• Sonuç bulunamadı

Hayatının her ânı yazma eylemine hizmet eden Ġlhan Berk‟in, çok iyi bir okur olduğu da mektuplarından anlaĢılmaktadır. Genellikle okurluğu da yazarlığına bağlı olan sanatçı, tercihlerinde yerli yabancı ayrımı yapmaz. Sevdiklerini, merak ettiklerini, okumaya değer gördüklerini okuyan Ģair, bazı yazar ve eserleri defalarca okumaktadır. Hatta bazen aylarca aynı yazarı okuduğu bile olmaktadır.

Bu kadar çok okuyan Berk‟in, bir okur olarak ilk amacı, okuduklarından beslenmektir. Çoğu zaman, okuduklarından, yazacakları için ipuçları aramaktadır. Otobiyografisinde bunu Ģöyle ifade eder: “Bir kitap, bir yontu, bir ezgi, bir şarkı, bir

film de öyle. Kitaba elim uzanıyorsa salt yazacaklarıma yarayacak diye uzanıyor.”

(Berk, 1997: 90) Onun okumaktaki öncelikli amacı, genellikle, yeni keĢifler yapmak, yeni ufuklara yelken açmaktır. Enis Batur‟a yazdığı bir mektupta okuma amacını Ģu Ģekilde açıklar: “Kitabı biraz da benim Hikmet Şiirleri‟min elinden tutar diye de

okuyorum. Bir şiir var, yürümüyor bir türlü; belki elinden tutar diyorum. Ama nafile!” (Berk, 2014b: 102) Değerli dostu Enis Batur‟un yazdıklarını da özenle okur,

onun yazdıklarından beslendiğini ifade eder. “Senin yazdığın her şeyin üstüne özenle

eğildim hep. Büyük güzellik bulduğum için elbet. Beni besledi bile diyebilirim yazdıkların. Üstüne titredim.” (Berk, 2014b: 93) Ġlhan Berk‟in okudukları, önünde

yeni pencereler açmalı, ruhunu yıkayıp içini ıĢıtmalı ki okuma eylemi iĢe yaramıĢ olsun. Bunları gerçekleĢtirmeyen okuma ise ona göre bir vakit kaybıdır. Okuduklarından yararlanmak isteyen sanatçı, titiz bir Ģair olduğu gibi titiz bir okurdur da. “Bir şiiri ben sözcükler, dizeler, ikilikler, dörtlükler, altılıklar, noktalar,

virgüllerle okurum. Dizelerin yapılarıyla uğraşırım, öyle varmaya çalışırım tadına şiirin.” (Berk, 2014b: 59) Özellikle sevdiklerini, değer verdiklerini, kelime kelime,

hece hece okumaktadır. Hiçbir Ģeyi gözden kaçırmak istemez. Ġkinci, üçüncü okumayı yapar bazen; her okuyuĢta, yeni keĢifler yaptığı da olur ve böyle bir okuma ona keyif vermektedir.

Öte yandan iyi bir okur olan Ġlhan Berk, yabancı yazarların eserlerini ise orijinallerinden okumayı tercih etmektedir; çünkü çevirilerden değil, orijinal eserlerden daha büyük zevk almaktadır. Ġyi derecede Fransızca ve Ġngilizce bildiği için de bu dillerde yazan Ģairleri orijinallerinden okuma ve not alma fırsatı bulmuĢtur. Bu yüzden birçok eserin orijinal Ģeklini bulup da onlardan okuyabilmek için çaba göstermiĢtir, burada bulamadıklarını ise yurt dıĢından getirtme yoluna gitmiĢtir. Bir eseri, yazıldığı dilde okumak, onun için önemlidir, hele de söz konusu olan sevdikleriyse!.. Sevdiği Ģairlerden biri de yoruma açık Ģiirleriyle Ġtalyan Ģair

Montale‟dir41. Montale‟nin eserlerinin, Türkçe çevirileriyle yetinmeyip Batur‟dan,

Paris‟e gittiğinde Fransızca çevirilerini de alıp göndermesini rica eder. “Montale‟leri

aldım (elin, gözün dert görmesin), bin teşekkür. (…) Her şeyi bir yere koyup okumaya başlayacağım onlara. Benim sevdiğim yabancı şairler için on beşe yakın tuttuğum defterler vardır; ne bulursam onlara yapıştırırım, elime geçeni. Montale de onlardan biri bu kitaplara onlarla gireceğim: Üç dilde örnekle. (…) Benim onun şiiriyle ilgili yönüm, yorum şiirine açık olmasıdır onun şiirinin. O denli açık konuşmasına karşın, kapalıdır gene Montale.” (Berk, 2014b: 216) Montale‟yi

orijinallerinden okuyamamaktan rahatsızdır Berk. Türkçe çevirilerin yanı sıra Fransızcalarını da okuyarak karĢılaĢtırma yapmaya ve o eksiğini olabildiğince telafi etmeye çalıĢmaktadır. “Şu İtalyanlar korkunç, yalnız Montale için bile İtalyanca

öğrenirdim.” (Berk, 2014b: 214) diyen Ġlhan Berk, bu cümleyi kurduğunda 85

yaĢındadır; ama belki de geç kaldığını düĢündüğünden, onu Türkçe, Ġngilizce ve Fransızca çevirilerinden okumaya devam eder. Bir Ģairin orijinal eserlerini okuyabilmek için yeni bir dil öğrenmeyi göze alabilecek kadar iyi bir okur ve bu okumaların kıymetini bilecek kadar değerli bir Ģairdir Berk.

Bununla birlikte Ġlhan Berk; okuduklarından, gerektiğinde yararlanabilmek ve sevdiği Ģiirler arasında zevk yolculukları yapabilmek amacıyla da notlar almaktadır. Bittabi sevdiği Ģair Montale de onun defterlerindeki yerini alır. Berk‟in aldığı bu notlar gün gelir defterler doldurur. “Ben bu notları sevdiğim, hoşuma giden şiirler

için tutuyorum. Kendim için yani. Böylece bir şiir gezisi yapıyordum.” (Berk, 2014b:

71) der. Aslında bu notları, belki bir gün kitap olur diye değil de, günü gelince yararlanırım diye tutmaktadır. Ne var ki sonradan kitap olarak yayımlamak aklına gelir ve üzerinde çalıĢarak editörüne gönderir. “Şimdiye değin 25 defter tutmuşum

okurken, yazarken. Onları tape ettirdim, üzerinde çalıştım. Dört yüz sayfayı buluyor. YKY‟ye gönderdim.42

(…) İlk bölümünü sana gönderiyorum. Sürecek. Benim için

41 Eugenio Montale (1896-1981): Ġtalyan Ģair ve eleĢtirmendir. 1975 Nobel Edebiyat Ödülü‟nün de sahibidir.

42

Söz konusu bu defterler, Kült Kitap (Yazarken/Okurken/Çizerken) adıyla YKY tarafından 1998‟de yayımlanmıĢtır. Bu defterlerin bir bölümü, Ben İlhan Berk‟in Defteriyim adıyla Alkım Kitabevi tarafından 2004‟te yayımlanmıĢtır. Söz konusu defterler, daha sonra, 24 Kasım-30 Aralık 2006 tarihleri arasında Yapı Kredi Kültür Sanat‟ta açılan “Ġlhan Berk‟in Defter Kapakları” adlı

değişik bir şey. Bilmem bir kitap olur mu? Hele bir ele gelsin.” (Berk, 2012: 185)

der. Onun, kendisi için yaptığı bu çalıĢma, bu zevk, bir kitaba dönüĢür ve Ġlhan Berk‟in defterleri, kitaplaĢarak edebiyat dünyasındaki yerini alır.

Görüldüğü üzere; Ġlhan Berk, çok okur, okuduklarından notlar alır, bazen de onlardan beslenir. Bu sayede Ģiirini hep yeni, hep genç tutmayı baĢarmıĢtır da denilebilir.