• Sonuç bulunamadı

Muhakeme ve Cezalandırma ġartlarının Varlığı

Belgede Ceza muhakemesinde uzlaşma (sayfa 95-99)

2.4. UZLAġMANIN KOġULLARI

2.4.2. Muhakeme ve Cezalandırma ġartlarının Varlığı

Bir suç nedeniyle baĢlatılan soruĢturmada uzlaĢma hükümlerinin uygulanabilmesi için öncelikle iĢlendiği iddia edilen fiilin soruĢturulabilir ve kovuĢturulabilir olmasının zorunlu olduğu, yani muhakeme Ģartlarının bulunması gerektiği belirtilmiĢ olup, muhakeme Ģartları da Ģikâyet, izin, talep ve karar olarak sayılmıĢtır185

.

UzlaĢma kapsamına alınmıĢ olan Ģikâyete bağlı suçlarda uzlaĢma yoluna gidilebilmesi için öncelikle usulüne uygun bir Ģikâyetin yetkili makamlara yapılması gerekmektedir. Bu konu ileride ayrıntılı olarak ele alınacaktır. Bazı durumlarda da soruĢturma yapılabilmesi bazı makamların iznine tabi tutulmuĢtur. Örneğin devlet memurları hakkında görevlerinden kaynaklanan bir suç iĢledikleri iddia edildiğinde, 4483 sayılı kanun hükümleri doğrultusunda, memurun görev yaptığı yere göre kanunda belirlenmiĢ makamlardan soruĢturma izni talep edilmesi zorunludur. Yine 2802 sayılı kanunun 82. maddesi gereğince de hakim ve Cumhuriyet savcıları hakkındaki Ģikâyetlerde soruĢturma yapılması Adalet Bakanlığı‟nın iznine tabi tutulmuĢtur. Bunlar ve benzeri gibi düzenlemeler bulunduğunda söz konusu izinler alınmadan soruĢturma yapılamayacağından uzlaĢmanın da uygulanması mümkün olmayacaktır. Talep ve karar gerektiren durumlarda da bu prosedürler yerine getirilmeden uzlaĢma uygulanamayacaktır.

Muhakeme Ģartlarının bulunması halinde uzlaĢmanın uygulanması mümkün ise de bunun yanında suçu iĢleyen Ģüpheli ya da sanığın cezalandırılabilir olması da Ģarttır. Cezalandırılabilme Ģartları, suçun tüm unsurlarıyla gerçekleĢmiĢ olmasına rağmen, failin cezalandırılması için kanunun ayrıca aradığı ve gerçekleĢmedikçe faile

karĢı yaptırımın uygulanamadığı objektif Ģartlardır186. TCK‟da “Ceza Sorumluluğunu

Kaldıran veya Azaltan Nedenler” baĢlığı altında birkaç durum düzenlenmiĢtir.

TCK‟nın 31. maddesinde düzenlenen yaĢ küçüklüğü bu durumlardan birisidir. Çocuk kavramı sözlük anlamı olarak “Bebeklik ile erginlik arasındaki geliĢme döneminde bulunan oğlan veya kız, uĢak.” Ģeklinde tanımlanmaktadır187. Ayrıca

benzer olarak “anne karnında ya da bebeklik çağı ile ergenlik çağı arasındaki geliĢme döneminde olan insan yavrusu” Ģeklinde de tanımlanmıĢtır188. Çocuk tanımı

toplumlar tarafından yaĢ faktörüne, yasal, biyolojik ve geleneksel ölçütlere bağlanarak farklı Ģekillerde yapılmıĢtır189

. Çocuk kavramı tanımının tam olarak yapıldığı uluslararası belge de bulunmamaktadır190

.

12 yaĢını doldurmayan çocuklar açısından Türk hukuk sisteminde mutlak sorumsuzluk hali kabul edilmiĢtir. TCK‟ nın 31/1. maddesindeki; “ Fiili iĢlediği sırada oniki yaĢını doldurmamıĢ olan çocukların ceza sorumluluğu yoktur. Bu kiĢiler hakkında, ceza kovuĢturması yapılamaz; ancak, çocuklara özgü güvenlik tedbirleri uygulanabilir.” Ģeklinde düzenleme gereğince suç sayılan eylemi gerçekleĢtirdiği tarihte 12 yaĢını doldurmayan çocuklar hakkında kovuĢturma yapılamayacak, ancak Ģartları oluĢtuğunda çocuk hakkında ÇKK‟ da belirtilen tedbir kararı verilebilecektir. Bu çocuklar hakkında kovuĢturma engeli bulunduğundan uzlaĢmanın uygulanması da söz konusu değildir. Fakat bu çocuklar hakkında da uzlaĢmanın uygulanması gerektiği ileri sürülmüĢtür191

.

12 yaĢını tamamlamıĢ 15 yaĢını tamamlamamıĢ olan çocuklar açısından ise Türk hukuk sisteminde mutlak sorumsuzluk- kısmi sorumluluk hali öngörülmüĢtür. Bu yaĢ grubu için, “kısmi mesuliyet”, “Ģartlı sorumluluk” ifadesini kullananlar da

186

ÖZBEK, Veli Özer/ BACAKSIZ, Pınar/ DOĞAN, Koray, Ceza Hukuku Bilgisi, Genel Hükümler, Seçkin Yayınları, Ankara 2006, s. 105.

187 www.tdk.org.tr/TR/SozBul.aspx . EriĢim tarihi:08/04/2010

188 PÜSKÜLLÜOĞLU, Ali, Türkçe Sözlük, ArkadaĢ Yayınevi, Ankara, 1994, s. 263, 189

BAġYATMAZ, Tahir, 6-15 YaĢ Bursa ÇalıĢan Çocuklar Üzerine Bir AraĢtırma, F.Ebert Vakfı, Ġstanbul , 1990, s. 9.

190

CĠVELEK, Jale, BirleĢmiĢ Milletler KuruluĢu ve Çocuk Haklarına Dair SözleĢme, Argumentum, Mayıs 1992, C.2, S. 22, s. 334.

191 “ UzlaĢtırmanın fail üzerindeki faydalı sonuçları dikkate alınarak bu çocuklar bakımından da

uzlaĢtırma imkanının getirilmesi yerinde olacaktır. Nitekim Finlandıya gibi bazı ülkelerde ceza sorumluluğu olmayan çocuklar bakımından yürütülen uzlaĢtırma programları bulunmaktadır. Burada söylediğimiz hususlar oniki ve onbeĢ yaĢ arasındaki ceza sorumluluğunun olmadığı tespit edilen çocuklar bakımından evleviyetle geçerlidir.”, ÇETĠNTÜRK, Ceza Adalet ... , s. 417.

bulunduğu belirtilmektedir192

. TCK‟nın 31/2. maddesinde, 12-15 yaĢ grubunda olan çocukların fiili iĢlediği sırada iĢlediği fiilin hukukî anlam ve sonuçlarını algılayamaması veya davranıĢlarını yönlendirme yeteneğinin yeterince geliĢmemiĢ olması hâlinde ceza sorumluluğunun olmadığı, ancak bu kiĢiler hakkında çocuklara özgü güvenlik tedbirlerine hükmolunacağı, iĢlediği fiilin hukukî anlam ve sonuçlarını algılama ve bu fiille ilgili olarak davranıĢlarını yönlendirme yeteneği bulunanlar hakkında ise iĢlenen suç, ağırlaĢtırılmıĢ müebbet hapis cezasını gerektirdiği takdirde oniki yıldan onbeĢ yıla; müebbet hapis cezasını gerektirdiği takdirde dokuz yıldan onbir yıla kadar hapis cezasına hükmolunacağı, diğer cezaların ise yarısının indirileceği ve bu halde her fiil için verilecek hapis cezasının yedi yıldan fazla olamayacağı düzenlenmiĢtir.

TCK‟ daki düzenleme ile bu yaĢ grubu ile ilgili olarak hukuk sistemimize “suçun hukuki anlam ve sonuçlarını anlama ve davranıĢlarını yönlendirme yeteneği bulunması” kavramı girmiĢ olup, uygulamada bu yaĢ grubunda olan çocuklar hakkında uzman doktorlar tarafından söz konusu rapor verilmektedir. ĠĢlediği fiilin hukukî anlam ve sonuçlarını algılayamadığı veya davranıĢlarını yönlendirme yeteneğinin yeterince geliĢmediği belirlenen çocuğun ceza sorumluluğu bulunmadığından uzlaĢma da uygulanmayacaktır193. Fakat iĢlediği fiilin hukukî

anlam ve sonuçlarını algılama ve bu fiille ilgili olarak davranıĢlarını yönlendirme yeteneği bulunanlar çocuklar hakkında da soruĢturma ve kovuĢturma yapılacağı gibi uzlaĢma kurumu da uygulanabilecektir.

15 yaĢını tamamlamıĢ 18 yaĢını tamamlamamıĢ olan çocukların ceza sorumluluklarının bulunduğu kabul edilmiĢtir. TCK‟nın 31/3. maddesinde, 15-18 yaĢ grubunda olan çocuklar hakkında, iĢlenen suç, ağırlaĢtırılmıĢ müebbet hapis cezasını gerektirdiği takdirde onsekiz yıldan yirmidört yıla; müebbet hapis cezasını gerektirdiği takdirde oniki yıldan onbeĢ yıla kadar hapis cezasına hükmolunacağı, diğer cezaların üçte birinin indirileceği ve bu hâlde her fiil için verilecek hapis cezasının oniki yıldan fazla olamayacağı düzenlenmiĢtir. Bu grupta yer alan çocuklar hakkında da uzlaĢmanın uygulanması gerekmektedir.

192 BALO, Yusuf Solmaz, Teori ve Uygulamada Çocuk Ceza Hukuku, Adalet Yayınevi, Ankara

2005, s.180.

Sağır ve dilsizler hakkında TCK‟nın 33. maddesinde özel bir düzenleme bulunmaktadır194

. Bu düzenlemeye göre 15 yaĢını doldurmamıĢ sağır ve dilsizler hakkında TCK‟nın 31/1. maddesi gereğince kovuĢturma yapılamayacak, 15-18 yaĢ grubunda olan sağır ve dilsizler hakkında 31/2. maddesi gereğince suçun hukuki anlam ve sonuçlarını anlama ve davranıĢlarını yönlendirme yeteneklerinin bulunup bulunmadığı hususunda rapor alınacak ve rapor sonucuna göre kovuĢturma yapılamayacak ya da cezalarında indirim uygulanacaktır. Yine 18-21 yaĢ grubunda olan sağır ve dilsizler hakkında da 31/3. madde gereğince verilecek cezalarda indirim uygulanması söz konusu olacaktır. Buna göre 15 yaĢını doldurmamıĢ suça sürüklenen çocuklar ile 15-18 yaĢ grubunda olup iĢlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını anlama ve davranıĢlarını yönlendirme yeteneği bulunmayan sağır ve dilsizler hakkında uzlaĢmanın uygulanması imkanı bulunmamaktadır.

CMK‟nın 253/19. maddesindeki; “...UzlaĢmanın sağlanması halinde, soruĢturma konusu suç nedeniyle tazminat davası açılamaz; açılmıĢ olan davadan feragat edilmiĢ sayılır.” hükmü dikkate alındığında, ceza sorumluluğu olmayan çocuklar ve sağır-dilsizler hakkında da uzlaĢma kurumuna baĢvurulması imkanı olması gerektiği düĢüncesine katılmakta olup, bu konuda mevzuata gerekli eklemelerin yapılmasının suç iĢleyen çocuklar ve tazminat talebine maruz kalabilecek aileleri açısından faydalı olacağını düĢünmekteyiz.

TCK‟nın 32/1. maddesi gereğince akıl hastalığı nedeniyle, iĢlediği fiilin hukukî anlam ve sonuçlarını algılayamayan veya bu fiille ilgili olarak davranıĢlarını yönlendirme yeteneği önemli derecede azalmıĢ olan kiĢiye ceza verilemeyeceğinden bu kiĢiler hakkında uzlaĢma uygulanamayacaktır. Fakat aynı maddenin 2. fıkrasına göre bu yeteneği azalan kiĢiye ceza verilmesi öngörüldüğünden bu kiĢiler hakkında uzlaĢma uygulanabilecektir. Yine TCK‟nın 34/1. maddesindeki “Geçici bir nedenle ya da irade dıĢı alınan alkol veya uyuĢturucu madde etkisiyle, iĢlediği fiilin hukukî anlam ve sonuçlarını algılayamayan veya bu fiille ilgili olarak davranıĢlarını

194 TCK madde 33: “Bu Kanunun, fiili iĢlediği sırada oniki yaĢını doldurmamıĢ olan çocuklara

iliĢkin hükümleri, onbeĢ yaĢını doldurmamıĢ olan sağır ve dilsizler hakkında; oniki yaĢını doldurmuĢ olup da onbeĢ yaĢını doldurmamıĢ olanlara iliĢkin hükümleri, onbeĢ yaĢını doldurmuĢ olup da onsekiz yaĢını doldurmamıĢ olan sağır ve dilsizler hakkında; onbeĢ yaĢını doldurmuĢ olup da onsekiz yaĢını doldurmamıĢ olanlara iliĢkin hükümleri, onsekiz yaĢını doldurmuĢ olup da yirmibir yaĢını doldurmamıĢ olan sağır ve dilsizler hakkında da uygulanır.”

yönlendirme yeteneği önemli derecede azalmıĢ olan kiĢiye ceza verilmez.” hükmü gereğince bu kiĢiler hakkında da uzlaĢma kurumunun uygulanması mümkün değildir.

Belgede Ceza muhakemesinde uzlaşma (sayfa 95-99)