• Sonuç bulunamadı

Kadınlar ilk olarak yardım

Belgede Nazan Öksüz EDİTÖRDEN (sayfa 111-114)

derneklerinde

örgütlenmeye

başladılar. Bu

derneklerin hedefi,

kimsesiz kadınlara

ve çocuklara

yardım etmekti.

| İSTİHDAM’DA 3İ 110

Osmanlı Hanımları Müdafaai Milliye Heyeti

Balkan Savaşı sırasında hasta bakıcılık yapmak ve cepheye gitmek arzusuyla eğitimlerini bırakarak Çarlık Rusya’sından İstanbul’a gelen dört Türk kızı Gülsüm Kemolova, Meryem Yakubova, Rukiye Yunusova, Meryem Pataşova’nın Osmanlı Müdafaai Hukuk Derneği’ne verdikleri dilekçe, yeni bir örgütlenmenin oluşumunu sağlamıştır. Yardım toplamak için heyetler oluşturmuşlardır. İstanbul’u bölgelere ayırdılar, kadınlar arasında hamiyet-i vataniye uyandıracak konferanslar düzenlediler, savaş alanına gitmek için kadın fırkaları kurdular; bunlar

yaralıları tedavi ettiler, yemek hazırladılar, gerektiğinde canlarını verdiler. Düzenledikleri dev Darülfünun Konferansları’na (8 Şubat 1913) 4-5 bin civarında kadın katılmıştır. İlk söz Fatma Aliye’nin olmuştur: “Milletin istikbaline kadının istikbali de dahildir.” Konuşmalardan sonra Halide Edip padişaha ve şehzadelere hitaben bir mektup yazar ve bu mektup Türk Yurdu dergisi’nde yayımlanır. Edirne’nin 155 günlük kahramanlığı sonucunda 26 Mart 1913’te, Şükrü Paşa kılıcını General İvanov’a teslim etmiştir. Ağır bir bozgun havasının yaşandığı bu günlerde Kadınlar Dünyası, kadınları örgütlenmeye çağıran “Terakkiye Doğru” adlı başyazıyı yayımlar.

Balkan Savaşı yılları, Osmanlı kadınlarının ülke sorunları karşısında tavırlarının siyasileştiği bir zaman dilimidir. Düzenlenen toplantılarla toplumsal duyarlılık yükseltilmeye çalışılmaktadır. Osmanlı Müdafaai Hukuku Nisvan Cemiyeti

Yaşanan ağır şartlar karşısında örgütlenmek ve direnmekten başka bir yol olmadığını düşünen kadınlar, hedeflerini gerçekleştirecek adımları da atarlar. Cins ve mezhep ayırmaksızın örgütlenmeye

koyulurlar. Her Osmanlı kadınını asil, yabancı kadınları da yedek üye kabul eden cemiyet 28 Mayıs 1913’te Nuriye Ulviye Mevlan tarafından kurulur. Geleneklere,

kısıtlamalara, kadın erkek eşitsizliğine, hukuksuzluğa,

eğitimsizliğe karşı büyük bir mücadele başlatan dernek; gazete ve broşür yayımlayarak, konferanslar

düzenleyerek kurslar ve özel okullar açarak kadın haklarını anlatmaya ve korumaya çalışır. Osmanlı’nın çekilmesinin ardından doğan otorite boşluğundan faydalanan Türk Ordusu, ikinci kez Edirne’ye hareket ettiğinde Nisvan Cemiyeti, beş bin kadının katıldığı iki dev toplantı düzenler ve Türk kadınları bu seferin masraflarına büyük bir katkıda bulunurlar.

Ulusun tarihinde ilk kez kadınlar ve erkekler özveri ve hizmet alanında bir araya gelirler ve ulusal konularda birlikte yer alırlar.

Kadınları Çalıştırma Cemiyeti İslamiyesi

Günün şartları, kadın iş gücünün planlamasını zorunlu kılmaktadır. 24 Ağustos 1916’da Harbiye Nazırı ve Başkomutan Vekili Enver Paşa’nın eşi Naciye Sultan’ın himayelerinde, Kadınları Çalıştırma Cemiyeti İslamiyesi kurulmuştur. Kadınlar fabrikalardan atölyelere, yol yapımından

sokak temizliğine dek birçok alanda dernek

2018 | sayı27 |111 TARİHTEN SAYFALAR vasıtasıyla çalışmaya başlamıştır. Derneğin verdiği ilanlara 19 gün içinde 10.000 kadın başvurmuştur. Her bölgede bir ya da birkaç fabrika ve atölye kurulmuştur.

Mamulatı Dâhiliye İstihlaki Kadınlar Cemiyeti Hayrıyesi

Mecburi Hizmet Yasası; Kadınları Çalıştırma Cemiyeti İslamiyesi’nin yanı sıra, Cemiyet aracılığıyla da hayata geçirilmektedir. Melek Hanım’ın girişimiyle Aralık 1912’de kurulmuş, yerli mal üretimini ve kullanımını özendirerek yabancı malları boykot etmiştir. Yoksul genç kız ve kadınların ücret karşılığında dikiş diktiği bir terzihane açmış, kadınların Hereke Fabrikası’nda çalışmasına öncülük etmiş, düzenlediği sergiyle yerli mallarını tanıtmıştır. Kuruluşunu “Yerli malının vatanın bir parçası olduğu, yabancı malına oranla pahalı bile olsa yerli malını tercih etmenin milli bir görev olduğu, yerli malının üretim ve tüketimini yaymak gerektiği” görüşüne dayandırmıştır. “Artık uyanalım. Kendi malı insanın silahıdır. Biz de silahımızı kendi vatanımızdan sağlamanın çaresini düşünelim.” demektedir. Dernek, “Siyanet”adlı dergiyi çıkartmıştır.

Himayei Etfal Cemiyeti ve Kimsesiz Çocuklar

Devletin tüm düzenleme çabalarına karşın aileler çözülmekte, korumasız çocuklar sokakları doldurmaktadır. Yetimhaneler, yatılı okullar ve bakımevleri; çiçek, sıtma, verem, trahom, lekeli humma ve tifüsün pençesindeki kimsesiz, aç ve ölümü bekleyen çocuklara yetmemektedir. Bu şartlarda devreye Himayei Etfal Cemiyeti girer, çocukların bakımını sağlayabilmek için 6 Mart 1917’de hükûmete verilmek üzere bir bildiri hazırlanmıştır. 1922 yılına kadar 2 bin 27 çocuğa bakılmıştır.

Hanımlara Mahsus Eşya Pazarı Anonim Şirketi

8 Nisan 1917’de kadınların ihtiyacı olan tüm eşyaları imal etmek için kurulan bu şirketin kurucusu üç kadındır. Şirket, kadınlara dönük bir politika yürütür. Şirketin tüm personeli kadındır. Bu arada dikiş, sanat ve yabancı dil dersleri de verilmiştir.

Karakol Örgütü

Şereflerinden başka koruyacak hiç kimsenin olmadığının bilincinde olanlar, İstanbul’da gizli bir örgütlenme

başlatmış ve neticesinde “Karakol” örgütünü kurmuşlardır. İslam Kadınlar Birliği Başkanı Naciye Faham Hanım da yöneticiler arasındadır. Çocuklar da örgütün bir parçasıdır. İstanbul’da düzenlenen mitinglerde etkin rol oynayan dernek; istihbarat toplama, Anadolu’ya insan, silah, cephane kaçırma ve gençlerin Milli Mücadele’ye katılmalarını sağlama gibi çalışmaları yürütmüştür.

İstihlâs-I Millî Kadınlar Cemiyeti

24 Kasım 1918’de, İstihlâs-ı Millî Kadınlar Cemiyeti, Türklerin

Avrupa’da hukukunu korumak ve Türklerin lehinde propaganda yapmak için New York, Londra, Paris ve Roma’ya iki kadın ve bir erkekten oluşan bir heyet gönderileceğini açıklamıştır. Bu Cemiyet, bu konuda basın mensupları ile sohbetler de yapmıştır.

Asri Kadınlar Cemiyeti

İstanbul’da 1919 yılının başlarında özellikle üniversite öğrencileri ve ileri gelen vatansever kadın ve kızlarımızın kurdukları bir örgüttür. İlk mücadele ateşinin yakıldığı toplantılarda, memleketin içinde bulunduğu durum, işgaller, mütarekenin ağır şartları görüşülmüştür. 16 Mayıs 1919 günü bütün dünya liderlerine ve toplumlarına cemiyetin yayımladığı bildiri tarihimizde önemli bir yer tutmakta ve yol göstermektedir.

Osmanlı’da İlk Kadın Terziler

| İSTİHDAM’DA 3İ 112 Kastamonu Müdafaai Hukuk Kadınlar Cemiyeti 16 Eylül 1919’da büyük bir coşkuyla kuruldu. Kuruluşunun ardından aynı hafta içinde (26 Eylül 1919) kadın örgütlenmeleri de başlamıştır. Millî Mücadele’de Kastamonu erkeği kadar kadını da gerekli fedakârlıkları göstermiştir. Vatan ve millet söz konusu olunca Kastamonu kadını, erkeğini geride bırakacak kadar yiğitlik ve kahramanlık örnekleri göstermiştir. Kurtuluş Savaşı’nda sırtında top mermisi, kucağında çocuğunu taşıyarak hizmet eden Anadolu kadınının en güzel örneklerinden birini Kastamonu kadını vermiştir.

Kastamonu’nun Şeydiler ilçesinde adına bir anıt dikilen ve bir caddeye adı verilen ve yine Kastamonu Hükûmet

Konağı önündeki parkta anıtı dikilen “Şerife Bacı” vatanın kurtuluşu için cepheye mermi yetiştirebilmek gayesiyle kağnısı ile İnebolu’dan Ankara’ya doğru ilerlerken kışın soğuğunda yolda donarak şehit olmuştur. Kastamonu’da çıkan “Açıksöz gazetesi” Kastamonulu kadınların çalışmalarına ayrıntılarıyla yer verir. Müdafaa-i Hukuk cemiyetleri; Anadolu’daki Türk kuvvetlerine para göndermek, mesaj iletmek, mitingler yaparak işgali kınamak, bu konuda İstanbul Hükûmetine ve Avrupa devletlerine protestolar çekmek gibi görevleri yerine getirmişlerdir. Anadolu Kadınları Müdafaai Vatan Cemiyeti Türk kadınlarının Milli Mücadele’ye büyük kararlılıkla katılışını gösteren en önemli olay, merkezi Sivas’ta olmak üzere 9 Aralık 1919 tarihinde kurulan bu cemiyettir. Cemiyet, Sivas Valisi Reşit Paşa’nın eşi Melek Reşit Hanım tarafından Sivas’ta kurulmuş, kısa sürede Anadolu’da şubeler açmıştır. İşgale karşı suskun kalan İstanbul Hükûmetine ve işgal güçlerine protestolar gönderen bu dernek, Milli Ordu’ya para ve malzeme kampanyaları da düzenlemiştir. Amasya, Kayseri, Niğde, Erzincan, Bolu, Burdur, Pınarhisar, Kangal, Erzurum’da derhal şubeler açılarak örgütlenme büyütülmüştür. Protesto eylemlerini yurt genelinde örgütleyerek kitleselleştirmiş, siyasal bir nitelikte kadınları yönlendirmiştir. Sivas Kadınları Müdafaa-i Vatan Derneği Anadolu’daki kadın derneklerinin en önemlisi ve etkin rol oynayanı şüphesiz Sivas Kadınları Müdafaa-i Vatan Derneği’dir. Bu cemiyet henüz kurulmadan, Sivas’ta kadınlar toplanmış, 28 Kasım 1919’da İstanbul’a çektikleri protesto telgrafında “Erkeklerimizle bir safta,mağlup vatanımızı, istiklâlimizi, din ve namusumuzu korumak

Asri Kadınlar Cemiyeti

Türk kadını vatanını,

Belgede Nazan Öksüz EDİTÖRDEN (sayfa 111-114)