• Sonuç bulunamadı

BÖLÜM 1: ĐŞSĐZLĐK

1.4. Đşsizlikle Mücadele Politikaları

1.4.2. Pasif Đstihdam Politikaları

Gelişmekte olan ülkeler yerine gelişmiş ülkelerde uygulanan politikalardır. Bu politikaların amacı istihdamı arttırmaktan ziyade işsizleri maddi açıdan destekleyerek işsizliğin neden olabileceği bireysel ve toplumsal zararları en aza indirmektir (Biçerli, 2000: 451).

Pasif istihdam politikaları, işsizliğin sonuçlarını ortadan kaldırma amacına yönelik politikalardır. Özellikle aktif istihdam politikalarının uzun zaman sonra ortaya çıkması, pasif istihdam politikalarının ağırlıklı olarak uygulanmasına neden olmaktadır. Pasif istihdam politikaları, işsizlik sigortası, işsizlik yardımları, işsizlere sosyal yardımlar, işsizlere ilave transfer ödemeleri şeklinde ortaya çıkmaktadır. Pasif istihdam politikalarının temelini işsizlik sigortası uygulaması oluşturmakta ise de tekniği dolayısıyla telafi etkisinin kapsam, süre ve tutar bakımından artırılması için diğer yöntemler, işsizlik sigortası ile birlikte uygulanabilmektedir (Ülker, 2001: 9).

1.4.2.1. Đşsizlik Sigortası

Đşsizlik sigortası, çalışma istek, yetenek, sağlık ve yeterliliğinde olmasına rağmen, kendi iradesi dışında işsiz kalan kişinin, uğradığı gelir kaybını belli bir oranda ve belli bir süre ile karşılayan ve sigortacılık tekniği ile faaliyet gösteren bir programdır. Dünyada işsizlik sigortası programını uygulayan ülke sayısı 1940’da 21 iken, bu sayı 1949’da 22’ye, 1958’de 26’ya, 1977’de 38’e, 1987’de 40’a ve 1997 yılı itibariyle 68’e yükselmiştir (Sofracı, 1999: 67).

Bu 68 ülkede işsizlik sigortası veya benzeri bir program uygulanmaktadır. Đşsizlik sigortası programı, esas olarak işgücü piyasasının yeterince organize olduğu sanayileşmiş ülkelerde uygulanmaktadır. Bu ülkelerin içinde çoğu gelişmiş ülkenin yanı sıra, Sovyetler Birliği’nin dağılmasından sonra ekonomik ve siyasi değişimler yaşayan Doğu Avrupa ve Orta-Asya ülkeleri de vardır. Latin Amerika ve Afrika ülkelerinde de, dar kapsamlı da olsa, uygulamalar söz konusudur.

Gelişmekte olan ülkelerde işsizlik sigortası programının uygulanamamasının esas nedeni, istihdam yapısının yeterince gelişmemiş olmasıdır. Nüfusun büyük bölümü kırsal bölgelerde yaşamakta, tarım sektöründe çalışmaktadır. Sanayi ve ticaret sektörleri yeterince gelişmediğinden, ücret karşılığı çalışma yaygın değildir. Özellikle tarım ve hizmetler sektörlerinde düşük gelirli çalışma -eksik istihdam- bulunmaktadır. Bunların yanında, genellikle sanayi sektöründe düzenli endüstri ilişkilerinin varolduğu işletmelerde çalışanların oluşturduğu bir kesim de görülmektedir. Bu ikili -dual- yapı, istihdamın temel özelliği olmaktadır. Đşsizlik, geleneksel yardımlaşma ilişkileri içinde karşılanmaktadır. Çalışmayanlar, çalışarak veya başka yollarla gelir sağlayanların kazançlarını paylaşarak, işsizliklerini tazmin etmektedirler (Törüner, 1991: 9). Đşsizlik sigortası programı bir sonraki bölümde daha detaylı olarak inceleneceği için burada daha fazla ayrıntıya girilmeyecektir.

1.4.2.2. Đşsizlik Yardımı

Đşsizlik riskine karşı kullanılan tekniklerden biri de işsizlik yardımlarıdır. Đşsizlik yardımları prime dayalı olmayan, bütünüyle Devlet tarafından finanse edilen programlardır. Đşsizlik sigortasından yararlanabilmek için gerekli şartları yerine

getiremeyen veya işsizlik ödeneklerini bitiren işsizlere, genellikle sınırsız bir süre için verilmektedir (Özsuca, 1998: 22). Yardım sürekli olabileceği gibi muhtaçlık süresince de devam edebilir. Đşsizlere minimum bir yaşam standardı sunmayı amaçlayan bu uygulama, işsiz kalmayı cazip hale getirebilir (Biçerli, 2000: 454).

Đşsizlik yardımlarını işsizlik sigortasından ayıran en önemli unsur finansmanın devlet tarafından karşılanmasıdır. Ayrıca, işsizlik sigortasında olduğu gibi prim ödeme zorunluluğu yoktur. Ancak, işsizlik yardımının finansmanı vergi gelirleri ile karşılandığı için, işsizliğin olumsuz etkileri bütün topluma yayılabilmektedir. Đşsizlik yardımını hak edebilmek için geçmiş dönemdeki çalışma süresi göz önüne alınmaz ve muhtaçlık durumu devam ettiği müddetçe işsizlik yardımı yapılabilir. Fakat işsizlik yardımını hak edebilmek için, bu yardıma muhtaç olma durumunun ispat edilmesi zorunludur (Atkinson ve Micklewright, 1991: 1692).

1.4.2.3. Sosyal Yardımlar

Sosyal yardımlar işsizlik sigortası veya işsizlik yardımı alma hakkını kazanamamış, bir başka ifadeyle iki programdan herhangi biri tarafından kapsanmamış işsizlere verilen yardımlardır. Bu tür yardımlar tamamıyla yerel düzeydeki vakıf, dernek ve benzeri kuruluşlar tarafından sağlanmaktadır. Verilen yardımların miktarı bu kuruluşların mali olanaklarına bağlı olarak değişmektedir (Tuna, 1995: 8).

Sosyal yardım programları genelde boşanmış kadın tarafından geçindirilen aileler, fiziksel engelli kişiler, diğer sağlık problemleri olan kişiler, emeklilik şartlarını taşımayan yaşlılar için uygulanmaktadır. Sosyal yardım sağlanan kişilerin çoğunun yeniden işgücüne dönmesi beklenmemektedir. Sosyal yardım ile işsizlik yardımı programlarının ayırt edilmesi her zaman kolay olmamaktadır. Örnek vermek gerekirse, işsiz bir kişiye iş bulma yardımında bulunulması veya eğitim verilmesi bir işsizlik yardımı programı iken, çocuk bakımı hizmetinin verilmesi sosyal yardım programıdır (Limoncuoğlu, 2006: 31-32).

Ülkemizde yardıma muhtaç ve işsiz kimselere Yerel Yönetimler, Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı, Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu, Vakıflar Genel Müdürlüğü ve bazı gönüllü dernek ve vakıflarca yardım yapılmaktadır.

1.4.2.4. Kıdem Tazminatı

Bazı ülkelerde devlet veya işveren, sigortalılara işsiz kalması durumunda toplu ödeme yapmaktadır. Đşsizlik halinde yapılan bu toplu ödeme, Türkiye’de “kıdem tazminatı”, bazı ülkelerde “işten çıkarma tazminatı” olarak adlandırılmaktadır. Kıdem tazminatı bir işçinin işyerindeki çalışma süresine, yani kıdemine bağlı olarak değişmektedir. Kıdem tazminatı işsizlik sigortasının uygulanmadığı pek çok ülkede, işsizliği tazmin edici bir işlev görmektedir (Özsuca, 1998: 23).

Kıdem tazminatı, kanunun belirli hallerde hizmet sözleşmesinin son bulmasında, işveren tarafından işçiye verilen hizmet süresi ve ücrete göre değişen, üst sınırı kanunen belirlenmiş ve ödenmemesi yaptırıma bağlanmış, geç ödenmesi hallerinde de özel faiz yürütülecek bir miktar paradır (Abbasgil, 1994: 27).

Kıdem tazminatı işçiler için ekonomik bir destek olmakla beraber, hizmet sözleşmesi fesihlerinde işverenleri keyfi davranmalarında caydırıcı rol oynama ve işçi açısından iş güvencesi olma görevini de üstlenmiştir.

Kıdem tazminatı ilk defa Avrupa Hukukunda uygulanmaya başlanmıştır. Türk hukuk sistemine ise 1936 yılında 3008 sayılı Đş Kanunu ile girmiştir.

Kıdem tazminatının hukuksal niteliği konusunda değişik görüşler ileri sürülmüştür. Öğretide kıdem tazminatı “işçinin yıpranmasının karşılığı”, işçinin işini kaybetmesinin karşılığı”, “ihtiyarlık sigortasının karşılığı”, “işsizlik sigortasının karşılığı” olarak çeşitli biçimlerde nitelendirilmiştir (Çalık, 1990: 76).

Đşçinin kıdem tazminatına hak kazanılabilmesi için bazı şartların gerçekleşmesi gerekmektedir. Bu şartlara kısaca şunlardır:

- Kişinin Đş Kanuna tabi bir hizmet akdiyle çalışması bulunmalıdır.

- Hizmet akdi kıdem tazminatına imkan verecek bir biçimde son bulmalıdır. - Hizmet akdi işçi tarafından feshedilmelidir (Akyiğit, 2008: 2493-2500);

Kıdem tazminatı ile işsizlik sigortası arasında bazı farklar bulunmaktadır. En önemli farklar şunlardır (Akyiğit, 1999: 196-199);

- Đşsizlik sigortası ödeneğinin hak edilebilmesi için çalışanın kendi isteği dışında işsiz kalması koşulu aranırken, kıdem tazminatında böyle bir koşul aranmamakta olup, işçi haklı nedenlere dayalı olarak hizmet sözleşmesini feshedip işsiz kalsa da kıdem tazminatı alabilmektedir.

- Đşsizlik sigortası ödeneğinin ödenmesi, iş sözleşmesi sona eren işçinin yeni bir iş bulamaması koşuluna bağlanmış olmasına rağmen, kıdem tazminatının hak edilebilmesi için iş sözleşmesi sona eren işçinin yeni bir iş bulamaması koşulu aranmamakta ve işçi kendisine yeni bir iş bulsa da söz konusu işçiye eski işverenince kıdem tazminatı ödenmektedir.

- Đşsizlik sigortası ile kıdem tazminatı arasındaki bir diğer fark ödemeleri yapan taraflarda ortaya çıkar. Đşsizlik sigortası ödeneği Türkiye Đş Kurumu tarafından, kıdem tazminatı ise işveren tarafından işçiye ödenir.