• Sonuç bulunamadı

2.2.7. Bankacılıkta Risk Çeşitler

2.2.7.10. Operasyonel Risk

Bunlar diğer işletmelerde de rastlanılan riskler olup iki ana gruba ayrılabilirler. Birinci gruba faaliyet riskleri denilebilir. Bu riskler; özellikle işlem maliyetlerinin pahalıya gerçekleştirilmesi, gelir kaynaklarının iyi kullanılamaması gibi nedenlerle bankanın karlılığının düşmesi durumunda söz konusu olur. Nedenleri olarak personel ücretlerinin yüksek olması, mevcut personelin iyi ve verimli çalıştırılamaması, teknolojik yeniliklerin bankaya adapte edilememesi, uygun pazarlama yöntemlerinin kullanılamaması, yönetimin değişime ayak uyduramaması konuları sayılabilir. İkinci grup riskler ise suiistimal riskleri olarak adlandırılırlar. Hırsızlık riski, dışarıdan kişilerin bilgisayara girerek yaptıkları sahtekârlıkların neden olduğu riskler, işletme personelinin yaptığı hilelerden kaynaklanan riskler, kanunlara bilerek ya da bilmeyerek ters davranılmış olmasından kaynaklanan zararlar bu tür risklerdir (Kaval, 2000; 25). Yukarıda bahsetmiş olduğumuz risk türlerinin dışında kalan ve çeşitli kaynaklarda geçen risk türleri ise şu şekildedir.

-Bilanço riski: Bilanço yapısından kaynaklanan riskler, esas itibariyle aktif ve pasifin dengeli olmayışından kaynaklanan risklerdir. Özellikle maliyetli pasiflerle getirili aktiflerin faiz oranlarında, döviz kurlarında değişim olabileceği ve vade yapısının uyumlu olup olmadığı dikkate alınmadan, açık pozisyonlar yaratılarak pazarlanmış olmalarından; menkul kıymetler ve kredi portföyünün oluşturulmasında risk dağılımı ve risk farklılaştırılmasına önem verilmeyişinden; yeterli serbest sermaye olmadan riskli plansmanlar yapılması ve öz kaynağa göre fazla borçlanılmış olmasından kaynaklanır (Babuşçu, 2005; 26).

-Karlılık riski: Karlılık, bankaların risk taşıma kapasitesi ve sermaye artırımlarıyla birebir ilişkilidir ve bir bankanın var olma amacının yanında, bankanın taşıyabileceği riski ve sermayesini artırma kapasitesini de gösteren bir sonuçtur. Karlılık riski ile anlatılmak istenen şey, yönetimin gelir kaynaklarını iyi belirleme ve faaliyetlerini yüksek getirili alanlara yönlendirebilme yetenekleri ve esnekliğidir. Karlılık riski, gelir ve gider kalemlerinin içeriği ve kalitesi, bankanın karlılık riski ile mücadele ederken dikkate alması gereken önemli kriterlerdir. Gerekli olduğu anlarda maliyetlerin nasıl düşüleceği ve daha karlı alanlara fon plase edilip edilmemesi kararları, bankanın karlılığı için oldukça önemlidir (Babuşçu, 2005; 27–28).

-Sermaye yeterliliği riski: Bankalar yabancı kaynak birikimiyle çalışan kurumlar olmalarına rağmen kanuni zorunluluklar nedeniyle sermayelerini belli bir seviyenin üzerinde tutmak zorundadırlar. Bu zorunluluk genelde bankaların öngörülmeyen zararlarını telafi edebilme kabiliyetlerini artırmaları ve kamunun çıkarlarını yakından ilgilendiren bankacılık sektöründe olası krizlerin önüne geçilmesi için öngörülmüştür. Sermaye yeterliliği mutlaka yönetim kurulu tarafından bankanın üstleneceği riskler de göz önüne alınarak belirlenmelidir. Bu belirlenme yapılırken üstlenilen riskin yanında, ortaklara olan taahhütler, karlılık, yapılacak sabit yatırımlar gibi birçok konu da göz önünde bulundurulmalıdır (Babuşçu, 2005; 28).

-İş stratejisi riski: Banka üst yönetiminin bankanın misyonu, hedef müşteri kitlesi, hedef pazar gibi üst yönetim ile ilgili konularda yapacağı hataların ortaya çıkaracağı riskleri içerir. Bankalar her zaman ciddi risklerle karşı karşıyadırlar. Bu nedenle gerek finansal gerek diğer risklere karsı uzun vadeli eylem planları stratejiler geliştirmek zorundadırlar. Bu alanda yönetim etkinliği, örgütlenme biçimi, değişen piyasa koşullarına ayak uydurabilme hızı gibi hususlar bu risk içerisindedir (Bektaş, 2006; 10).

-Teknoloji Riski: Bankalar günümüzde faaliyetlerinde en ileri teknoloji yatırımı

yapan ve teknolojiyi çok yaygın kullanan kurumlardır. Bilgisayarlı bankacılık, internet bankacılığı, telefon bankacılığı yaygınlaşmış ve buna bağlı olarak bankaların şube ve personel sayısı azalıp maliyetleri düşerken, diğer taraftan teknolojinin bu kadar yoğun kullanılmasının yarattığı bazı riskler de ortaya çıkmıştır. Bilgisayar sistemlerinde ortaya çıkabilecek bozulma ve hatalar, bankaların günlük isleyişlerini aksatabileceği gibi, önemli sahtecilik olayları da oluşabilmektedir (Boyacıoğlu, 2002; 52). Bununla beraber bilgi işlem sisteminde meydana gelebilecek hatalardan ve bu sistemlere dışarıdan gelebilecek müdahalelerden kaynaklanacak riskler altındadır. Banka kartlarında meydana gelen sahtecilik olayları, internet vasıtasıyla bankacılık işlemi yapan müşterinin şifre kırılması yoluyla hesabına girilmesi gibi olaylar bu tür risklere örnektir (Bektaş, 2006; 28).

-Yönetim Riski: Yönetim Riski, firmanın yönetim kadrosunun hatalarından kaynaklanabilecek ve firma değerini etkileyebilecek risklerdir. Yöneticilerin yapabilecekleri yönetim hataları firmanın geleceğine yönelik beklentilerinde sapmalarda neden olabilecektir (Ban ve Ercan, 2005; 180). Yönetim riski, üst düzey yönetim grubu ile beraber orta seviyedeki yönetim grubunun yeterli nitelik, tecrübe ve bilgi düzeyinin olmayışından ortaya çıkabilecek riskleri içerir. Alınan yanlış bir karar kurumda beklenmeyen ciddi sonuçlar doğurabilir. Yönetim kademesinin hatalarından veya dolandırıcılık ve kara para işlemlerinden de banka zarara uğrayabilir veya etmesi gerekenin altında bir kar elde edebilir. Bankaların kurum içi riskleriyle ilgilenen iç denetleme birimlerinin hatalı örgütlenmeleri veya yetki karmaşası gibi nedenlerle olaylara müdahale etmekte gecikmeleri de ciddi bir yönetim riskidir (Akgüç, 1989; 744).

-İç Kontrolün Yetersizliği Riski: Banka içi kontrollerdeki aksamalar, yeterli sayıda müfettiş ve denetmenin çalıştırılmaması ve iç denetime gereken önemin verilmemesi sonucu hata ve usulsüzlüklerin görülememesi, banka personelinin zaman ve koşullara uygun hareket etmemesi, banka yönetimindeki hatalar bilgi

sistemlerindeki hata ve aksamalardan kaynaklanabilecek gerçekleşmiş kayıp ya da zarara uğrama ihtimalidir (Bektaş, 2006; 28–29).

-Yasal riskler: Yasal riskler, yurtiçi veya yurtdışında yasal düzenlemelerde meydana gelen değişiklikler, yenilikler veya iptallerin yarattığı risklerdir. Yasal risk, yetersiz ya da yanlış yasal bilgi ve döküman nedeniyle alacakların değer kaybederek geri dönmesi ya da yükümlülüklerin beklenilenin üzerinde gerçekleşmesi durumunu ifade eder. Ayrıca, mevcut yasalar banka ile ilgili yasal sorunların çözümünde yetersiz kalabilir ya da bir bankanın özel bir durumuna ait bir mahkeme kararı, bankacılık sektörünü kısmen ya da tamamen olumsuz etkileyebilecek nitelikte olabilir. Yasal risklere karşılık, mevzuatın aniden değişmesi ile karşılaşacak zararlar, yeni mevzuat düzenlemeleri ile katlanılacak maliyetler, yürürlükte mevzuatın kaldırılması ile ortaya çıkacak sonuçların ele alındığı senaryolar olmalı ve bunlara göre önlem alınmalıdır (Babuşçu, 2005; 29–30)

-Politik riskler: Genel ekonomi politikaları ile Merkez Bankası, Hazine ve Maliye Bakanlığı’nca yürütülen para ve maliye politikalarının değişmesi, bankaların faaliyetlerini ve karlılıklarını direkt olarak etkileyeceğinden bankalar, riskle karşı karşıya kalacaktır. Bankalar, bu tür risklerden korunabilmek ya da muhtemel zararlarını en aza indirebilmek için, değişen makro ekonomik hedeflere ve göstergelere göre kısa vadede politikalarını değiştirebilme yeteneğine sahip olmalıdır (Babuşçu, 2005; 30).