• Sonuç bulunamadı

3.2. Rum Milletvekillerinin Meclis Çalışmaları

3.2.3. Nikola Fakaçelli’nin Meclis Çalışmaları

VII. dönem milletvekili seçimlerinde CHP İstanbul Milletvekili olarak meclise giren Nikola Fakaçelli dönem içerisinde sağlık ve sosyal Yardımlaşma Komisyonu ve Çalışma Komisyonu üyeliği yapmıştır.369 14 Nisan 1947’de and içen370 Fakaçelli’nin bu

dönemde bir önerge ve 12 konuşma kaydına rastlanmıştır.

1948 yılı Çalışma Bakanlığı bütçe görüşmelerinde İstanbul milletvekili sıfatıyla İstanbul’daki fabrikaların büyük bir kısmını gezdiğini belirterek buradaki aksaklıklar

368TBMM Zabıt Ceridesi, Devre: VII, C. 1, İnikat 2, 15.03.1943, s. 17.

369TBMM Tutanak Dergisi, Dönem: VIII, C. 7, Birleşim 2, 05.11.1947, s. 16. ; TBMM Tutanak Dergisi,

Dönem: VIII, C. 21, Birleşim 2, 07.11.1949, s. 17.

hakkında konuşmuştur. Tekel ve devlet idaresi altındaki fabrikalarda iş şartları, gıda ve hijyen konularında bir eksiklik görülmediğini fakat özel fabrikaların aynı hassasiyetle iş görmediğini söylemiştir. Özellikle verilen öğle yemeklerinin kötü olduğu, işçilerin havalandırılmamış tozlu yerlerde çalıştırıldığı, temizlik hususuna hiç dikkat edilmediği, kanun gereğince fabrikalarda bulunan duş tesisatının sadece gösteriş için yapıldığı ve birkaç fabrikada görevi olan bir doktorun bu fabrikalarda gereği gibi görev yapamayarak sadece evrak imzaladığı hususlarından bahsetmiş; yetkili makamlar tarafından patronlara kanun müeyyidelerinin uygulatılmasıyla bu problemlerin çözülebileceğini dile getirmiştir.371

27 Aralık 1947 tarihinde Dr. Nikola Fakaçelli bahsettiği İstanbul'da özel fabrikalardaki işçilerin çalışma şartlarındaki aksaklık ve eksikler hakkında bir sözlü soru ile bakanın bu eksikliklerden haberdar olup olmadığını ve bu fabrikalarda çalışan bu işçilerin durumunun düzeltilmesi için ne gibi tedbirlerin alınacağını sormuş ve bu soru 12 Ocak 1948’de Çalışma Bakanlığı’na gönderilmiştir.

16 Ocak 1948 tarihinde Çalışma Bakanı Tahsin Bekir Balta kürsüye çıkarak bu soruya cevaben uzun bir malumatta bulunmuştur. Arkasından söz Alan Fakaçelli, bakana teşekkür ederek izahın kendisini tatmin ettiğini söylemiş ve birkaç husus hakkında fikirlerini beyan etmiştir. Hıfzıssıhha kanununun 180. maddesinin yeterli olmadığını söyleyerek; öncelikle fabrika doktorlarının mali durumdan tatmin edilmesi gerektiğini, birkaç fabrikada birden görev almasının yasaklanması ve çalıştığı fabrikaya her gün düzenli gelmelerinin kanunla mecbur kılınması ve patronların doktorları işten çıkarmak için önemli sebeplerle birlikte durumu bakanlığa bildirmek mecburiyetinde bırakılması, doktorların ise işçilerin sağlığı ile alakalı ilgili makamlara rapor göndermelerinin sağlanması gerekliliği üzerinde durmuştur.372

20 Şubat 1948’de cemaatlerce idare olunan vakıflar için % 5 oranında tahsis edilen hakkın mali durumları müsait olmadığı için tahsil edilmemesinin hem maliye için bir düzensizlik hem de cemaatlerde ihtimale mahal olabileceği hususu ile kanun gereği cemaatlerin bir mütevelli ile idare edilmesi söz konusu iken dedikodu olabileceği için hükümetin bu kanunu kısmen tatbik etmemesinin vakıflar idaresinde karışıklıklara neden olabileceği hususunda başbakanın ne düşündüğünü öğrenmek ve konuyu aydınlatması için bir sözlü soru sormuştur. Başbakanlığa havale edilen soruya cevap

371TBMM Tutanak Dergisi, Dönem: VIII, C. 8, Birleşim 27, 30.12.1947, s. 805.

372TBMM Tutanak Dergisi, Dönem: VIII, C. 9, Birleşim 29, 12.01.1948, s. 3. ;TBMM Tutanak Dergisi,

Başbakan Yardımcısı ve Devlet Bakanı Faik Ahmet Barutçu tarafından 12 Nisan 1948’de verilmiş; alınan kontrol hakkı ile tek mütevelli usulünün hükümet tarafından sunulan tasarının meclisçe kabul edilmesiyle birlikte kalkacağı söylenmiştir. Ardından söz alan Fakaçelli yapılan izahat için teşekkürlerini sunmuştur.373

1949 yılı Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı bütçe görüşmelerinde birkaç önemli sağlık tesisini ziyaret ettiğini bu tesislerde sıhhi işlere verilen önemi takdirle karşıladığını, memleket genelinde açılan hastane ve dispanserlerle halkın sağlığından yakından ilgilenildiğini söylemiştir. Verem ve tüberküloz için savaşmanın yolunun sadece doktor ve ilaçla olmadığını hayat şartlarının da düzeltilmesi gerektiğini belirtmiş; var olan sanatoryumların çok güzel ve lüks olduğu fakat artan hasta dolayısıyla yatak sıkıntısı yaşanıldığını bu nedenle daha basit ve ucuza daha çok sanatoryum yapılarak zaruri yatak ihtiyacının karşılanabileceğini dile getirmiştir.374

1949 yılı Çalışıma Bakanlığı bütçe görüşmelerinde de söz alarak, bir önceki yıl bütçe görüşmelerinde işçilerin vaziyeti hakkında konuşan Fakaçelli, geçen süre içerisinde Bakanın bahsedilen işçilerin durumunu düzeltmek için fabrikaları kontrol altına almasından duyduğu memnuniyeti dile getirmiştir. Paşabahçe cam fabrikasının çalışma koşullarının zorluğundan bahsederek konuşmasına devam etmiştir. Bu fabrikadaki işçilerin çoğunun vereme yakalandığını, işçilerin sağlık kontrollerinin sık sık yapılması gerektiğini ve bu derece ağır işlerde çalışanların gıdalarına sütün ilave edilmesini söyleyerek, tüm bu söylenenler için gerekli bütçenin oluşturulmasını istemiştir. Değindiği ikinci bir husus ise 14 ve 16 yaşlarındaki çocukların 12 saat gibi uzun bir süre çalışıyor olması durumudur. Bu durumun çocukların hem ruh hem beden sağlığı gelişimlerini olumsuz etkilediğinden söz ederek gerekli tedbirlerin alınmasının lüzumunu anlatmıştır.

Vakıflar Genel Müdürlüğü bütçe görüşmelerinde yine bir önceki yıl 3513 numaralı cemaatlerle ilgili kanunun tadilini istediğini eski hükümetin de bu meseleyi halledeceği vaadi verdiğini belirtmiştir. Cemaatlerin bir mütevelli ile idare edilmesi hususunun tatmin edici olmadığını, bazı cemaatlere tahsis edilen % 5 oranındaki verginin cemaatlerin mali durumları nedeniyle hiç tahsis edilemediğini söyleyerek bu durum hakkında hazırlanan kanun tasarısının meclisten bir an önce komisyondan

373TBMM Tutanak Dergisi, Dönem: VIII, C. 11, Birleşim 46, 12.04.1948, s. 3, 12-13. 374TBMM Tutanak Dergisi, Dönem: VIII, C. 16, Birleşim 53, 26.02.1949, s. 801.

geçirilmesi ve meclise sunulması gerektiğini bildirmiştir.375 31 Nisan 1949 tarihinde

meclise Vakıflar Kanununun muaddel birinci maddesinin mülhak vakıflara ait hükmünün değiştirilmesine ve 24. maddesinin kaldırılmasına dair kanun ismiyle meclise gelen bu tasarının kabul edilmesiyle mütevelli meselesinden çıkan karışıklığın son bulacağını söylemiştir. Ayrıca tasarıda sunulan “Cemiyetlere ve esnafa mahsus

vakıflar bunlar tarafından seçilen kişi veya heyetlerce idare edilirler, ilgili makamlarla Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından denetlenirler.” hükmü hakkında bir önerge

vererek; gerekli denetlemeyi zaten kanun ile hükümetin ve yetkili makamların yaptığını bu hükmün “Cemaatlere ve bâzı sanat sahiplerine mahsus vakıflar, bunlar tarafından

seçilen şahıs veya heyetlerce idare edilir. Bunlar ilgili makamlarla Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından lüzumu halinde denetlenirler.” şeklinde değiştirilmesini

istemiştir. Fakat önerge kabul edilmemiştir.376

Hastalık Sigortası kanun tasarısı hakkında konuşarak bu kanunun sosyal hayatta bir inkılap yaptığını, bir yandan işçilerin sağlığını güvence altına alırken diğer yandan manevi bir boşluğu doldurmuş olduğunu söylemiştir. Doktor gözüyle tasarıyı etraflıca incelediğini ve yeni olan bu kanunundaki aksaklıkların uygulama sırasında ortaya çıkacağını ve bugünkü tasarı şeklinin tatmin edici olduğunu beyan etmiştir.377

1949 yılı Millî Eğitim Bakanlığı bütçesi müzakerelerinde söz alarak bütçede cemaat okullarına yapılan yardım için 342 bin lira artışla 403 bin lira ayrılması, yardımlarla ayakta durabilen bu okulların bazılarının, hayat pahalılığı nedeniyle yardımların azalması sonucu kapanmak üzere olduğu bu dönemde zorlukların üstesinden gelinmesi için maddi ve manevi çok önemli bir yardım olduğunu belirtmiştir. Ayrıca bu yardımla hükümetin tüm memlekete ait meselelerle alakadar olduğunun da göstergesi olduğunu söyleyerek meclise, hükümete ve milli eğitim bakanına teşekkür etmiştir.378

1950 yılı Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı bütçesi görüşmelerinde sanatoryum tesisi ve mevcut hastanelerin genişletilmesinin hızla devam ettiğini fakat veremle mücadele için alınan bu önlemlerin birkaç yıl sonra sonuç vereceğini söylemiştir. Konuşmasında memleket genelindeki doktor ihtiyacından bahsetmiştir. Maddi ve manevi kalkınmanın sağlıkla olacağını dile getiren Fakaçelli, büyük şehirlerde artan

375TBMM Tutanak Dergisi, Dönem: VIII, C. 16, Birleşim 54, 27.02.1949, s. 960,953. 376TBMM Tutanak Dergisi, Dönem: VIII, C. 19, Birleşim 97, 31.05.1949, s. 1026-1028. 377TBMM Tutanak Dergisi, Dönem: VIII, C. 22, Birleşim 21, 23.12.1949, s. 433. 378TBMM Tutanak Dergisi, Dönem: VIII, C. 24, Birleşim 50, 18.02.1950, s. 840.

doktor sayısının genç doktorların işsiz kalmasına sebep olduğunu da dile getirmiştir. İşsizliklerin sosyal hayatta bir bozukluk getireceği için gerekli tetkikler yapılarak gerekli tedbirlerin alınmasını istemiştir. Birkaç yıl evvel uygulanan 2 yıl süreli mecburi hizmet usulünün tekrar uygulanmasını fakat tesadüfen bir mıntıka yerine her doktorun kendi bölgesine atanmasının bu soruna çözüm olabileceğini söylemiştir. 379

Çalışma Bakanlığı bütçesi üzerine konuşan Fakaçelli, kısa zamanda sosyal hayatta büyük inkılaplar yapıldığı; hayat, analık ve ihtiyarlık gibi üç önemli sigortanın işçilerin güvenliğini sağladığını belirtmiştir. Kanunlarla işçiler ile işverenler arasındaki ilişkilerin düzenlenmesi ve işçilerin hayat standartlarının yükseltildiğinden bahsederek; bu kanunlardan olumlu sonuç alınabilmesi uygulamalarına önem verilmesi gerektiğini dile getirmiştir.380