• Sonuç bulunamadı

ORHUN KİTABELERİ DİVAN-I LÜGAT'İT TÜRK Aç(BKADY38):Aç, tok olmayan

Çalışma sırasında kaynağa mümkün olduğunca bağlı kalınmış, Kur’ân’dan örnekler, hadisler ve şiirler aynen aktarılmıştır.

ORHUN KİTABELERİ DİVAN-I LÜGAT'İT TÜRK Aç(BKADY38):Aç, tok olmayan

Al(KTAGY7):Almak, yenmek, mağlup etmek, zapt etmek, işgal etmek, feth etmek;dinlenmek, dikkate almak.

Aldı:

ol alımın aldı: O,a lacağını tahsil etti.

Bệg ệl aldı: Bey ülke aldı. Alīr, almāq

Alp(KTAGY6): Alp, kahraman, cesur, yiğit; zor, çetin, sert, müthiş.

Alp:Yiğit, kahraman,bahadır.

Alp yagīda alçaq çogīda: Yiğit düşman karşısında, yumuşak huylu adm savaşta belli olur.

Şu dörtlükte de kullanılır;

alp er to ñĝa öldi mü: Alp er Toñĝa(Afrāsiyāb Han) öldü

ệs ī z ajūn qaldı mu: Kötü dünya kaldı mı ödleg ö çin aldı mu: Felek öcün aldı mı

amdı yürek yırtılūr: Şimdi (ülkesinin kederi ve feleğe duyulan öfkeyle) yürek yırtılır.

Altı(KTADY31):Altı(6) ---

Aş-(KTADY17):Aşmak.

āşdı: ol tāg āşdı: O, dağı (başka bir şeyi de olabilir) aştı.

Āşār, āşmāq. Aş(KTADY26):Aş. āş: Yemek, aş.

At(KTADY32):At(hayvan) ---

Ay(KTAKDY1):Ay (30 gün) ---

Az(KTAGY10):Az. āz: āz nēñĝ: Miktar olarak az olan bir şey. Balbal(KTADY16):Balbal, öldürülen düşmanın

heylkeli. ---

Bark(KTAGY12): Bark, ev, mezar, türbe, abide, abide mezar.

Barq(ew barq): "barq" sözcüğü hiçbir zaman yalnız başına kullanılmaz, ancak ikilemeyle anlamlanır.

Bas(KTADY22): Basmak, bastırmak, üzerine çökmek, baskın yapmak, yenmek, ezmek, çökmek.

Basdı: anı bürt basdı: Onu karabasan bastı.

Bệg ệl bastı: Bey ilin üstüne yürüdü-Bey krallığı ya da ili kendine tabi kıldı ve düzene soktu.

Bệgni yagı basdı: Düşman (başka birileri de olabilir) Bey'e bir gece baskın yaptı.

Er qīzıg basdı: Adam kızın üzerine çöktü, çullandı; ıt keyikni basdı:Köpek geyiği yere serdi.

basār, basmāq Baş(KTADY33):Baş;dağın başı, tepe, zirve: şef,

Bil-(KTAGY11):Bilmek.

Bildi: ol bilig bildi: O anlayışı, bilgiyi, bilgeliği (hikmeti) bildi. Aynı zamanda başka şeyleri bilmeyi anlatmak için de kullanılır.

Bilīr,bilmēk.

Argu halkı lām'ı (l) zamme'li (Arapçada o,ö,u,ü okutan ötre imi) okuyarak bilūr der; diğerleri bu kullanımda onlarla uzlaşmaz.

Bilge(KTAGY6):Hâkim, müşavir, bilgili, âlim, akıllı, bilici.

Bilge: Bilge. Bilge: Bilgili. Bilge: Zeki.

Şu dizelerde de kullanılmıştır; bilge erig edgü tutup s ō zin ẹşit erdemini ögreniben ışqa sür-e

Bilge kişiyi iyi tut, onun kelamını dinle Erdemini öğren ve bunu(öğrendiğini) uygula

Buradan hareketle bilge bệg: bilge, bilgili, zeki, bey adı türetilmiş.Uygur Hanına k ōl bilge xān :zekası göl gibi olan han ya da bügü bilge :zeki adı verilir. Burada bereketini, bolluğunu göstermek için zeka, su birikintilerine benzetilmiştir

Bin-(KTADY32):Binmek. --- Bir(KTAGY6):Bir(1) Bīr: Bir sayısı.

B ī r yarmāq: Bir para.

Biz(KTADY20):Biz(şahıs zamiri) Biz: biz keldim ī z: Biz geldik. Boz-(KTADY31):Bozmak, bozguna uğratmak. ---

Boz(KTADY33):Boz. ---

Bu(KTAGY4):Bu. Bu: Bu. Bu er: Bu adam. Bul-(TABTDY6):Bulmak. --- Bunda(KTAGY11):Bunda, burda. ---

Çöl(KTADY4):Çöl. ---

Er(KTADY11):Er. ---

Eren(BKAGY11):Er, eren, yiğit, asker, erler. ---

İç(KTAGY2):iç, dahilî.

İç: Herhangi bir şeyin iç kısmı.

İç qur: İç kuşağı,uçkur; iç s ō z; Yürekteki gizli şey, sır ;

iç et: Ciğere yapışık olan ince et tabakası.

İçre(KTADY26):İçre içinde, içten, içinden, gizli, iç,

gizlice el altından. ---

İki(KTADY27):İki(2) ---

İl(KTAGY3):İl, el memleket, ülke, vatan, millet, devlet,

İlk(KTAKY4):İlk, önce. ---

İn-(KTADY12):İnmek. ---

İş(KTADY8):İş. ---

İt-*(KTADY39): Tanzim etmek, düzenlemek, düzene

sokmak, yapmak, etmek, teşkilatlandırmak, tertip etmek. --- Kalın(TABTGY6):Kalın . ---

Kim(KTADY9):Kim.

Kim: "Kim" anlamına gelen bir soru eki."bu kim" denir. Tekil ve çoğul için kullanılır.Oguzlar, "boy

kim: hangi boydansın" der. "Boy" bir topluluk adıdır.

Kişi(KTAGY6):Kişi, insan, adam, halk. Kişi:Kişi (insan). Tekil ya da çoğul, eril ya da dişili çin kullanılabilir.

Ne(KTADY9):Ne,hangi; niye, niçin, nedir.

Ne: "Ne" anlamına gelen bir ilgeç. Ne tệr sen: Ne dersin?

Ne:Arapçadaki "o şey ki,acaba öyle mi?" anlamına gelen mā sözcüğüne karşılık gelen bir ilgeç.

Ne me edgü kişi ol: O, ne iyi bir adamdır(başka biri de olabilir); ne me yawuz neñĝol bu:Bu ne kötü bir şey. On(KTAGY12):On(10) ōn: On sayısı.

Ordu*(KTAKY8):Merkez, payitaht. Kağanın oturduğu

yer, hakanın oturduğu şehir, ordugâh, karargâh. ---

Otuz(KTAGY1):Otuz(30)

Ottuz: ottuz yarmāq: Otuz para(aynı sayıda başka bir şey de olabilir).Bu sözcük "üç" anlamına gelecek biçimde de kullanılabilir. Sözcük "otuz" anlamına gelse de,Yagma ülkesinde, Küñĝüt'te," üç (kişi) içelim" anlam ına gelecek biçimde ottuz içēlim dediklerini işittim. Bence anlatılmak istenen şey her birinin üç tane içtiğidir.

Şu dörtlükte de kullanılır;

ottuz içip qıqralım Üç içip haykıralım yoqār qopup sekrilim Ayaklanalım ve bağıralım arslanlayu kökrelim Aslan gibi kükreyelim

qaçtı saqınç sewnelim Kaygı bizden

uzaklaştıkça neşe dolalım

Başka bir geleneğe göre ottuz içip qıqralım,"her birimiz üç tane içelim" anlamına gelir.

Öd(BKADY29):Öd, öd kesesi, iç. ---

Öl-(KTAGY6):Ölmek.

Öldürdi: ol ogrını öldürdi: O, hırsızı(başka birini de olabilir) öldürdü.

Öz(KTAGY9):Öz,kendi.

Öz: Öz;kendi;benlik, Şu dörtlükte de kullanılır,

k ō rklǖg tonūg ō zǖñĝke: Kendi üzerine iyi giyisiler giy tatlīg aşīg adınqa: Lezzetli yemekten başkasına pay ayır tütgīl qonūq agīrlık: Konuğu ağırla

yadsūn çawıñĝ bodunq: (Böylece) ününü herkese

yaysın-halk arasında şanın yürüsün

Özlük(BKAKY11):Kendisine ait, şahsi. ---

Saç(BKAGY12): Saç. ---

Sanç-(KTADY36):Sançmak, mızraklamak. --- Sekiz(BKADY14):Sekiz(8) ---

Semiz(TABTBY5):Semiz, besili, etli. ---

Siz(KTADY34):Siz. ---

Sök(KTADY35):Sökmek, yarmak. ---

Sözleş(KTADY26): Söyleşmek, konuşmak, sözleşmek.

Sözleşti: ol menig birle sözleşti: O, benimle konuştu. Kök biçimi s ö zleşdi' dir.

Sözleşür, sözleşm ēk.

Sür-(KTADY23):Sürmek, kovmak, sürgün etmek. Sürēr,sürmēk: Beyin herhangi birini ülkeden sürmesini anlatmak için yine bu sözcük kullanılır.

Şad*(KTADY17):Bir ünvan, şad.Türk devletinin batı

kısmının başkanı, yabgu ve şad. ---

Taş(KTAGY11):Taş. Tāş: Taş.

Taşra*(KTADY26): Dışarı,dışarıda,dışta. --- Tatar(KTAGY1):(k.a)Tatar,Otuz Tatar,Dokuz Tatar. Tatār: Bir Türk kavmi.

Ter(TAİTDY2):Ter. ---

Tut(KTAGY4):Tutmak, yakalamak.

Tuttı: ıt keyik tuttı: Köpek ceylanı (başka bir hayvanı da olabilir) yakaladı.Bir şeyi yakalayan herhangi birini anlatmak için bu sözcük kullanılır.

Ol mañĝa elig tuttı : O, benim elimi tuttu.- o bana kefil oldu. Şu atasözünde de geçer,

elig tutgınça ot tut: El tutacağına ateş tut- Birine kefil olmaktansa, ateşi tutmak daha iyidir(çünkü kefil olmak daha sonra üzüntü getirir).

tutār, tutmāq.

Tutun(TABTKY1): Tutunmak. ---

Tümen(KTAKY12):On bin. ---

Tün(KTADY26):Gece. Tün: Gece.

Tǖnle keldim: Gece geldim.

Türk(KTAGY1):(k.a.)Türk.

Türk:Allah'ın selamı üzerine olsun Nuh'un oğlunun adı." İnsanın üzerinden (insanın kendisinin anılan bir şey

olmadığı) uzun bir süre geçmedi mi"[K.76:1] ayetinde

Adem'in (s.a.v.) adı nasıl "insan" olarak geçiyorsa, Allah, Nuh'un oğlu Türk'ün evlatlarına seslenirken de bu adı kullanır. Bu ayette genel bir ad(ism) bir kişi (vâhid) için kullanılmış;"Biz insanı en güzel biçimde yarattık. Sonra onu aşağılarının aşağısına çevirdik. Yalnız inanıp iyi şeyler yapanlar hariç..."[K.95:4-6] ayetindeki kullanımda bir topluluk adıdır(ism-i cem') , zira kimse bu sözcüğün kapsamı dışında değildir. Aynı şekilde Türk, Nuh'un oğlunun adı olduğunda bir tek kişiyi bildirir. Oğullarının adı olduğunda "insan" (el-beşer) sözcüğü gibi bir topluluğu ifade eder; çoğul veya tekil olarak kullanılır. Aynı şekilde

Rûm adı İshak'ın (s.a.v.)oğlu Esav oğlu Rûm'un adıdır.

Oğulları da bu adla anılmıştır.Biz diyoruz ki, Türk, Allah'ın verdiği addır. Peygambere (s.a.s.) dayanan bir hadise göre Allahü Teâlâ "Benim bir ordum vardır, Ona Türk adını verdim. Onları doğuya yerleştirdim. Bir halka kızarsam, Türkleri o halk üzerine musallat kılarım havadar yerine yerleştirmiştir: onlara kendi ordum

demiştir. Bunun yanında onların güzellik, zariflik, incelik, terbiye, hürmet, büyüklere saygı, sadakat, tevazu, haysiyet ve cesaret gibi her biri sayısız methi mazur gösterecek erdemlerini zikretmeye gerek yoktur.Sözcüğün tekil biçimi Türk'ken, çoğul biçimi de böyledir.kim sen: Sen kimsin? sorusunun yanıtı,türk men: Ben Türk'üm'dür.türk süsi

atlandı: Türk ordusu ata bindi.

Uç-(KTADY16):Uçmak.

Uçdı: quş uçdı: Kuş uçtu ; anıg qutı uçdı: Onun bahtı kaybolup gitti.

Er attın qodı uçdı: Adam attan düştü. Uzun(TAİTDY2):Uzun, uzak, daimî, ustaca, mahirane.

Üç(KTADY4):Üç. Üç: "Üç" sayısı. Üç yarmaq: üç para. Yan(TABTGY4):Yan, taraf.

Yarat(KTAGY12): Yaratmak, tertip ve tanzim etmek, yapmak, meydana getirmek.

yarattı: te ñĝri yalnguq yarattı: Allah, Adem'i

(ve diğer mahlıkları) yarattı. Oguzlar, ol t ōnug yarattı: O, giysiyi uydurdu(tam ölçüsünde ve şeklinde yaptı) der. Bu etükni ma ñĝa yarat: Bu çizmeyi bana uydur. Ol ō zindi s ö z yarattı: O, kendi kendine yalan uydurdu. yaratūr, yaratmāq. Yaratur-(KTAGY12):Yarattırmak,yaptırmak. --- Yaş(KTADY31):Yaş,ömür. --- Yaş(KTAKY11):Gözyaşı. --- Yaşa-(KTAKY10):Yaşamak. --- Yat-(KTADY24):Yatmak, uzanmak; yığılmak. --- Yaz(KTAKY8):İlk bahar, ilk yaz, yaz. ---

Yaz*(KTAKY8):İlk bahar, ilk yaz, yaz. ---

Yazı(KTAGY7):Ova, düzlük, düz. Yazı: Açık arazi; ova. Yıl(KTADY8):Yıl,sene. Yıl: Yıl (sene).

B ī r yıl keçti :Bir yıl geçti.

Yit-(KTADY27):Yitmek, kaybolmak. Yitti: yitti n ēñĝ: Bir şey kayboldu (yitti). Yitēr, yitm ēk.

Yol(KTAKY9):Yol. ---

Yurt(KTAKY9):Yurt. ---

Yüz(KTADY13):Yüz, yüz sayısı. --- Yüz(KTADY33):Yüz, çehre. ---

KUTADGU BİLİG:

Kutadgu Bilig, Türk dilinin en temel eserlerinden ve Türk dili araştırmalarının en