• Sonuç bulunamadı

1. BÖLÜM: İHALE KAVRAMI, TEMEL İLKELER, İHALE MEVZUATI VE

1.3. İhalelerde Yolsuzluk, Uluslararası Düzenlemeler, İhalelere Katılma Yasağı

1.3.1. Genel Olarak

İhaleye fesat karıştırma gibi ekonomik suçlar255 kriminoloji biliminde “beyaz yaka suçları256” olarak anılmaktadır257. Beyaz yaka suçları, mesleği itibariyle toplum

255 Ekonomik suçların temel özellikleri hakkında ayrıntılı bilgi için bkz. Gülsün Ayhan Aygörmez, “Alman Ekonomi Ceza Hukukuna Giriş I”, Ceza Hukuku Dergisi, C.5, S.14, 2010, s.67-88

256“beyaz yaka suçları” kavramı ve kapsamı hakkında ayrıntılı bilgi için bkz. Stuart P. Green, “Hukukta ve Hukuk Teorisinde Beyaz Yaka Suçları”, çev. Pınar Bacaksız, Ceza Hukuku Dergisi, C.4, S.9, 2009, s.273 v.d.

257 Murat Volkan Dülger, “Ekonomik Suçlar Bağlamında İhale Sürecine İlişkin Suçların Değerlendirilmesi”, s.8, http://www.dulger.av.tr/pdf/ihalesurecineiliskinsuclar.pdf (01.06.2016)

içerisinde saygın bir yere sahip kişilerin, mesleklerinin kendilerine sağladığı imkan ve güveni suistimal etmeleriyle işledikleri suçlar olarak tanımlanır258259.

Beyaz yaka suçlarında fail adi suçlardan farklı olarak mali çıkara şiddet kullanmaksızın ulaşmaya çalışır. Özel işletmeler veya kamu kuruluşlarında görev alan, profesyonel bilgilere ve tekniklere sahip kişilerdendir. Çıkara ulaşmak için mesleki konumunun sağladığı güvenden faydalanarak kişileri rahatlıkla aldatma yolunu seçer260.

Beyaz yaka suçları yalnızca belli meslek gruplarının işledikleri eylemler olarak değil, belli bir grup eylemleri kapsamaktadır261. Zira bu tür suçlar tehdit, cebir ve şiddet yoluyla değil, hile, gizleme veya güvene aykırı davranışlarla, parasal veya maddi bir menfaat kaygısıyla işlendikleri dikkate alınmalıdır 262 . Bu yönüyle “yolsuzluk suçlarının” hemen hepsini kapsamaktadır.

Yolsuzluk kavramı ilk olarak263, bir kamu görevinin özel çıkar, maddi kazanç yahut statü edinme amaçlarıyla mevcut prosedüründen saptırılması ve elinde belirli faaliyetleri yapabilme gücünü bulunduran kişilerin kendilerine kanuna aykırı yollardan parasal yada farklı çeşitte yararlar sunabilen şahıslar lehine söz konusu

258Dülger, “Ekonomik Suçlar Bağlamında İhale Sürecine İlişkin Suçların Değerlendirilmesi” , s.8 259Yapısı itibariyle ekonomik suçlar, kişilere veya mallara karşı işlenen geleneksel suçlardan çok farklıdır. Kişiye ya da mala karşı işlenen suçların açıklanmaya ve çözümlenmeye çalışılan yöntem ile ekonomik suçların çözülmesi zordur. Bir kere ekonomik suçlarda, suçun içerisinde bulunduğu alan ile kişilere karşı işlenen suçların yer aldığı alan birbiriyle örtüşmez. Bu bağlamda iki suç evreni arasında benzerlik yoktur. Zira ekonomik suçların bizzat mağdur ettiği kişi sayısı azdır ya da hiç yoktur. Mağdur olan ya devlettir ya da ekonomik düzen ve işleyiştir. Bu nedenle ekonomik suç sebebiyle bir gerçek kişi mağdur olmuşsa da, kendisine karşı işlenen eylemden haberdar olmaz. Enver Alper Güvel, “Ekonomik Suçlar: Tanım, Türleri ve Ölçütleri”, Ekonomik Suç ve Ceza Sempozyumu, 2005, Ankara, s.30 260Özcan Karatay, Mehmet Kapusızoğlu, “Mali ve Ekonomik Suçların Terörün Finansmanı Bağlamında Değerlendirilmesi”, Ekonomi Bilimleri Dergisi, C.3, S.1, 2011, s.118

261Aygörmez, “Alman Ekonomi Ceza Hukukuna Giriş I”, s.68 262Green, “Hukukta ve Hukuk Teorisinde Beyaz Yaka Suçları”, s.279

263 Doktrinde en geniş kapsamlı yolsuzluk tanımını Van Duyne yapmıştır; “yolsuzluk, karar alma sürecinde karşılaşılan bir uygunsuzluk veya bozulma olup, karar verme sürecinde , karar için aranan ölçütlerden kararı haklı göstermeyecek bir takım çıkar ya da çıkar beklentileri veya çıkar sözü karşılığında ayrılmaya rıza göstermesidir”. Hasan Dursun, “Yargı Organlarının Yolsuzlukla Mücadelesi Sırasında Karşılaşılan Sorunlar ve Çözüm Önerileri”, Türkiye Barolar Birliği Dergisi, s.55, 2004, s.126-127

yetkilerini kullanmaları ve buna paralel olarak kamunun mali çıkarlarına zarar vermeleri olarak tanımlanmıştır 264 . 1999 tarihli Avrupa Konseyi Yolsuzlukla Mücadele Özel Hukuk Sözleşmesinde ise “bir görev üstlenen kişinin yürüttüğü

görevlerinin veya ödevlerinin kanunlara uygun bir şekilde yerine getirilmesinde sapmalara yol açan rüşvet veya başka her türlü yasadışı menfaatin talep edilmesi, verilmesi, veya kabul edilmesi” şeklinde tanımlanmıştır. Bu bakımdan yolsuzluk

yalnızca kamu sektöründe değil, özel sektörde de gerçekleştiği kabul edilmektedir. Ancak sıklıkla kamusal alanda olduğunu söylemek gerekir. Kamu sektöründe yolsuzluk, suçun iki tarafından birinin kamu görevlisi olmasını gerektirir. Özel sektörde ise şirket çalışanı, yöneticisi veya ortağı yolsuzluk ilişkisinin tarafıdır265.

Yolsuzluk eylemleri plansız gerçekleşebileceği gibi, gelişmiş bir plan dahilinde de işlenebilir. Bununla birlikte kurulan bir organizasyon dahilinde birden çok kişinin aynı amaca yönelik eylemleriyle de yolsuzluk yapılabilir266. Yolsuzluğun plansız veya organize olması, elde edilmek istenen haksız menfaatin büyüklüğüne bağlıdır.

Mesleki ahlakın aşınmasına, siyasal güvensizliğe, sosyal karmaşaya ve yozlaşmışlığa neden olan yolsuzluk kavramı uzun süredir Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerin en ciddi problemleri arasında yer almıştır. Yolsuzluk suçlarının yüzde olarak yüksekliği, özellikle idare üzerindeki denetim ve gözetim mekanizmalarının işletilmediği sistemlerde karşımıza çıkmaktadır. Özellikle devlet tarafından gerçekleştirilmek istenen yatırım projelerinin karar aşaması sancılı geçmekte ve yatırımcılar ile idare arasında bir pazarlık yaşanmaktadır. Bu aşamada isteklinin seçimi siyasal ve bürokratik figürlerin keyfiyetine kalmaktadır267.

264Cengiz Çiftçioğlu, “Yolsuzluk ve Yolsuzlukla Mücadelede Türkiye – AB Gümrük Birliği Kapsamındaki Adli İş Birliği”, Fasikül Hukuk Dergisi, C.8, S.82, s.20

265Behiye Eker Kazancı, “Yolsuzluk Kavramı ve TCK’da Yolsuzlukla Mücadele Etmeyi Amaçlayan Hükümler”, Ceza Hukuku Dergisi, C.3, S.6, 2008, s.52-54

266Eker Kazancı, “Yolsuzluk Kavramı ve TCK’da Yolsuzlukla Mücadele Etmeyi Amaçlayan Hükümler”, s.55

267Do Binh Doung, “Kamu Kesimi Yatırım Projelerinde Yolsuzluk: Sayıştayların Önleyici Rolü”, çev.Ahmet Okur, Sayıştay Dergisi, C.15, S.53, s.139-144

Küresel anlamda kendisine oldukça geniş bir yer bulan yolsuzluk suçları, devletlerin mali ve ekonomik menfaatlerine, hukukun üstünlüğü ve eşitliğine, insan haklarına, hakkaniyet ve sosyal adalete büyük darbe vurmakta ve serbest piyasa ekonomisinin dürüst ortamda işlemesine engel oluşturmaktadır. Ayrıca toplumda oluşturduğu algı gereği, dolandırıldıkları düşüncesine ve bazı kişilerin hiçbir kural tanımadan para kazanabileceği inanışına yol açmaktadır268.

Yolsuzluk ve yozlaşma eylemlerinin uluslararası boyutta da bir karşılığı bulunmaktadır. 90’lı yıllara gelindiğinde uluslararası alanda artan yolsuzlukların engellemeye yönelik bir takım düzenlemeler yapılmıştır. Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası antlaşmalar arasında, 1 Şubat 2003 yılında onaylanıp yürürlüğe giren OECD Uluslararası Ticari İşlemlerde Yabancı Kamu Görevlilerine Verilen Rüşvetin Önlenmesi Sözleşmesi, Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi tarafından kabul edilen Yolsuzluğa Karşı Özel Hukuk Sözleşmesi ve Yolsuzluğa Karşı Ceza Hukuku Sözleşmesi yine Türkiye tarafından imzalanmış sözleşmeler olarak karşımıza çıkmaktadır. Bunun yanında Sınır Aşan Örgütlü Suçlara Karşı BM Sözleşmesi 15 Kasım 2000 tarihinde imzalanmış ve 4800 sayılı Kanun ile meclis tarafından onaylanmıştır. Yine Suçtan Kaynaklanan Gelirlerin Aklanması Araştırılması, Ele Geçirilmesi ve El Konulmasına İlişkin Avrupa Konseyi sözleşmesine, Türkiye 2001 yılından bu yana taraftır. Son olarak Birleşmiş Milletler Yolsuzlukla Mücadele Sözleşmesi de Türkiye tarafından imzalanıp onaylanan antlaşmalar arasındadır269.

Belgede İhaleye fesat karıştırma suçu (sayfa 108-111)

Benzer Belgeler