• Sonuç bulunamadı

olarak, İşsizlikle ve kayıt dışılıkla

Belgede Nazan Öksüz EDİTÖRDEN (sayfa 98-101)

mücadele edilmesi

yetkili kurumların

yanı sıra ülkemizin

her kademedeki

yetkililerin asli

görevi ve hedefi

olmalıdır.

ve istihdamdan dolayı ekonomik olarak güçlenecektir. Ülkemizin işsizlik yönünden, bazı Avrupa ülkelerinin gerisinde kalmasının ve istihdamda niteliksiz işgücünün önüne bu yöntemle geçileceği, üretim ve istihdam artışının sağlanacağı düşünülmektedir.

2018 | SAYI27 | 97 GENç SAYFALAR kayıtsız veya sigortasız

çalışanların kayıt altına alınması ve Avrupa ülkelerinde olduğu gibi kayıt dışılığın en az % 4 seviyelerine çekilmesi için ciddi mücadele verilmesi gereken konuların başında gelir. Bu çalışmanın yapılması için yasal olarak yetkilendirilmiş kurumların harekete geçirilmesini sağlayacak mekanizmaların ve eylem planlarının harekete geçirilmesi, kaçınılmaz bir durum olmalıdır.

Yapılan araştırmalar sonucunda işsizlerin, suça karışma ihtimalleri istihdamda olan bireylere nazaran yüksek seyretmektedir. İstenilmeyen olumsuz durumların yaşanmasının bir nedeni de işsizliktir. Duyarlı bireyler olarak, İşsizlikle ve kayıt dışılıkla mücadele edilmesi yetkili kurumların yanı sıra ülkemizin her kademedeki yetkililerin asli görevi ve hedefi olmalıdır. Çalışan Ve İşveren Açısından İş Kanunu Uygulaması İş hukuku açısından değerlendirildiğinde, 4857 Sayılı İş Kanunu’nun 29. maddesine göre, işveren; ekonomik, teknolojik, yapısal ve benzeri işletme, işyeri

veya işin gerekleri sonucu toplu işten çıkarmak istediğinde, bunu en az otuz gün önceden bir yazı ile işyeri sendika temsilcilerine ve Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüklerine bildirmekle yükümlü tutulmuştur. Aksi takdirde bildirim yükümlülüğünün yerine getirilmemesinden ötürü işverenliklerin idari para cezaları ile cezalandırılmaları mevzuat gereğidir. Ancak Organize Sanayi Bölgelerindeki kurumsal veya büyük çaplı işletmelerin durumlarına bakıldığında; işçi çıkışı planlamaları yapılmış olmasına rağmen, işletme stoklarındaki artış, ihracattaki artış, hatta vardiya sayılarında bile artış yapıldığı gözlenmektedir. İşletmelerin bilançodaki gelir-gider dengesine bakıldığında ve vergi boyutuyla da irdelendiğinde, elektrik tüketimi, su tüketimi, enerji ve diğer yönetsel giderler de artış göstermektedir. Bu tür artışlar ve beyanlar dikkate alındığında işletmelerin kayıtlı çalışan sayısındaki düşüşler ve toplu işçi çıkışları ile çelişmektedir. Diğer bir ifade ile kayıt dışı istihdam sayısı arttırılmış ve kayıt altındaki çalışanların çıkışı yapılmıştır. Kayıt dışı istihdam işverenliklere sağlayacağı geçici maddi kazanç söz konusu iken çalışma ilişkileri ve iş sağlığı ve güvenliği tedbirlerine uyulmaması hallerinde yaşanacak ihmaller sonucunda ölüm veya yaralanmaya neden olan kazaların getireceği maddi ve manevi külfetin de işverenleri olumsuz yönde etkileyeceği dolayısıyla önlemenin

ödemeden daha kolay olduğu unutulmamalıdır. Sosyal güvenlik

kapsamına alınmaksızın kayıt dışı istihdam edilen çalışan, işverene bazı alanlarda maddi fayda ve katkı sağlarken, çalışan açısından da fazla mesaiden, sendikal haklardan, işveren nezdinde kurulan ve işçiler tarafından oluşturulan temsilcilikler gibi sosyal etkinlikler gibi durumlardan yoksun bırakılmaktadır. Emeklilik, tedavi, işsizlik sigortası, kıdem, ihbar, evlilik, ölüm gibi hak ve tazminatlardan da mahrum kalmaktadır. Dolayısıyla çalışan ve aile bireyleri de mağdur edilerek gelecekleri karartılmaktadır. Kayıt dışı istihdam, ülkemizin vergi gelirleri ile sosyal güvenlik primleri gibi devletin ana gelir kaynakları ve unsurlarına da

| İSTİHDAM’DA 3İ 98

aykırı olup, vergi kayıp ve kaçakları ile SGK ve emekli kesenek primlerinin gelirlerinin devlet hazinesi havuzuna aktarılmasına da engel olunmaktadır. Bu durum devletin mal varlığında azalmaya sebebiyet verdiği gibi, işverenlerin haksız zenginleşmesine yol açmaktadır. Bu konunun tarafları anayasal ve yasal düzenlemeleri dikkate alarak çalışan, işveren, devlet gibi unsurlara kayıt dışı istihdam nedeniyle verdikleri kamusal zarar ve ziyanların ölçüsünü tahmin etmeli ve kayıt dışı istihdam ile mücadele mekanizmalarının aktif şekilde çalışmasına her yönüyle yardımcı olunmalıdır. Unutulmamalıdır ki sigortalı çalışmak, çalışanlar için bir hak ise kişileri sigortalı çalıştırmak da işverenler için bir yükümlülüktür. Türkiye İş Kurumu Genel Müdürlüğü istihdamı artırmak, mesleksizliğin önüne geçmek için meslek edindirme kursları açmak, yeni işverenliklerin hayata geçirilmesi için girişimcilik eğitim programları düzenlemek, engelli, kadın, genç ve uzun süreli işsizlerin istihdamı için merkez ve taşrada

bütün çalışanları ile amansız mücadele verirken, bu hedefle de önemli bir kamu kaynağı bütçesi harcamaktadır. Zira işsizlik rakamları ülkemizde ve dünyada çok önem arz

etmektedir ki ülkelerin itibarı ve gelişmişlik düzeyinin uluslararası arenada birer göstergesi durumundadır.

Yüzbinlerce kayıt dışı istihdamın önüne geçilmesi ile kayıtlı istihdam sayıları artacak, işgücüne katılım oranları ile özel politika gerektiren kesimlerin istihdam edilme oranlarına ilişkin göstergeler yüksek seyredecektir. Ülke olarak ve bilhassa İŞKUR olarak yasalarla belirlenen engelli istihdam oranları (Kamuda %4, özel sektörde %3 ) kayıt altına alınan istihdam nedeniyle işverenliklerin engelli çalıştırma durumları daha fazla olacak ve bu kesimlerin istihdam edilmesi ile önemli bir vatandaşlık görevinin yanı sıra sosyal duyarlılığın ön plana çıkarıldığı bir ortam oluşmuş olacaktır. İstihdam ve Teşvik Uygulama Programları 2017 yılında Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde başlatılan istihdam seferberliği ile, Bakanlığımızın bütün birimleri (merkez ve taşra) duyarlılık göstererek, özellikle İŞKUR ailesinin özverili çalışmaları ve takipleri sonrasında istihdamda memnuniyet verici rakamlara ulaşılmıştır. İstihdam seferberliğinin 2. fazında tarihin en büyük istihdam seferberliği ile +2 istihdam çağrısı ile ilave istihdam sağlayan iş yerlerinde işe yeni alınan sigortalıların vergi ve primleri devlet tarafından karşılanmaktadır. Ülkelerin büyümesi ve gelişmesi istihdam yapmakla mümkün olacağı için, getirilen teşviklerin 1 Ocak 2018 ile 31 Aralık 2020 tarihlerini kapsaması

işverenliklerin yapacağı ilave istihdam için önem arz etmektedir. İşverenliklerin nitelik gerektiren mesleklerde daha fazla desteklenmesinin öngörülmüş olması ile imalat ve bilişim sektöründe 2.151,00 TL’ye kadar prim ve vergi desteği sağlanması teşviklerin boyutunu daha anlamlı hale getirmiştir.

İŞKUR’un uyguladığı ve işverenlikler için büyük anlam ifade eden İşbaşı Eğitim Programlarının süresinin imalat ve bilişim sektöründe 3 aydan 6 aya çıkarılması işveren dünyasını memnun etmiş, hatta bu sürelerin daha da

2018 | SAYI27 | 99 GENç SAYFALAR

arttırılması yönünde talepleri olmaktadır. Geleceğin meslekleri olarak kabul edilen Siber Güvenlik, Kodlama, Bulut Bilişim gibi mesleklerde İşbaşı Eğitim Programlarında farkındalık oluşturarak süre ve parasal yönden artışa gidilmiş ve işverenlerimizin faydalanmasına imkan sağlanmıştır. 18-25 yaş arası gençlere, 18 yaşından büyük kadınlara, İŞKUR’a kayıtlı engellilere teşvikten yararlanma süresi 18 aya çıkartılmış olması, işverenliklerin memnuniyetine ve teşvikten daha etkin faydalanmalarına vesile olmuştur.

Engellilerin istihdam edilmesi ile

işverenliklere sağlanan teşvik desteği yanı sıra İŞKUR girişimci adayı engelliler için kendi işinin patronu olma yolunu açarak 50 Bin TL’ye kadar geri ödemesiz iş kurma desteği vermektedir. Bu teşvik uygulaması engelli kardeşlerimizin hayallerinin kahramanı olmalarını sağlarken, bu kesimdeki vatandaşlarımızın olumlu geri bildirimleri kurumsal memnuniyet ve öz güveni getirmektedir. Diğer taraftan kadın istihdamının arttırılması ve Avrupa ülkelerinin kadın istihdam oranlarına yaklaşılması hedeflenirken kadınların işgücüne katılması ve meslek edindirme kursları açması yönündeki İŞKUR’un çabası takdire şayandır. Kadınlarımıza yönelik özel bir düzenleme olarak sanayi sektöründeki mesleklerde yapılacak İşbaşı Eğitim Programlarımıza ve mesleki eğitim kurslarımıza katılan kadınlara 2-5 yaş arasındaki çocukları için aylık 400 TL’lik bakım desteği sağlayarak, kadının organize sanayi bölgelerinde kurulu fabrikalarda çalışma yolunu açan

nedenlerdir. Kadınların iş ararken en çok tercih ettiği hizmet sektörü sonrasında getirilen bakım desteği sayesinde sanayi sektöründeki mesleklerde çalışmalarına kuvvetli imkan ve fırsatlar getirilmiştir. Üniversite-İŞKUR Programlarının Hayata Geçirilmesi Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğü, üniversite rektörlükleri ile yapacakları (İŞKUR hizmetlerinin sunulmasına ilişkin hizmet noktalarının oluşturulması) iş birliği protokolleri ile iki kurum arasında entegrasyon sağlanacaktır. Üniversite kurumunun genç dinamiklerinin de işgücüne katılması imkanı sağlanacaktır. Üniversitelerin sosyal ve teknik bölüm öğrencileri mezuniyet öncesi ve mezuniyet sonrası durumları için kurumun iş ve meslek danışmanlarından alacakları mesleki yönlendirme ve iş arama tüyoları ile gelecekleri için zemin hazırlamakta ve eğitim alanları ile ilgili işverenlikler nezdinde CV bırakma imkanı bulacaklardır. İşverenlere ulaşıp çalışabilecekleri ortam hakkında bilgi sahibi olabileceklerdir.

İŞKUR ailesinin

özverili çalışmaları

Belgede Nazan Öksüz EDİTÖRDEN (sayfa 98-101)