• Sonuç bulunamadı

3.2. Muhteva Özellikleri

3.2.3. Mekân

Manâkıb-ı Şad u Gam yer adları bakımından zengin bir eserdir. Fakat metinde geçen ülkeler ve coğrafyalar uzun uzadıya tasvir edilmemiştir. Anlatılan hikâyelere gerçeklik kazandırmak ve fon oluşturmak amacıyla kullanılmış oldukları izlenimi vermektedirler. Eserde, kapalı mekân olarak nitelendirdiğimiz hamam ve saray tasvirleri vardır. Kaf Dağı adlı masal ülkesi de mekân olarak geçmektedir. Hikâyede tespit ettiğimiz mekânlar şunlardır:

3.2.3.1. Bağdad

Günümüzde Irak'ın başkenti ve en büyük kenti olan Bağdad, yüzyıllar boyunca İslam dünyasının bilim, kültür ve ticaret merkezi olmuş ve Abbasiler'e birkaç asır başkentlik etmiştir. Eserde sadece:"hikâyet iderler ki zamân-ı …adµmde Bâπdâd şehrinde bir şehir" şeklinde geçmektedir. (1b/4)

3.2.3.2.Mazenderan

İran`ın kuzeyinde yer alan ve Hazar Denizine sahili olan bir vilayet olarak bilinen Mazenderan da metinde sadece isim olarak geçmektedir. Olayların baş kahramanı olan şehzâde, Mazenderan Şahı’nın tek oğludur. Eserde:

“...ey «alµfe benden sergüzeşti sû™âl edersüñüz gûş-ı hûşuñızı benden yaña dut diyüp √âliya bendeñüz Mâzenderân şehzâdesiyem ve atam ol diyâruñ pâdişâhıdur ve dünyâ-yı fânµde benden πayrı evlâdı yo…dur... “şeklinde geçer.

(2b-9)

3.2.3.3. Çin

Bir uzak doğu ülkesi olan Çin de metinde sadece isim olarak geçen mekânlardandır.

Hikâye Çin Şahı’nın kızı üzerine kurulduğu için Çin Şahı, Çin ülkesi olarak metinde bolca kullanılmıştır.

3.2.3.4. Kulle-i Kaf

Genellikle masallarda yer alan, dünyayı çevrelediğine inanılan, arkasında cinlerin, perilerin bulunduğu varsayılan, zümrütten yapılmış bir yer olan Kaf Dağı metinde sadece isim olarak geçmektedir:

“ o iki ¡âfitâb-ı âlemtâb …ulle-i ¢af’dan baş gösterüp...” (17a/11)

3.2.3.5. Heftgân

Heftgân şehri olağanüstü bir mekân olarak görülmektedir. Şehrin tamamı peridir.

Kale, beyaz saf billurdan yapılmıştır. Şehirde o kadar çok dükkân vardır ki bu dükkânlarda hep değerli eşyalar bulunur. Dükkânlar kırmızı camdan yapılmış ve vitrinlerinde mücevherler bulunmaktadır. ŞehzâdeHeftgân kızlarından üçüyle evlenir.

Eserde Heftgân yolu, Heftgân Şahı’nın kızları şeklinde geçer.

“ beş senelik yoldan Heftgân şehri vardur cümlesi perµdir... ”

“... beş ayda Heftgâne şehri didükleri ma√âle varup anı gördüm §âfµ beyâ≥

billûrdan bir …al¡a binâ eylemüşler yüceliğibuluda berâberdür …apusına vardum küşâdeve bevvâblar bütün uyur içerü girdüm çarşpâzâr ço… dükkânlarda ol …adar mâl var ki ve ol…adar la¡l-i cevâhir ve sâ™ir met¡alar var ki ¡a…ıllar √ayrân olur bütün dükkânlaruñ …ırmızıcâmdan binâ olınmışdur...” (26b/7-15)

3.2.3.6. Yeşim Şehri

Taşlarının yeşil olmasından dolayı Yeşim şehri olarak adlandırılan şehir metinde:

“...günlerde bir gün bir mu¡a@@am şehre irişdüm bunuñ †aşları yeşil meger bu şehre Yeşµm şehri dirler imiş...” şeklinde geçer. (22a/13)

Bütün kızlar bitince sıra Yeşim Şahı’nın kızına gelir. Mazenderan Şehzâdesi bu kızı ejderhanın elinden kurtarır ve onunla evlenir. Bu şehirde mitolojik bir varlık olan

ejderha bulunmaktadır. Bu ejderha köylülere su vermek için her ay bir kız ister. Bu olay Dede Korkut Hikâyeleri’ndeki Basat ve Tepe Göz hikâyesini hatırlatmaktadır(Ergin, 2004, s.206). Buradaki ejderha Oğuz kavminden çocuklarını ve koyunlarını istemektedir. Bütün kızlar bitince sıra Yeşim Şahı’nın kızına gelir. Mazenderan Şehzâdesi bu kızı ejderhanın elinden kurtarır ve onunla evlenir.

3.2.3.7. Garib Şehir

Eserde Şehr-i Garib olarak geçen mekâna kahramanımız gelir. Buradaki kişilerin hepsi gurbetten gelmiştir. Şehrin ismi de bu yüzden Garib Şehir olarak geçmektedir.

Kahramanımızın bu şehirde bütün ihtiyaçlarını giderilir ve ona ikramda bulunulur:

“...bir gün şehr-i garµb dirler bir şehre vardum,hep bunlar πurbetden gelüp ol şehirde mekân †utmışlar, bunlardan şehr-i ǵn sû™âl eyledüm “bundan üç aylı… yoldur”

diyü «aber virdiler da«ı bunlar üç gün misâfir itdiler, eger mekûlât ve eger sâ™ir levâzımât baña lâzım olanları her ne ise cümlesin virdiler ve ikrâm ile beni cânib-i ma…§ûda gönderdiler...”

3.2.3.8. Kadınsız ve Çocuksuz Şehir

Hayalî mekânlardan birisi de kadınsız ve çocuksuz şehirdir. Kahraman bir gün yolculuğu sırasında bir şehre rastgelir. Bu şehirde kadın ve çocuğun olmadığını hayretle seyreder. Bu şehirde 3-5 gün kalır ve yolculuğuna devam eder :

“... bir gün bir şehre da«ı vardum, bu şehir «al…ı cümle mücerred, ¡avretden ve oπlandan nesneleri yo…, üç beş gün da«ı anda eglenüp yine ¡azm-ı râh idüp bir sene da«ı gitdüm...” (10b/4)

3.2.3.9. Saray- ı ¡Alî

Saray-ı ¡Alî olarak isimlendirilen bu mekânın öncelikle dışı tasvir edilir.

Zümrüd kubbeler üzerinde odalar vardır. Etrafı ise Şeddad’ın yaptırdığı İrem Bağları’nı , içeri girince görülen taht ise Hz. Süleyman’ın tahtını hatırlatmaktadır. Onun kadar ihtişamlıdır. Bu saray iç içe geçmiş odalardan oluşmaktadır. Bu odaları birbirine bağlayan merdivenler altın ve gümüştendir. Odalarda periler ve periler şahı uyumaktadır:

“sarâyı arar iken bir sarây-ı ¡âlµ önine geldümbir zümrüd …ubbe üzerinde odalar ve …a§rlarbµ-nihâye ve e†râfı ise Şeddâd’dan nişân verir ve …apucıları uyurlar idi ve

…apusından içerü girdüm cümle …apucılar uyurlar idi ve berdibândan yu…aru çı…dum bir dµvân«âne dergâh-ı Süleymân mi&âli bu dµvân«ânenüñ ortasında perµler pâdişâhı yatup uyur cevânib-ı erba¡asında bir…aç yüz perµ ma√bûbeleri uyurlar bir …apu da«ı gördüm içerüsµne girdüm otuz aya… mi…dârı berdibândan yu…aru çı…dum bir ta√tası altun ve bir ta√tası gümüş idi ne √âl ise yu…arı çı…dum her köşede otuz on beş perµ ma√bûbeleri boyun …ula… açu… uyurlar idi gözüme bir …a§r da«ı göründi varup içine girdüm bir ta√t-ı

¡âlµ gördüm †aşra gördüğümden ¡alâ ve ol ma√âlde üç dâne hemşµreler yatup uyurlar...”

(27a/2-15)

3.2.3.10. Saray-ı Dilgüşâ

Gönüller Açan saray olarak adlandırılan bu saray, öyle güzelbir saraydır ki dünyada benzeri yoktur. Bu sarayın içinde altın bir odada gönüller yakan ve hasretiyle âşığını ağlatan sevgili bulunmaktadır. Değerli taşlarla süslü yüce bir makamda olan sevgilinin etrafında dört yüzden fazla cariye vardır. Bu haliyle sevgili güneşe ve etrafındaki cariyeler de güneşi çevreleyen yıldızlara benzetilmektedir:

“... √adimler öñüme düşüp beni bir sarây-ı dil-güşâya getürdiler dünyâda mi&li görülmemiş andan bir ma√âle vardum gördüm bu …adar eyyâm âteş-i ¡aş…ı ile büryân ve

√asretiyle giryân olduπum nâzenµn yek-pâre altun o†ada mura§§a¡ cevâhir †aşlar ile müzeyyen bu ta√t-ı ¡âlµ üzre …arâr eylemiş ve e†râfında dört yüzden mütecâviz cârµyeler düzülmüş gûyâ şemsüñ e†râfında kevâkib mi&âli biri birinden ¡âlâ gördüm...”

(15b/7-14)

3.2.3.11. Hamam

Mazenderan Şahı, Çin Şahı’nın kızının suretini görünce onu görüp tanımamaları umuduyla bu hamamı yaptırır. Hamamı değerli mermerlerle döşer, ipek halı ve atlas peştamellerle süsler. Hamamın ortasına gümüşten bir havuz yaptırır ve bu havuzun ortasına da altın bir direk diktirir. Bu direğin üzerine, Çin Şahı’nın kızının suretinin olduğu kutuyu yerleştirir ve bu direğin karşısına da bir hücre yaptırır.Bu hücrenin içine güvendiği askerlerinden birini yerleştirir ve gelip gidenleri takip etmesini, o surete yakınlık duyanları tespit edip kendisine bildirmesi emrini verir.

“...bir √amâm binâ eyledüm ki işbu †â…danişân virir ve mermerlerini §âfi §omâ…i ve √âliçelerin ibrişimden döşeyüp ve √arµr peştemâlüñler ile tezyµn eyleyüp ve or†a yirine bir sµm √av≥ yapdurup ve bir altun ¡amûd …odum ve üzerine ol √arµri yapısdurup ve …arşusına bir √ücre yapdum içine bir dâne §âhib-i fehm πulâmumı …odum...” (5b/5-11)

3.2.3.12. Kervansaray

Şehzâde, sevgilisine ulaşmak için giderken yolda karşısına bir kervansaray çıkar.

Bu kervansaray o kadar yüksek duvarlara sahiptir ki sanki gökyüzüne ulaşmıştır.

Etrafında oldukça fazla bağ ve bahçe vardır:

“... bir gün bir §a√râ-yı bµ-pâyânda gider iken öñümüze bir …ârbânsarây ≥uhûr eyledü evc-i asmân ¡urûc eylemiş e†râfında bâπ u ba…çe √adden birûn...” (9b/4)

Benzer Belgeler