, laboratuvar dersinde yapılan deneyleri beğenerek verimli bulduğu söylenebilir.

Öğrenciler yapılan deneylerin beğenilen yönlerini “ Beyin incelemek zevkliydi.”, “Kan grubu öğrenme deneyi çok güzeldi.”, “Kalp deneyi çok zevkliydi.”, “Teorik bilgiyi bizzat deney sırasında edinmemiz görsellik arz ettiğinden daha kalıcı oldu.” vb. cümlelerle; deneylerin verimliliğini de “Gözlem yaparak öğrenmek baya verimli geçiyor” vb. cümlelerle dile getirmişlerdir.

Gönüllü öğrencilerle yapılan mülakatta da deneyle ilgili olumlu görüş bildiren öğrencilerden bazılarının ifadelerinden örneklere aşağıda yer verilmiştir.

E 3 öğrencisi: “Embriyo, kalp deneyi, yani hayvanlarla ilgili olan deneyler ilgi çekiciydi.”

Öğrenciler yapılan deneylerin beğenilmeyen yönlerini “Beyin deneyinin zaman kaybı olduğunu düşünüyorum. Çünkü karmaşık bir yapı olduğu için kısımlarının ne olduğu kolay kolay anlaşılmıyor”, “Beyin çok karmaşık bir yapı olduğu için deneyin tam amacına ulaşmadığını düşünüyorum”, “Beyin kokusu çok kötüydü”, “Yumurtayı kırarken zorlandım, görüntüsü zaman zaman midemi bulandırdı.”, “Tek hoşlanmadığım şey yumurta deneyinde bir canlıyı öldürmemiz.” şeklinde belirtmişlerdir.

Gönüllü öğrencilerle yapılan mülakatta da deneyle ilgili olumsuz görüş bildiren öğrencilerden bazılarının ifadelerinden örneklere aşağıda yer verilmiştir.

E 3öğrencisi: “Stoma deneyi ilgimi çekmediği için araştırma gereği duymadım”

Elde edilen bulgular incelendiğinden deneylere yönelik önerilerin sıklık yüzdesi %8.2’dir. Öğrenciler yapılan deneylere yönelik önerilerini “Canlılar üzerinde çalışıp onları öldürmeyi hiç istemiyorum. O yüzden canlıların uyuşturulduğu

araştırmalar yapmak istiyorum”, “Daha net gözlemleyebileceğim deneyler yapmak istiyorum” vb. cümlelerle dile getirmişlerdir.

4.6. Sorgulayıcı Öğrenme Yöntemine Göre Düzenlenmiş Etkinlikler