odağı ile ilgili yapılan araştırmalar olmak üzere üç farklı literatür taraması yapılmıştır.
3.1. Problemli İnternet Kullanımı ile İlgili Yurt İçinde Yapılmış Olan Araştırmalar
Tutgun (2009)’un öğretmen adaylarının problemli internet kullanımlarını incelenemek üzere yaptığı çalışmaya iki farklı üniversiteden 686 öğretmen adayı katılmıştır. Araştırmada öğretmen adaylarının problemli internet kullanımlarının çeşitli demografik özelliklere (cinsiyet, 1.sınıf veya 4. Sınıfa devam etme durumu, devam ettikleri üniversite, ne zamandan beri internet kullandıkları, günlük internet kullanım süresi, bilgisayar kullanımı yeterlilik algısı, devam ettikleri bölüm) göre farklılaşma durumları incelenmiştir. Araştırmanın bulgularına göre erkek öğretmen adaylarının bayanlara göre, 1. sınıfa devam eden öğretmen adaylarının 4. sınıfa devam edenlere göre, Boğaziçi Üniversitesine devam eden öğretmen adaylarının Marmara Üniversitesine devam edenlere göre, 5 yıldan fazla süredir interneti kullanan öğretmen adaylarının 3-5 yıl, 1-3 yıl, 1 yıldan az süredir interneti kullananlara göre, 8 saatten fazla internet kullanan öğretmen adaylarının daha az sürelerde internet kullananlara göre, bilgisayar konusunda kendisini tamamen yeterli hisseden öğretmen adaylarının daha az yeterli hissedenlere göre, BÖTE bölümünde öğrenim gören öğretmen adaylarının diğer bölümlerde öğrenim görenlere göre daha fazla problemli internet kullanma eğilimi gösterdikleri belirlenmiştir.
Türkoğlu (2013), ergenlerin problemli internet kullanımları ile siber zorbalık eğilimleri arasındaki ilişkiyi incelemek üzere 540 lise öğrencisi ile bir çalışma yapmıştır. Çalışmada ergenlerin problemli internet kullanım tutum puanları ve siber
zorbalık tutum puanları belirlenmiştir. Araştırma bulgularına göre ergenlerin orta seviyede problemli internet kullanımı sergiledikleri, ayrıca yüksek düzeyde siber zorbalık tutumu sergiledikleri gözlenmiştir. Yapılan çalışmada korelasyon analizi sonucuna göre internet bağımlılığı ile siber zorbalık tutumu arasında pozitif yönde anlamlı bir ilişki bulunmuştur. Ayrıca, çalışma sonucunda erkek öğrencilerin kız öğrencilere göre, kendine ait bilgisayarı olan öğrencilerin olmayanlara göre daha yüksek problemli internet tutumuna ve daha yüksek siber zorbalık tutumuna sahip olduğu belirlenmiştir. Buna ek olarak, günlük internet kullanım süresi arttıkça problemli internet tutumu ve siber zorbalık tutumununda arttığı tespit edilmiştir.
Kurt (2014), yaptığı bir çalışmada meslek lisesi öğrencilerinde problemli internet kullanımı, bilişsel yetenek ve dikkat becerilerini incelemiştir. Araştırmaya katılan 82 öğrenciden elde edilen verilerin analiz edilmesi sonucunda öğrencilerin %20,7 sinin problemli internet kullanımına sahip olduğu ortaya çıkmıştır. Problemli internet kullanımı olan ve olmayan öğrenciler arasında bilişsel yetenek ve dikkat becerileri değişkenleri bakımından anlamlı bir fark bulunamamıştır. Ayrıca problemli internet kullanımı ile cinsiyet, sınıf düzeyi, evde bilgisayar veya internet olup olmama durumu arasında ilişki bulunamamıştır. Ancak, gelir düzeyi, anne ve baba eğitim düzeyi arttıkça problemli internet kullanım oranının da arttığı belirlenmiştir. Çalışmada, interneti günlük daha uzun süre kullanan öğrencilerin daha fazla problemli internet kullanımına sahip olduğu görülmüştür. Problemli internet kullanımı olan ve olmayan öğrenciler arasında; interneti film, ödev, müzik, Facebook, Twitter için kullanma bakımından anlamlı bir farklılık bulunmuştur. Buna ek olarak, öğrencilerin %6,1’i internet kullanım süresi konusunda her zaman, %7,3’ü sık sık, %20,7’si ara sıra, %28’i bazen uyarı aldığını belirtirken, %37,8’i internet kullanım süresi konusunda hiç uyarı almadığını belirtmiştir.
Oktan (2015), üniversite öğrencilerinin problemli internet kullanımı ile yalnızlık ve algılanan sosyal destek düzeyleri arasındaki ilişkiyi incelemek üzere bir çalışma yapmıştır. Bu çalışmaya belirli bir üniversitenin çeşitli bölümlerinde öğrenim gören 319’u kız 144’ü de erkek olmak üzere toplam 463 öğrenci katılmıştır. Araştırmadan elde edilen bulgulara göre internette geçirilen süre, cinsiyet, algılanan
sosyal destek ve yalnızlık değişkenlerinin, problemli internet kullanımının anlamlı yordayıcıları oldukları belirlenmiştir. Araştırma sonuçları, günde 3 saat ve daha fazla bir süre internette kalındığında problemli internet kullanımının arttığını, kadınların erkeklere göre daha az problemli internet kullanımı gösterdiğini, problemli internet kullanımı ile algılanan sosyal destek arasında negatif yönde, problemli internet kullanımı ile yalınızlık arasında pozitif yönde bir ilişki olduğunu göstermiştir.
Ceritli (2016), lise öğrencilerinde bağlanma stillerinin problemli internet kullanımına etkisini incelemek üzere bir araştırma yapmıştır. Yaptığı araştırmanın çalışma grubunu 200 Anadolu Liseli öğrencisi oluşturmuştur. Çalışmada, öğrencilerin bağlanma stilleri ile problemli internet kullanım düzeyleri ve bunları yordayan bazı değişkenler (sınıf seviyesi, doğum sırası, baba eğitim seviyesi, internet kullanım amacı, sosyal medya kullanımı, internet kullanım yeri, internet limiti, cinsiyet, doğum sırası, anne eğitim seviyesi ve ebeveyn internet kullanım denetimi) incelenmiştir. Araştırma bulguları lise öğrencilerinde bağlanma stillerinin problemli internet kullanımını etkilediğini göstermekle beraber saplantılı bağlananlar en yüksek, güvenli bağlananlar en düşük problemli internet kullanımını göstermştir. Araştırmanın bir diğer bulgusu olan cinsiyet ve ebeveyn internet kullanım denetimi açısından öğrencilerin problemli internet kullanım düzeylerinde anlamlı bir fark bulunamamıştır. Bunun yanı sıra araştırmada, interneti sohbet amaçlı kullanan öğrencilerin internetin olumsuz sonuçlarından daha fazla etkilendiği, interneti sosyal medya kullanımı amacıyla kullanan öğrencilerin interneti aşırı kullandığı ve interneti ödev hazırlamak için kullanan öğrencilerin daha fazla sosyal fayda ve sosyal rahatlık hissettiği ortaya çıkmıştır. Son olarak, lise öğrencilerinin sosyal medya hesabının olmasının problemli internet kullanım düzeyini arttırdığı belirlenmiştir.
Günlü ve Ceyhan (2017), liseye devam eden ergenlerin problemli internet kullanım davranışlarını belirlemek, problemli internet kullanımı davranışı ile erteleme davranışları arasındaki ilişkileyi incelemek ve internet hakkındaki genel görüşlerini ortaya koymak amacıyla betimsel türde bir çalışma yapmışlardır. Çalışmaya çeşitli lise türlerini temsil edecek oranda 16 liseden 1088 lise öğrencisi katılmıştır. Araştırma bulgularına göre ergenlerin günlük ortalama internet kullanım
süresinin 3,42 saat olduğu belirlenmiş olup internet kullanım süresi arttıkça problemli internet kullanımının da arttığını belirlenmiştir. Ergenlerin internete bağlanırken kullandıkları araçların ilki cep telefonu olmakla beraber internet kullanım amaçlarından ilki eğlenmek ve vakit geçirmek olarak tespit edilmiştir. Araştırmada internette oyun oynayan ergenlerin oynamayanlara göre problemli internet kullanım düzeylerinin anlamlı biçimde yüksek olduğu ve problemli internet kullanımı ile genel erteleme düzeyi ve akademik erteleme düzeyi arasında pozitif yönde düşük düzeyde anlamlı bir ilişkinin olduğu belirlenmiştir.
3.2. Problemli İnternet Kullanımı ile İlgili Yurt Dışında Yapılmış Olan