• Sonuç bulunamadı

Ola anüstü Ki iler, Varlıklar ve Güçler Üzerine Efsaneler

Belgede Anamur folkloru (sayfa 95-102)

B. HALK H KÂYELER

3. Ola anüstü Ki iler, Varlıklar ve Güçler Üzerine Efsaneler

Eski adıyla Kızılkise, imdiki adıyla Alata köyünde bir su vardır, bu su yerden boncuk gibi kaynayarak çıkar.

Halk arasındaki inanı a göre bu sudan içenler delirirmi . Boncuklu suyu ile ilgili olarak halk arasında anlatın bir hikâye de öyledir:

Anamur’a zamanında bir kaymakam tayin olur ve Boncuklu suyu hakkında anlatılanları duyar. Anlatılanlara inanmaz ancak su hakkında anlatılanların do ru olup olmadı ını merak eder. Yanına yaverini de alır ve Boncuklu suyuna gider. Kendisi bir a acın dibine oturur ve yaverine:

“Git iç bakalım u sudan.” der.

Yaveri gider sudan bir tas içer. Kaymakam yaverine sorar: “Ne oldu? Var mı bir de i iklik?”

“Hayır, efendim. Hiçbir de i iklik olmadı.” Kaymakam kendinden emin:

“Olmaz canım zaten bir ey halkın safsatası i te, bir tasta bana getir bakalım bende içeyim.” der.

Kaymakamın öferü de der ki: “Kalkıver de gendin iç len!” (AT)

b. Kara Yılan

Ömer Çavu , bir güz günü ihtiyaçlarını kasabadan atına yüklemi , üzerine de binip köyün yolunu tutmu . Kalınören ve Frenk ovası a tıktan sonra çamların arasından Sarıdana’ya do ru yol almı . Yoku yukarıya çıktıkça, güne de Mani da ının, ardına e ilirken hava da serinliyormu . Yapma’nın oraya geldi inde, bakmı yolun ortasında kocaman bir karayılan yatıyor. Ömer Çavu üç defa:

“Yılan çekil yolumdan, yılan çekil yolumdan” demi .

Atının üzerinde bir süre Karayılan’ın çekilmesini beklemis. Bakmı yılan hiç aldırmıyor, çekilmeye niyeti yok, attan inmi ve bir küçük çakıl ta ı alıp Karayılan’ın ba ına do ru atmı . Karayılan, ta ı kafasına yeyince, uykudan uyanır gibi hemen yolun kenarındaki, tesbi çalılarının arasına akıp gitmi . Ömer Çavu yoluna devam etmi ormanların arasında. Serçesuyu’nu geçmi , Çataloluk’un ba ında biraz dinlenip soluklanmı . Yeniden atını hazırlayıp yola koyulmu . Sıracabeleni’ne geldi inde arkasından iki jandarma yeti mi . Jandarmalar da atlıymı lar.

Jandarmalar:

“Ömer Çavu ! Demi ler. Seni komutan karakoldan ça ırıyor. Bizimle geleceksin.” buyurmu lar.

Ömer Çavu :

“Benim karakolluk hiç i im olmadı." diye geçirmi içinden ve Jandarmalara:

“Ne diyorsunuz siz. Benim ne i im var kara kolda? Bir yanlı ınız var. Bırakın yoluma devam edeyim.” demi .

Jandarmalar dayatmı lar. Ömer Çavu umarsız geriye dönmek zorunda kalmı . Aynı yoldan gerisin geriye dönmü ler. Ömer Çavu hep dü ünüyormu :

“Gün boyunca kasabadaydım Jandarma komutanını da gördüm, kaymakamı da.” demi içinden.

Hatta, jandarma komutanı muhtara iletilmek üzere bazı evraklarda verip selamını da gönderdi.

Ömer Çavu bunları dü ünürken, Karayılan’ı gördü ü yere gelirler. Yollarına devam edeceklerini sanırken Ömer Çavu ve jadarmalar, Yapma’nın sa tarafından orman içine sapmı lar. te o zaman yüre i ne bir korku dü mü :

“Beni herhalde cinler götürüyor?” demi .

Ormanın içinde bir süre yürüdükten sonra bir yere gelmi ler. Ömer Çavu bakmı büyük bir topluluk. Ocaklar yakılmı , ortalık aydınlık. Aydınlık yere gelince bir de bakmı ki iri, ya ız, esmer bir adam gözü sarılı kendisini izliyor.

Ömer Çavu :

“Eh! te imdi sonum geldi. Bu Cinler beni buradan sa çıkarmazlar.” demi . Aydınlık yerin ortasında bir mahkeme kuruluymu . O zaman hâkim yomu , Kadı varmı . Kadı da ba kö ede oturuyormu . Zebellah gibi bir adammı .

Kadı:

“Gel bakalım Ömer Çavu !” demi .

Ürkek adımlarla yakla mı Ömer Çavu , Kadı’nın sesini de sevecen bulmamı . Kadı:

“Niye kör ettin benim adamın gözünü?”diye gürlemi .

“Vallahi ben etmedim Kadı Efendi. Ben bu adamla hiç kar ıla madım bile!” yanıtını vermi ve eklemi :

“Yalnız, yapma’da giderken baktım önümde kocaman bir Karayılan yatıyor. Atımdan inmeden üç kez ‘Yolumdan çekil Karayılan’ dedim. Hiç oralı olmadı Karayılan.

Attan indim, yerden küçük bir çakıl ta ını alıp ba ına attım. Ben ba ka bir ey yapmadım.” diye.

Kadı:

“Gerçekten sen Karayılan’a üç kez ‘Yolumdan çekil!’ dedin öyle mi? ”diye yinelemi . “Evet.” demi Ömer Çavu .

Kadı dönmü gözü sarılı kara ya ız esmer adama: “Söyledikleri do ru mu?” demi .

“Do ru” demi , gözü sarılı esmer adam. Kadı jandarmalara dönmü :

“Bu adamın suçu yok. Suç kendi adamımızın, onu ayrıca sorgulayaca ız. Ömer Çavu ’u alıp geriye, çevirdi iniz yere kadar sa lıkla götürün. Köyde bekleyenler meraklanmasınlar.” demi .

Ömer Çavu ’la jandarmalar yeniden yola dü mü ler. Sıracabelen’e gelince Ömer Çavu a:

“Yolun açık olsun arkada .” deyip geri dönmü ler.

Ömer Çavu korkuyu üstünden atamamı bir süre. E ine ve çocuklarına anlatmı ba ından geçenleri.

Ömer Çavu ’un çocukları:

“Baba seni tanrı kurtardı.” deyip boynuna sarılmı lar hep birden. (GT)

c. Kara Yılan -2

Anamur’un Garakise köyünden, Yakup adında ya lı bir adam çift sürerken, öküzlerin önünden bir gara ilan gedivermi . Adam da bir da almı yılana bir salmı , yılan ormana girmi getmi .

Adam ak am evine varmı yatmı . Gece gapı çalınmı iki candarma gelmi : “Gak bakalım ifaden var” diye.

Evin önüne, dudun dibine indirmi ler: “Bin bakalım atın götüne, yum gözünü.” Aradan biraz zaman geçmi .

Candarmalar:

“Aç gözünü.” diyor.

Adam gözünü bir açıyor bir mahkeme salonunda. Adam kendi kendine demi ki: “Heralde ben öldüm, burası a a ı yer.”

“Garakise köyünden Yakup!”

Candarmalar alır içeri girdirirler, hâkimin kar ısına oturturlar. Mahkeme salonuna birde siyah avrat gelmi , hâkimin kar ısına oturmu .

Hâkim sormu :

“Sen bu kadının kolunu gırmı sın, buna niye vurdun?”

“Hâkim Bey, ben bu kadını ne bilirim ne gördüm golunu gırdım.” “Yok, i te golu gırık.”

Hâkim, gadına sormu : “Sana nasıl vurdu da ı?”

“Bu adam çift sürüyordu orda, bende önünden geçip gidiyordum da ı aldı bana vurdu.”

Hâkim, adama:

“Do rumu dedikleri?” demi .

“Valla hâkim bey, ben çift sürerken bir gara ilan gedip gederdi malları gocundurdu, ben de bir da aldım yılana attım, yılanda ormanı a ına girdi gitti, gorkarız biz ilandan. Ondan sonra ben eve geldim. Hadise bu.”

Hâkim, gadına demi ki:

“Sen neden bu adama yılan eklinde göründün? Bunlar Müslüman, ilanı sevmez.” Hâkim daha sonra adamı beraat ediyor, candarmalara:

“Adamı aldı ınız yere götürün goyun.” demi . Adamı götürmü ler aldıkları yere goymu lar. (HTÇ)

ç. Koca Çınar

Anamur’un merkezinde eskiden büyük bir çınar vardır. Ne var ki bu güzelim çınar yılların yorgunlu una dayanamamı ve göçmü tür.

Bu çınarın lanetli oldu una ve çınarın bir dalını kesenin çok geçmeden ölece ine inanılır. Halk arasında anlatıldı ına göre daha önce bu çınarın dallarından kesen birkaç ki inin kısa süre sonra öldükleri anlatılır. (EE)

d. Tilki Kısı ı

Anamur’un Halkalı yaylasının, Tilkikısı ı mevkisinde anlatıldı ına göre bir yılan ya ar. Bu yılanın kafası keçi ba ı büyüklü ünde ve boynuzlu, vücudu da at yelesi gibi tüylüdür.

Halk o mevkiden geçmeye hala korkar ve orada kaybolan hayvanlarının bu yılan tarafından yenildi ine inanır. (MY)

4. Dini Efsaneler. a. Sultansuyu

Anlatıldı ına göre, Hızır peygamber gece çalı ırmı , sabah ilk horoz öttü ünde kaybolurmu ve her türlü hadiseye yeti en biriymi . Bir kı gecesi, Ermenek köprüsünü yapmı , Ala köprüyü yapmı , sonra da Sultan Suyu çayına köprü yapmaya ba lamı . Kı günü su bir hayli yüksek köprünün aya ını atıyor sel alıyor, aya ını atıyor sel alıyor derken horozlar ötmü , i i bırakmı . Sultan suyu çayına bir beddua etmi :

“ n allah yazın kurur kı ın co arsın”

“Sultan suyu bu gün bile, yazın kurur kı ın co ar.(AD)

Ç. MENKIBELER

1. Geyik

Peygamberimiz ö len namazını kılmı , sa ına selam vermi soluna selam vermi . Bir bakmı kırk atlı geliyor. Gelmi selam vermi ler Hz. Peygamberimize. Hz. Peygamber:

“Buyurun, içeri buyurun.”

“Biz gelmeyiz, içeri buyurmayız.” “Niye?”

“Sen bizim dinimize batıl dersin.”

“Dininiz gene batıl.” demi Peygamberimiz.

“O zaman bize peygamberli ini beyan et, gelip yanına oturalım.”

Peygamberimiz bu arada bir bakmı , atın birinin terkisinde bir geyik ba lı. “Bu neci?”

“Biz bunu avcı olduk tuttuk.” “Bun geyi i bana ba ı lan.” “Ba ı lamayız.”

“Para ile satın.” “Satmayız.”

“O zaman salıverin, azat edin.”

“Salmayız, iki se irtse bir belen geçer, kırk ki i at yorduk anca tuttuk.”

“Öyleyse geyi i salıverin, kaçarsa beni tutun, öldürecekseniz de ne yapacaksanız yapın. Geyik çıksın, benim peygamberli imi size beyan etsin.”

O zaman geyi i salıvermi ler. Geyik gelmi demi ki:

“Ya Resulullah! Benim bir karde im vardı kaybettim, Mekke’den Medine da larına geldim. Geldi imde gunnacıydım vaktim geldi iki görpe kuzu gunnadım. Zayıf dü tüm, biraz yayılayım diye yayılıma çıktım yavrulara süt biriktireyim diye. Bu sefer bu cavurlar beni avladı, kaçamadım, mecalim kalmamı tı. Bana kefil ol ben gideyim yavrularımı emdireyim geri geleyim, sana teslim olayım.”

“Git yavrularını emdir gel.”

O vara dursun yavrularının yanına. Kırk ki inin ba ı:

“Varın yoluna bir tuzak kurun, gelirken tutulsun gelemesin. Peygamberi öldürelim.”

Geyi in yoluna bir tuzak kurmu lar. Geyik varmı yavrularının yanına:

“Yavrularım gelin sizi bir emzireyim, bundan sonra sizinle görü emeyiz emziremem sizi, sa olarak bir sefer emzireyim.”

“Ana bize neden böyle konu uyorsun?”

“Ben cavurlara tutuldum, Hz. Peygamber bana kefil oldu, Salı verdiler. Sizi emzirip varıp teslim olaca ım. Cavurlar, Hz. Peygambere eziyet eder sonra.”

“Ana senin sütün bize haram oldu. Biz seni emmeyiz, Tanrı’nın Resulü’ne selam söyle, hakkımız helal olsun, biz onun yoluna kurban olalım, sen git.”

Geyik geriye dönerken acelesinden, cavurların kurdu u tuza a iki aya ıyla birden basmı , tutulmu . Bu sefer Cenab-ı Allah, Cebrail’e ( Aleyhis-selam):

“Git geyi i kucakla, çaldır çaldır onların önüne götür, Hz. Peygamber’i onların errinden kurtar.”

Cebrail ( Aleyhis-selam) geyi i sıçrata sıçrata getirmi . Tabi cavurlar tuza a tutuldu gelmeyece zannederlermi .

Geyik:

“Halimi gör Ya Resulullah! Sence malumdur benim ne oldu um. Bu kâfirler benim yoluma tuzak kurmu . Ben geç kaldım, Hz. Peygamber’e yalan çıkaca ım bir an önce varayım diye sıçrayıp gelirken tuza ı görmemi im, tuta a bastım bu cavurların tuza ına tutuldum. Ondan geç kaldım ayıplama beni.”

2. Güvercin ile Do an

Peygamber efendimiz ikindi namazını kılmı , sa yanına selam vermi sol yanına selam vermi , bir güvercin gelmi :

“Ya Resulullah! Benim altı yavrum var acıktılar, yollara bakarlar. Üç gündür pe imde bir do an var beni kurtar.”

Güvercin Hz. Peygamberimizin hırkasının koluna girer. Arkasından bir do an gelir: “Ya Resulullah! Benim avımı ver gizleme, benim altı yavrum var yollara bakar.” “Ben sana koyun eti vereyim, kuzu eti vereyim, sı ır eti vereyim.”

“Yok olmaz. Bana avımı ver, bize sı ır eti, koyun eti, kuzu eti yaramaz. Biz ku eti yeriz, Allah bize öyle emretti.”

“Gel do an sözüm i it kutludur, adam eti her eyden tatlıdır, kendi etimden vereyim sana.” demi .

Bıça ı cebinden çıkarmı , baldırına çalaca ı zaman, güvercin silkinmi Cebrail olmu , do an silkinmi , Mikail olmu .

“Biz, do an da de iliz, güvercinde de iliz, biz senin efaatini ummaya geldik, hakiki peygamberli ini ummaya geldik, bilmeye geldik, ö renmeye gedik. Sen cümle peygamberlerin rehberisin.” demi ler ve gözden kaybolmu lar. (AK)

3. Yılanlar

Hz. Muhammet (SAV) ve Hz. Ebu Bekir (RA), hicretleri sırasında, pe lerindeki münafıklardan saklanmak için bir ma araya saklanırlar.

Hz Muhammet (SAV) namaza durur. Hz. Ebu Bekir (RA)’de gözcülük eder. Bir süre sonra ma aranın duvarındaki deliklerden yılanlar çıkmaya ba lar. Hz. Ebu Bekir (RA), yılanlar Efendimizi sokmasınlar diye elleri ve ayaklarıyla yılanların çıktı ı delikleri kapatır. Yılanlar Hz. Ebu Bekir (RA)’i sokar. Efendimiz namazı bitirdikten sonra bakar ki Hz.Ebu Bekir’i yılanlar sokmu .

Efendimiz yılanlara:

“Niçin soktunuz Ebu Bekir’i?” der. Yılanlarda:

“Biz seni görmek için geldik, o da bize seni göstermemek için önümüzü kapatmaya çalı tı, bizde soktuk.” derler.

Bunu üzerine Hz. Muhammet (SAV) yılanların soktu u yerleri eliyle sıvazlar ve yaralar iyile ir. (AK)

Belgede Anamur folkloru (sayfa 95-102)