• Sonuç bulunamadı

2.6. Teknolojik Pedagojik İçerik Bilgisi Kavramı

2.6.1. Pedagojik Alan Bilgisi

Pedagojik alan bilgisi öğretmen bilgisinin bileşenlerinden biridir. Öğretmenlerin pedagojik alan bilgisi üzerine yapılan araştırmalar 1985’den beri devam etmektedir. Shulman’ın pedagojik alan bilgisi üzerine temellenmiş çalışmalarda Grossman (1990), Marks (1990) ve Cochran, DeRuiter ve King (1993) olduğu gibi özümseme örnekleri görülmektedir. Pedagojik alan bilgisine farklı eğitimcilerin farklı bakış açıları bu kavramın tekrar formüle edilebilmesinin yollarını oluşturmuştur (Gökbulut, 2010, s.19). Pedagojik alan bilgisinin farklı modellerine aşağıda yer verilmiştir.

Shulman’ın Modeli

“Pedagojik alan bilgisi” kavramı ilk olarak 1985 yılında Amerikan Eğitim Araştırmaları Derneği’ne başkanlık ederken Lee Shulman tarafından sunulduktan sonra kullanılmaya başlanmıştır. Shulman (1987), pedagojik alan bilgisini alan ve pedagojinin karışımı olarak kavramsallaştırmıştır. Belirli bir konuyu, problemi veya yayının nasıl organize edildiğini ve farklı kabiliyetteki öğrencilere nasıl aktarıldığının anlaşılması üzerine, alan ve pedagojinin karışımı olarak sunduğundan dolayı, Shulman pedagojik alan bilgisini özel bilgi olarak tanımlamıştır. Belirli bir konu için pedagojik alan bilgisi, konuyu neyin zorlaştırdığını veya kolaylaştırdığını anlamayı içerir, bu stratejiler en çok öğrencilerin kavram yanılgılarından kurtulmalarında ve konuda sunulan analojiler, benzetimler veya örnekler gibi düşünceleri sunmanın birçok etkili yollarını tanımada etkilidir.

31 Shulman’ın (1987) bilgi temelli kategorileri şunlardır:

1. Alan bilgisi; öğrencilere öğretilecek konuya ilişkin bilgi,

2. Genel pedagojik bilgi; sınıf yönetimi ve öğretim uygulamasına yönelik ilkeler ve stratejiler

bilgisi,

3. Müfredat (öğretim programı) bilgisi; temelde öğretim programı hedeflerini ilgilendiren bilgi, 4. Pedagojik alan bilgisi; içerik ve pedagojinin özel bileşimine ilişkin bilgi,

5. Öğrencilerin bilgisi ve özellikleri; öğrenciyi tanıma, sahip olduğu kavram yanılgılarını anlama

bilgisi,

6. Eğitimsel içerik bilgisi; yönetimin işlerinden, toplum ve kültür özelliklerine kadar çeşitli

bilgiler,

7. Eğitimsel araçlar, amaçlar, değerler bilgisi ve bunların felsefi ve tarihi temelleri bilgisi.

Shulman (1986), pedagojik alan bilgisini, “söz konusu olan bilginin ötesine geçen, kendiliğinden öğretime söz konusu olan bilginin boyutunda ilerleyen” özel bir bilgi kategorisi olarak tanımlamıştır. Pedagojik alan bilgisi özel konuların, problemlerin, nasıl organize edildiğini, sunulduğunu ve öğrenenlerin çeşitli ilgi ve yeteneklerine uyum sağladığını anlamada içerik ve pedagojinin kaynaşmasını göstermektedir.

Shulman (1986) çalışmalarının; öğretmen gelişiminde veya öğretmenin etkinliğini artırmada pedagojik çabanın ya da becerinin önemini inkar etmeyi amaçlamadığını belirtmiştir. Yalnız içerik bilgisine sahip olmanın, içerikten bağımsız beceriler kadar pedagojik olarak yararsız olduğunu vurgulamıştır. Shulman (1986), pedagojik alan bilgisinin öğretimde temel bilgileri içerdiğini belirtmiştir. Bu temel bilgiler üç alan kategorisini içermektedir. Bu temel üç alan bilgisi ise; alan bilgisi, pedagojik alan bilgisi ve müfredat bilgilerini içermektedir.

Shulman (1986, 1987), öğretmenlere öğretimleri konusunda yardım edilebilmesi amacıyla “Pedagojik Alan Bilgisini” ortaya çıkarmıştır. Pedagojik alan bilgisi kavramı, öğrencinin öğrenmesini kolaylaştırma bağlamında öğretmenlerin konu-alan bilgisini yorumlama ve dönüştürmeleri anlamına gelmektedir. Öğrencilerin sahip olduğu kavram yanılgılarını ortadan kaldırmak, çağdaş anlayışı kazandırmak adına öğretmenlerinin sahip olduğu pedagojik alan bilgisi önem kazanmaktadır.

Grossman’ın Modeli

Grossman (1990), Shulman’ın pedagojik alan bilgisi kavramını daha ayrıntılı olarak düzenlenmiştir. Grossman pedagojik alan bilgisini genişleyen dört merkez bileşen üzerine temellenen bir tanımını geliştirmiştir. İlk bileşen konu alan öğretimi için amaçlanan

32

kavramları içerir. Grossman bir konunun öğretmesindeki bu çok önemli kavramların belirli bir konunun öğretimi için öğretmenlerin hedeflerini yansıttığı görüşündedir. Örneğin, matematik öğretmenleri matematik öğretiminin amaçlarını öğrencilere problem çözme becerisinin öğretimi veya öğrencilere matematik ile yaşamları arasında bağ kurmaya yardım etme olarak tanımlayabilir. Shulman’ınkinden farklı olarak Grossman pedagojik alan bilgisini tanımlamada bilginin daha fazla elemanını göz önünde bulundurmuştur. Öğretmenlerin öğretim için amaçların kavramları ve program bilgisinin her ikisi birden Shulman modelinde bahsedilmemişken Grossman modelinde göz önünde bulundurulmuştur. Buna rağmen Grossman, Shulman’da olduğu gibi konu alan bilgisini pedagojik alan bilgisinin bir bileşeni olarak almamıştır.

Marks’ın Modeli

Marks (1990), denk kesirlerin öğretimi hakkında 8 tane beşinci sınıf öğretmeni ile görüşme yapmıştır. Görüşmelerin analizleri pedagojik alan bilgisi kavramının geliştirilmesi ile sonuçlanmıştır. Marks, Shulman ve Grossman’ın önerdiği pedagojik alan bilgisi modelini kabul etmemiştir. Marks pedagojik alan bilgisi notasyonunun belirsiz ve karmaşık olduğunu söylemiştir. Bunun bir sonucu olarak Marks’a göre pedagojik alan bilgisi ile konu alan bilgisi, öğrencilerin psikolojisi ve genel pedagoji gibi bilgiler arasında ayrım yapmanın zor olduğunu ifade etmiştir. Shulman (1986) ve Grossman (1990) konu alan bilgisini pedagojik alan bilgisi gösteriminde içermezken Marks içermiştir. Marks (1990)’a göre konu alanı, matematik öğretiminin amaçlarını, verilen bir konuda önemli öğretim düşüncelerinin karar verilmesini ve tipik okul matematiği problemlerini içerir. Bununla birlikte, bu konu alanın alt kategorilerini analiz ederek kavramların veya özel konunun etkisinin hala içerilmediği kolayca bulunabilir.

• Cochran, DeRuiter ve King’in Modeli

McEwan ve Bull (1991), Shulman’ın pedagojik alan bilgisi gösteriminde alan bilgisi ve pedagojik alan bilgisi arasında ayrım yapmasının mazur görülemez olduğunu tartışmışlar ve bütün bilginin farklı yollardan pedagojiksel olduğunu iddia etmişlerdir. Shulman’ın bakış açısının yapısalcı olup olmadığının da açık olmadığını belirtmişlerdir. Bu yüzden, Cochran, DeRuiter ve King (1993), Shulman’ın pedagojik alan bilgisi kavramını öğrenmenin yapısalcılığı üzerine geliştirmeyi amaçlamışlardır. Pedagojik alan bilmede içerilen konu alan bilgisinin anlamı Marks (1990)’ın ifade ettiği sadece karar vermenin ve bir konunun öğretiminde önemli düşüncelerin yer aldığı konu alan bilgisinden farklıdır.

33

Cochran ve diğerlerinin modeli (1993), özel bir konuda öğretmenlerin hangi kavram ve olguları amaçladıkları ile ilgilidir. Bu çeşit bilgi öğretmenlerin akademik bir disiplin içinde ne öğrendiklerini içerir. Öğrencilerin bilgisi, öğretmenlerin öğrencilerin becerilerini ve öğrenme stratejilerini, yaşlara göre gelişim seviyelerini ve öğrendikleri konu ile ilgili önbilgilerini anlamalarını içerir.

• Magnusson, Krajcik ve Borko’ya (1999)’ya Göre PAB

Magnusson, Krajcik ve Borko (1999) pedagojik alan bilgisini: 1) Fen Bilgisine uyum, 2) Fen Bilgisi öğretim programı hakkında bilgi ve düşünceye sahip olma, 3) Öğrencilerin belirli fen konularını kavraması hakkındaki bilgi ve düşünceler, 4) Fen Bilgisindeki değerlendirmeler hakkındaki bilgi ve düşünceler ve 5) Fen Bilgisi öğretimindeki öğretim stratejileri hakkındaki bilgi ve düşünceler olmak üzere beş bileşenden oluştuğunu ifade etmektedir. Fen öğretimi için PAB bileşenleri Şekil 2.2’de verilmiştir.

34

Şekil 2.2 Fen Öğretimi için PAB Bileşenleri (Magnusson vd. aktaran Özcan, 2013, s.41) Pedagojik Alan Bilgisi

Öğretim Programı

Bilgisi

Bilim Okur-Yazarlığını Değerlendirme Bilgisi Fen Öğretiminde Yönelimler

Bilgisi Öğrencilerin Fen Anlayışlarını Anlama Bilgisi Öğretim Stratejileri Bilgisi şekillendirir şekillendirir şekillendirir Fenin Amaç ve Hedefleri Fen Konusu Kazanımları Bilgisi Öğrenme için Gereksinimler Öğrencilerin Zorlandıkları Noktalar Fen Konusu İçerikli Stratejiler Sunma Etkinlikler Fen Öğretiminde Değerlendirme Boyutları içerir içerir Özel Fen Konuları İçin Stratejiler içerir içerir içerir içerir içerir içerir içerir içerir şekillendirir

35

Teknolojik pedagojik bilgi (TPB), öğretimde farklı teknolojileri kullanarak daha iyi sonuçlara nasıl ulaşabileceğini bilmektir. Teknolojik pedagojik alan bilgisi (TPAB), üç öğenin merkezinde bulunan öğretmenin ilgili alandaki teknolojileri öğrencilerin anlamlı ve kalıcı öğrenmesi açısından sınıf ortamında en iyi şekilde kullanabilme bilgisidir (Kaya, Kaya ve Emre, 2013, s.2356).

Günümüzde popüler bir konu haline gelen teknolojik pedagojik alan bilgisi, öğretmen adayının tam anlamıyla donanımlı şekilde yetişmesi için ortaya atılmış bütünleştirici bir kavram olarak nitelendirilebilir. Bu kavram, öğretmenin kendi dalına özgü alan bilgisine sahip olması gerektiğini vurgulamanın yanı sıra, öğretmenin alanı ile ilgili eğitim ve öğretim sürecinde verimliliği artıran için gerekli teknoloji bilgisinin de olması gerektiğini içerir. Fen Bilgisi öğretmeni demek, çok iyi bir fen okur-yazarı birey ve aynı zamanda neyi nasıl öğreteceğine dair eğitim amaçlı olarak yeteri kadar teknoloji bilgisine sahip olan teknoloji okur-yazarı birey demektir. Günümüzde artık alanlar birleşmeye başlamıştır. Burada da görüldüğü gibi, fen ve teknolojinin birbirinden destek alarak ilerlediği ile ilgili çalışmalar yapılmaktadır. Yine benzer şekilde diğer disiplinler de kendi aralarında birleşerek özgün ürünler ortaya koyabilirler. Örneğin, matematik ile kâğıt katlama sanatı (origami) birleşmiş ve “Soyut Matematik” adı altında bir ders okutulmaya başlanmıştır. Farklı disiplinlerin birleşmesi alan yazına oldukça önemli katkılar sağlar. Yenilikler, aralarında hiç ilgi olmayacağı hissi uyandıran farklı alanların kaynaşmasıyla oluşurlar. Araştırmacı tarafından yapılan bu çalışma ile fen ve bilgisayar kullanımı alanları birleştirilmek istenmiştir.