• Sonuç bulunamadı

C. SAN REMO KONFERANSI (18 Nisan 1920)

2. PARİS KONFERANSINDA GÖRÜŞÜLEN

GELİŞEN OLAYLAR

Damat Ferit Paşa 4 Ağustos’ta yayınladığı bildiride Sevr’i kesin olarak imzalayacağını söylemiştir. Bu arada

190 Kayra, a.g.e., s.80

191 Nejat Göyünç, “Sevres’den Lousanne’a” Belleten, C.XLVI, Ankara,

Damat Ferit’e İngilizlerin güvenmemesini söyleyen Mahmut Muhtar Paşa’ya Damat Ferit, kendisinin de güvenmediğini fakat İttihâtçılara güvenmektense İngilizlerden yana tercihini kullandığını söylemiştir. Ayrıca Damat Ferit elinde bulundurduğu makamı (sadrazamlığı) ittihâtçıların elinden almasından korktuğunu söyleyerek makam düşkünlüğünü de göstermiştir. 192

Veliaht Abdülmecit bu dönemde Anadolu’ya geçmek istemiş, ancak Abdülmecit’in bu durumundan haberdar olan İngilizler Damat Ferit’in Abdülmecit’i şikâyet etmesi üzerine harekete geçmişlerdir. Damat Ferit, İngilizlerden aldığı direktifle Damat Ferit’i Dolmabahçe Sarayı’na nakleder. Abdülmecit Damat Ferit tarafından Dolmabahçe Sarayı’nda polis gözetimi altında tutulmuştur.193 Eğer Abdülmecit

Anadolu’ya geçmiş olsaydı -ki Mustafa Kemal Paşa

Abdülmecit’i Anadolu’ya davet etmiştir- O’nun Anadolu’ya

geçmesi Milli Harekete karşı ayaklanmaların bastırılmasında kolaylık sağlayacaktı.194

Damat Ferit Paşa, Sevr’in yarattığı muhalif tepkilere karşı 7 Ağustos’ta yayınladığı bir kararla; hükümet aleyhinde düşmanca yazılmış makaleleri yasaklamış, bu tür bildiri ve makaleler yayınlayanların da cezalandırılmasına, memur

192 Erdem, a.g.t., s.202. 193 Jaeschke, a.g.e., s.16-17.

iseler işlerinden atılmalarına ve emeklilik haklarından da mahrum edilecekleri yönünde bir karar almıştır.195

Sevr’in imzalanmasından sonra bütün yurtta yas ilân edilmiştir. Damat Ferit’in Hadi Paşa’ya Sevr şartlarının kabul edilemez olsa bile antlaşma şartlarına ilişkin; “Düvel-i

Mütelife, muahedeyi imzalamaktan kaçınan devletlerin ileride anlaşma haricinde birtakım iddalarda bulunmayacaklarını taahhüt etmelidir. Yunan ordularının işgal etmiş oldukları hattı aşmamaları, hatta anlaşma imza edilir edilmez Paris Muahedesi ile çizilmiş sınırın diğer tarafına çekileceklerini beyan etmeleri gerekir… Hükümet-i Seniyye ancak Düvel-i Mütelife’nin talebine mebni kendisi için felâketâvar ve tarih-i asammda emsâlî nâ-mesbûk bir muahedeyi kabul eylemiştir.”196 diyerek Sevr’in kabul

edilemezliğini beyan etmesine karşın İtilaf Devletlerin uyup uymayacağı konusundaki tereddütlerini itirâf etmiştir.

Sevr’in imzasından sonra imza günü İstanbul basını tarafından matem günü ilân edilmiştir.

Anadolu’da Sevr Antlaşması’na karşı büyük bir direniş başlamıştır.

3. PARİS KONFERANSI GÖRÜŞMELERİNDE ERMENİLER İLE İLGİLİ KARARLAR

195 Erdem, a.g.t., s.203. 196 Erdem, a.g.t., s.203.

Siyasî, askerî, malî ve iktisadî hükümlerle, Cemiyet-i Akvam’a, Türkiye sınırlarına, Boğazlara, İzmir’e, azınlıkların hukukuna, Anadolu’da bir Kürdistan ve Ermenistan teşkiline dâir hükümleri kapsayan bu antlaşmanın en dikkate değer hükümleri üçüncü bölümde verilmiştir. Ancak Sevr Antlaşması’nda geçen maddelere değinmek istiyoruz.

Doğu Anadolu’da bir Ermeni Devleti kurulması yolundaki en ileri ve plânlanmış adım Sevr’de atılmıştır. Sevr Antlaşması ile İtilâf Devletleri, Doğu Anadolu’da Şark Meselesi’nin Ermenilerle ilgili kısmını tamamen çözmeye çalışmışlardır. Sevr Antlaşması’nın altıncı bölümünde Ermenistan ile ilgili altı maddeye (88-93) yer verilmiştir.

Sevr Antlaşması’ndaki bu altı madde şöyle idi:

88. Madde: Türkiye, Müttefik Devletlerin tanıdığı

gibi, Ermenistan’ı hür ve müstakil bir devlet olarak tanıdığını beyân eder.

89. Madde: Osmanlı Devleti ile Ermenistan ve diğer

imzası bulunan devletler, Erzurum, Trabzon, Bitlis vilâyetlerini de Türkiye ile Ermenistan arasındaki hududun tayini Amerika Birleşik Devletleri Cumhurbaşkanının hakemliğine havale etmeyi ve O’nun vereceği kararı ve Ermenistan’ın denize çıkışında ve adı geçen hududa komşu olan Osmanlı arazisinin askerden arındırılmasıyla ilgili olarak belirleyeceği bütün hükümleri kabul etmeyi

kararlaştırmışlardır.

90. Madde: 89. Madde gereğince, tayin edilecek

hudud, adı geçen vilâyetlerin kısmen veya tamamen Ermenistan’a terkine yol açtığı taktirde, Osmanlı Devleti karar tarihinden itibaren, terk edilen arazi üzerindeki bütün hak ve hukukundan vazgeçtiğini şimdiden beyan eder. İşbu anlaşmanın, Türkiye’den ayrılan araziye uygulanacak hükümleri, sonradan Ermenistan’a terk edilecek araziye de uygulanacaktır.

İşbu anlaşma ile çözülmemiş ve düzenlenmemiş bulunan ve söz konusu arazinin irtikalinden doğabilecek olan bütün meseleler, ileride diğer sözleşmelerde hâl edilecektir.

91. Madde: 89. Madde’de belirtilen arazinin bir

kısmı Ermenistan’a intikal ettiği taktirde, Osmanlı Devleti ile Ermenistan arasında (aynı maddede öngörülen karara dayanarak) belirlenecek olan hududu arazi üzerinde çizmek üzere, adı geçen kararın verilmesinden on beş gün sonra, teşekkül şekli sonradan tayin edilecek olan bir Hudut Belirleme Komisyonu kurulacaktır.

92. Madde: Ermenistan’ın Azerbaycan ve

Gürcistan’a olan hududu, ilgili devletler tarafından uzlaşma yoluyla belirlenecekti. 89. maddede açıklanan karar alındıktan sonra, alâkadâr devletler uzlaşma yoluyla hudutları tespit etmede muvaffak olamadıkları takdirde işbu hudud

Müttefik Büyük Devletler tarafından tayin edilecektir ve bu hududun arazi üzerinde çizilmesi de bu devletlere ait olacaktır.

93. Madde: Ermesintan Hükümeti, Ermenistan’da

ırk, dıl veya din bakımından ahalinin ekseriyetinin (teşkil eden nüfusun) dışında kalan azınlıkların menfaatini korumak için, Müttefik Devletler’in lüzum görecekleri hükümleri ve bu devletlerce yapılacak olan anlaşmaya da bu hükümlerin yazılmasına muvafakat etmek suretiyle kabul eder.”197

Sevr Antlaşması’nda sınırlar belirlenirken Wilson’un göz önünde tuttuğu temel ilke ve esas, sadece ve sadece, Ermenistan’ın çıkarları idi. 198 Böylece Wilson’ı Trabzon,

Erzurum, Van ve Bitlis’i Ermenilere verirken gerçekten uzak tutumunu anlamamakta mümkün değildir.

Bu anlatma ile Ermenilerin devlet olarak varlığı ilk kez bir anlaşma ile onaylanmıştır. Bu anlaşmayı ve bu kararı onaylayan da Osmanlı Hükümeti olmuştur. Fakat İtilâf devletlerinin göz ardı ettiği bir nokta vardı. O da milletin asıl temsilcisi olan TBMM hükümeti idi. Sevr Antlaşması’nın TBMM Hükümeti için kabul edilebilir bir yanı yoktu. Bu sebeple, bu anlaşmayı uygulama aşamasına geçemezlerdi. Anadolu’yu temsil edemeyen İstanbul Hükümeti’nin

197 Meray-Olcay; a.g.e., s.17-18.

198 Fahir Armaoğlu; “Amerika”; Sevr Antlaşması ve "Ermenistan"

yapamadığını Mustafa Kemal Paşa 19 Mayıs 1919’da Samsun’a çıkarak üstlenmiştir. Sevr Antlaşması bu sebeple

ölü doğan bir anlaşma olarak tarihe geçmiştir.

Sevr Antlaşması Görüşmeleri’nin uzamasının iki önemli sebebi vardır. Bunlardan Birincisi Şark Meselesi düşüncesiyle Türk topraklarını paylaşmaya çalışmalarından dolayı, süreç uzamış ve Yakındoğu’da müttefikler yeni sorunlarla uğraşmak zorunda kalmışlardır. İkincisi, anlaşmanın imzalandığı dönemde var olan sorunların özellikle Birinci Dünya Savaşı sonrası sorunların çözülememiş olmasıydı.199

Benzer Belgeler