• Sonuç bulunamadı

Oyun kavramı ve çocuk

Belgede Uygulama Süreci Uygulama (sayfa 24-27)

2.1. Oyun ve Öğrenme

2.1.3. Oyun kavramı ve çocuk

Çocuğun normal gelişiminin sağlanabilmesi, mutlu ve sağlıklı bir birey olabilmesi için oyunun bir gereklilik olduğu söylenebilir (Malone ve Tranter, 2003).

Çocukluk döneminin vazgeçilmez öğesi olan oyunlar çocukların eğlenmelerini ve gelişmelerini sağlayıcı farklı roller üstlenmektedir. Çocukların üstlendikleri farklı rollerle dünyayı kendi bakış açısından anlamaya çalıştığı söylenebilir (Aral, Kandır ve Can Yaşar, 2001).

Oyun çocukların kurallarını kendilerinin belirlediği, gücün kendilerinde

olduğunu hissettikleri küçük bir dünya olarak ifade edilebilir (Bozkaya, 1992). Kontrol gücünü ellerinde bulundurduklarını düşünmelerinin çocukların zihinsel ve duygusal gelişimlerini olumlu yönde etkileyeceği söylenebilir (Patrick, 1996, s. 13). Oyunların çocuklara sağladığı belli başlı yararları bulunmaktadır. Bu yararların başında oyunların çocukların zihinsel gelişimini, merak duygusunu, araştırma ve inceleme isteklerini arttırması gelmektedir. Ayrıca oyunların çocukları gelecek yaşamlarındaki rollerine alıştırdığı söylenebilir (Santrock, 1988, s. 313).

Çocuklar oyun sayesinde akranlarıyla zaman geçirerek sosyalleşir, arkadaşlarıyla iletişim kurmayı öğrenir ve çocukların paylaşma duygusu gelişir.

Çocuğun oyun oynarken çoğu zaman hayallerinden beslendiği görülmektedir. Bu bağlamda oyunların çocuğun hayal gücünü geliştireceği ve yaratıcılığını arttıracağı söylenebilir (Malone ve Tranter, 2003). Bunun yanı sıra çocukların oyun sayesinde kendilerini daha iyi ifade ettikleri, zihin-beden koordinasyonunu sağladıkları ve işbirliği sağlamayı öğrendikleri görülmektedir. Arkadaşları ile oyun oynayan çocuğun işbirliği kurma becerisinin gelişmesinin yanı sıra toplum kurallarına da yavaş yavaş alıştığı görülmektedir (Erşan, 2011). Oyun sırasında çocuk, sırasını beklemek, başkalarının hakkına saygılı olmak, çevresi ile uzlaşmak, düzen ve temizlik alışkanlıkları edinmek, karşısındakini dinlemek gibi alışkanlıkları edinebilmektedir (Sevinç, 2004). Oyunun çocuğun duygularını ifade etmesini kolaylaştırmakta ve kendilerini özgür hissetmelerini sağlamaktadır. Oyunun çocukların iç dünyasına ulaşmanın iyi ve kullanışlı yolu olduğu da söylenebilir (Akandere, 2003; Ellialtıoğlu, 2005). Ayrıca oyun çocuğun doğru-yanlış, iyi-kötü, haklı-haksız gibi toplumun ahlaki değerlerini oluşturan kavramları görmesini ve öğrenmesini sağladığı gibi bu değerleri kişiliğinin parçası haline getirmesine yardımcı olmaktadır (Sevinç, 2004).

Oyunun çocukların eğitim sürecinde ve kişilik gelişiminde oldukça önemli olduğu görülmektedir. Oyunların çocuğun duyduklarını, gördüklerini denediği ve öğrendiklerini pekiştirdikleri en doğal öğrenme ortamı olduğu söylenebilir. Bu bağlamda oyunların çocuğun duygularını, yeteneklerini ve becerilerini olumlu yönde etkileyeceği belirtilmiştir (Bozkaya, 1992). Oyunun çocuğun zihinsel, fiziksel, dil ve psiko-sosyal yönlerinin gelişmesinde etkili olduğu söylenebilir.

2.1.3.1. Oyunun fiziksel gelişime etkisi

Çocuğun oyun oynarken koşması, zıplaması, sürünmesi ya da yüzmesi kaslarını ve iskelet sistemini kullanmasını sağlar. Bu durum çocuğun kaslarını ve kemiklerini güçlendirir ve onun daha sağlıklı bir birey olmasına katkı sağlar (Malone ve Tranter,

2003). Bisiklete binme, tenis, masa tenisi, futbol, voleybol, basketbol, jimnastik, binicilik gibi etkinliklerin ya da oyunların çocuğun büyük kasların gelişmesini sağladığı (Kadim, 2012) ve organlar arasında koordinasyon kurma becerilerini arttırdığı

söylenebilir.

Çocuğun fizik güç gerektiren oyunları oynaması vücut sisteminin (solunum, dolaşım, sindirim, boşaltım gibi) düzenli çalışmasına yardımcı olmaktadır. Ayrıca çocuğu fiziksel olarak etkin kılan oyunların vücuttaki fazla yağların yakılmasını sağladığı görülmektedir (Koçyiğit ve ark., 2007). Çocuklar oyun oynarken sürekli hareket halinde oldukları için, enerjilerini boşaltmakta ve terleme yoluyla vücuttaki toksinleri atılmaktadır. Ayrıca oyunların çocukların; psiko-motor yeteneklerini geliştirdiği; fiziksel güçlerini artırdığı, tepki yeteneğini geliştirdiği, dikkat sürelerini arttırdığı, hareketlerinde hız ve esneklik kazandırdığı söylebilir. Kazandığı bu beceriler sayesinde çocuk bedenini kontrol etmeyi öğrenir ve özgüven kazanır (Öztürk, 2001;

Sevinç, 2004).

2.1.3.2. Oyunun dil gelişimine etkisi

Oyun oynamanın çoğunlukla dil kullanımını gerekli kılması çocuğun dil gelişimini desteklemektedir. Çocuk özellikle akranlarıyla paylaştığı oyun ortamında yeni sözcükler öğrenerek sözcük dağarcığını geliştirmektedir. Ayrıca oyun oynarken çocukların konuşarak birbirlerine bilgi aktardıkları da söylenebilir. Oyun sırasında nesneleri işlevleriyle birlikte öğrenen ve sözcük dağarcıkları zenginleşen çocukların dil gelişmeleri hızlanmaktadır (Kadim, 2012). Oyun oynarken çocuğun düşüncelerini sözlü olarak ifade etme becerisinin gelişmesinin yanı sıra, çocuğun oyun arkadaşlarını

dinleyip onları anlamaya çalıştığı görülmektedir. Çocukların oyun oynarken sürekli konuşmaları, düzgün cümle kurma, akıcı konuşma, soru sorma ve bilgi alışverişini sağlama becerilerinin gelişmesini sağlamaktadır (Akyel, 2011).

2.1.3.3. Oyunun psiko-sosyal gelişime etkisi

Oyunlar zorlama olmaksızın çocuğu doğal bir akış içinde sosyal yaşama hazırlamaktadır (Şimşek, 2004). Poyraz (2012) oyunların çocukları gelecekteki yaşantılarına hazırladığını belirtmiştir. Oyunlar ile birlikte karar alma becerisi ve problem çözme yeteneği gelişen çocukların sosyal yaşama daha kolay uyum

sağlayabilecekleri söylenebilir (Aksoy, 1990). Çocuğun oyun oynarken gerçekleştirdiği davranışların sosyal açıdan hangi gelişim evresinde olduğu hakkında bilgi verdiği söylenebilir (Tekin ve Özmutlu, 2008, s. 34). Oyun ortamındaki çocuğun duygularını dışa vurduğu ve çoğunlukla olumsuz duygularından kurtularak rahatladığı

görülmektedir (Koçyiğit ve ark., 2007; Engindeniz, 2006). Çocukların duygularını

kontrol etme, sorunları uzaklaştırma, karşılaştıkları sorunları kendi başlarına çözme becerilerinin yanı sıra haz alma, kendine güven ve beğenilme duygularının oyun oynayarak geliştiği söylenebilir (Akyel, 2011). Oyunlar yardımıyla çocuk topluma ve arkadaşlarına uyum sağlama, insan ilişkilerini kuvvetlendirme ve insanları tanıma olanağını yakalar. Bu sayede oyunun çocuğun iletişim becerilerinin artırdığı (Yıldızlar, 2007, s. 41) ve benmerkezci düşünce yapısından uzaklaşmasının sağladığı söylenebilir (Aksoy, 1990).

2.1.3.4. Oyunun zihinsel gelişime etkisi

Çocuklar çevresini ve çevresindeki pek çok olayı oyun ile kavrarlar. Çevresini oyunlar ile keşfederken karşılaştığı cisimlerin farklılıkları çocuğun pek çok kavramı (büyüklük, şekil, renk, boyut, ağırlık, hacim, ölçme, sıcaklık, uzunluk) öğrenmesine ve bu kavramları karşılaştırmasına yardımcı olmaktadır (Çankırılı, 2005; Koçyiğit ve ark., 2007). Ayrıca oyunun; akılda tutma, sınıflandırma, düşünme, analiz ve sentez

becerilerini hızlandırdığı ve geliştirdiği görülmektedir (Akandere, 2003; Poyraz, 2003).Oyun oynarken çocuk merak ettiklerini araştırma, bildiklerini aktarma ve yeni bilgiler edinme olanağı yakalayabilir (Engindeniz, 2006). Oyun içinde karşılaştıkları sorunları çözme çabasının çocuğun mantık yürütme ve problem çözme becerilerini geliştirdiği görülmektedir (Koçyiğit ve ark., 2007). Oyun deneyimleri çocukların olaylara farklı açılardan bakabilmelerine ve yaşantılar arasında neden-sonuç ilişkisi kurmalarına yardımcı olmaktadır (OBADER, 2013). Çocuklar oyun yoluyla dikkatlerini bir noktada toplayabilir ve planlı hareket edebilirler (Ertuğrul, 2000).

Oyunların çocuk gelişiminde önemli bir yere sahip olduğu görülmektedir. Oyun oynamanın çocuklara haz vermesinin yanı sıra gelişimlerine de katkı sağlıyor olması, çocuk eğitiminde oyunlara yer verilmesinin gerekli ve önemli olduğunun göstergesidir.

Belgede Uygulama Süreci Uygulama (sayfa 24-27)