• Sonuç bulunamadı

I. BÖLÜM ENFLASYON DÖVİZ KURU VE HİSSE SENETLERİ PİYASASI

1.9. HİSSE SENEDİ PİYASASI VE İŞLEYİŞİ

1.9.2. Hisse Senetleri Piyasasının İşleyişi

1.9.2.1. İstanbul Menkul Kıymetler Borsası’nda İşleyiş

1.9.2.1.2. İstanbul Menkul Kıymetler Borsası Endeksi

İstanbul Menkul Kıymetler Borsası’nda Sanayi Endeksi, Mali Endeks ve Bileşik Endeks adları altında üç ayrı endeks kullanılmaktadır.

İMKB endeksi, diğer gelişmiş ülkelerdeki endekslere benzer şekilde piyasa değeri ağırlıklı bir karaktere sahip olması nedeniyle, şirketlerin büyüklüğü yanında halka açık hisselerin sermayeye oranı da şirketlerin endeksi etkilemesinde farklılıklar yaratabilmektedir.

Endeksin bir başlangıç tarihi vardır. “Başlangıç tarihinde 100 olan endeks bugün kaç olmuştur.” sorusunun cevabı olarak bugünkü endeks bulunur. İMKB Bileşik Endeksinin başlangıç tarihi borsanın açılış tarihi olan 1986 Ocak ayı ortalamasıdır ve 100 kabul edilmiştir.

İMKB Endeksi aşağıdaki formülle hesaplanır:

İMKBt = 100 x

= = n i io io io n i it it it W N P W N P 1 1 . . . .

İMKBt= Belli bir tarihteki İMKB endeksi

= =

n

i 1

n adet şirketin hisseleri teker teker formülde yar alacak anlamında kısaltma ifade eder.

Pit= t tarihinde birinci şirket ile n’inci şirket arasındaki i’inci hissenin piyasa

değeri.

Wit: t tarihinde şirketin halka açıklık oranı

Pio: i’inci hissenin baz tarihindeki fiyatı

Nio: i’inci şirketin baz tarihindeki toplam hisse sayısı

Wio: i’nci şirketin baz tarihindeki halka açıklık oranı

İMKB endeksinde yer alacak şirketlerin seçimi ve bunun için tespit edilecek genel kriterlerin belirlenmesi her 6 ayda bir İMKB Yönetim Kurulunca yapılır. Buna göre, endekste yer alan şirket sayısının işlem gören şirket toplamının 1/3’ünden az olmaması ve hisse senetleri piyasasının yüzde 85 oranında temsil etmesi prensibi getirilmiş bulunmaktadır71.

Endekste yer alacak şirketlerin aşağıdaki şartları mutlaka sağlaması gereklidir: - Şirketin geçmiş faaliyet süresinin en az 3 yıl olması,

- Şirketin borsaya göndermesi gereken bilgilerde son iki yılda gecikme olmaması,

- Şirketin son üç yılda bağımsız dış denetimden geçmiş olması, - Şirketin borsaya örnek taahhütname vermiş olması,

- Son yılda kâr payı dağıtmış olması.

1.9.2.1.3. İMKB’de Hisse Senedi İşlemleriyle İlgili Veriler

1986 yılında kurulan İMKB’de yıllar geçtikçe işlem hacmi, yabancı payı ve şirketlerin piyasa değerleri artmış bu da İMKB’yi gelişen borsaların bir çoğunun önüne geçirmiştir.

Tablo 6. Yıllar İtibariyle İMKB’de İşlem Hacmi

Yıllar İşlem Hacmi (Milyar TL)

2000 111 milyar 2001 104 milyar 2002 234 milyar 2003 280 milyar 2004 208 milyar 2005 209 milyar 2006 243 milyar 2007 734 milyar 2008 796 milyar 2009 637 milyar

Kaynak: Euroline veri dağıtıcısı

2000 yılından sonra İMKB’de ciddi bir işlem hacmi artışı görmekteyiz. Bu işlem hacmi artışında yabancı yatırımcıların payları çok büyüktür. İMKB’deki yabancı yatırımcı oranlarına bakacak olursak;

Tablo 7. Yıllar İtibariyle İMKB’de Yabancı Oranı

Yıllar Yabancı Oranı Yerli Oranı

2000 42.60 57.40 2001 47.20 52.80 2002 49.10 50.90 2003 50.30 49.70 2004 59.40 40.60 2005 66.40 33.60 2006 65.26 34.74 2007 72.37 27.63 2008 67.46 32.54 2009 66.74 33.26

Kaynak: Euroline veri dağıtıcısı

Tablodan da anlaşılacağı üzere Türkiye’de yabancı oranları hep artış göstermiş, buna karşılık yerli yatırımcı oranlarında ciddi düşüşler meydana gelmiştir. Dolayısıyla yabancı yatırımcıların piyasadaki ağırlıkları ve güçleri oldukça fazla olmaya başlamıştır.

Yabancı yatırımcılar Türkiye’de, İMKB’de işlem yapmak için kendilerine ait aracı kurum kurmuşlar veya satın alarak ofisler açmışlardır. Yabancı yatırımcı ve fonların Türkiye’ye olan ilgisinin başında vergi avantajı gelmektedir. Diğer husus ise yabancı yatırımcı ve fonlar Türkiye piyasasını çok rahat çevirebileceklerinin farkındalar. Bilindiği üzere, borsada fiyatların oluşumunda çok çeşitli faktörler rol oynamaktadır. İzlenen ekonomi, maliye ve para politikaları enflasyon, alternatif yatırım araçlarının durumu, şirketlerin performansı (kâr-zarar açıklaması, şirketlerle ilgili haberler), global piyasalar, emtia piyasaları, özellikle ABD’den gelen ekonomik veriler, spekülatörler, gerek ekonomik gerekse siyasi krizler, siyaset borsa üzerinde olumlu veya olumsuz etkenlerdir.

Sermaye piyasası kurulu ve İMKB’nin her türlü düzenleme ve denetleme çalışmalarına rağmen, İMKB daha ziyade yabancı yatırımcıların ve spekülatörlerin kazandığı, sade yatırımcıların kaybettiği ve borsadan çözülmeye yüz tuttuğu bir pazar yeri niteliği kazanmaya başlamıştır. Hisse fiyatlarında spekülatif hareketlerin hızlanmasıyla borsada Al ve Tut yerine Al ve Sat zihniyeti hakim durumu geçmiştir. Küçük yerli yatırımcıların ilgisi bu nedenle yıllar geçtikçe azalmış ve yerini yabancı yatırımcı ve fonlara bırakmıştır72.

Bazı hisse senetlerinde yabancıların olması hisse senedinin prim yapma potansiyelinin olabileceğini gösterebilir. Tam tersi durumda da yabancı çıkışlarının olması o hisse senedinin değer kaybına, eğer o hisse senedinin endekste de ağırlığı varsa dolayısıyla endeksin düşmesine neden olur. Bir hisse senedinde gerek yerli gerekse yabancı spekülatörlerin o hisseye para girişi yapmasıyla hissede çok ciddi fiyat hareketleri görebiliriz. Bazen bu ciddi fiyat hareketlerinin temel analiz veya teknik analize dayanmadan sadece bir haber doğrultusunda veya sadece o hisse senedinin fiyatının spekülatif amaçla düştüğünü söyleyebiliriz. Örneğin, X şirketine ait bir hisse senedinin seansta fiyatı düşmekte, bilançosu zayıf. Ancak bir haber geliyor. Hisse senedi fiyatı bir anda yukarı fiyatları görüyor. Ya da tam tersi, X şirketine ait bir hisse senedinin seansta fiyatı yükselmekte, bilanço çok iyi. Ancak bir bakıyorsunuz senet çok düşmüş. Dolayısıyla piyasadaki bu fiyat dalgalanmaları küçükte olsa yatırılan paraların

72 FERTEKLİGİL, Azmi, Türkiye’de Borsa’nın Tarihçesi, İstanbul Menkul Kıymetler Borsası Eğitim ve Yayın Müdürlüğü, İstanbul, 2000, s.383.

erimesine neden oluyor. Borsa zaman zaman ekonomiye kaynak sağlama işlemini yerine getirmekten çok yerli ve yabancı spekülatörlerin insan psikolojisiyle oynadığı yere dönüşebiliyor. İMKB endeksinin yıl sonu kapanış değerlerine bakacak olursak;

Tablo 8. Yıl Sonu Endeks Kapanışı

Yıllar Endeks 100 2000 9437.21 2001 13782.76 2002 10369.92 2003 18625.02 2004 24971.68 2005 39777.70 2006 39117.46 2007 55538.13 2008 26864.07 2009 48542.25

Kaynak: Euroline veri dağıtıcısı

Tabloda görüldüğü gibi, borsada hisse senetleri fiyatlarına bağlı olarak endeks genellikle artan bir seyir izlemiştir. 2001 yılında yurtiçi piyasada yaşanan siyasi krizin etkileriyle endeksin 2002 yılında bir önceki yıla göre yüzde 25 düşerek kapattığını görüyoruz. 2003 yılından sonra ise enflasyonu düşürme politikalarının etkisiyle düşen enflasyon ve faiz oranları nedeniyle İMKB’nin sürekli artan kapanışlar yaptığını görüyoruz. 2005 yılında endeks bir önceki yıla göre yaklaşık yüzde 59 gibi rekor bir artışla kapatmıştır. 2007 yılında yine bir önceki yıla göre yüzde 41’lik artışla kapatan endeks 2008 yılında yaşanan ABD konut piyasasındaki gelişmelerin dünya ekonomilerini olumsuz etkilemesiyle beraber yüzde 51 gibi düşerek kapatmıştır.

Son yaşadığımız küresel krizde ABD bankalarının 124 tanesi kapanmıştır. Finans kuruluşlarını kurtarmak için piyasalara likiditeler sağlanmıştır. ABD Merkez Bankası FED faizleri düşürmeye başlamıştır. G20 ülkeleri ekonomik veriler düzelinceye kadar piyasalara likidite vermeye devam edeceğini açıklamıştır. ABD’de finans kuruluşlarına milyar $’lık krediler verilmeye başlanmıştır. ABD endeksi de 6400 seviyelerinden 10200 seviyelerine çıkmıştır. Küresel krizden sonra İMKB’de yurtdışına paralel devam etmeye başlamıştır. Özellikle ABD verileri (Konut satışları, özel sektör

istihdam verileri, işsizlik oranları, FED faiz toplantıları, ABD enflasyonu) piyasalar üzerinde belirleyici etkiye sahip bulunmaktadır. Örneğin, yurtiçinde yüksek gelen aylık TÜFE rakamları, beklentilerin çok altında gelen büyüme ve sanayi üretim rakamları eğer yurtdışı piyasaları iyiyse bizi çok olumsuz etkilemiyor. Reel sektördeki olumsuz verilere rağmen yabancı yatırımcıların İMKB’ye olan ilgisi ve ciddi para girişleri devam ediyor. Fonların dünya borsalarını yönetme gücü inanılmaz boyutlardadır.

80 şirketle işleme açılan İMKB’de bugün 319 şirket işlem görüyor. İşlem gören şirketlerin toplam piyasa değerleri 1986 yılında 9,38 milyon $ seviyesinde iken, bugün itibariyle 224 milyon $ seviyesine ulaşmış durumdadır.

İstanbul Menkul Kıymetler Borsası ve diğer dünya borsalarında sıkça duyulan “boğa” ve “ayı piyasası” terimleri piyasaların yakından takip ettiği kavramlardır. Bu terimler piyasadaki çeşitli kesimlerin gelecek hakkındaki beklentilerinin yönünü belirtir.

Ayı Piyasası: Piyasanın, genel olarak gelecek hakkında karamsar olduğunu ve düşüş beklendiğini belirtir. Ayıyı yakalamadan derisini satmak deyiminin “ayı piyasası” teriminin kökeni olduğu rivayeti vardır. Bu beklentiye sahip olan kişilerin risk alma dereceleri yüksekse, sahip oldukları hisse senetlerini daha sonra düşük fiyattan geri alma beklentisiyle satarlar. Bu işlemde amaç, satış ile alış fiyatları arasındaki pozitif farktan kâr elde etmektir73.

Boğa Piyasası: Talebin arzdan daha çok olduğu ve borsada fiyatların tırmanışa geçtiği dönemi ifade eder. Boğalar piyasanın yükseleceği beklentisi içindedirler. Bu terimin kökeninin boğaların boynuzları ile her şeyi yukarı kaldırması olduğu inancı yaygındır.

Küresel kriz ile tam bir ayı piyasasına tanık olduk. Tüm borsalarda ciddi kâr kayıpları yaşanmıştır. Ancak neredeyse yüzde 130’luk gibi artışlar analistleri ve ekonomistleri piyasasının ayı piyasası mı yoksa boğa piyasası mı olduğu yönünde ikilemde bırakmıştır. Küresel krizi tahmin etmesiyle ünlenen ekonomist Nouriel Roubini, hisse senetleri için ayı piyasasının henüz bitmediğini belirtmiştir. Analist Steve Hochberg’e göre bu sadece bir ayı piyasası yükselişi. Ünlü yatırımcı George Soros’ta boğa piyasasının henüz başlamadığını savunanlardan başka ünlü yatırımcı Mark

Mobius’a göre ise gelişmekte olan piyasalarda yeni bir boğa piyasasının başladığını söylemek mümkündür74.