• Sonuç bulunamadı

KAMBİYO SENETLERİNDE SAHTECİLİK VE TAHRİFATTAN DOĞAN HUKUKİ SORUMLULUK

I. GENEL OLARAK

Kambiyo senetleri bir temel ilişkiye dayanılarak verilir. Bu temel ilişki bir borçlar hukuku sözleşmesidir (alım-satım, kira, ödünç, vb.). Temel ilişkiye dayanılarak kambiyo senedinin verilmesiyle kambiyo ilişkisi meydana gelir. Her kambiyo taahhüdünün (ilişkisinin) altında mutlaka bir temel ilişki vardır. Kambiyo ilişkisinin tarafları arasında bir borç ilişkisinin bulunmadığı durumlarda bile bir temel ilişki söz konusudur. Bu temel ilişkide hatır ilişkisidir118.

Kambiyo taahhüdü mücerrettir119. Bir poliçe keşide ya da kabul eden veya bir bono düzenleyen veyahut da hamili bulunduğu bir senedi ciro eden kişi, lehtara veya ciro edilene karşı aralarındaki kambiyo dışı bir ilişki nedeniyle borçlu bulunabilir. Fakat kambiyo senetleri ile yüklendikleri taahhüt bu alt veya temel ilişkiden ayrı, mücerret bir taahhüttür120.

Kambiyo senetleri her zaman bir miktar para borcunu temsil ederler. Bu sebeple senedin gerçek temeli geniş anlamda bir borç ilişkisi değil, böyle bir ilişkiden doğmuş olan tek bir alacaktır. Bu alacağa “temel alacak” denir. Tedavül eden ticari senetlerde temel borç ilişkisi ve dolayısıyla temel alacak birden fazladır. Senedin temsil ettiği alacak tek olmakla birlikte, her devir işlemi başka bir temel alacağa dayanabilir.

Taraflar arasında bu şekilde temel (alt) bir borç ilişkisinin ve bir de kambiyo ilişkisinin meydana gelmesi Borçlar Kanununun 114/II. maddesinde açıkça hükme bağlanmıştır. Borçlar Kanununun 114/II. maddesinde; “... mevcut bir borç için

118 ÜLGEN (HELVACI / KENDİGELEN / KAYA), s.68; hatır senetleri için bkz.: Nurkut İNAN,

Türk Hukukunda Hatır Senetleri ve Özellikle Hatır Bonoları, Ankara, 1969.

119 Mücerretlik (soyutluk) kavramı hakkında bkz.: İsmet SUNGURBEY, Borç İkrarı ve Borç Vaadi,

İstanbul, 1957, s. 29 vd.; ÜLGEN (HELVACI / KENDİGELEN / KAYA), s. 71 – 75; POROY / TEKİNALP, s. 27-31.

kambiyo taahhüdünde bulunma .... tecdidi tazammum etmez.” hükmü bulunmaktadır. Yani mevcut bir borcun ödenmesi zımnında bir kambiyo senedi düzenlenerek alacaklıya verildiği takdirde, eski borç “asıl borç ilişkisi” olarak mevcudiyetini muhafaza eder, ancak ayrı ikinci bir borç ilişkisi doğmaktadır.

Bir kambiyo senedinin yalnızca düzenlenmiş olması veya teslimi ya da devri temel alacağı ortadan kaldırmaz. Temel alacağın ifa ile ortadan kalkması için senet bedelinin alacaklı tarafından tahsil edilmesi gerekir. Kambiyo senedinde yer alan alacakla temel alacak yan yana varlıklarını sürdürürler. Biri asıl borç ilişkisinden diğeri kambiyo ilişkisinden doğan iki ayrı talep hakkının (dolayısıyla iki ayrı borcun), birbirine paralel ve aynı yöndeki bu durumları sebebiyle hakların yarışmasından söz edilir121. Hamil senede dayanarak hakkını elde edemezse genellikle temel borç ilişkisine dayanarak alacağı talep edebilir. Bu durumda hamil elindeki kambiyo senedini zedelemeden geri vermek zorundadır122. Ancak alacaklı işin mahiyeti icabı alacağını önce kambiyo senedine dayanarak talep etmeyi kabullenmiştir123.

Doktrindeki bazı yazarlar kambiyo senetlerinin düzenlenmesiyle yeni bir borcun doğmasına sebebiyet verilmediğini; zira kambiyo senetlerinin kurucu kıymetli evrak vasfına sahip olmadıklarını, bu nedenle hakların yarışmasından söz edilemeyeceği görüşündedirler124.

Hamilin temel alacağa dayanarak yaptığı talebe muhatap olan senet borçlusu, temel alacağı ödemekle iki tehlike ile karşılaşabilir. Tehlikelerin her ikisi de borçlunun senet dışında temel alacağı ödemiş ve senedi geri almamış olmasından doğar. Senedi geri almadan ödemede bulunan borçlu, senede dayanarak kullanacağı rücu hakkını kaybeder ve zarar görür. Ayrıca kambiyo senedine iyiniyetli hamil olan kişinin talebi üzerine senet bedelini tekrar ödemek zorunda kalabilir. Bu nedenle

121 ÖZTAN, s.380; İNAN, s. 16; KARAYALÇIN, s. 57; POROY / TEKİNALP, s. 115; ÜLGEN

(HELVACI / KENDİGELEN / KAYA), s. 70; KINACIOĞLU, s.87 dpn. 20; CAN / GÜNER, s. 13; DURGUT, s.20.

122 ÖZTAN, s. 383; KINACIOĞLU, s. 237; POROY, s. 100; DOMANİÇ, s. 130; ÜLGEN

(HELVACI / KENDİGELEN / KAYA), s. 70; POROY / TEKİNALP, s. 115; DURGUT, s. 20.

123 ÖZTAN, s.381.

bütün durumlarda temel alacağın ödenmesi için senedin iadesi gereklidir125. Bu durum özellikle senedin hamilin elinden rızası hilafına çıkmış olması halinde önem kazanır. Senedi kaybetmiş bulunan hamilin talebi ile karşılaşan borçlu, geçerli bir iptal kararı olmaksızın kambiyo alacağını ödememelidir. Bu durumdaki borçlu, temel alacağa dayanan bir taleple karşılaşırsa, iptal kararı olmaksızın temel alacağı ödememe hakkına sahip olmalıdır. Borçlu iptal kararı olmaksızın ister kambiyo alacağını, ister temel alacağı ödemiş olsun kambiyo borcundan kurtulamaz ve iyiniyetli hamile tekrar ödeme yapmak zorunda kalır.

İptal kararı ile ödeme yapan borçlu, kambiyo borcundan kurtulur. Sonradan ortaya çıkabilecek iyiniyetli hamil ancak senedi kaybeden kişiye başvurabilir Bu şekilde kambiyo borcundan kurtulmuş olan borçlu tekrar ödeme tehlikesi ile karşılaşmaksızın temel alacağı ödeyebilir. Senedi kaybeden hamil iptal kararı almaya imkan bulamazsa, bu durumda hamilin senetten doğan bir talep hakkı kalmadığı açıktır. Acaba bu hamil temel borç ilişkisine dayanarak borçludan bir talepte bulunabilir mi? İki tarafın da kusurlu olmadığı hallerde kanaatimizce borçlu, temel alacağı dahi ödemek zorunda kalmamalıdır. Çünkü borçlunun bir kusuru olmadığı gibi senedi kaybetmiş olan kişi de kendisi değildir.

Burada son olarak şu hususu da belirtmek yerinde olacaktır. Bono ve poliçede asıl olan vadede senedi geri alarak ve makbuz isteyerek (TTK m. 621) ödemenin yapılmasıdır. Ancak vadeden önce de senet bedeli ödenebilir (TTK m. 622/II, 690/I). Borçlunun vadeden önce yaptığı ödemeyle borcundan kurtulması için, ödemenin ancak maddi anlamda da hak sahibi olan meşru hamile yapılmış olması gerekir. Bu nedenle senet bedelini vadeden önce ödeyen borçlu, senedi getirenin meşru hamil sıfatını hem şekli hem de maddi hak sahipliği bakımından incelemek zorundadır (TTK m.622/III karşıt anlamı)126.