• Sonuç bulunamadı

Sınai mülkiyet haklarının uluslararası alanda korunmasını sağlamak amacıyla yapılan ilk düzenleme 1883’de Paris’te kabul olunan “Sınai Mülkiyetin Himayesi İçin ittihat Teşkili Hakkındaki Mukavelename” (Paris Sözleşmesi)46dir. Türkiye, Lozan Barış Antlaşması’na bağlı Ticaret Mukavelenamesi’nin 14 üncü maddesi ile, 1883 tarihli

44 Arkan, C. I, s. 23.

45 Ibid.

46 Paris Sözleşmesinde, 1900 yılında Brüksel’de, 1911’de Vaşington’da, 1925’de La Haye’de, 1934’de Londra’da, 1958’de Lizbon’da ve 1967 yılında Stockholm’de değişiklikler yapılmıştır. Son olarak 1979’da, 1967 tarihli Stockholm metninde değişikliğe gidilmiştir.

Paris Sözleşmesi’nin 1911 değişikliğinden sonra kabul edilen şekline katılmayı taahhüt etmiştir. Türkiye 1925 yılında bu taahhüdünü yerine getirerek, Paris Sözleşmesi’ne katılmıştır. Ayrıca Türkiye, 1/95 sayılı Ortaklık Konseyi Kararıyla taahhüt edildiği üzere Paris Sözleşmesin’nin 1967 tarihli Stockholm metnine de 1975 yılında katılmıştır.47

Paris Sözleşmesi ile üye devletler, sınai mülkiyetin korunması alanında bir birlik oluşturmuşlardır (madde 1/1). Sözleşme ile, birliğe dahil devlet vatandaşlarının (madde 2/1) ve birliğe dahil devletlerden birinin vatandaşı olmamakla birlikte bir üye devlette ikamet eden ya da işletmesi bulunanların (madde 3), diğer bir (taraf) devlette ikametgahı ya da işletmesi bulunmaması durumunda da, sınai mülkiyet konusunda o devletin kendi vatandaşlarına tanıdığı haklardan yararlanma olanağı tanınmıştır (madde 2/2). Sözleşmenin 15 inci maddesi ile birliğe ait idari görevleri yürütmek üzere uluslararası bir büro kurulmuştur.

Paris Sözleşmesi çerçevesinde faaliyet gösteren büronun görevlerini devretmek üzere 14.07.1967 tarihinde Stockholm’de Dünya Fikri Mülkiyet Teşkilatını (WIPO) kuran sözleşme imzalanmıştır.48 Türkiye, teşkilatın kuruluş sözleşmesine 14.08.1975 tarih ve 7/10540 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile katılmıştır. Kuruluş sözleşmesinin 4 üncü maddesine göre, fikri mülkiyetin bütün dünyada korunması için gereken önlemlerin alınması ve bu alandaki ulusal mevzuatların birleştirilmesinin sağlanması, teşkilatın görevleri arasındadır. 14.03.2001 tarihi itibariyle WIPO’ya 177 ülke üyedir.49

Markaların uluslararası tesciline yönelik olarak 1981’de Madrid’de imzalanan Madrid Anlaşması ile, ulusal tescile sahip bir markanın, uluslararası merkezi bir büro (WIPO) aracılığıyla tüm üye devletlerde tescilinin ve aynı şekilde korumasının sağlanması amaçlanmaktadır. Madrid Anlaşması çeşitli kereler değişikliğe50 uğramış,

47 1975’te Stockholm metninin 1 ve 12 nci maddelerine çekince konmuş, 1994 yılında bu çekinceler de kaldırılmıştır.

48 WIPO, 1974’te Birleşmiş Milletlerin uzman kuruluşlarından biri olmuştur (Meran, N.; Marka Hakları ve Koruması, Ankara 2004, s. 20).

49 Ayrıntılı bilgi için bkz. Sınai Haklarla İlgili Uluslararası Anlaşmalar ve İlişkiler, TPE Yayını, s. 4.

50 Madrid Anlaşmasında, 1900 yılında Brüksel’de, 1911’de Vaşington’da, 1925’de La Haye’de, 1934’

de Londra’da, 1957’de Nice’te ve 1967 yılında Stockholm’de değişikliğe gidilmiştir.

en son 1967 tarihli Stockholm metninde 1979 yılında bir değişiklik daha yapımıştır.

Türkiye, 1930 yılında Madrid Anlaşması’nın 1925 tarihli La Hey metnine katılmış ve fakat 1955 yılında anlaşmadan çekilmeye karar vermiştir.51

Madrid Anlaşması siteminin, uluslararası marka tescil başvurusunun ulusal tescile dayanması zorunluluğu ve üye ülkelerin başvuruya yönelik değerlendirmelerini en geç bir yıl içinde WIPO’ya bildirmek durumunda olmaları gibi sınırlılıkları, ülkeleri sistemin dışında kalmaya yönlendirmiştir.52 Bu doğrultuda 27.06.1989 tarihinde imzalanan markaların uluslararası tesciline ilişkin Madrid Anlaşmasına ek Protokol ile sistemin sınırlılıkları düzenlenmiştir.53 Türkiye, AT-Türkiye Ortaklık Konseyinin 1/95 sayılı Kararının 8 nolu eki ile Madrid Protokolüne katılmayı taahhüt etmiş, 1997 yılında da bu taahhüdünü yerine getirmiştir.54

Ortaklık Konseyinin 1/95 sayılı Kararının 8 nolu eki ile Türkiye, malların ve hizmetlerin uluslararası sınıflandırılmasına ilişkin Nice Anlaşması’na katılmayı da taahhüt etmiş, 1996 yılında bu taahhüdünü yerine getirmiştir.55 Türkiye ayrıca Markaların Şekilli Elemanlarının Uluslararası Sınıflandırılmasını Tesis Eden Viyana Anlaşması’na56 da taraftır.

Türkiye, Dünya Ticaret Örgütü Kuruluş Anlaşması’na57 katılarak, Anlaşmanın 1C nolu eki olan Ticaretle Bağlantılı Fikri Mülkiyet Hakları Anlaşması’na (TRIPs)58 da taraf olmuştur. Ortaklık Konseyinin 1/95 sayılı Kararıyla TRIPs Anlaşması’nın, Kararın yürürlüğe girmesinden itibaren üç yıl içinde uygulanması taahhüt edilmiştir (8 nolu ek, madde 1/II)). KHK’nin hazırlanmasında TRIPs hükümleri de dikkate alınmış, böylelikle Türkiye bu yükümlülüğünü de yerine getirmiştir.59 Ticaretle

51 Arkan, C. I, s. 32.

52 Ayrıntılı bilgi için bkz. Arkan, C. I, s. 8-9.

53 Uluslararası marka tescil başvurusunda ulusal tescil başvurusunun yeterli sayılması (madde2), inceleme süresinin 12 aydan 18 aya çıkartılması (madde5/2), devletlerin yanı sıra uluslararası örgütlerin de Protokole katılmalarına olanak tanınması (madde 14/1) örnek gösterilebilir.

54 5.8.1997 tarih ve 97/9731 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı.

55 12.7.1995 tarih ve 95/7094 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı.

56 12.07.1995 tarih ve 95/7094 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı.

57 26.1.1995 tarih ve 4067 sayılı Kanunla Dünya Ticaret Örgütü Kuruluş Anlaşması onaylanmıştır.

58 Agreement on Trade Related Aspects of Intellectual Property Rights (TRIPs)

59Yalçıner, U.; “Türkiye’de Marka Uygulamaları ve Markaların Korunması Hakkında KHK’nin Getirdikleri”, Markalar Hukukunun Avrupa Birliğine Uyumu ve Sorunları, ITO Yayını, No:

1995/39, İstanbul, s. 5 vd., s. 62-63; Arkan, C. I, s. 12.

Bağlantılı Fikri Mülkiyet Hakları Anlaşması, bu hakların korunmasına ilişkin kapsamlı bir koruma sistemi öngörmekte ve bu konuda üye devletlere uluslararası alana yayılan önemli yükümlülükler düzenlemektedir. Bu bağlamda Anlaşmanın ticaretle bağlantılı fikri mülkiyetin korunmasına yönelik en etkili ve en geniş katılımlı anlaşma olduğu söylenebilir.60

27.10.1994 tarihinde Cenevre’de kabul edilen Marka Kanunu Anlaşmasını Türkiye 2004 yılında onaylamıştır61. Anlaşmanın amacı, ilgili ofislerce talep edilen, marka başvurusu, tescili ve tescil sonrası belgeler ve işlemlerde uluslararası uyumun sağlanmasıdır. Bu anlaşma ile, ilgili ofisler açısından, belge sayısının azaltılarak dosya yükünün hafifletilmesi, başvuru sahipleri için de belge tamamlama sürecinin ve yapılacak masrafların azaltılması hedeflenmektedir.62

Uluslararası anlaşmalar ile ilgili olarak belirtilmesi gereken bir nokta da, iç hukuk açısından Anayasa madde 90/5’de düzenlendiği üzere usulüne uygun olarak yürürlüğe konmuş uluslararası anlaşmaların kanun hükmünde olduğudur. Bunun yanı sıra KHK’de, kanunlara uygun olarak yürürlüğe girmiş uluslararası anlaşma hükümlerinin, anılan KHK hükümlerinden daha elverişli olması durumunda, bu KHK kapsamında marka tescil başvurusunda bulunabilecek kişilerin, elverişli hükümlerin uygulanmasını talep etme hakkına sahip oldukları düzenlenmiştir (madde 4).