• Sonuç bulunamadı

II. BÖLÜM TÜRKİYE’DE ENFLASYONUN DÖVİZ KURU VE HİSSE SENEDİ

2.1. ENFLASYONUN DÖVİZ KURU ÜZERİNE ETKİSİ

2.1.3. Enflasyon-Faiz-Döviz Kuru ve Sıcak Para Hareketleri

Sıcak para diye tanımlanan para, yurtdışından ülkemize rant elde etmek için gelen kısa vadeli paralardır86.

Sıcak para akımları başlangıçta paranın aktığı ülkelerde ödemeler bilançosu üzerinde olumlu etkide bulunmakta, ancak zamanla aşırı nakit girişleri, ulusal paranın aşırı değerlenmesine neden olmaktadır. Göreli olarak ucuzlayan ithalat mallarına talep artmaktadır. Sıcak paranın ortaya çıkma nedenleri ise:

- Ekonomide globalleşme,

- Sermaye hareketlerinde hızlı liberalleşme, - Devalüasyon,

- Faiz arbitrajı,

- Uluslararası faiz oranlarının düşmesi ve ülke içinde yatırım ortamının düzelmesi nedeniyle başka ülkelerde doğrudan ve portföy yatırımlarına yönelmiş yatırımcıların kendi ülkelerine yönelmeleri87.

Türkiye’nin gelişmekte olan ülkeler içerisindeki konumu son yıllarda uygulanan ekonomik ve siyasal politikalarla yabancı sermaye açısından daha fazla önem kazanmıştır. Özellikle son yıllarda Morgan Stanley, S&P gibi ülke ekonomilerini değerleyen şirketlerin yayımladıkları olumlu raporlar, yabancı fonların Türkiye’ye ilgisini artırmıştır. Türkiye’ye sıcak para kısa vadeli döviz kredisi olarak, döviz mevduatı olarak, tahvil-bono ve hisse senedi almak için geliyor. Türkiye sıcak paranın gelmesi için elde edilen kârlarından vergi almamış, dünyanın en yüksek faizini

86 http://www.muhasebeturk.com internet sitesi, Erişim Tarihi: 06/10/2009 87 http://www.yurthaber.com internet sitesi, Erişim Tarihi: 06/10/2009

vermiştir. Ayrıca sıcak para gelişi ile yerlileri piyasadan uzaklaştırarak yabancı hakimiyetine bırakmıştır.

Cari işlemler açığı ve yüksek faiz oranlarından bile daha yüksek risk olarak gösterilen sıcak para, Türkiye’de son dört yıllık dönemde gelişmiş ülkelerde 25-30 yılda elde edemeyeceği kadar getiri sağlamış bulunmaktadır.

Türkiye’de şu an sıcak para için uygun zemin vardır. Güven, siyasi istikrar ve pek çok piyasaya nazaran yüksek olan reel faiz. Yabancı portföy yatırımcılarının Türk Menkul Kıymet piyasalarında yaptığı işlemlere sınırlama yoktur. Gelen sıcak para öncelikle hazine kağıtlarını tercih etmektedir. Daha sonra borsa ve diğer enstrümanları. Sıcak para tüccarları, döviz fiyatları yüksek iken geliyor, dövizlerini bozduruyor ve hazine kağıtları alıyor. Döviz biraz düşünce bonoları satıp dövize dönüyorlar. Kur dalgalanıp yükseldiğinde tekrar satışa geçip bono piyasasına ya da borsaya yöneliyorlar. Bu işlemi defalarca yapıp kısa zamanda çok ciddi paralar kazanmaktadır. Bu işlemleri içeriden dışarıya kaynak transferi olarak niteleyebiliriz88.

Türkiye sıcak paranın nelere mal olduğunu 2001 krizini yaşayarak görmüştür. İzlenen yanlış politikalar, bozulan dengelere ilaveten artan sıcak para stoku Türkiye’ye çok pahalıya mal olmuştur. 2000 yılında yurtdışından net olarak 9.6 milyar dolar sermaye girişi olurken 2001 yılında yaşanan krizle beraber ülkeden kaçan sermaye tutarı 13.9 milyar doları buldu. Bu, Türkiye’nin tarihte yaşadığı en büyük sermaye şokuydu. 2002 yılında ise 8.2 milyar dolar, 2003 yılında 18.3 milyar dolar, 2004 yılı sonunda 31.6 milyar dolar, 2005 yılı sonunda 58.9 milyar dolar yabancı kaynaklı para bulunuyor. Bu oran 2006 yılında 65.4 milyar dolar seviyesine yükselmiştir. 2007 yılında 107 milyar dolara yakın sıcak para hacmi olmuştur. 2008 yılında yaşanmaya başlanan küresel krizle beraber sıcak para girişi geçen yılın yarısına indi. 2009 yılında ise tekrar 79.2 milyar dolar seviyesine yükselmiştir.

Bu yükselişin asıl sebebi, özellikle yılın ikinci çeyreğinde küresel krizin en kötü döneminin geride kaldığı algılamasıyla birlikte küresel finansal piyasalarda iyimser bir havanın oluşmasıdır.

2001 krizinde Türkiye’deki şirketlerin hisse senedi fiyatlarının dibe vurması, kriz sonrasında İMKB’yi sıcak para için en cazip alanlardan biri yapmıştır. İMKB sıcak paraya dolar bazında 2003 yılında yüzde 110.3, 2004 yılında yüzde 39.4, 2005 yılında yüzde 59.2 kazandırmıştır. 2006 yılında yüzde 5.6 oranında kayba uğrayan sıcak para 2007 yılında yüzde 30.4 oranında kazanmıştır. 2008 yılında ise küresel krizin etkisiyle yüzde 40’lara yakın kayıplar sonrasında 2009 yılında ise sıcak paranın yine yüzde 100’lere yakın kazandığını görüyoruz. İMKB’de yabancı oranının hızla arttığı ve sıcak para girişinin de aynı hızla yükselmeye başladığı 2004 yılında yabancı sermayenin portföy değeri 8.8 milyar doları olmuştur. 2003 yılında bu oran 3.6 milyar dolar olmuştur. 2005 yılı ise yabancı yatırımcıların ülkemize göstermiş oldukları ilginin en önemli göstergesidir. Yabancı sermayenin 2005 yılı portföy değeri 15.5 milyar dolara çıkmıştır.

2006 yılında ise yabancı portföyü 33 milyar dolardır. 2006 yılında en belirgin artış yabancı tüzel kişi portföylerinde görülmüştür.

Toplam portföy büyüklüğü içinde yüzde 65 seviyesinde seyreden yabancı yatırımcıların payı 2007 yılı sonunda yüzde 72’lere çıkmıştır. Portföy değerleri ise 67.5 milyar dolar olmuştur. 2008 yılında ise portföy değerleri 26.8 milyar dolara gerilemiştir. 2008 yılında yabancı portföy büyüklüklerindeki azalış portföy çıkışından değil, borsanın düşmesinden kaynaklanmıştır89. 2009 yılında ise yabancı sermaye miktarı 50.9 milyar dolardır. Sıcak para olarak nitelendirilen portföylerin hâlâ borsada olduklarını ve çok büyük çıkışlar olmadığını görüyoruz. Ancak hisse senetlerindeki sıcak paranın ekonomiye bir katkı sağladığını söyleyemeyiz. Çünkü sıcak paranın hisse senetlerinde yapmış olduğu hareketler tamamen spekülatiftir. Sıcak paranın Türk hisse senetlerine yatırım yapmasının en büyük sebebi vergi avantajıdır.

Sıcak para ile,

- Döviz fiyatı ucuz kalıyor. - Ucuz döviz, ithalatı arttırıyor. - Döviz açığı kapanıyor.

- Sürdürülemez iyilikler rüzgarı esiyor90.

Sıcak paranın iyilikler rüzgarının yanında kalkınma, büyüme, işsizliğe yardımcı olmadığını söyleyebiliriz. Sıcak para geçici likidite sıkıntılarını çözer. Sıcak para geldiği ülkeden sadece rant elde eder. Sıcak para uzun vadeli yatırım yapmak, üretim yapmak, fabrika kurmak için değil, faizden, kurdan, hisse senedinden, devlet tahvili, hazine bonosundan rant elde etmek için gelir. Sıcak para, doğrudan yabancı sermayeye dönüşmediği sürece Türk halkı için her zaman maliyet oluşturmaktadır. Türk halkı yıllarca sıcak parayı beslemiştir. Sıcak paranın ülkemizden elde ettiği rantlar, Türk halkının fakirleşen büyüme ile karşılaşmasına sebep olmuştur. Yabancı yatırımcılar son 9 yılda Türkiye’de elde ettiği rantların yaklaşık 35 milyar dolarını başka ülkelere götürmüşlerdir. Borsa ve tahvile gelen sıcak paradan elde ettikleri kârları 10 milyar 866 milyon dolarını ülkeden çıkarmışlardır.

Tablo 10. Yıllara Göre Doğrudan Yabancı Sermaye Kâr Transferleri (milyon $) 2000 300 2001 337 2002 401 2003 643 2004 1043 2005 1051 2006 1182 2007 2208 2008 2098 2009 1600 Kaynak: Hazine Müsteşarlığı

Doğrudan Yabancı Sermaye Hareketlerinde son bir yılda kâr transferinin azaldığı gözlenmiştir.

Tablo 11: Yıllara Göre Yabancı Portföy Kâr Transferleri (milyar $) 2002 2,2 2003 2,6 2004 2,9 2005 3,3 2006 3,4 2007 3,7 2008 3,7 2009 2,1 Kaynak: Hazine Müsteşarlığı

Son yıllarda özellikle borsamızda yaşanan spekülatif hareketler göstermiştir ki yurt dışından gelen sıcak parada artık “bıyıklı yabancı” diye tabir edilen yurt dışında yerleşik Türklerin de payının olduğunu Hükümet 2008 yılında çıkardığı “Varlık Barışı” yasası ile yurt dışında bulunan Türk uyruklu gerçek ve tüzel kişilere ait nakit ve nakit yerine geçen değerlerin Türkiye’ye getirilerek taze para girişi sağlanmasını amaçlamıştır91.

Yurt dışından gelecek varlıklar şöyle sıralanıyor: - Para

- Altın - Döviz

- Menkul Kıymetler

- Diğer Sermaye Piyasası Araçları - Taşınmazlar

Yurt dışından getirilen varlıklar üzerinden yüzde 2 vergi alınması hükme bağlanmıştır. Varlık barışı ile Türkiye’ye gelecek varlıkların Beyan süresi 2009 yılının

91 SAYGILIOĞLU Nevzat, “Varlık Barışı Nedir, Ne Getiriyor?”, Para Dergisi, Kasım 2008, Sayı: 205, s.1.

sonuna kadar uzatılmıştır. Kasım 2009 tarihi itibariyle yurt dışından 13 milyar TL varlık beyan edildi. Bu beyan üzerinden yurt dışından 260.8 milyar TL vergi tahakkuk etmiş ve bu verginin 99.9 milyon TL’si tahsil edilmiştir92.