• Sonuç bulunamadı

Öğretmenlerin teknolojinin entegrasyonuyla ilgili olarak karşılaştıkları sorunlar; materyal ve beceri yetersizlikleri, desteğin olmaması, zaman sınırlılığı, bilgisayar konusunda bilgisizliktir. Teknolojinin sınıflarda kullanılmasında temel belirleyiciler olan yazılım, donanım, alt yapı ve personel yetiştirmek için yeterli mali kaynak sağlanmamaktadır. Öz yeterlik, Bandura’nın sosyal öğrenme kuramında önemli bir kavram olarak ortaya çıkmıştır. Bandura (1986), yapılan çalışmalara göre bireylerin kendilerini yeterli ve güvende hissettikleri işleri yapmaya, kendilerini yeterli ve güvende hissetmedikleri işlerden ise uzaklaşma davranışı gösterdiklerini ortaya koymaktadır. Sonucun istedikleri gibi olmayacağını düşündükleri çalışmalarda ise isteksiz davrandıklarını ve sonucu tahmin etme eğilimine göre performans sergiledikleri görülmektedir. Öz yeterlik algısı yüksek olan bireylerin bir işi başarmak için büyük çaba gösterdikleri, olumsuzluklarla karşılaştıklarında kolayca geri dönmedikleri, ısrarlı ve sabırlı oldukları ifade edilebilir. Kurbanoğlu ve Akkoyunlu (2001) çalışmalarında, eğitim kurumlarından bilgiye ulaşabilen, bilgiyi kullanabilen, iletebilen, üretebilen bilgi becerileriyle donatılmış ve kendi kendine öğrenebilen bireyler yetiştirmenin beklendiğini belirtmişlerdir. Bu becerilere sahip bireyleri yetiştirecek olan kişiler öğretmenlerdir.

Öğretmenlerin sahip olması gereken üç nitelik bulunmaktadır. Bunlar “alan, meslek bilgisi ve pedagojidir”. Pedagoji kısmında özellikle teknoloji işin içine girmektedir. Özellikle son yıllarda çalışılan bir konu olan teknolojik pedagojik alan bilgisi ile teknolojinin alan derslerine entegre edilmesi üzerine çalışılmaktadır (Ertürk, 2013, s.15).

Usta ve Korkmaz (2010)’a göre, nitelikli öğretmenlerde aranan özelliklerden biri teknolojiyi eğitime entegre edebilmeleridir. Öğretmenler mesleklerinde başarılı oldukları zaman mesleklerini daha çok seveceklerdir. Öğretmenlik mesleğine yönelik olumlu tutum geliştirme, bilgisayar kullanma ve beceri düzeylerine bağlıdır.

26

Yüksek Öğretim Kurulu (YÖK)’ün Milli Eğitimi Geliştirme Projesi (MEGEP) kapsamında, MEB ve YÖK tarafından belirlenen öğretmen yeterlik listesinde öğretmenlerin sahip olması gereken yeterlikler 4 ana başlık altında toplanmıştır (YÖK’ten aktaran Timur, 2011, s.3). Bunlar:

1. Konu alanı ve alan eğitimine ilişkin yeterlikler, 2. Öğretme-öğrenme sürecine ilişkin yeterlikler,

3. Öğrencilerin öğrenmelerini izleme, değerlendirme ve kayıt tutma ile ilgili yeterlikler, 4. Tamamlayıcı mesleki yeterliklerdir.

Koehler, Mishra ve Yahya (2007)’ya göre, öğretmenler teknoloji ile öğretim yapmaya yatkın olmadıkları için teknolojiden kaçınırlar. Fakat öğretmenlerin teknoloji ile öğretimi iyi anlamaları, yapılacak olan öğretimin verimliliği açısından oldukça önemlidir. Öğretmenlerin teknoloji okur-yazarı bireyler yetiştirmelerinin ön koşulu, kendilerinin teknoloji okur-yazarı olmaları ve sahip oldukları teknolojik bilgileri sınıf içi uygulamalarda uygun bir şekilde kullanmalarıdır.

Öğretmen olmak ayrı bir sorumluluk ister. Kendini geliştirmeyen bir öğretmen derslerinde başarıyı yakalayamaz. Öğretmen kendisini sürekli olarak geliştirmeli ve çağının gerektirdiği eğitim amaçlı teknolojileri kullanabilmek için emek vermelidir.

Hatipoğlu (2006) tarafından yapılan çalışmanın amacı, Türkiye’deki öğretmenlerin bilgisayar kullanmayı ne kadar bildiklerini ve MEB tarafından hazırlanan “Bilgiye Erişim Portalı” hakkındaki beklenti ve düşüncelerini araştırmaktır. Verilerin analizi, öğretmenlerin çoğunluğunun bilgisayar konusunda kendilerini kısmen yetkin hissettiklerini göstermektedir. Bilgisayar Yeterlilik Ölçeği için en yüksek ortalama Kelime İşlemci Programlarında, en düşük ortalama ise Sunum ve Masaüstü Yayıncılık Programlarında gözlenmektedir. Bilgisayar kursu almış olmak ve MEB’in vermiş olduğu dizüstü bilgisayarı satın almakla bilgisayar yeterlilik düzeyi arasında bir ilişki gözlenmemiştir. Öğretmenlerin algılanan bilgisayar yeterlilikleri ile cinsiyet arasında bir ilişki gözlenmemesine karşın, erkek öğretmenlerin kadın öğretmenlerden daha yüksek ortalamaya sahip oldukları gözlenmiştir. Öğretmenlikte daha az tecrübeli öğretmenlerin daha fazla tecrübeli öğretmenlere oranla daha yüksek ortalamaya sahip oldukları gözlenmiştir. Her ne kadar, evde ve okulda bilgisayara sahip olma hususunda farklılaşma gözlense de, bunun bilgisayar yeterliliğine manidar bir katkıda bulunmadığı gözlenmiştir. Nitel verilerin analizi, öğretmenlerin MEB tarafından hazırlanan Bilgiye Erişim Portalı hakkındaki beklenti ve düşüncelerini belirlemeye yardımcı olmuştur.

27

Çelik, Kocaman ve Önal (2008)’ın çalışmaları sonucunda, Burdur ili merkez ilçe ilköğretim öğretmenlerinin bilgisayar okur-yazarlık seviyeleri ile ilgili olarak Excel kullanımı bakımından elde ettikleri bulgular Tablo 2.2’de sunulmuştur.

Tablo 2.2 MS Excel Yeterlilik Ölçeği

Tablo 2.2’ye göre, öğretmenlerin MS Excel ile ilgili daha basit sayılabilecek işlemlerde kendilerini yeterli gördüklerini fakat daha karmaşık işlemlerde yeterlik oranının düştüğü görülmektedir. Öğretmenlerin daha çok MS Word, PowerPoint ve internet konusunda kendilerini daha yeterli gördükleri seklinde ortaya çıkmıştır. Eğitim yazılımlarını kullanma konusunda her ne kadar yeterlik oranı yüksek olsa da, kendilerini yetersiz olarak algılayanların oranı da dikkate değer bir biçimde yüksek bulunmuştur.

Meslek öğretmenlerinin Excel programı kullanım yeterlilikleri ile ilgili olarak yapılan bir araştırmaya göre şu sonuçlara varılmıştır (Er, 2009, s.69):

1. Meslek öğretmenlerinin; işlem yapmak istediği tablo alanlarını oluşturabilme ve veri girişini

yapabilme konusunda oldukça yeterli oldukları görülmektedir.

2. Meslek öğretmenlerinin; ilgili sütunları kullanarak istenilen grafiği oluşturabilme konusunda

kısmen yeterli oldukları görülmektedir.

3. Meslek öğretmenlerinin; satır-sütun genişlikleri, yazı ayarları, dolgu ve kenarlık ayarları gibi

biçimsel ayarlamalar yapabilme konusunda oldukça yeterli oldukları görülmektedir.

4. Meslek öğretmenlerinin; satır-sütun genişlikleri, yazı ayarları, dolgu ve kenarlık ayarları gibi

biçimsel ayarlamalar yapabilme konusunda oldukça yeterli oldukları görülmektedir. Özellikler Çok Y et ers iz Y et ers iz O rt a D ü zeyd e Y et e rl i Y et e rl i Çok Y et e rl i

Bir tablo işlemci dosyasını veri

tabanıyla birleştirebilirim. 5.7 1.4 30.0 35.7 27.1 Bir çalışma sayfası oluşturabilir

veya açabilirim. 4.3 2.9 21.4 28.6 42.9

Grafik eklemek veya satır ya da sütunların boyutunu değiştirmek suretiyle çalışma

sayfasının formatını değiştirebilirim. 0 4.3 2.9 28.6 35.7 Formüller ve ileri seviyede düzeltme

28

5. Meslek öğretmenlerinin; tabloda, formülleri kullanarak veriler üzerinde istediği işlemleri

yapabilme konusunda kısmen yeterli oldukları görülmektedir

6. Meslek öğretmenlerinin; Excel de oluşturulan dokümanın sayfa ayarlarını yapabilme ve

çıktısını alabilme konusunda kısmen yeterli oldukları görülmektedir.

7. Meslek öğretmenlerinin; verileri kullanarak grafik çizebilme ve grafik seçeneklerini

kullanabilme konusunda kısmen yeterli oldukları görülmektedir.

Öğretmenlerin teknik bilgi ye beceri gerektiren araçları az kullanmaktadırlar. Etkin bir öğrenme ortamı oluşturmak için, öğretmenlerin çalışma yapraklarını geliştirebilmeleri amacıyla oluşturulacak olan hizmet içi programlara katılmaları önerilmektedir (Işıksal ve Aşkar, 2003, s.18).

2.5.1. Bilgisayar Okur-Yazarlığı ve Öğretmenler

Günümüzde teknoloji, eğitim ve öğretimin ayrılmaz bir parçası haline gelmiştir. Bütün öğretmenlerin minimum düzeyde de olsa bilgisayar okur-yazarı olması beklenmektedir. Her geçen gün bilginin katlanarak arttığı günümüz bilgi ve teknoloji çağında, toplumların geleceği açısından fen ve teknoloji eğitimi oldukça önemli bir yere sahiptir. Bu nedenle, gelişmeye önem veren bütün toplumlar fen ve teknoloji eğitiminin kalitesini artırmak için uğraşmaktadırlar. İnsanların temel bilgisayar bilgilerini öğrenmeleri ve bu bilgileri modern yaşamda kullanmaları kendilerinin olduğu gibi gelecek nesillerin de yönlendirilmesi, onlara meşale tutması açısından önemlidir. Bilgisayar okur-yazarlığı, bilgisayara her yönüyle teknik olarak hakim olmak değil, günlük hayatta bilgisayarın kullanılacağı yerlerin farkında olmak ve günlük gereksinimleri karşılamaktır (Dağ, 2009, s.26).

Bilgisayar kullanımının öğrenilmesinin gerekliliği, herkes tarafından kabul edilmektedir. İlköğretim müfredatından üniversite hatta lisansüstü eğitim müfredatına kadar her aşamada farklı düzeylerde bilgisayar kullanımı ile ilgili dersler vardır. Meslek hayatına atılanlar için bilgisayar kullanımı yine gerekli olmaktadır. Banka çalışanları müşterileri ile ilgili verileri, muhtarlar mahalle sakinlerinin gerekli olan verilerini, okullarda yöneticiler öğrenci ve öğretmenlerle ilgili verileri, marketler stoklarda bulunan mallar ile ilgili verileri, doktorlar hastalarını takip etmek için oluşturdukları dosyaları, mühendisler yapmakta oldukları projeleri, ofislerde çalışanlar yazışmaları hep bilgisayarlarda kayıtlı tutmaktadırlar. Ayrıca kişi hangi meslek sahibi olursa olsun alanındaki değişim ve gelişmeleri yine internet aracılığı ile takip edebilmektedir (Güneş, 2006, s.360).

29

Ono ve Zavodny (2004)’e göre, bilgi teknolojileri yaygınlaştıkça, bilgisayar okur-yazarlığı ve teknolojiyi kullanma becerilerinin önemi artmaktadır. İnsanların vazgeçilmez kaynağı haline gelmektedir. Örneğin, önceden bilgisayarlar bu kadar yaygın değilken insanlar araştırma yapmak için ansiklopedi, kitap gibi basılı materyalleri tercih etmekteydiler. Günümüzde ise bilgisayar ortamında bilgiye ulaşma olanağı doğmuştur. Makale, tez vb. eğitim amaçlı yayın tarayıp bilgi elde etmek oldukça kolaylaşmıştır.