• Sonuç bulunamadı

DÖNEMĠNDEKĠ DERGĠLERE BAKIġI

Ġlhan Berk, çağdaĢı sanatçılar dıĢında, dikkatini, yaĢadığı dönemin dergilerine de çevirmiĢ bir Ģairdir. Bir baĢka deyiĢle sürekli olarak dergilerde Ģiirleri ve yazıları çıkan Ġlhan Berk, aynı zamanda, iyi bir dergi takipçisidir. YaĢadığı dönemdeki dergilerin birçoğuna yazılar gönderdiği gibi çoğu zaman onları alıp okumuĢ,

bazılarına da abone olmuĢtur. Mektuplarında, bu dergilerin kimini çok beğenmiĢ ve övgülerini dile getirmiĢken kimilerini eleĢtirmiĢ, bazılarına da hiçbir yorumda bulunmamıĢtır.

Bu bağlamda; Yazı dergisi, önceleri çok beğendiği ve sevdiği bir dergidir. Tıpkı Yeni Dergi gibi onu da sahiplenir, kendi dergisi olarak görür. “Yeni Dergi‟den

sonra ilk kez bir dergim var, ama benim yazacak bir şeyim yok.” (Berk, 2014b: 21)

der. Derginin ilk sayısını büyük bir beğeniyle okur ve bunu Enis Batur‟un baĢarısı olarak görüp “Dergiye gelince, umduğumun çok üstünde, varol, eline sağlık! Güncele

biraz daha yaslanacak giderek elbet.” (Berk, 2014b: 23) der. Aslında bir yandan

överken bir yandan da ilk sayıyı güncel bulmadığı için eleĢtirir. Derginin ikinci sayısı onu daha çok memnun eder. “Yazı artık bu sayıyla yükünü almış, şahlanmış, tırısa

kalkmış, özellikle de yeni şairlerle: Dergiye koyduğun beğenin sayesinde. Bu dergiyi kimse yıkamaz gibi geliyor bana.” (Berk, 2014b: 26) sözleriyle bu memnuniyetini

dile getirir. Özellikle dergide yeni Ģairlere yer verilmesi, beğendiği bir durum olur ve bundan sonraki sayılarda da bu tutumun devam etmesini tavsiye ve temenni eder. Büyük bir hevesle Ģiirler yazıp gönderdiği derginin üçüncü sayısından çok daha umutludur. “Yazı‟nın III. sayısı daha iyi olacak anlaşılıyor.” (Berk, 2014b: 31) der. Dergi, bu ilk sayılarında onu yanıltmaz, baĢarılı hatta büyük bir dergidir onun için. Dergiyi büyütenin Enis Batur ve onun beğenisi olduğunu “Yazı‟yı yeni yeni elime

alıyorum (…) koca bir iş yapmışsın, büyük ve zor bir iş doğrusu, bir insanın kolayca altından kalkamayacağı.” (Berk, 2014b: 34) sözleriyle ifade eder. Ancak bu ve

benzeri övgü dolu sözleri, 1979‟un Nisan‟ından sonraki mektuplarda yer almaz. Böylesine beğendiği ve övdüğü dergiyle ilgili fikri çok geçmeden değiĢmiĢtir. Çünkü kendisini artık dergiye çok yabancı hissetmektedir. “Yazı‟ya ben birdenbire

yabancılaştım. Başlangıçta dergiyi kendi dergim gibi düşünüyordum, belki de bu güveni sen vermiştin bana. Dergi çıkınca derginin çok dışına düştüğümü gördüm. İthalata ben de karışmış gibi oldum. Yabancılığım bundan. Ben dergiyi gâvurluktan kurtarırım sanıyordum, olmayacağını gördüm. Yazmak istemeyişimin ilk nedeni bundan. İkincisi (Oğuz‟a senin dediğine göre) benim katkımın sizinki gibi olamayacağını gördüğümdendir. Bir üçüncüsü (başlangıçta bu böyle değildi) dergide dışlanmam, benim anlayışımın, sizinkiyle çatışması. İhracat düşünmeli dergi,

bu sava katılmadığını görüyorum derginin oysa.” (Berk, 2014b: 35) Kendisinin de

ifade ettiği gibi yazdıklarıyla ve fikriyle dergiye ters düĢmektedir. Bu yüzden dıĢlandığını hisseder, üstelik yazdıkları da dergide yayımlanmamıĢtır. “Önceleri

şiirimin dergide bir yana atılışına (ikazların etkisiyle) kızmıştım.” (Berk, 2014b: 36)

diyerek tepkisini ortaya koyar. Ama aradan geçen zaman, bu davranıĢın nedenini ve yabancılaĢmayı ona gösterir. Dergiyi ithal bir dergi olarak görmüĢ “(…) biz artık

ithalat çağını aştık (…)” (Berk, 2014b: 36) diyerek dergiyi daha yerli olmaya davet

etmiĢtir. Bu konuyla ilgili son sözü ise Ģu olur: “Ya bir gün ben eskisi gibi (bir on yıl

önceki gibi) gâvurlaşır ya da siz ihracata geçerseniz o zaman yazmak isterim.”

(Berk, 2014b: 36) Bunun üzerine Yazı dergisi ile iliĢkisini kesmiĢtir; ama çok değer verdiği Batur‟la iliĢkisi, farklı dergiler ve yayınevleri aracılığıyla, yıllarca devam etmiĢtir.

Ġlhan Berk‟in çok beğendiği ve övdüğü dergilerden bir diğeri, yine Enis Batur‟un elinden çıkan Gergedan23

dergisidir. Ona göre; bu dergiye değer katan, yine Batur‟dur. “Derginin her yerinde senin elinin (…) gezdiği, soluduğu, günah işlediği,

(şiir günah işlemeli) protesto yağdırdığı, olmaz güzellik! Baştan beri bulduğun yeni şairler (…) denemeciler, öykücüler, büyük beğeninin çarpıcı örnekleriyle de beni korkunç gönendiriyor. Bir yapıt gibi Gergedan‟ın her sayısı. Baştan sona okuduğum tek dergi.” (Berk, 2014b: 51) Gergedan, onun gözünde öyle değerlidir ki dergiyi bir

yapıt gibi görmekte ve baĢtan sona okumaktadır. Daha sonra yine beğenisini ve sevgisini Ģöyle dile getirir: “ (…) korkunç seviyorum Gergedan‟ı biliyorsun.” (Berk, 2014b: 53) Doğal olarak böylesine beğendiği dergiye abone olmak da ister, böylece derginin eklerine de kavuĢacaktır. Ekleri bile kaçırmak istemediğinden bu arzusunu Batur‟a iletir, olumlu yanıt alır; ama aradan aylar geçer, dergi eline ulaĢmaz. “Gergedan için güya abone yaptın beni, hala bir işaret yok, bu nasıl iştir

allahaşkına?” (Berk, 2014b: 74) der. Ġstanbul-Bodrum arasında gidip geldikçe hiçbir

sayısını kaçırmak istemediği derginin, yeni sayılarının da peĢi sıra gelmesi için mektuplar yazar, adres değiĢikliklerini bildirir. Hiçbir sayıyı kaçırmaya tahammülü yoktur.

23 Gergedan: Mart 1987 - Ekim 1988 tarihleri arasında yirmi sayı çıkarılmıĢ bir edebiyat ve sanat dergisidir. Ġlk on sekiz sayının yayın danıĢmanlığını Enis Batur yapmıĢtır.

Ġlhan Berk‟in, Yazı ve Gergedan dergilerinden baĢka çok beğendiği, takip ettiği dergilerden biri de kitap-lık‟tır24

. Bu dergi, iki ayda bir çıkmaktadır; ama Berk, bunu doğru bulmaz. Edebiyatımızın atardamarı olabilecek kapasitede bir dergi olarak görmektedir kitap-lık‟ı, bu yüzden de her ay okuyucuyla buluĢmasını daha doğru bulmaktadır. “Kitap-lık‟ı okuyorum iki gündür, ne zamandır söyleyeceğim

unutuyorum. Şunu „aylık‟ yapmak şart diyeceğim. Günü gününe yaşayan bir toplumda iki aylık bir derginin işini yerine getirmesi zor diyorum. Yazının atardamarı olmasını istiyorum Kitap-lık‟ın. Aylık çıkmalı diyorum. Çok çok iyi bir dergi kuşkusuz. Biraz daha az sayfalı, ama aylık olmalı.” (Berk, 2014b: 199)

Batur‟un elinin değdiği hemen her dergiye Berk‟in de elleri ve gözleri değmektedir. Onların çoğunu da beğenir ama varsa eleĢtirilerini ve tavsiyelerini söylemekten de geri durmaz.

Yine Enis Batur‟un çıkardığı Geceyazısı25 da Berk‟in hevesle takip ettiği dergilerden biridir. “Editör‟ü yok diyorlar. Sen bu dergiyi niçin çıkarıyordun:

Bağımsızlık, uç, çılgın, kaşarlık, biraz kavga, biraz erotizm, namahremlik için değil mi? Ben çılgınlıklarımı gösteremiyorum bu durumda. Bunu şiir metinlerimizle başlatmalıyız. Herkese de açık olmalı. Asıl da çılgınlığa. Öyle metinlere aç dergiyi.”

(Berk, 2014b: 213) ġairin belki de en çok sevdiği dergi budur. ġairin çılgınlığını gösterebileceği bir yeri olmalıdır ona göre. Zaten bu derginin çıkarılıĢ nedeni de çılgınlık olduğundan Geceyazısı, o çılgınlıklara açık olmalıdır. Tavsiyelerde bulunduğu dergiye yazmaya çalıĢır ve yazdığı zamanlarda da çok mutlu olur.

Aforizmalar‟ını da ilk kez burada yayımlar.

Mektuplarından anlaĢıldığı üzere; iyi bir okur olan Berk, aynı zamanda, iyi bir dergi okurudur. Uzun Ģairlik serüveninde elinden çok sayıda dergi geçer, birçok dergiyi okur, birçoğuna yazılar ve Ģiirler gönderir. Kimine dört elle sarılır, çok beğenir; kimine ise yazacak yer bulamadığı için yazmak zorunda kalır ve hiçbir yorumda bulunmaz.

24

kitap-lık: YKY‟nin çıkardığı iki aylık bir edebiyat dergisidir. Ocak-ġubat 2017‟de 189. sayısı yayımlanan dergi hâlen yayın hayatına devam etmektedir.

25 Geceyazısı: Sel Yayıncılık tarafından dört ayda bir çıkarılan edebiyat dergisidir. 2003‟ten 2006‟ya kadar toplam 9 sayı çıkarılmıĢtır.