• Sonuç bulunamadı

2.5. İŞLETMELERDE DENETİM TEKNİKLERİ

3.1.2. Vergi Yönetiminde Etkinliği Belirleyen Başlıca Koşullar

3.1.2.1. Personel Yönetimi

Bir vergi sisteminin etkinliği, vergi yönetiminin etkinliği sorunu ile yakından ilgilidir. Vergi yönetiminin etkinliği ise, vergi yönetimine dayanır. Etkin bir vergi yönetimi de, temelde personel sorununa, personel yönetimine bağlıdır. Bu nedenle, gelişmekte olan ülkelerin vergi yönetimi sorununun gerçekte bir personel sorunu olduğu ileri sürülmektedir.106

Genel olarak kamu yönetiminin ve özel olarak vergi yönetiminin başarı derecesi, çalıştırdıkları personelin niteliğine bağlı olduğu gibi, yönetsel süreçlerde bu personelin davranışlarından etkilenir. Başka bir ifadeyle, vergi yönetiminin beşeri yönünü personel yönetimi oluşturmaktadır. Bu da personelinin yetenek ve bilgisine bağlıdır. Ekonomik kalkınma çabalarına doğrudan katılan devlet, yönetim örgütünde insan gücü kaynağının en iyi biçimde harekete geçirmek ve nitelikli insan gücü çalıştırmak zorundadır.107

106 Erdem, a.g.e, s.48.

107 M. Zafer Üskül, “Kamu Yönetimi Personelinin Hizmet İçi Eğitimi”, Eskişehir, İTİA Dergisi Sayı:

1975/1, Eskişehir, 1975, s.281.

Vergi yönetiminde verim ve başarı, elemanlarının nitelik ve yeterliliğine bağlıdır. Bu nitelik ve yeterliliği sağlayabilmek için elemanlarının hizmete hazırlık eğitimi ya da adaylık eğitimine tabi tutulmaları büyük önem taşımaktadır.

Elemanlarına görevlerine devam ettikleri sürece belirli aralıklarla,bilgilerinin tazeliğinin korunması, yeni bilgiler kazandırılması, üst kademelere hazırlama, beceriler kazandırma, örgüt amaçlarının benimsetilmesi ve kişisel gelişmeyi sağlama amaçları ile hizmet içi eğitimi gördürülmesi gerekmektedir.108 Fakat gerçekte, elemanların yeterince hizmete hazırlama ve hizmet içi eğitimlerinin verilmediği görülmektedir. Vergi mevzuatını yeterince kavrayamamış ve yeni gelişmelere tam olarak uyum sağlayamamış elemanlar, vergi konularında yeterli bilgiye sahip olmayan mükellef kitlesi ile iletişim kuramamakta ve yol göstericilik görevini yerine getirmekte güçlük çekmektedirler.

Vergi yönetiminde verim ve başarıya ulaşmayı sağlayan diğer önemli bir etken de elemanlarının ücretleri sorunudur. Kusursuz bir ücret sisteminin bulunmasının güçlüğüne rağmen, esas amaç, kusurları az olan bir ücret sistemini uygulamaktır. İyi bir ücret sistemi, personeli çalışmaya teşvik eden, iş verimini artıran ve mesleğinde ilerleme, yükselme çabalarını çoğaltan önemli bir unsurdur.

Ücret düzeyinin düşük olmasının personel üzerinde olumsuz etkileri olacağı açıktır.

Türkiye’de vergi yönetimi elemanlarının ücretleri bu açıdan değerlendirildiğinde durumun iç açıcı olmadığı açıkça görülür. Bu nedenle maliye mükellef ilişkileri oldukça zayıftır. Ücret düzeyinin tatmin edici olmaktan uzak olduğu bir ortamda çalışan elemanlar, sorunlarını işe de yansıttığından, karşı karşıya olduğu mükellefler üzerinde vergiye karşı bir soğukluk hissi uyandırmakta ve bu durum sonuçta vergi kaçakçılığı boyutlarına kadar uzanabilmektedir.109

Personel arasında ücret düşüklüğünden kaynaklanan işten ayrılmalar sık olarak görülmekte, vergilendirme konusunda yetişmiş personel, ücret düzeyinin

108 Üskül, a.g.m., s.282-284

109 Metin Taş, Türk Vergi Sistemi Üzerine Bir İnceleme, Bursa, 1992, s.67-68.

daha tatmin edici olduğu başka alanlara kaymakta ve vergi yönetiminde gerek niceliksel gerekse niteliksel bir personel yetersizliği ortaya çıkmaktadır.110 Vergi yönetim elemanlarının yaşam koşulları, genelde ücret düzeylerindeki yetersizliklerle gittikçe gerilemektedir. Bu durum, kamu görevinden özel kesime geçişi kolaylaştırmakta ve sonuç olarak yönetim görevlilerinin sayısal yetersizliği artmaktadır.111

Teknolojik gelişmeler ne kadar gelişme gösterirse göstersin denetimin tamamlanmasında, vergi kayıplarının ortaya çıkarılmasında yetişmiş personel büyük rol oynamaktadır.112

Personel yönetiminin etkinliğini belirleyen unsurlardan biri de, vergi personelinin sayısıdır. Vergi personelinin vergi yönetiminin iş yükü ile orantılı sayıda olması etkinliği için gereklidir. Çağdaş vergi yönetiminde, iş yükünün boyutları sürekli artmaktadır. Vergi personelinin nitelikleri yönünden gereksinmenin kısa dönemde karşılanması olanaklı değildir. Bu nedenle, personel başına düşen mükellef sayısı, örgütteki iş akışı ve örgütün vergi olaylarını izlemedeki etkinliği için bir ölçüt olacaktır.113

Türkiye’de vergi denetimi ile uğraşan tüm elemanlar yeteneklerine ve seçkinliklerine karşılık, imkanlardan yoksun olarak faaliyetlerini sürdürmektedirler.

Kendilerine gerek çalışma koşulları, gerekse özlük hakları açısından farklı bir hak tanınmamaktadır. Yani düşük maliyetlidirler.

Türkiye’de tüm vergi denetim hizmetlerinin tek bir plana dayalı ve uyum içinde yürütülmesinin sağlanamamış olması, tüm vergi denetim elemanlarının görevlerine göre kademeli bir idare denetim yetkisine sahip olmamaları, vergi denetim elemanlarının yeterli düzeye çıkarılmamış olması, mevcut vergi denetim

110 Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği, Vergi Özel İhtisas Komisyonu Raporu, Ankara, 1992, s.236.

111 Turhan Kınay, “Vergi Denetiminde Yeniden Örgütlenme ve Etkinliğin Arttırılması”, Vergi Sorunları Dergisi, Sayı: 1982/4, İstanbul, 1982, s.43.

112 Halis Ertürk, Maliyet Muhasebesine Giriş, Bursa, 1982, s.88.

113 Şenyüz, a.g.e, s.50.

elemanlarının maddi ve manevi doyumda tam randımanlı çalışma düzeyine çıkarılamamış olması en büyük eksikliktir. Tatminsizlik içindeki en verimsiz bir inceleme elemanı bile hazineye yüklediği kişisel külfetin en az 50 katı ek gelir sağlamaktadır. Bütçeye yük değil katkı getiren vergi denetim elemanlarının çalışmadan sadece varoluşları bile vergi kaybını azaltıcı bir etmendir.114

3.1.2.2. Mevzuatın Kodifikasyonu ve Derlenmesi

Bir vergi yönetiminin, vergi sistemini düzenli ve etkin bir biçimde uygulamasındaki başarısı, sistemin bütünü ve boyutları konusunda bilgi sahibi olmasına bağlıdır. Vergi örgütü için bu bilgi, hem üst yönetim hem de uygulama girişimleri yönünden gereklidir. Yönetim için hizmetin boyutları, uygulama için ise vergiler konusunda bilgi sahibi olmak önemli olmaktadır. Aynı şekilde vergi mükellefleri ve müşavirler karşılaşacakları kurallar ve yöntemler konusunda bilgi sahibi olmak istemektedirler.115

Gelir kuruluşu tarafından şekli ve ayrıntıları belirlenen vergi beyannameleri genel olarak mükelleflerin kolaylıkla anlayabilecekleri kadar açık değildir. Yapılan açıklamalarla mükelleflerin aydınlatılması yoluna gidilebilmektedir.116

Bu nedenlerle, vergi mevzuatın kodifikasyonu ve derlenmesi, vergi yönetimlerini yeniden düzenlenip geliştirilmesinde ilk sırayı almaktadır.

Kodifikasyon, çeşitli zamanlarda çeşitli yasalarla konan vergilere ilişkin maddi biçimsel kuralların bir tek yasada toplanması anlamında kullanılabilir. Kodifikasyon bir tür yeniden yasalaştırma işlemi olması nedeniyle yasamanın yetki ve faaliyet alanındadır. Derleme ve toparlama ise, varolan mevzuatın örgütçe bir tek kitap içinde toparlanıp ortaya konmasıdır.

114 Ünal Aydın, “Vergi Sistemimizin Çözüm Bekleyen Sorunları”, Vergi Dünyası, Sayı: 1982/9, İstanbul, 1982, s.14.

115 Erdem, a.g,e s.51.

116 Abdurrahman Akdoğan, Kamu Maliyesi, Ankara, 1997, s.435.

Kodifikasyon ve derleme, vergi personeline ve vergi mükellefine bir dereceye kadar belirlilik ve kesinlik olanağı sağladığı gibi, mevzuatın inceleme ve araştırılmasında zaman kaybını ve yanlışlıkları önleyecektir. Ayrıca vergi mevzuatındaki katlanma, tekrar ve yasa tekniğindeki eksiklikleri belli ederek bunlar üzerine dikkati çekme olanağı verecektir.