• Sonuç bulunamadı

1. Alarm Aşaması: Organizmanın dıĢarıdan gelen uyarıcıyı tehdit Ģeklinde algılayıp harekete baĢladığı evredir. Homeostasisin bozulmasından dolayı bu aĢamada gerilim

2.4.1 Nomofobi İle İlgili Yurt İçinde Yapılan Araştırmalar

Sırakaya (2018), nomofobi düzeylerini akıllı telefon kullanma durumlarına göre incelemiĢ ve çalıĢmanın örneklemini 439 ön lisans öğrencisi oluĢturmuĢtur. ÇalıĢma sonucuna göre her sabah uyandığında akıllı telefonunu kontrol eden, yanında sürekli Ģarj aleti bulunduran, gece uyumadan telefonuyla zaman geçiren, telefonunu uyurken bile kapatmayan öğrencilerin nomofobi düzeyleri daha yüksektir. Akıllı telefonları yoluyla sosyal ağ sitelerinde fazla zaman geçiren öğrencilerin nomofobi düzeylerinin daha yüksek olduğu görülmektedir (Gezgin ve Parlak, 2018). Benzer bir sonuç olarak sosyal medya bağımlılığı, internet bağımlılığı ve cep telefonu bağımlılığının nomofobiyi arttırdığı sonucuna ulaĢılmıĢtır (Gezgin, ġahin ve Yıldırım, 2017).

Durak (2018), ergenlerin nomofobi düzeylerini farklı değiĢkenlere göre incelemiĢtir. Bu çalıĢma sonucunda sosyal medyayı aktif olarak kullanan ergenlerin akıllı telefonlarından uzak kaldıklarında daha yüksek düzeyde kaygı gösterdikleri görülmüĢtür. Benzer olarak Sanal ve Özer (2017), sosyal medya kullanımı ile akıllı telefon bağımlılığı ve nomofobi arasında anlamlı iliĢkiler olduğunu ortaya koymuĢtur. Gezgin ve Çakır (2016), farklı sosyoekonomik bölgelerdeki öğrenimlerine devam eden 475 ergenin nomofobi düzeylerini incelemiĢlerdir. ÇalıĢma sonucuna göre nomofobinin artmasıyla ergenlerde kaygı ve stresin yükseldiği, uyku bozuklukları yaĢandığı, derslere ilginin azaldığı görülmüĢtür. Yapılan pek çok çalıĢma sonucuna göre öğrencilerin nomofobi düzeyleri ile akademik baĢarıları arasında negatif yönde bir iliĢki vardır.

Ergenlerin %55‟inin nomofobik olduğu sonucuna varan Erdem ve diğ. (2016), nomofobi düzeyi yüksek bulunan gençlerin ruhsal, sosyal ve fiziksel yönden problemler yaĢadığını ve akademik baĢarılarının da negatif yönde etkilendiğini ortaya koymuĢtur. Benzer doğrultuda ġakiroğlu vd., (2017) tarafından 286 üniversite öğrencisine yönelik yapılan çalıĢmada akademik baĢarı ile nomofobi arasında negatif yönde bir iliĢki olduğu görülmüĢtür. Gezgin, ġumuer, Arslan ve Yıldırım (2017) tarafından gençler üzerinde yürütülen bir çalıĢmada beĢ seneden fazla akıllı telefon kullanan gençlerin en fazla bir senedir akıllı telefon kullanan gençlere oranla daha nomofobik olduğu görülmüĢtür.

Üniversite öğrencilerinin nomofobi düzeylerinin araĢtırıldığı bir çalıĢmada, akıllı telefonunda internet bağlantısından mahrum kalan katılımcıların %35,9‟u kendini eksik hissedip mutsuzluk yaĢayacağını, %25,9‟u gerginlik hissedip internet bağlantısı bulunan herhangi bir konum arayacağını, %6,8‟i ise kendini kaygılı ve çaresiz hissederek ağlayabileceğini belirtmiĢtir.

39

TÜĠK‟in Hane Halkı BiliĢim Teknolojileri Kullanım AraĢtırması 2018 verileri sonucunda her 10 evin 8‟inde internet eriĢim imkanı, 2016 verileri sonucunda ise hanelerin %96,9‟unda en az bir cep telefonu bulunmaktadır. Ek olarak TÜĠK, 6-15 yaĢ grubundaki çocuklarda BiliĢim Teknolojileri Kullanımı ve Medya (2013) verilerine göre cep telefonu kullanmaya baĢlama yaĢının ortalama 10 olduğunu belirtmektedir. Bülbül ve Tunç‟un (2018), telefona sahip olma yaĢı düĢtükçe akıllı telefon bağımlılığının arttığı yönündeki araĢtırma sonucu TÜĠK verileriyle birlikte düĢünüldüğünde, içinde bulunduğumuz zaman diliminde büyük bir sorun arz eden nomofobinin yakın zamanda daha çok yaygınlaĢacağı tahmin edilmektedir.

Yıldırım ve Correia (2015) tarafından yapılan çalıĢmada gençlerin %42,6‟sında nomofobi rahatsızlığının görüldüğü ve yaĢadıkları en büyük korkunun bilgiye eriĢememe korkusu ile iletiĢim kuramama olduğu tespit edilmiĢtir. ÇalıĢmada erkeklere oranla kadınların daha fazla nomofobik davranıĢlar sergiledikleri, akıllı telefon ve yaĢ etkenlerinin büyük ölçüde etkili olduğu, akıllı telefon kullanım vakitlerinin nomofobi üzerinde anlamlı bir etki taĢımadığı sonuçlarına ulaĢılmıĢtır.

Arpacı, Baloğlu, Özteke-Kozan ve Kesici‟nin (2017) üniversite öğrencilerinde nomofobi ve bağlanma iliĢkisinde kiĢisel farklılıkları inceledikleri çalıĢmada hem önleyici hem de endiĢeli bağın farkındalık ve nomofobi üzerinde önemli etkileri olduğu görülmüĢtür. Cinsiyet farklılıklarının nomofobiyle alakalı dikkat temelli tedavilerde dikkate alınarak göz önünde bulundurulması gerektiği ve farkındalık temelli tedavilerin daha çok kadınlar için, nomofobinin tedavisinde kullanılabileceği ifade edilmiĢtir.

Üniversite 3. ve 4. sınıfta öğrenimini devam ettirmekte olan 300 öğrenciye yönelik yapılan çalıĢmada ortalama puanlar yönünden katılımcıların %51.7‟sinin nomofobi düzeyi açısından riskli grupta bulunduğu ve bir diğer çalıĢmada ise üniversite öğrencilerinin dıĢa dönük ve sorumluluk kiĢilik özellikleri ve nomofobi düzeyleri arasında pozitif yönlü zayıf bir iliĢki olduğu ve üniversite öğrencilerinde nomofobi ve uyumluluk kiĢilik özelliği arasında pozitif yönlü orta düzeyde bir iliĢki olduğu ortaya konulmuĢtur (Öz, 2018).

Yapılan baĢka bir araĢtırmada HoĢgör, Tandoğan vd. (2017), nomofobinin günlük akıllı telefon kullanım miktarına ve akademik baĢarı üzerine olan etkisini araĢtırmıĢlardır. AraĢtırmada cinsiyet yönünden nomofobi düzeyine bakıldığında anlamlı farklılaĢmanın kız öğrencilerin lehine olduğu görülmüĢtür. Bunun yanı sıra kullanım yılı daha fazla olan, gün içerisinde akıllı telefon ile daha fazla zaman geçiren ve ekranı kontrol etme sıklığı, yanında Ģarj cihazı bulundurma, gece akıllı telefon ile

40

zaman geçirme, uykudan uyandıktan hemen sonra telefonu kontrol etme doğrultusunda cevap verenlerin nomofobi düzeyinin daha yüksek olduğu tespit edilmiĢtir.

Gezgin, Çakır ve Yıldırım (2018), lise öğrencileri üzerinde yürütmüĢ oldukları araĢtırmada nomofobik davranıĢlar, akıllı telefonu kullanma ve internet kullanım miktarı yönünden bakıldığında kullanım süresi fazla olan ergenlerde orantılı olarak riskin de daha fazla olduğu ortaya çıkmıĢtır. Ergenlerin akıllı telefon kullanım amaçları arasında en fazla sosyal medya, müzik dinleme, iletiĢim kurma, fotoğraf paylaĢma Ģeklinde davranıĢların oranı yüksek bulunmuĢtur.

Gezgin, Hamutoğlu, Sezen-Gültekin ve Ayas (2018) yürüttükleri bir araĢtırmada ergenlerde nomofobi ve yalnızlık düzeyi arasındaki iliĢkiyi incelemiĢlerdir. AraĢtırmada nomofobi düzeyi ergenlerde orta seviyede bulunmuĢ, bireyin telefonunu kontrol etme sıklığı, gün içerisinde telefonla geçirdiği süre, telefonunda internete sahip olma süresiyle nomofobi düzeyi arasında anlamlı farklılaĢma olduğu görülürken, nomofobi ile yalnızlık arasında pozitif yönde orta düzeyde bir iliĢki saptanmıĢtır.

Kara vd. (2019) tarafından 274 lise öğrencisi ile gerçekleĢtirilen araĢtırmada akıllı telefon kullanım süresi, yalnızlık, kaygı ve nomofobi arasında önemli bir iliĢki olduğu saptanmıĢtır. Nomofobi ile akıllı telefon kullanım miktarı arasındaki iliĢkide, aracı değiĢkenler olarak yalnızlık ve kaygının hem birlikte hem ayrı olarak önemli ölçüde etkilerinin olduğu sonucuna ulaĢılmıĢtır. Bunun sonucu olarak, akıllı telefon kullanım sürelerindeki artıĢla beraber bireylerin kendilerini yalnız hissettikleri ve bu duruma bağlı olarak nomofobi seviyelerinde artıĢ olabileceği ifade edilmiĢtir.

Onal (2019), nomofobinin bireyde sebep olduğu duyguları daha iyi anlamak maksadıyla öğrencilere açık uçlu sorular yönlendirerek görüĢme gerçekleĢtirmiĢ ve cevaplar için metafor formları kullanmıĢtır. ÇalıĢma sonucunda katılımcıların telefonları kapandığında, bataryaları bittiğinde ve internet paketleri bittiğinde kendilerini gergin, stresli, tedirgin ve üzgün gibi negatif duyguları ifade ettikleri görülmüĢtür. Yöneltilen metaforlarla alakalı, katılımcıların büyük bir bölümü akıllı telefonlarının kendileri adına yaĢamsal öneme sahip olduğunu ve akıllı telefonları bulunmadığında yaĢamın kaybı olduğunu belirtenlerle olumsuz hisler yaĢadığını ifade edenlerin sayısı fazladır.

Eren vd. (2020), lise öğrencilerinin nomofobi düzeylerini ve onu etkileyen etkenleri incelemeyi amaçlamıĢlardır. ÇalıĢmanın bulgularına göre kız öğrencilerin nomofobi düzeylerinin daha yüksek olduğu sonucuna ulaĢılmıĢtır. Sınıf düzeyi, maddi durum ve eğitim durumları ile nomofobi arasında ise anlamlı bir iliĢki olmadığı saptanırken, akıllı telefonda fazla zaman geçiren, akıllı telefonda kullandıkları

41

uygulama sayısı fazla olan ve akıllı telefonu sosyal medya amaçlı kullanan katılımcıların nomofobi düzeyleri daha yüksek bulunmuĢtur.

Canoğulları ve Güçray (2017), internet bağımlılık düzeyleri düĢük ve yüksek olan 644 lise öğrencisiyle gerçekleĢtirdikleri araĢtırmada, internet bağımlılık seviyesi düĢük ve yüksek ergenlerin internette geçirmiĢ oldukları zaman, internet kullanım amaçları ve internete ayırdıkları vakitleri kontrol etme becerileri yönü ile farklılaĢtıkları ve bağımlılığı bulunan ergenlerin negatif bir görüntü çizdiklerini saptamıĢlardır.

Meral‟in (2017), 11. ve 12. sınıfta öğrenimlerine devam eden 630 öğrenciye yönelik gerçekleĢtirdiği araĢtırma sonucunda lise öğrencilerinin akıllı telefon bağımlılık düzeyleri cinsiyet, kayıtlı olunan lise türü ve sınıf düzeyine göre anlamlı farklılaĢma göstermezken; kullanım süresi, akademik baĢarı ve kullanım amacına göre anlamlı farklılaĢma gösterdiği bulgulanmıĢtır. Bunun yanı sıra akademik açıdan baĢarılı olan öğrencilerin baĢarısız öğrencilere göre bağımlılık düzeyleri daha düĢük bulunurken akıllı telefonu konuĢmak amacıyla kullanan öğrencilerin bağımlılık puanları sosyal medya, oyun, mesaj göndermek için kullanan öğrencilerden daha düĢük bulunmuĢtur.

Büyükçolpan (2019), çalıĢmasında üniversite öğrencilerinin nomofobi düzeylerini demografik değiĢkenlere göre incelemeyi amaçlamıĢtır. AraĢtırma sonucunda öğrencilerin nomofobi düzeylerinin cinsiyet, günlük akıllı telefonu kontrol etme sayısı ve günlük akıllı telefon kullanma sürelerine göre anlamlı Ģekilde farklılaĢtığı saptanmıĢtır. Kız öğrencilerin nomofobi ortalama puanlarının erkek öğrencilerden daha yüksek olduğu ulaĢılan bir diğer sonuçtur.

Durak ve Seferoğlu‟nun (2018), 5. ve 6. sınıf öğrencileriyle gerçekleĢtirdikleri bir araĢtırmada öğrencilerin nomofobi düzeylerinin yüksek seviyede olduğu ve nomofobi yönünden cinsiyetler arasında anlamlı bir farklılaĢma olduğu sonucuna varılmıĢtır. Çelikkaleli ve ark. (2018), ergenlerin nomofobi düzeyinin yüksek seviyede olduğunu ve akıllı telefonlarını en çok sosyal alana girmek amacıyla kullandıklarını ifade etmiĢlerdir. Erkek öğrencilerin kız öğrencilere göre yalnızlık düzeylerinin daha yüksek olduğu ve öğrencilerin yarısından fazlasının okulda geçirmiĢ olduğu saatler haricinde günde 4 saatten fazla telefon kullandığı tespit edilmiĢtir.

Çakır ve Oğuz‟un (2017) araĢtırmasında ise lise öğrencilerinin yalnızlık ile akıllı telefon bağımlılık düzeyleri arasında pozitif yönde ve anlamlı bir iliĢki olduğu görülmüĢtür.

42