• Sonuç bulunamadı

2. BEKÂRET VE NAMUSUN CİNSİYET KÜLTÜRÜNE YANSIMALARI

3.2. Bekâret ve Namusa Dair Tutum-Algı -Kavramsal Analiz

3.2.1. Namusun Anlamı ve Namuslu/Namussuz Olmaya Dair Görüşler

Namusun taşıdığı anlam ve bu anlamın bedensel tezahürüne ilişkin toplumsal algı oldukça önem taşımaktadır. Araştırmada namusun kavramsal düzeydeki bilinirlik durumunu öğrenmek amacıyla soru yöneltilmiş ve elde edilen sonuçlar dâhilinde birden fazla anlamla tanımladığı görülmüştür. Ancak ilk akla gelen anlam üzerinde durulduğunda kadın bedeninin dokunulmazlığına ilişkin görüşler ağırlık kazanmıştır.

“Namus genel olarak kızlarla alakalıdır. Namuslu biri deyince aklıma ilk başkalarıyla ilişki yaşamayan geliyor.” (Y.U./E1/Erkek/26 yaşında/ Bekâr/Kırgızistan).

“Namus, hayâsızlık, her kötü şeyi yapan yani namussuz insan dikkatsiz, zina yapan kişi namussuzdur.”(Y.U./E10/Erkek/29 yaşında/Evli/Gana).

“Namus bana göre bir insanın kendisine saygısıdır aslında. Bunun içersinde cinsellik de vardır ancak sadece böyle de düşünmemek gerekir. Benim eşim, kız kardeşim benim namusumdur, kültürden gelen bir şeydir. Vatan da bizim için namustur, çünkü dokunulmazdır.”(Y.U./E2/29 yaşında/Evli/Azerbaycan).

“Benim aklıma kız olmak geliyor. Yani evlenmemiş olan kadın namusludur. Bir de çok iyi, yalan söylemeyen kişilere namuslu denir.”(Y.U./ K8/28 yaşında/Bekâr/Çin).

“Bizde moral deniliyor; kalbi güzel, sabırlı, hoşgörülü anlamına gelir. Ama evlenmeden cinsellik haramdır, o da moral dışıdır, yasaktır. Başka erkeklerle arkadaşlık da bizde yasak, o yüzden eğer başka erkeklerle beraber olunursa moral olmaz.” (Y.U./K7/Kadın/25 yaşında/Evli/Gana).

“Bizde moral olarak kullanılır. Moral bana göre diğer insanlara nasıl davrandığındır. İslami şartlara göre davranmaktır, iyi insan olmaktır. Ben ilk böyle düşündüm ama kadınlar için de kullanılıyor. Başka erkeklerle konuşmaması, görüşmemesi ve yaklaşmaması lazım. (Y.U./K5/Kadın/29yaşında/Bekâr/Endonezya).

“Bizim oradaki karşılığı moral ama Türkiye’de namus denildiğini biliyorum. Ahlaklı,

samimi, dediklerini yapan ve sadık olan kişilere denilmelidir.” (Y.U./E9/Erkek/26 yaşında/Evli/Kosova).

Görüşülen yabancı uyruklu bireyler namusu birkaç kelime anlamıyla tanımlamışlar ve ilk olarak bedensel bir tanımlama yolunu seçmişlerdir. Bunun yanında namus kelimesinin bazı kültürlerde onur, şeref ve moral olarak kullanıldığı öğrenilmiştir. Kosova’dan görüşmeye katılan üç kişi, Gana ve Endonezya’dan birer kişi kelimeyi ‘moral’ olarak kullandıklarını; Haiti, Çin, Moğolistan’dan katılanlar ‘onur’ olarak bildiklerini ifade etmişlerdir. Ayrıca kadın ve erkeklerden alınan cevaplardan kadın bedeni üzerinden bir yorumlama yapıldığı görülmüştür. Kadınlar, namusu kendi bedenleri üzerinden tanımladıkları halde toplumların erkek bedenini bu konuda özgürleştirmelerine karşı çıkmaktadırlar. Bu doğrultuda toplumsal cinsiyeti bedenler üzerindeki algı operasyonu izlerine rastlandığı söylenebilmektedir. Türkiyeli bireylerle yapılan görüşmeler neticesinde de benzer bulgulara rastlanmıştır.

“Namus ahlaki değerlere sahip çıkmaktır. Dürüst olmak, ticarette adil olmak, karşı cinse iyi niyetle yaklaşmak… Bu çok fazla durumu kapsamaktadır ama öncelikle cinselliğin yasaklarına uymak namuslu insan olmanın gereklerindendir. Bence namus kadın ve erkeğin dinin gereklerini yapmasıdır. Zina yasak olduğu halde bunu yapan namuslu olamaz.”(T.C./Y1/Kadın/27 yaşında/Kırşehir).

“Bana göre namus evlenmeden cinsellik yaşamamaktır. Ama bu daha çok kadınlar için sayılmaktadır. Bence hem kadın hem erkek için olmalı bu durum. Bir kadının evlenmeden başka bir erkekle birlikte olması daha çok namusa dokunmaktadır. Bu yüzden kadın namus sayılır.” (T.C./T7/Erkek/28 yaşında/Ankara).

“Erkeğin kadınına sahip çıkması namustur. Kadının da erkeğe… Sadık olmak namus demektir. Yani eşinden başkasına bakmamak. O zaman evlenmeden önce bir şeyler yaşamak da namusa leke getirir.” (T.C./T2/Erkek/24 yaşında/Yozgat).

“Namus çok önemli bir şey ve bir o kadar da sorunlu. İnsanlar değerlerine sahip çıkmalı, benim için de önemli bu. Kadın namusuna sahip çıkmalıdır çünkü o aynı zamanda ailesinin de namusudur. Erkek de sahip çıkmalı ama erkek için o kadar önemli değil.”(T.C./T5/Erkek/29 yaşında/Bartın).

“Namusun önemli olduğunu düşünüyorum ve ilk düşündüğüm cinsel ilişki durumu. Ama tabi böyle düşünen bir ortamda büyüdüm. Namuslu insan deyince ikinci olarak dürüst, haram yemeyen, ,insancıl kişiler aklıma gelir. Bana göre evlenmeden önce yaşanan şeyler tercih sebebidir, yargılanmamalı.”(T.C./Y3/Kadın/25 yaşında/Denizli).

Namusun cinsellikle ve bedensel dokunulmazlıkla eşleştiği yorumu alınan cevaplarla doğrulanmıştır. Evrensel ahlak yasarlarına uyumu da içine alarak tanımlanan namusun en genel ve somut tanımı beden üzerinden ve özellikle kadın bedeni üzerinden yapılmıştır. Bu yaklaşım namusun sözlüksel anlamından ziyade toplumsal cinsiyetin tanımladığı anlamla vücut bulduğunu göstermektedir. Namusun değer olarak kabulünün yanında, zina ile ilişkisine değinilmiş ve kadının cinselliği ile ilgili bir anlam taşıdığı ifade edilmiştir.

Namussuz olmak veya namussuzluk ile ilgili tanımsal soruya ise bahsi geçen değerlerden yoksun olma şeklinde yanıt vermişlerdir. Ancak namustan yoksunluğun da tanımı cinsellik üzerinden ve kadın bedeni üzerinden tanımlanarak benzer bir algıya rastlanmıştır. ‘Namussuz’ kelimesinin sıfat olarak kullanıldığında kadında cinsel sınırları ihlal ettiği ya da zina yaptığı gibi çağrışımlar yaparken, erkekte yalancı, dolandırıcı, sahtekâr gibi olumsuz nitelikleri öncelemektedir. Çünkü erkek için evlilik dışı cinsellik keskin sınırlarla çizilmemiştir. Namusun tanımı yapılırken kadın bedeninin sınırı çizilirken; namussuzluğun tanımı yapılırken de kadın bedeninin sınır ihlalleri söz konusu olmuştur.

İki farklı grup arasında yapılan bu araştırmada namus kavramı üzerinden benzer görüşlere ulaşılmış ancak Türkiyeli katılımcıların daha küresel bir görüş sergilediklerine ve namus konusunda kadına yapılan atıflar hakkında özgürlükçü bir tavır sergilediklerine rastlanmıştır. Namuslu olmayı ise ahlaki kurallar çevresinde açıklayan katılımcılar cinsel çağrışımlı bir namus anlayışının ağır bastığını vurgulamaktadırlar. Genel olarak karşı çıkılsın ya da onansın kadın bedeni üzerinden tanımlanan bir namus algısıyla karşılaşılmıştır. İki grup açısından da kadın bedenine yönelik bir tanımlama yapılan namus kavramı için genel ortak bir algının mevcut olduğu tespit edilmiştir. Ayrıca Türkiyeli katılımcılara onur ve şeref kavramları sorulmuş ve bu kavramların namus ekseninden biraz daha uzak kullanıldığı ve erkekler için kullanılan kelimler olduğu yönünde cevaplar elde edilmiştir. Bu açıdan namusun bedensel sınırları temsil ettiği ve kullanım alanının kadınla üzerinde ağırlık kazandığı neticesine ulaşılmıştır.