• Sonuç bulunamadı

2006 yılı Okulöncesi Eğitim Programı, okulöncesi eğitim kurumlarına devam eden 36- 72 aylık çocukların psikomotor, sosyal-duygusal, dil ve bilişsel gelişimlerinin desteklenmesini, özbakım becerilerinin kazandırılmasını ve ilköğretime hazır bulunuşluklarının sağlanması amaçlamaktadır.

2002-2003 eğitim-öğretim yılından bu yana uygulanan önceki program; uzmanlardan ve uygulamacılardan alına geri bildirimlerin, çağdaş program geliştirme, gelişim ve öğrenme kuramlarının, toplumun değişen eğitim gereksinimlerinin ve yeni ilköğretim programlarında benimsenen ilke, yaklaşım ve özelliklerin doğrultusunda gözden geçirilmiş, gerekli düzenlemeler yapılmış ve geliştirilmiştir.

36-72 aylık çocuklara yönelik olan bu program ‘gelişimsel’ bir programdır. Yani çocuğun tüm gelişim alanlarının geliştirilmesini esas almaktadır. Program anlayışı olarak bütüncül, programlama yaklaşımı olarak da sarmal programdır.

Bu programda “yer alan kazanımlar” ilköğretim programlarında benimsenen ortak becerilerin tümünü kapsamaktadır. Problem çözme, iletişim, akıl yürütme, ilişkilendirme, karar verme, sorumluluk alma ve yerine getirme, araştırma, girişimcilik, bilinçli tüketicilik, çevre bilinci, yaratıcılık ve diğer pek çok beceri, programdaki kazanımlar doğrultusunda hazırlanan öğrenme durumları ve öğrenme ortamları aracılığıyla, oyun merkezli etkinliklerle, çocuğun aktif katılımı ve bilgiyi kendisinin yapılandırması yoluyla çocuk tarafından kolay ve doğal bir biçimde kazanılacaktır.

Geliştirilen bu program, gelişimsel gereksinimleri karşılarken, gelişim alanlarının birbiri ile olan dinamik etkileşimini destekleyerek çocuğun bütün gelişim alanlarındaki davranışlarını daha üst düzeye çıkarmayı, çeşitlendirmeyi ve zenginleştirmeyi hedeflemektedir. Bu özelliği ile ‘Çoklu Zeka Kuramı’nın savunu ve vurgularıyla da tutarlıdır (36-72 Aylık Çocuklar İçin Okulöncesi Eğitim Programı, 2006; s. 11).

Programın temel özellikleri şunlardır: • 36-72 aylık çocuklara yöneliktir. • Çocuk merkezlidir.

• Amaçlar ve kazanımlar esastır.

• Gelişim özellikleri her yaş grubu için ayrı olarak düzenlenmiştir. • Konular amaç değil ve araçtır.

• Üniteler yer almamaktadır. • Esnektir.

• Öğretmene özgürlük tanır. • Yaratıcılık ön plandadır.

• Öğretmenlerin planlı çalışmasını gerektirir.

• Çocuğun özgürce deneyimler kazanabilmesine olanak tanıyan ortamlar önemlidir.

• Problem çözme ve oyun temel etkinliklerdir.

• Günlük yaşam deneyimlerinin ve yakın çevre olanaklarının eğitim amaçlı kullanılması teşvik edilmelidir.

• Öğrenme yaşantılarının çeşitlendirilmesi önemsenmektedir. • Aile katılımı önemlidir.

• Değerlendirme süreci çok yönlüdür.

• Belirli gün ve haftalar yaş grubunun çeşitli özellikleri dikkate alınarak belirlenmiştir.

• Program geliştirmeye açıktır (36-72 Aylık Çocuklar İçin Okulöncesi Eğitim Programı, 2006; s.s. 11-17).

2006 yılında yayımlanan 36-72 aylık çocuklar için hazırlanan okulöncesi eğitim programı kitabının birinci bölümünde programın tanıtımı, eğitim programının ve öğretmen kitabının kullanılmasında önerilen yöntem, gelişim özellikleri, 36-72 aylık çocukların eğitimleri için belirlenen amaç ve kazanımlara ve bunlarla ilgili açıklamalara ve okulöncesi eğitim kurumlarındaki eğitim etkinlikleri ile ilgili açıklamalara yer verilmiştir.

Program kitabında 36-48 aylık çocuklar için, 48-60 aylık çocuklar için, 60-72 aylık çocuklar için gelişim özellikleri ayrı ayrı verilmiştir.

36-72 aylık çocukların eğitimleri için belirlenen amaçlar ve kazanımlarda; psikomotor alanda 5 amaç, sosyal-duygusal alanda 15 amaç, dil alanında 8 amaç, bilişsel alanda 21 amaç ve özbakım becerilerinde 5 amaç belirlenmiştir.

Program kitabında 36-72 aylık çocukların eğitimleri için belirlenen amaçlar ve kazanımlarla ilgili açıklamalar 35-41. sayfalar arasında yer almaktadır. 42-44. sayfalar arasında eğitim etkinlikleri için açıklamalar yer almaktadır.

Program kitabının 2. bölümü, okulöncesi eğitimde kalite, meslek etiği ve öğretmen yeterlikleri, davranış yönetimi, çocuk ve yaratıcılık, okulöncesi eğitimde sorumluluk, çevre duyarlılığı ve farklılıklara saygı eğitimi ve kaynaştırma eğitimine yer vermektedir. (36-72 Aylık Çocuklar İçin Okulöncesi Eğitim Programı, 2006).

Okulöncesi kaynaştırma eğitimi programları, özel gereksinimli çocukların gelişimini en iyi sağlayan sistemdir ve içinde bulundukları koşulların ya da onların gelişmesini engelleyebilecek faktörlerin etkilerini azaltacak hizmetleri kapsamaktadır (Yavuz & Avcı, 2007; s.150).

Kaynaştırmanın yarı zamanlı veya tam zamanlı yapılması ile ilgili bazı açıklayıcı maddeler de yönetmelikte yer almıştır. Okulöncesi eğitimi kapsayan bilgiler şöyledir: Tam zamanlı kaynaştırma uygulamaları yapılan okullarda, sınıf mevcutları okulöncesi eğitim kurumlarında 14 olmalıdır. Özel eğitim gerektiren öğrenciler her sınıfa eşit olarak dağıtılır, bir sınıfta yetersizliği aynı olan en fazla iki öğrenci uygulamaya katılır. Durumları ayrı bir sınıfta eğitilmeyi gerektiren öğrenciler için okulöncesi eğitim kurumlarında özel eğitim sınıfları, özel eğitim hizmetleri kurulu tarafından açılır. Bu sınıfların mevcudu en fazla; okulöncesi eğitiminde 6 öğrenciden oluşabilir. Özel eğitim kurumunun yatılılık olanaklarından yararlanan öğrencilerden, akranları arasında eğitim alması uygun görülenler, yakın çevrelerindeki okulöncesi eğitim kurumlarından eğitim alırlar. Servis giderleri özel eğitim kurumunca karşılanır. Yetersizlikleri olmayan bireyler, istekleri doğrultusunda, özellikle

okulöncesi eğitimde, çevrelerindeki kaynaştırma uygulaması yapan özel eğitim okullarında açılacak sınıflara kayıt yaptırabilirler. En fazla beşi özel eğitim gerektiren birey olmak üzere, bu sınıfların mevcutları en fazla okulöncesi eğitiminde 14 öğrenci olabilir.

Yarı zamanlı kaynaştırma eğitimi konusunda da koşullar belirlenmiştir. Kaynaştırma uygulaması yapılan sınıflara veya özel öğretim sınıflarına devam eden öğrencilerin; özel eğitim/kaynaştırma uygulaması yapılan sınıfların etkinliklerine katılması, kaynak oda, rehberlik ve araştırma merkezi ile özel eğitim kurumundan destek eğitimi alması için gerekli düzenlemeler yapılır.

Kaynaştırma için okul, aile ve uzmanların işbirliğine ihtiyaç vardır. Çünkü araştırmacılar bir kaynaştırma programının etkinliğini sürdürmesindeki can alıcı öğrenmenin; çocuğun bireysel gelişimdeki amaçlara ne kadar ulaşıldığından ziyade çocuğun eğitiminde etkili olan uzmanların eğitimle ilgili konularda ne kadar ortak karar alabildikleri ve işbirliği içerisinde çalışabildikleri olduğunu ifade etmektedirler. Ülkemizde henüz ekip çalışması anlayışının tam olarak yerine getirildiğini söylenemez. Bu konuda ekipte yer alan tüm uzmanların gerekli hassasiyeti göstermeleri gerekmektedir (Güven, 2006; s.s. 90-107).

Program kitabının 3. bölümünde, öğrenme süreci eğitim ortamlarının düzenlenmesi ve plan çeşitleri hakkında bilgi bulunmaktadır.

Kitabın 4. bölümünde aile katılımına yer verilmiştir. Beşinci bölümünde ise değerlendirmeye yer verilmiştir.

Altıncı bölümde okulöncesi eğitimden ilköğretime geçişte öğretmenin, ailenin görev ve sorumlulukları ile ilköğretim birinci sınıf programlarının kazandırmayı hedeflediği becerilere temel oluşturan amaçlar tablosu yer almaktadır.

Program kitabının 108’inci sayfasından itibaren eklere yer verilmiştir.

2006 Okulöncesi Eğitim Kurumları Yönetmeliğine bakıldığında tam gün eğitim, anaokulları ve uygulama sınıflarında aynı çocuk grubuna yönelik olarak günün sabah ve öğleden sonraki bölümlerini kapsayacak ve öğretmenlerin günlük çalışma süresini aşmayacak şekilde okul müdürlüğünce düzenlenen zaman çizelgesine göre yapılan eğitimdir. Yarım gün eğitim okulöncesi eğitim kurumlarında günde 6 çalışma saati süresini aşmayacak şekilde sabah ve ya öğleden sonra yapılan eğitimi, ikili eğitim ise okulöncesi eğitim kurumlarında, her grupta bir öğretmen olmak üzere günde 6 çalışma saati süresini aşmamak kaydıyla sabah ve öğleden sonra yapılan eğitimi ifade eder.

Nöbet okullarda öğretmen sayısı göz önünde bulundurularak eğitimi aksatmayacak şekilde, okul müdürü tarafından hazırlanan çizelgeye göre tutulur.

Bayanlarda 20, erkeklerde 25 yıl ve daha fazla hizmeti olan öğretmenlere nöbet görevi verilmez. Ancak gereksinim duyulduğunda bu öğretmenlere de nöbet görevi verilebilir.

Ayrıca hamile öğretmenlere doğumdan önce üç ay, doğumdan sonra 6 ay nöbet görevi verilmez.

Bağımsız anaokullarında görevli öğretmenler, okulun şartları ve öğretmen sayıları ile okulda uygulanan eğitim şekline göre okul müdürü tarafından hazırlanan nöbet çizelgesi doğrultusunda nöbet görevlerini yerine getirirler.

Ana sınıfı ve uygulama sınıfı öğretmenleri, kendi devrelerinde tutacakları nöbet görevleri süresince, hiçbir şekilde bölümlerinin dışında ve okulda boş geçen derslerin doldurulmasında görevlendirilmez (Okulöncesi Eğitim Kurumları Yönetmeliği, 2006; s.s. 4- 20).

1.10.2. 2006 Okulöncesi Eğitim Programı Öğretmen Kılavuz Kitabı