• Sonuç bulunamadı

Nüfusun Sosyal Özellikleri

III. Bölüm: BEŞERİ COĞRAFYA ÖZELLİKLERİ

1.9. Nüfusun Sosyal Özellikleri

Sultandağı ilçesinde sosyal hayat, Anadolu halkının genel yaşayış kurallarına aykırı değildir. Klasik bir Anadolu manzarasının görüldüğü Sultandağı’nda kendi çevresine has mahalli özellikler de yaşatılmaktadır.

Kısa zaman öncesine kadar sosyal hareketliliği olmayan, içine dönük bir ilçe olan Sultandağı’nda, 1990’dan itibaren sosyal hayat az da olsa canlanmaya başlamıştır. Son yıllarda ilçenin bazı kasabalarında yaz aylarında yapılan festival ve şenlikler ilçenin yaz mevsimindeki sosyal aktivitesini canlandırmıştır.

Sultandağı, etnik ve sosyal yönden farklı gruplar ihtiva eden bir yapıya sahip değildir. İlçe merkezi ile köy ve kasabalarındaki halk, gelenek ve göreneklerine bağlı olup kültürel değerlere sahip çıkmaktadır. Bununla birlikte halkın bir kısmı yeniliklere açıktır. Maddi anlamda meydana gelen iyileşmeler ilçedeki sosyal ve kültürel yaşantıyı etkilemiş, aile yapısında cüzi değişikliklere yol açmıştır. Göllerin kuzeyi ile güneyi arasında aile yapılarındaki bu farklılıklar az da olsa fark edilir.

İlçede iki toplum kesiminin varlığından bahsedilebilir. Birinci tipe giren toplum kesimi, eski geleneklerine sıkı sıkıya bağlı, geçmişin örf ve adetlerini sürdüren, bütün hayat tarzlarında eskinin geleneksel kurallarının hakim olduğu toplum kesimidir. Bu tip

toplum yapısına daha çok, ulaşım imkanları yetersiz, il ve ilçe merkeziyle bağlantısı zayıf olan kuzeydeki köy ve kasabalarda (Karapınar, Karakışla, Çukurcak, Üçkuyu) rastlanır. Bu yapı aynı zamanda Sultandağları’nın kuzeydoğu eteklerinde yer alan yerleşmelerde de az olmakla birlikte mevcuttur. Geleneksel yaşamın sürdüğü kuzeydeki köy ve kasabalarında, toplum hayatının değişimi konusunda herhangi bir etkilenmenin olduğu söylenemez. Bu kesimlerde ataerkil aile tipi yaygındır. Erkeğin aile içindeki yeri büyüktür ve erkek aile reisi konumunda olup, tartışma kabul etmez bir otoriteye sahiptir. Aile reisi, ailenin geçimini sağlar. Aileye ait her türlü malların yönetimi ile her türlü harcamalar kendisinin inisiyatifindedir. Kadın ise erkeğin yardımcısı durumundadır. Ekonomiye tarım sektörü hakim olduğundan kadın da tarım alanında çalışarak aile ekonomisine katkıda bulunmaktadır. Bu tür ailelerde çekirdek aile tipine pek rastlanılmaz. Bazen birkaç kuşağın bir çatı altında yaşayışlarını devam ettirebildikleri aile tipi mevcuttur. Geleneksel yaşayışı sürdüren ailelerde, sosyal dayanışma kuvvetli, sosyal kontrol güçlüdür. Sosyal kontrol vasıtaları, “ayıp”, “haram” ve “günah” gibi müeyyidelerdir ( Afyon il yıllığı, 1973).

İkinci kategoride bulunan toplum kesimi ise, gelenek ve örflerine bağlı olmakla birlikte şehir hayatına karşı istekli olan, şehirde yaşamaya ve şehirli olmaya karşı özlem duyan ve modernleşme sürecine katılmaya gönüllü olan kesimdir ki bu tip toplum kesimi daha ziyade Sultandağı merkezi ile, Dereçine, Yakasenek ve Kırca gibi Sultandağları’nın eteklerindeki kasabalarda görülür. Hem maddi anlamdaki yaşam seviyelerinin kuzeydeki yerleşmelere göre yüksek oluşu, hem de il ve ilçe merkezleriyle bağlantının kolay olduğu işlek yollar üzerinde bulunması nedeniyle, buralardaki toplum kesimi günümüzde şehir hayatı yaşamıyor olsa bile kesinlikle şehir hayatına yabancı olmaktan çıkmışlardır. Buralardaki halk geleneksel yaşamlarını sürdürmekle birlikte, eski alışkanlıklarının az bir kısmına da veda etmiş durumdadır. Bu kesim, modern hayatın icaplarını, gelenek ve görenekleriyle bağdaştığı ölçüde yaşatmaktadır ( Afyon il yıllığı, 1973).

Sultandağı ilçesinde, evlenmelerde minimum yaş sınırı 17 olup, kadınlarda evlenme yaşı erkeğin evlenme yaşından düşüktür. Evlenmelerde alt yaş sınırı genel olarak kadınlarda 17, erkeklerde ise 18’dir. Erkekler için askerliğin sona ermesiyle evlenme çağının gelmiş olduğu halk arasında kabul gören yaygın anlayıştır.

İlçede çok kadınla evlenme olgusuna rastlanmaz. Çok eşlilik, halk tarafından ayıplanma ve kınanma vesilesidir. Evlenmelerde medeni nikahla birlikte dini nikah esası aranılır. İlçede dini nikahsız evlenmelere ve kız kaçırma eylemlerine rastlanılmaz.

Boşanmalar nadiren görülen olgulardandır. Sosyal kontrolün kuvvetli oluşu ve halkın kınamasına maruz kalmama düşüncesinden dolayı boşanmalar zorlaşmıştır.

Çekirdek ailenin yanında bileşik aile yapısının da görüldüğü ilçede kan davaları olarak nitelenen olaylar hemen hemen yok gibidir. Köy ve kasabaların birbirleri arasında su ve mera gibi sorunları geçmiş zamanlarda görülmüş olsa bile günümüzde bu tür sorunlar ya hukuki yollarla çözüme kavuşturulmuş, yada anlaşmazlığa düşen köylülerin kendi aralarında yaptığı anlaşmalarla bu tür sorunlar giderilmiştir. Örneğin, Arslanlı Deresinin sularını kullanma konusunda yapılmış olan bir anlaşma ile, sözü edilen derenin suları Dereçine halkı tarafından 4 gün kullanımına karşı, Kırca halkı tarafından 2 gün kullanılması kararlaştırılmıştır.

1.9.1. Hanehalkı Büyüklüğü

DİE’nin verilerine göre, Sultandağı ilçe merkezinde 1985 yılında toplam 1.217 hane halkı sayısı mevcut iken, 1990 yılında 1.333, 2000 yılında ise 1.685 hane halkı sayısı tespit edilmiştir. İlçe merkezindeki hane halkı sayısı, Afyon il genelindeki hane halkı sayısının % 1’i kadardır. İlçe merkezinde 1985 yılında 5.582, 1990’da 5.893, 2000 yılında ise 6.834 yerleşik nüfus yaşamaktadır. 2000 yılında ilçe merkezinde hane halkı büyüklüğü ortalama 4 iken, 1990 yılında 4,4, 1985 ise 4,6’dır. Buna göre 1985’den 2000 yılına kadar ki dönemde ilçe merkezindeki hane halkı büyüklüğü küçülme eğilimi göstermiştir.

1.9.2. Aile Yapı Şekilleri

Sultandağı ilçe merkezinde, 6 ve daha fazla kişiden oluşan aile nüfus sayısı, 1985 yılında toplam hane halkının % 29’unu oluştururken, 1990 yılında %25’ini, 2000 yılında ise %18’ini oluşturmaktadır. Dolayısıyla 6 ve daha fazla kişiden oluşan aile nüfus sayısının oranında azalma görülmüş, kalabalık aile yapısından zamanla çekirdek aileye doğru dönüşüm meydana gelmiştir (Tablo 2.16).

Tablo 2.16 :Sultandağı İlçe Merkezindeki Hanehalkı Büyüklüğünün Yıllara Göre Durumu Hane halkı (%) Yıllar Toplam Hane Sayısı Yerleşik Nüfus 1-5 6 -10 + 1985 1.215 5.582 71 29 1990 1.333 5.893 75 25 2000 1.685 6.834 82 18

Aile nüfus yapısında meydana gelen bu küçülmenin nedenleri arasında geleneklerin ve ekonomik etkenlerin rolü vardır. Özellikle 1985 yılı ve öncesinde ailede baba sağ olduğu sürece aile dağılmamakta ve evlenen oğullar, babanın yönetim ve denetiminde kalmaya devam etmektedir. Ayrıca, küçük yaşlarda yapılan evlilikler sonucu, evlenen ailenin erkek üyeleri babasının bulunduğu ailede yaşamını sürdürmeye devam etmeleri, aile büyüklüğünü artıran faktörler arasında gösterilebilir. Ancak, 1985 yılından itibaren bu anlayış değişmeğe başlamış, evlenen bireyler babalarının yanında yaşama alışkanlığından vazgeçerek, kendi müstakil aileleriyle yaşama tercihini seçmişlerdir. Aile nüfus büyüklüğünün azalmasında bir diğer etken ise geleneksel tarım metodundan uzaklaşma, tarımda makine kullanımının yaygınlaşmasıyla birlikte tarımda işgücüne ihtiyacın azalmasıdır. Belkide bu hususta en önemli etkenin, ailelerin fazla çocuk sahibi olma zorunluluğunun kalkmış olması, bakabilecekleri kadar çocuk sahibi olma bilincinin yaygınlaşmaya başlaması gösterilebilir.