• Sonuç bulunamadı

II. BÖLÜM TÜRKİYE’DE ENFLASYONUN DÖVİZ KURU VE HİSSE SENEDİ

2.6. PARA VE SERMAYE PİYASALARININ DÜNYADAKİ ROLÜ

sahip finansal enstrümanların işlem gördüğü piyasalardır106. Para piyasasının tipik özelliği kısa vadeli fonlardan oluşmasıdır. Para piyasasının araçlarını ticari senetler, kaynaklarını çeşitli mevduat oluşturmaktadır.

Sermaye piyasaları ise, orta ve uzun vadeli ödünç verilebilir fonların, menkul kıymetlerin alım-satımı suretiyle tasarruf sahiplerinden yatırımcılarına aktarılmasını sağlayan ortamın, başka bir ifade ile yatırımcılar, tasarruf sahipleri ve bunlar arasındaki

fon akımını sağlayan aracı kurum ve bankalar, yatırım ortaklıkları ve yatırım fonları gibi aracı ve yardımcı kuruluşlardan oluşan çağdaş mali piyasa sisteminin adıdır107. Sermaye piyasalarının en önemli ve yaygın araçları hisse senetleri ve tahvillerdir. Her ne kadar para ve sermaye piyasaları birbirinden farklıymış gibi gözükse de her ikisini bir bütün olarak mali piyasa diye nitelendirebiliriz. Finansal piyasalar fon talep edenlerle fon arzedenleri buluşturan piyasalardır. Finansal piyasaların fonksiyonları ise şunlardır:

- Fonların arz edenlerden, fon talep edenlere doğru akışını gerçekleştirmek, - Menkul değerlere likidite sağlamak ve menkul değerlerin fiyatının oluşumunu sağlamak,

- İşletmelere kaynak tahsisinde bulunarak yatırımları artırmak,

- Ulusal üretim artışında ve kalkınma hızının yükselmesine yardımcı olmak, - Riskin fiyatlandırılması ve riski önleyecek araçların geliştirilmesi.

Dünya ekonomisinde 1980 sonrasında yaşanmaya başlayan küreselleşme ulusal finans piyasalarının uluslararası finans piyasalarına dönüşmesine sebep olmuştur. Uluslararası mali piyasalar birbiriyle bağlantılı piyasalardır. Londra, Tokyo ve New York dünyanın en büyük mali merkezleridir. Özellikle sermaye piyasalarının bugünkü durumuna baktığımızda 2. Dünya Savaşı’ndan beri ABD’nin uluslararası finansın lideri durumunda olduğu görülmektedir. Bunun temel sebepleri şöyle sıralanabilir:

- ABD Dolarının müdahale, likidite tutma ve uluslararası rezerv para olma özelliklerinden dolayı güçlü olması,

- Amerikan finans kuruluşlarının kaynaklarının, etkinliklerinin ve likiditelerinin büyüklüğü,

- Fon arz ve talebinin ABD doları olarak yapıldığı Euro/dolar piyasalarının gelişmesi108.

Ancak özellikle 2000 yılında teknoloji senetlerinin balonunun patlamasından ve Lehman, Worldcam gibi şirketlerin yolsuzluklar nedeniyle batmasından sonra ABD

107 İktisadi Araştırmalar Vakfı Dergisi, “Türkiye’de Sermaye Piyasası, Araçlar ve Kuruluşlar”, İstanbul, 1984.

108 http://www.ekodialog.com Özgür Ekonomi ve Makale Arşivi, “uluslararası Piyasalar” internet sitesi, Erişim Tarihi: 12/10/2009

Merkez Bankası faiz oranlarını hızla düşürmüş, gayrimenkul balonunun önünü açmıştır. Gayrimenkul kredisi veren bankalar ile hiçbir denetime tabi olmayan yatırım bankaları, gayrimenkul kredilerini menkul kıymetleştirerek ve sürekli borçlanarak dünya mali piyasalarında inanılmaz boyutta bir likidite genişlemesine neden olmuştur. 2001-2007 arasındaki dünya piyasalarındaki hızlı büyümenin nedeni genişleyen likidite olmuştur. 2006 yılında faiz artırımlarıyla birlikte gayrimenkul fiyatlarındaki artış eğilimi durmaya ve tersine dönmeye başlamıştır. 2007 yılında ABD piyasalarında yavaş yavaş mortgage krizi başlamış, 2008 Mart ayında ABD’nin en büyük yatırım bankası Lehman Brothers’in iflas etmesiyle tüm dünya mali piyasalarını sarsan bir kriz haline dönüşmüştür. Şu anda ABD mortgage krizinden çıkan bu krizin faturası 3.4 trilyon dolardır109.

ABD kaynaklı krizin tüm dünya para ve sermaye piyasalarını etkilemesinin nedeni artık mali piyasaların dünya çapında bütünleşmesidir. Bu bütünleşmenin çeşitli nedenleri vardır. Dünya ticaretinin artması, iletişim ve haberleşme teknolojilerinin ilerlemesi ve mali piyasaların serbestleşmesi en önemli nedenler arasındadır. Uluslararası sermaye piyasalarının en ilginç ve çarpıcı özelliklerinden birisi de sermaye hareketlerinin hızının ve hacminin büyüklüğünün uluslararası ticaret hareketlerinden ve yabancı özel yatırımlardan çok daha büyük olmasıdır. Bunun en önemli nedeni ülkeler arasındaki faiz hadleri ve döviz kurlarının sürekli değişkenlik göstermesidir. Bu durum bir yandan arbitraj, riskten korunma ve spekülasyon amaçlı çok sayıda yeni mali araçların ve türev araçların doğmasına ve geliştirilmesine yol açarken, bir yandan da bunlara yönelik sermaye hareketlerinde muazzam bir artış yaratmıştır110.

Dünyada finansal piyasalar arasında en iyi bilinen ve finansal piyasaları etkileyen gösterge faiz oranı LİBOR’dur. İnterbank oranı olarak da anılır. Dünya genelinde bankalar, finansal varlıklarla ilgili kuruluşlar, yatırımcılar, türev ürünler ve sermaye piyasaları tarafından, borçlanılacak tutara ödenecek faiz oranını belirlemede LİBOR oranı geniş çapta kullanılır. LİBOR oranındaki önemli artışlar, borç verenlerin verdikleri borcun geri ödenip ödenmeyeceği konusunda daha endişeli olduklarının bir yansımasıdır. Özellikle piyasalarda kredi daralması olup olmadığı konusunda LİBOR kilit göstergelerden biridir. Gecelik LİBOR oranı finansal piyasalarda riskin barometresi

109 ÇAPOĞLU, Gökhan, “Finansal Piyasalar ve Serbest Piyasa İdeolojisi Çökerken”, Anadolu Stratejik

Araştırmalar Vakfı, Ankara, 2008, s.2.

olarak kabul edilir. Güvenilir bir LİBOR oranı finansal piyasalar için hayati önem taşımaktadır. LİBOR faiz oranları ise şöyledir:

LİBOR 1 Aylık 3 Aylık 6 Aylık 12 Aylık

ABD Doları 0.2341 0.2542 0.4576 1.0065

İngiliz Sterlini 0.5138 0.6056 0.84 1.235

İsviçre Frangı 0.1133 0.2517 0.3483 0.6483

Euro 0.4569 0.6775 0.98 1.2237

Dünya para ve sermaye piyasalarında etkili olan diğer bir unsur da kredi derecelendirme kuruluşlarının gelişe ve gelişmekte olan ülke görünümleri ile ilgili notlardır. Son günlerde uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch’in Yunanistan’ın kredi notunun düştüğünü açıklamasının ardından dünya sermaye piyasalarında hızlı düşüşler yaşanmıştır. Ardından gelen İspanya’nın kredi notunun negatife indirilmesi, Avrupa sermaye piyasalarının bozulmasına sebep olmuştur. Dubai’den gelen 59 milyar dolarlık borç erteleme çağrısı yine dünya para ve sermaye piyasaları üzerinde kısa süreli dalgalanmalara sebep olmuştur.

Son yaşanan küresel kriz ile beraber piyasalarda likidite bolluğu oluşmuş ve likidite bolluğu sermaye piyasalarının daha hızlı hareket etmelerine neden olmuştur. Türk sermaye piyasaları da faizlerin düşmesi ve yurtdışı piyasalardaki harekete paralel olarak son yılların en hızlı artışını yapmıştır. İstanbul Menkul Kıymetler Borsası 2002- 2009 yılları arasında 0.45 $ olan 5 $ kadar çıkmıştır. Ancak ekonominin geneline baktığımızda bu çıkışları destekleyen ekonomik gelişmelerin olmadığını görmekteyiz. Yabancı fon ve spekülatörlerin piyasaları yönlendirdiklerini ve sermaye piyasalarından çok ciddi kazançlar elde ettiklerini söyleyebiliriz. Hisse senetleri piyasanın hızlı yabancılaşma durumu neticesinde sermayenin tabana yayılması ve ekonomiye kaynak oluşturması ilkesinden uzaklaşılmıştır.

Çünkü borsadan kazançlardan vergi alınmaması kayıtdışı ekonominin artmasına ve haksız kazançların oluşmasına sebep olmaktadır. Sermaye piyasalarının gelişmesi sadece yabancı fon ve spekülatörle bağlı olmamalıdır. Bireysel yatırımcıların borsaya olan güvenlerini artırıcı tedbirler alınmalı, Sermaye Piyasası Kurulu denetimlerini sıkılaştırmalıdır.

Son yılların en sık kullanılan para piyasası araçlarından biri de Carry Trade’dir. Carry Trade düşük faiz getiren bir para biriminden borçlanıp krediyi yüksek faiz getiren bir para birimine yatırmaktır111.

Carry Trade özellikle Japon yeni üzerinden kâr etmek için kullanılmaktadır. Carry Trade en çok faizden para kazanır. Carry Trade’in ikinci adresi ise dolardır. Carry Trade artık kurumsallaşmış ve küresel mali piyasaların bir aracı haline gelmiştir.