• Sonuç bulunamadı

Platform – Girişimci/Girişim Şirketi İlişkisi

3.3. PAYA DAYALI KİTLE FONLAMASINDA TARAFLAR

3.3.1. Platform – Girişimci/Girişim Şirketi İlişkisi

Platform ile girişim şirketi arasında, Tebliğ’de kitle fonlaması sözleşmesi olarak adlandırılan ve içeriği Tebliğ’in EK/3’ünde gösterilen bir sözleşme akdedilecektir [Tebliğ m. 11(2)].

EK/3’te gösterilen ana içerik kalemleri; girişim şirketinin toplanacak fonlarla gerçekleştirmeyi planladığı faaliyetin kapsamı ve amacı, hedeflenen fon tutarı ile varsa toplanabilecek ek fon tutarı, çıkarılacak paylar, varsa çıkarılacak payların nitelikli yatırımcılara tahsisatı, çıkarılacak payların dağıtım esasları, kampanya sürecinde uygulanacak prosedürler ile platformun alacağı ücret vb. menfaatler dahil olmak üzere tarafların hak ve yükümlülükleri olarak sıralanabilir.

3922 Temmuz 2013 tarih ve 28695 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Portföy Saklama Hizmetine ve

Bu Hizmette Bulunacak Kuruluşlara İlişkin Esaslar Tebliği (III-56.1).

393 Portföy Saklama Tebliği m. 3(1)(ı) hükmünde portföy saklayıcısı, İstanbul Takas ve Saklama

Bankası A.Ş. ile SPK’nın portföy saklama hizmeti verme konusunda yetkilendirdiği banka ve aracı kurumlar şeklinde tanımlanmıştır. Portföy saklayıcısı olarak yetkilendirilme şartları Portföy Saklama Tebliği m. 6 hükmünde gösterilmiştir.

394 Bkz. yukarıda 3.2.3.1.4. Platformun Organizasyonuna İlişkin Diğer Koşullar ve Dışarıdan Hizmet

Alımı; 3.2.3.1.5. Platformların Tâbi Oldukları Koşulların Kaybedilmesi; 3.2.3.2.2. Kampanya Sürecine İlişkin Yükümlülükler.

119

Girişim şirketinin fon toplama amacı, fon hedefi ve platformun alacağı ücret gibi kalemler, taraflar arasında serbestçe tayin edilebilecek olmakla birlikte, platformun girişim şirketine karşı yükümlülüklerinin içeriği ve sınırları, Tebliğ’in çeşitli hükümlerinde detaylı şekilde düzenlenmiştir.

Kitle fonlaması sözleşmesi altında girişim şirketinin borcu, para borcudur. Kanaatimizce, bu borç sözleşmede tarafların iradesine göre, sabit bir ücret olarak belirlenebileceği gibi, sadece hedeflenen fon tutarına ulaşılması hâlinde girişim şirketine aktarılacak olan tutar üzerinden belirlenecek bir komisyon olarak da tespit edilebilir.

Platformun, girişim şirketine sağlayacağı hizmetler ise özetle, girişim şirketinin tanıtımı için bir kampanya sayfası oluşturmak ve bu sayfayı beş yıl süreyle korumak, bu sayfa üzerinden girişim şirketi yetkilileri ile yatırımcılar arasındaki iletişimi sağlamak, girişim şirketini Tebliğ kapsamındaki yükümlülükleri konusunda bilgilendirmek, yatırımcılardan fon sağlama taleplerini almak ve yatırılan fonların, hedeflenen tutara ulaşılması kaydıyla girişim şirketine aktarımını sağlamaktır. Platform, söz konusu yükümlülükleri yerine getirirken, Tebliğ’in öngördüğü esas ve usullerle bağlıdır: Kampanya sayfasının zorunlu içeriği, yatırımcılardan fon sağlama talebi alınmasının ön koşulları, yatırılan fonların nasıl tutulacağı, hangi koşullarda girişim şirketine aktarılacağı gibi konular Tebliğ’de düzenlenmiştir. Dolayısıyla, platformun girişim şirketine sağlayacağı iş görme edimine ilişkin birçok konuda platform, bu işin nasıl görüleceği konusunda girişim şirketinin talimatıyla değil, Tebliğ’in düzenlemeleri doğrultusunda hareket etmek zorundadır. Bu anlamda da kitle fonlaması sözleşmesi, bir iş görme sözleşmesi olmakla birlikte; TBK m. 505’te düzenlenen vekâlet sözleşmesinin tipik borçlarından olan işin nasıl görüleceği konusunda müvekkilin iradesine ve talimatına uygun hareket yükümlülüğünü395 büyük ölçüde içermemektedir.

120

TBK m. 506(2) hükmünde öngörülen ve vekilin, müvekkilin menfaatine, açık bir talimatı bulunmadığı hallerde zımnî iradesine uygun davranması, vekâlet verenin zararına işlemleri yapmaması yükümlülüğü olarak tanımlanabilecek olan vekilin sadakat borcu396 da, platformun Tebliğ’de düzenlenen çeşitli yükümlülükleri ile örtüşmemektedir. Örneğin platform, girişim şirketinin menfaatine olmamasına rağmen, talep eden yatırımcıların süresi içinde cayma haklarını kullandırmalıdır397 veya kampanya devam ederken yatırımcıların suistimalini önlemek adına gerekli gördüğü durumlarda kampanyayı iptal etmelidir.398

Doktrinde Baytemür, platformun girişim şirketi nam ve hesabına hareket edecek olmasından ötürü kitle fonlaması sözleşmesine, vekâlet sözleşmesine ilişkin hükümlerin uygulanabileceğini savunmuş;399 kitle fonlaması sözleşmesini, en iyi gayret aracılığına benzeterek, en iyi gayret aracılığının da vekâlet sözleşmesi niteliğinde olduğunu belirtmiştir.400 En iyi gayret aracılığı, SePK m. 37(1)(f) hükmünde öngörülen, sermaye piyasası araçlarının halka arzında, ihraç edilen sermaye piyasası araçlarının aracı kuruluş tarafından satın alınması yükümü bulunmaksızın,401 satışa aracılık edilmesi hizmetidir [Yatırım Hizmetleri Tebliği402 m. 51(1)(b)]. Bu ilişkide aracı kuruluşun asli borçları, ihraççılara danışmanlık hizmeti vermek ve sermaye piyasası araçlarının satışına aracılık etmektir.403 Bu borçlar, bizim görüşümüze göre de kitle fonlaması sözleşmesinde platformun borçlarıyla benzeşmektedir. Gerçekten de doktrinde en iyi gayret aracılığı ilişkisi farklı

396 Tandoğan, C.II, sf. 407; Zevkliler/Gökyayla, sf. 618-619.

397 Bkz. yukarıda 3.2.3.2.2.2. Fonların Toplanması ve Saklanmasına İlişkin Yükümlülükler. 398 Bkz. yukarıda 3.2.3.2.4. Dolandırıcılık Riskinin Düşürülmesine İlişkin Yükümlülükler. 399 Baytemür, sf. 625-626.

400 Baytemür, sf. 625-626. Yazar aynı zamanda, kitle fonlaması sözleşmesinin uygulamada sui generis

hâle gelebileceğini de belirtmiş; bu hâlde sözleşme hükümleri öncelikle uygulanmak üzere, sözleşmede hüküm olmayan hallerde vekâlet sözleşmesi hükümlerinin uygulanması gerekeceğini ifade etmiştir, bkz. Baytemür, sf. 627.

401 Adıgüzel, sf. 284.

402 11 Temmuz 2013 tarih ve 28704 sayılı Resmî Gazete’de yayınlanan Yatırım Hizmetleri ve

Faaliyetleri ile Yan Hizmetlere İlişkin Esaslar Hakkında Tebliğ (III-37.1).

121

gerekçelerle, vekâlet sözleşmesi (veya vekâletin bir alt türü olan komisyonculuk sözleşmesi) olarak nitelendirilmekle birlikte;404 Ayoğlu, bu ilişkide talimatla bağlı olma ve sair özelliklerin eksikliği nedeniyle, bu ilişkinin sui generis bir iş görme sözleşmesi olarak nitelendirilmesi ve böylece, vekâlet sözleşmesine ilişkin hükümlerin sadece kıyasen bu ilişkide uygulanması gerektiğini savunmuştur.405 Benzer şekilde, Gözüyeşil, halka arza aracılık sözleşmelerinin özünü vekâlet sözleşmesi olarak nitelendirmekle birlikte, ayrıntılı düzenlemeler nedeniyle halka arza aracılık sözleşmelerinin, bu teorik kökünden uzaklaştığını belirtmiştir.406

Bizim de kanaatimize göre, kitle fonlaması sözleşmesi, yukarıda açıklanan gerekçelerle tipik bir vekâlet sözleşmesi değil; TBK’da düzenlenmemiş, atipik bir iş görme sözleşmesidir. Bu itibarla, TBK’nın vekâlet sözleşmesine ilişkin hükümleri kitle fonlaması sözleşmesine doğrudan değil, ancak TBK m. 502(2) hükmü gereğince, niteliğine uygun düştüğü ölçüde uygulanmalıdır.