• Sonuç bulunamadı

KovuĢturma AĢamasında UzlaĢma

Belgede Ceza muhakemesinde uzlaşma (sayfa 134-139)

2.5. UZLAġMA USULÜ

2.5.2. KovuĢturma AĢamasında UzlaĢma

Kural olarak mahkemenin uzlaĢma iĢlemi yapması pek mümkün değildir. Çünkü CMK‟nın 174/1-c maddesinde uzlaĢmaya tâbi olduğu soruĢturma dosyasından açıkça anlaĢılan iĢlerde uzlaĢma usulü uygulanmaksızın düzenlenen iddianamenin iade edileceği belirtilmiĢtir. Bu düzenlemeye rağmen uzlaĢma hükümleri uygulanmadan dava açıldığı takdirde mahkeme tarafından kovuĢturmaya baĢlanılmamalı ve CMK‟nın 174. maddesi gereğince iddianamenin iadesine karar verilmelidir. Fakat, uzlaĢma kapsamında bulunan suçu iĢleyen Ģüpheli hakkında, uzlaĢma kurumu uygulanmadan düzenlenen iddianamenin bu husus gözden kaçırılarak kabul edilmesi ve yargılamaya baĢlanması veya suçun vasfının yargılama sırasında değiĢmesi gibi durumlarda mahkeme ya da hakim, CMK‟nın 254. maddesi gereğince 253. madde ve Yönetmelik hükümlerine göre uzlaĢma iĢlemlerini yapmakla yükümlüdür.

2.5.2.1. KovuĢturma AĢamasında UzlaĢma Yapılabilmesinin ġartları

2.5.2.1.1. SoruĢturma AĢamasında UzlaĢma YaptırılmamıĢ

Olması:Uygulamada sık görülmeyen bir durum olmakla birlikte, uzlaĢma

kapsamında olan bir suçu iĢlediği iddiasıyla Ģüpheli hakkında düzenlenen iddianamenin mahkemece kabul edilebilme ihtimali bulunmaktadır. Örneğin mahkeme ya da hakim, soruĢturma konusu olan suçun uzlaĢma kapsamında olduğunu gözden kaçırmıĢ olabilir, yine arızi sebeplerle iddianamenin kabul ya da reddedilmesi için gerekli olan 15 günlük süre içerisinde karar verilmediğinden mecburi olarak iddianamenin kabulü söz konusu olabilir. Bu tür durumlarda mahkeme ya da hakimin öncelikle uzlaĢma yoluna baĢvurması gerekmektedir.

2.5.2.1.2. UzlaĢmaya Tabi Bir Suç Olduğunun Mahkemece

AnlaĢılması:SoruĢturma konusu suçun kanunda düzenlendiği sevk maddesinin

iddianameye yanlıĢ yazılması nedeniyle, mahkeme ya da hakim suçun uzlaĢma kapsamında olmadığını düĢünerek iddianameyi kabul etmiĢ ve yargılamaya baĢlamıĢ olabilir. Örneğin, mağdurun Ģüpheli hakkında kendisine “ben sana yapacağımı bilirim.” Ģeklinde tehdit içerikli söz söylediği iddiasıyla Ģikâyetçi olması üzerine baĢlatılan soruĢturma sonucunda, Ģüpheli hakkında uygulanması istenen sevk maddesi iddianamede TCK 106/1-1. cümle olarak gösterilmiĢ ve yargılamaya baĢlanmıĢ olabilir. KovuĢturma sırasında aslında Ģüphelinin eyleminin basit tehdit olduğu ve 106/1-2. cümle‟de düzenlendiği, bu suçun da Ģikâyete bağlı olup uzlaĢma kapsamında kaldığı anlaĢılmıĢ olabilir. Bu halde de uzlaĢma hükümlerinin uygulanması zorunludur.

2.5.2.1.3. Suçun KovuĢturma AĢamasında Vasfının DeğiĢerek, UzlaĢmaya Tabi Suç Haline Gelmesi: Cumhuriyet savcısının, yürüttüğü soruĢturmada iĢlendiği

iddia edilen suçun hukuki vasıflandırmasını yapmada takdir hakkı bulunmaktadır. Cumhuriyet savcısı yaptığı hukuki nitelemeye göre suçun uzlaĢma kapsamında olmadığını takdir ederek kamu davası açabilecektir. Bu durumda mahkemenin hukuki nitelemenin yanlıĢ yapıldığı ve fiilin uzlaĢma kapsamında bir suç oluĢturduğu gerekçesiyle iddianamenin iadesi kararı verme yetkisi bulunmamaktadır.

Örneğin; Ģüphelinin elinde bıçak olduğu halde, çıkan kavgada mağduru yaralaması eyleminde Cumhuriyet savcısı, Ģüphelinin eylemini kasten iĢlediği kanaatinde ise, Ģüphelinin TCK‟nın 86/2, 86/3-e maddeleri gereğince cezalandırılması talebiyle kamu davası açabilecektir. Çünkü 86. maddenin 3. fıkrasındaki suçlar kanun koyucu tarafından uzlaĢma kapsamı dıĢında bırakılmıĢtır. Mahkeme ya da hakim, bu olayda Ģüphelinin kasten değil de taksirle mağduru yaraladığını, dolayısıyla eyleminin TCK‟nın 89. maddesinde düzenlendiğini ve bu suç için de uzlaĢmanın uygulanması gerektiğini gerekçe göstererek, uzlaĢmanın uygulanmadığından bahisle iddianamenin iadesine karar veremeyecektir. Bu kanaatte olması halinde yargılamaya baĢlayıp, taraflara uzlaĢma teklifinde bulunmalı ve sonucuna göre yargılamayı sonuçlandırmalıdır.

2.5.2.1.4. KovuĢturmaya Konu Suçun, Yasa Koyucu Tarafından UzlaĢmaya Tabi Kılınması: SoruĢturma sırasında uzlaĢma kapsamında olmayan

suçla ilgili olarak düzenlenen iddianamenin kabul edilip, yargılamaya baĢlanmasından sonra kanun değiĢikliği yapılmak suretiyle, yargılama konusu suçun uzlaĢma kapsamına alınması mümkündür. Örneğin 5560 sayılı kanun ile CMK‟da yapılan değiĢiklikle önceki düzenlemede uzlaĢma kapsamında olmayan birçok suç uzlaĢma kapsamına alınmıĢtır ( Kasten yaralama m. 86/1, Konut dokunulmazlığının ihlali m.116 gibi). Bu hallerde de mahkeme ya da hakimin uzlaĢma hükümlerini uygulama zorunluluğu bulunmaktadır. Aksi durum Yargıtay tarafından da bozma nedeni sayılmaktadır285

.

2.5.2.2. Mahkeme Tarafından UzlaĢmanın GerçekleĢip GerçekleĢmediğinin Tespiti

CMK‟da mahkeme aĢamasında uzlaĢmanın nasıl yürütüleceğine dair açık bir düzenleme getirilmemiĢ olup, 254/1. maddesindeki “ Kamu davası açıldıktan sonra kovuĢturma konusu suçun uzlaĢma kapsamında olduğunun anlaĢılması halinde,

285

“ ....7- Konut dokunulmazlığını bozma suçu nedeniyle, hükümden sonra yürürlüğe giren 5560 sayılı Yasa ile değiĢik CMK.nun 253 ve 254. maddeleri uyarınca uzlaĢma olanağının değerlendirilmesi... zorunluluğu bozmayı gerektirmiĢtir.” ( 6. CD., 20/02/2008 tarih, 7288 E., 1740 K., PARLAR/ HATĠPOĞLU, 5271 sayılı..., s.1594.)

uzlaĢtırma iĢlemleri 253 üncü maddede belirtilen esas ve usûle göre, mahkeme tarafından yapılır.” Ģeklindeki düzenleme ile soruĢturma aĢamasındaki usullerin mahkeme aĢamasında da geçerli olacağı öngörülmüĢtür. Kanaatimizce, kanun koyucu uzlaĢmanın soruĢturma aĢamasında halledilmesi gereken bir kurum olduğu düĢüncesiyle bu Ģekilde bir düzenleme getirmiĢtir.

CMK‟nın 254. maddesi gereğince kovuĢturma aĢamasında mahkeme ya da hakim, CMK‟nın 253. maddesi ile UzlaĢtırma Yönetmeliği hükümlerine göre uzlaĢma kurumunu uygulamalıdır. Yani hakim, yargılama konusu suçun uzlaĢma kapsamında kaldığını belirlediği takdirde taraflara usulüne uygun olarak uzlaĢma teklifinde bulunacak, tarafların teklifi kabul etmeleri halinde uzlaĢtırma müzakerelerini bizzat kendisi ya da atanacak uzlaĢtırmacı eliyle yürütecek, yapılan uzlaĢtırma müzakereleri sonucunda tarafların anlaĢmaları halinde hazırlanacak olan uzlaĢma raporunu denetleyecek ve uygun olduğuna kanaat getirdiğinde uzlaĢma raporunu onaylayarak kamu davasının düĢmesine karar verecek, aksi halde yargılamaya devam edecektir. Kısacası yukarıdaki bölümlerde soruĢturma aĢaması ile ilgili olarak belirttiğimiz hususlar kovuĢturma yani yargılama aĢaması için de geçerli olacaktır286. Hakimin bizzat uzlaĢtırma müzakerelerini yürütmesi doktrinde

eleĢtirilmiĢtir287

.

2.5.3. Mağdur veya Suçtan Zarar Gören ile ġüphelinin Birden Fazla Olması Durumu

CMK‟nın 253/7. maddesi ile Yönetmeliğin 6/3. maddesi gereğince, birden fazla kiĢinin mağduriyetine veya zarar görmesine sebebiyet veren bir suçtan dolayı yapılan soruĢturma ve kovuĢturmada, uzlaĢma hükümlerinin uygulanabilmesi için, mağdur veya suçtan zarar görenlerin tamamının kendilerine yapılan uzlaĢma teklifini kabul

286 “ Sanığın 29.12.2006 günlü oturumda suçunu kabul etmesine ve suçun kabul edilmemesi ile

yakınanın Ģikayetinin devam ediyor olmasının 5395 sayılı ÇKK.nun 24, 5271 sayılı CMK.nun 253 ve 254. maddeleri uyarınca uzlaĢma teklif edilmesine engel olmayacağı gözetilmeden...” ( 6. CD., 28/05/2008 tarih, 11369 E., 11805 K., PARLAR/ HATĠPOĞLU, 5271 Sayılı..., s.1610.)

287 “ Öncelikle görülmekte olan bir davada hakimin uzlaĢtırmacı olarak görev yapabilmesini

kabul, uzlaĢmada gizlilik ilkesi ile asla bağdaĢmaz. UzlaĢma müzakerelerinde yapılan açıklamalara vakıf olan hakimin, uzlaĢma sağlanamadığında aynı davaya bakması kabul edilemez. Bu durum adil yargılanma hakkı kapsamında sanığın susma hakkını da ihlal etmektedir.” ( ĠNCEOĞLU, s. 658.)

etmeleri zorunludur. UzlaĢtırma imkanını kısıtlaması nedeniyle düzenlemenin uygun olmadığı ileri sürülmüĢ ve uzlaĢmanın mağdur, fail ve toplum bakımından faydaları göz önüne alınarak, teklifi kabul eden mağdur veya suçtan zarar görenlerin uzlaĢma imkanından faydalanmalarının sağlanması gerektiği belirtilmiĢtir288. Buna karĢılık

doktrinde düzenlemenin yerinde olduğu da ileri sürülmüĢtür289

.

Söz konusu düzenlemelerin açık olması nedeniyle uygulanmasında zorunluluk olduğu, fakat takibi Ģikâyete bağlı olan suçlarda soruĢturma ve kovuĢturmanın yapılabilmesi için Ģikâyetin bulunması gerektiği, bu nedenle birden fazla mağdur ya da suçtan zarar görenin olduğu takibi Ģikâyete bağlı suçlarda, uzlaĢma konusunda kabulü aranacak kiĢilerin, Ģikâyet haklarını süresi içerisinde kullanmıĢ kiĢiler olabileceği, örneğin 5 kiĢinin yaralandığı trafik kazası sonrasında, iki kiĢinin Ģikâyetçi olmaması halinde, bu kiĢilerin uzlaĢmayı kabullerinin aranmayacağı ve geri kalan üç kiĢiyle uzlaĢma sağlanabileceği belirtilmektedir290. Kanaatimizce Ģikâyete

tabi suçlarda uzlaĢmanın Ģartları arasında usulüne uygun bir Ģikâyetin varlığı bulunduğundan, verilen örnekte Ģikâyetçi olmayan mağdurlara uzlaĢma teklifi yapılması mümkün olmadığından, kabul ya da reddetmeleri söz konusu olmayacaktır. CMK‟nın 255. maddesi ile Yönetmeliğin 6/2. maddesinde, uzlaĢma kapsamında kalan bir suçun, aralarında iĢtirak iliĢkisi olsun ya da olmasın birden çok kiĢi tarafından birlikte iĢlenmesi halinde, yalnızca uzlaĢan Ģüpheli ya da sanığın uzlaĢma hükümlerinden faydalanabileceği düzenlenmiĢtir. SoruĢturma ve kovuĢturma aĢamasında birden fazla Ģüpheli ya da sanık bulunması halinde hepsine uzlaĢma teklifinde bulunulacak, teklifi kabul edenler hakkında uzlaĢma hükümleri uygulanacak, kabul etmeyenler hakkında ise soruĢturma ve kovuĢturmaya devam edilecektir. Kanaatimizce soruĢturma ve kovuĢturmanın hızlı olması için uzlaĢma hükümlerinin uygulanacağı Ģüpheli ya da sanık yönünden evrak tefrik edilerek ayrı yürütülmelidir.

288

ÇETĠNTÜRK, Ceza Adalet ..., s. 515.

289 ÖZBEK, Ceza Muhakemesi Kanununda Yapılan ...., s.169. 290 KAYMAZ/ GÖKCAN, s.153.

Belgede Ceza muhakemesinde uzlaşma (sayfa 134-139)