• Sonuç bulunamadı

Muhalefetin Basındaki Adı: Mes’uliyet Dergisi

B. MUHALEFETİN TASFİYESİ ve HÜSEYİN AVNİ BEY’İN İNZİVA

5. Muhalefetin Basındaki Adı: Mes’uliyet Dergisi

Milli Kalkınma Partisi kuruluşu için teşebbüse geçildiğinde partinin ideolojisini yaymak adına bir de gazete çıkarmak için izin alınmıştır. Gazetenin imtiyazı Hüseyin Avni Bey adına idi520. Hüseyin Avni Bey kısa süreli siyasi parti

denemesi ile eş zamanlı olarak 1946 yılında basın gücüyle muhalefete başlamış bunun için Mes’uliyet Dergisi’ni çıkarmıştır. Dergi iki sayı olarak çıkmış siyasi düşünce dergisidir. Derginin genel eğilimi sağ düşünceyi destekler niteliktedir. Yapılan inkılapların Türk toplumunun ruhuna uymadığı, maneviyatla alay edildiği düşüncesi derginin yazarları arasında yaygın bir düşüncedir. Derginin yazarlarından İzzet Mühürdaroğlu, Meclisin millî iradesinin tek parti, tek zihniyet istibdadına terk edildiğini değerlendirmiş, Mustafa Kemal Paşa’nın ve daha sonra İsmet Paşa’nın yönetimde bulunduğu 25 yıllık süreci kapsayan dönemde hür düşüncenin ve milli iradenin engellendiğini dergideki yazılarında sıklıkla tekrar etmiştir521. Ayrıca

Yönetimde bulunanların hiçbirinin nitelik olarak yeterli olmadığını belirttiği “Nereye Gidiyorsun” başlıklı yazısında ayrıca derginin diğer amacının da Türkiye’de demokrasi alemdarlığı yapmış kişileri tüm eserleri ile tanıtmak, gördükleri hizmetleri ve maruz kaldıkları haksızlıkları delillerle topluma sunmak olduğunu not düşmüştür. Derginin ilerleyen sayfalarında Lütfü Bornovalı son 25 yılda halkın maneviyatıyla alay edildiğini, hak, adalet ve hürriyet gibi kavramları kullanmalarına rağmen hareketlerinde bunlardan çok azının anlam bulduğunu belirterek ciddi bir muhalefet

bu düsturlarla, halas, necat ve hürriyete kavuşacaktır. Gaye ve hedefinizi tayin ederek bunlara yetişmek için vicdanınızın ibresini kudreti ilahiye rapt ederek yalnız Allah, vatan ve millet için vakfı vücut ederek varlığınızın muhafazasını bu akide ile yaşatınız. Hizmetinden haz duyacağınız büyük kalpli milletimizi zelillerin yumruklarıyla ezdirmemeye ahdüpeyman ediniz. Baki olan mesainin asarı bergüzarıdır. Şahsi menfaatler bunun arasına girerse felaket o zaman başlar. Bana karşı meşhur hezeyan telgraflarında imzası olan bir beye bir fotoğraf göndermiştim arkasına şu beyitleri yazdım:

Külahın sat da harceyle Oyuncak olma namerde Cihanda kelle sağ olsun Külah eksik değil merde

Hayatı hususiyenin bu düsturu insanları hiçbir zaman muhtaç ve zelil kılmaz. Hissi feragat devletinin tahtıgahında büyük makam tasavvur etmeyeceğiz.

Her zaman görüp hissedip ve işittiklerimi vasiyet hükmünde sizlere bildireceğimi beyan eder her surette muvaffakiyetinizi candan dilerim. Mehmet Ulaş, a. g. e., s. 11-14.

520 Birlik Gazetesi, 13 Eylül Perşembe 1945 S. 858, s. 1.

çizgisi çizer522. Hüseyin Avni Bey’in yazıları bu kadar sert eleştiriler içermemekle

birlikte, dergiden Hüseyin Avni Bey’in sorumlu olması ve çıkan yazıları denetlemesi sebebiyle yazarların düşüncelerini desteklediği kabul edilebilir bir düşüncedir. Bu şekliyle dergi Mustafa Kemal Paşa karşıtı bir duruş sergilemekte fakat yönetim olarak yine cumhuriyet benimsenmektedir523.

İnsanlığa ve milletine karşı mes’uliyetinin farkında olan Hüseyin Avni Bey iki sayı olarak çıkardığı dergisinin adını da bunu vurgulamak üzere “Mes’uliyet” koymuştur. Yazılarını da bu şuurla kaleme almıştır. Derginin ilk sayısının kapak fotoğrafı Birinci Meclis’in topladığı ilk güne aittir. Fotoğrafta açılışta hazır bulunan Hüseyin Avni Bey işaretlenerek belirtilmiştir. Derginin açış yazısını imzası olmamakla birlikte başyazar olarak kuvvetle muhtemel Hüseyin Avni Bey kaleme almış, Osmanlı’nın vaziyetinden ve II. Dünya Savaşı’nı çıkaran tek kişi yönetimlerini tenkit ettiği yazısını şöyle bitirmiştir: “Gücümüz kuvvetimiz yettiği,

sayılı nefeslerimiz kifayet edebildiği, mertebe bu memlekette hem millete hem bütün insanlığa karşı mes’uliyet umdesinin kir ve törpü tutmaz bir iman olmasına çalışacağız.”524 Hüseyin Avni Bey bu sözleriyle dergiyi çıkarmaktaki amacını da

özetlemiş, iktidar partisini denetleme görevini hem siyasetle hem basın yoluyla yapmaya başlamıştır.

Dergide ilk yazısını 1946 seçimlerine ayırmış, tek parti döneminin yaptığı uygulamaları eleştirmiş, seçimlere katılacak olan Demokrat Parti’nin kurucularına ve partiye, Cumhuriyet Halk Partisi’nden çıktığı için şüphe ile yaklaşmakta ve rüştünü henüz ispat edemediğini belirttiği bir yazı yazmış ve “Rey’in Mes’uliyeti” başlıklı devam yazısında millete sormuştur: “Cidden bilmek islerdim, şu intihapta acaba

yüzde kaç vatandaş kullanacağı rey’in mes’uliyetini hakkıyla ve olanca şumuliyle bilmektedir?”525 diye sorgulamakta ve aslında oyalama sisteminde bir oyun bile ne

kadar önemli olduğunu vurgulamıştır. Derginin yazarlarından Birinci Meclis’te

522 Lütfü Bornovalı, “Nereye Gidiyorsun”, Mes’uliyet Dergisi, 17 Temmuz 1946, S. 1, s. 8.“Siyaset

Demirbaşları”, Aynı Dergi, s. 10-11.

523 Hüseyin Avni Ulaş, “Günün Düşünceleri: Seçimler”, Mes’uliyet Dergisi, 17 Temmuz 1946, S. 1, s. 4.

Hüseyin Avni Ulaş, “Rey’in Mes’uliyeti”, aynı dergi, s. 5. Lütfü Bornovalı, .“Siyaset Demirbaşları”,

Mes’uliyet Dergisi, 24 Temmuz 1946, S. 2, s. 7, 10. İzzet Mühürdaroğlu, “Gurur Verici İtiraflar”, Mes’uliyet Dergisi, 24 Temmuz 1946, S. 2, s. 6-7.

524 Mes’uliyet Dergisi, 17 Temmuz 1946, S. 1, s. 3.

Mersin Mebusu ve İkinci Grubun kurucularından sayılan Salahattin Köseoğlu, Birinci Meclis’te İkinci Gruba ve faaliyetlerine, tartıştıkları meselelere, zabıt ceridelerinden örnekler vermiştir526. Yine Lütfi Bornovalı, Cevat Dursunoğlu’nun

anlatımı ve anılarından oluşan ve kitap olarak basılan Millî Mücadele’de Erzurum’u tanıtmak üzere kaleme almıştır. Cevat Dursunoğlu’nun Erzurum Kongresi’nin toplanması ve Mustafa Kemal Paşa’nın liderlik yolunun açılmasında sağladığı katkıların tarihin yadsınamaz gerçeklerinden bir tanesi olduğunu belirtmiştir527. İzzet

Mühürdaroğlu ise 25 yıl süren tek parti döneminden sonra yeni kurulan partilerle cumhuriyetin hak edilen değerlerinin elde edildiği en önemlisi halkın kendi iradesiyle seçebilme hakkını elde edebilmesini umut verici olarak yorumlamış, despotizmin dünyanın hiçbir yerinde artık kabul görmediğini belirtmiştir528.

Derginin ikinci sayısında imzalı bir yazısı olmamakla birlikte derginin girişindeki “Mes’uliyetin Manası” başlıklı yazının da Hüseyin Avni Bey’e ait olduğu üslup ve yazım tarzından anlaşılmaktadır. Mesuliyet kelimesinin hangi anlamlarda kullanıldığını açıklayan Hüseyin Avni Bey “Her fert mensup olduğu milletin bir

minyatürü oluşuna nazarani gerek kendinin gerek cemiyetin selametleri namına mes’uliyeti benimsemek mecburiyetindedir. Ancak ceza olması korkusu ile değil, nefsini kötüden ve kötülükten koruyan manevi bir hami veya faziletin rehberi olmak vesilesi ile…” sözleri ile yazısını bitirmiştir529.

Hüseyin Avni Bey fikir ayrılıklarından dolayı parti ile ilişkisini kestikten sonra dergi de bundan sonra çıkmamıştır. Böylece Mes’uliyet dergisi yayın hayatını iki sayıya sığdırmıştır. Bu dergi Hüseyin Avni Bey’in muhalif olarak son faaliyeti olmuştur.

526 Salahattin Köseoğlu, “Birinci Meclis’te İkinci Grup”, Mes’uliyet Dergisi, 17 Temmuz 1946, S. 1, s. 6-

7.

527 Lütfü Bornovalı, “Millî Mücadele’de Erzurum”, Mes’uliyet Dergisi, 17 Temmuz 1946, S. 1, s. 12-15. 528 İzzet Mühürdaroğlu, “Bir Millet Efendiliğe Kavuşuyor” Mes’uliyet Dergisi, 17 Temmuz 1946, S. 1, s.

9.