• Sonuç bulunamadı

3.1 İnkılâp Temsillerinde İşlenmiş Temalar

3.1.2 İnkılâp Temsilleri’nde Milli Mücadele

3.1.2.2. Milli Mücadele’de Atatürk

Hedef piyesinde Milli Mücadele’de Anadolu köylüsünün Mustafa Kemal’e olan inancını ve mücadeleyi desteklemesi anlatılmıştır. Piyesin kahramanı Efe vatansever biridir. Efenin kızını köyden Çakır’ın oğlu Ali istemektedir. Ali, Milli Mücadele’ye katılmadığı için Efe kızını Ali’ye vermemiştir. Ali’de arkadaşıyla beraber mücadeleye katılarak vatan için mücadele etmiştir. Mustafa Kemal piyeste ilahi bir varlık olarak gösterilip Türk soyuna övgü yapılmıştır:

“ Rüstem

Çakır söyledi bana, bilmem beklide yalan.

Mustafa Kemal olmuş orduya baş kumandan?

….

Efe

Ve o peygamber değil yalnız Türk oğlu Türk’tür.

Yurtta kaygu kalmasın o edince kumanda İmanım var ülkemiz kurtulur tez zamanda.

Düşmanların içinde bilmeyen varsa onu.

Görsünler ne olacak bu uyanışın sonu.”283 3.1.2.2.2. Bir Yuvanın Şarkısı

Milli Mücadele’de İstanbul’da çocuk yuvası olan Ayhan hanımın babasının Milli Mücadele’yi desteklediği için düşmanlar tarafından yuvasına el konulmuştur.

Bunun üzerine Ayhan hanım Anadolu’ya geçerek cephelerde mücadele etmiştir.

Ayhan hanım savaşırken yaralanmıştır. Milli Mücadele’nin başarıyla sonuçlanmasından sonra yuva tekrardan açılmıştır. Piyeste Türk’ün geleceği güvenli ve umut vericidir, bu güvenin kaynağı ise Atatürk’tür:

“Selcan:

Bu yurtta gece olmaz, her gönülde bir, Gazi Ve bir Gazi öğüdü böyle yandıkça kızım.

283Yunus Nüzhet Unat, Hedef, İstanbul Hapishane Matbaası, t.y., s.49-50.

Bundan böyle her sabah, gün uyandıkça kızım, Türk yurdunda bir başka güneş görüp yanacak.

Büyük Türk Güneşini güneşler kıskanacak Hergün yeni bir adım atacaksın ileri, Sen bu zümrüt yurdunu sen bu yakut illeri,

Yeni ülkü yolunda hergün daha aydınlık bulacaksın..”284 3.1.2.2.3.Mavi Yıldırım

Mavi Yıldırım piyesinde mücadelenin başarıya ulaşacağına olan kesin inancı ve savaştan sonra yeni bir düzenin kurulması gerekliği ve bu düzeni kuracak kişi olarak da Mustafa Kemal gösterilmiştir. Piyesin konusu ise; İstanbul’da Milli Mücadeleyi desteklemek için kadın ve erkeklerden oluşan kişilerin Mavi Yıldırım adında bir grup kurmaları ve mücadeleyi desteklemeleri anlatılmıştır. Mavi Yıldırım Grubu’nu oluşturanlar ülkenin kurtuluşuna olan inançlarının yanında zaferden sonra yeni bir ülkenin kurulacağı inancını taşıyan kişilerdir:

“Yalçın- Toprak istiklali, hudut istiklali, siyasi istiklal, kafa, kalp istiklali,, Yani topyekun büyük inkılap.

Yalçın- Evet doğru vatan dümdüz olacak onun üstüne yeni bir vatan kuracağız. Kafa taslarımızın içindeki karanlık ananeleri boşaltacağız, temizleyeceğiz ve içine yalnız yirminci asrı değil, fakat yirmi birinci asrın icaplarını dolduracağız.

….

Nuri- Bunun içinde Mustafa Kemal denilen mihrabın etrafında toplanacağız.”285

3.1.2.2.4. 30 Ağustos

Milli Mücadele’de Anadolu insanının Mustafa Kemal’e olan inancını ele alan piyeslerden biri de 30 Ağustos piyesidir. Köylü Satılmış’ın söyledikleri bu inancı ortaya koymaktadır:

“SATILMIŞ- Ne olursa olsun.. Madem ki millet topluca başına Mustafa Kemal Paşa’yı geçirmiş; o da düşmana karşı konmasını emretmiş, biz de sonuna

284 Nihat Sami Banarlı, Bir Yuvanın Şarkısı, Devlet Matbaası, İstanbul, 1933, s.47.

285 Aka Gündüz, Mavi Yıldırım, Hakimiyeti Milliye Matbaası, Ankara, 1934, s.21.

kadar, birimiz kalmayıncaya kadar döğüşürüz.. Düşmanda ayakta bir Türk kalmadan bu güzel yurdumuzu alamaz…”286

3.1.2.2.5. Atatürk’e İlk Kurban

Atatürk’e İlk Kurban piyesinde Adapazarı’nda yaşayan Selman adlı bir babanın yaşadıklarından Milli Mücadele’de Mustafa Kemal’e olan bağlılık ve inanç anlatılmıştır. Selman’ın Osman ve Ahmet adında iki oğlu vardır. Osman Mustafa Kemal’in yanında cephede düşmana karşı savaşmaktadır. Ahmet ise, padişah yanlısıdır. Osman’ın cepheden bir iş Adapazarı’na geldiği gün babası düşmanlara gizli belgeleri verecek olan oğlu Ahmet’i öldürmüştür ve Osman’a şöyle demiştir:

“Baba- Bana bak oğul.. Gül tıpkı benim gibi gül (karısına bakarak) o da bu geceyi (eliyle yerdeki ölüyü göstererek) bununla geçirseydi. Böyle miskin, miskin ağlamaz. Benim gibi haykıra haykıra, gülerdi. (Elindeki zarfları Osman’a uzatarak) Hadi. Yolun açık ola.. Bunları paşana ilet ve ona deki.. İhtiyar ak sakallı baban..

Senin ünlü savaşını kırmağa çalışan, öz oğlunu öldürerek sana katıldı, ve ilk kurban olarak kardeşimi verdi. Anladın mı çocuğum.. Böylece anlat…”287

3.1.2.2.6. Kurtuluş

Milli Mücadele’de Mustafa Kemal’e olan inancın vurgulandığı piyeste; köylü Mehmet Ağanın oğlu Ahmet düşmana karşı savaşmak için dağa çıkmıştır. Mehmet Ağanın evine gelen askerler Ahmet’in yerini söylemeyen Mehmet Ağayı öldürerek Ahmet’in nişanlısı ve kız kardeşini de hırpalamışlardır. Yüzbaşı ile birlikte eve gelen Ahmet babasının öldürüldüğünü öğrenince ve padişah ve yandaşlarına lanet okumuştur. Ahmet ailesine yapılanların intikamını almaya yemin ederek ve cepheye savaşmaya gitmiştir. Yaralı olarak eve gelen Ahmet’in kardeşiyle aralarında geçen konuşmada Milli Mücadele’nin kahramanı ve Türk halkının kurtarıcısı olarak Mustafa Kemal gösterilmiştir:

“Fatma- Vuruldun mu?

Ahmet- Gam yeme Fatma. Babamın ve yurdun öcünü fazlasıyla aldım.

….

286 Avni Candar, 30 Ağustos, Ulusal Matbaa, Ankara, 1940, s.13.

287 Hüsamettin Işın, Atatürk’e İlk Kurban, Bozkurt Matbaası, İstanbul, 1935. s.16.

Ahmet- Savaş bitmek üzere. Görmediniz mi geçen keşif kollarını? Şimdi Gazi geçecek..

İşte Gazi geliyor.

Yaşa büyük kurtarıcı.

Hepsi Birden- Yaşa Gazi, Varol bizleri kurtaran Gazi..”288 3.1.2.2.7. Gün doğuyor

Milli Mücadele yanlıları ve karşıtlarını ele alan Gün Doğuyor piyesinin konusu Milli Mücadele yıllarında İstanbul’da ve cephelerde geçmiştir. Piyesin kahramanı olan Murat’ın annesi Halime ilk eşini savaşta kaybetmiş ve ikinci kez evlilik yapmıştır. İkinci eşi olan Rüstem İngiliz ve Fransız hayranıdır, aynı zamanda İngiliz Muhipleri Cemiyeti’ne üyedir. Halime’nin oğlu Murat vatansever bir çocuktur. Milli kuvvetler adına çalışmaktadır. İstanbul’dan Anadolu’ya silah kaçırttığı için devlet tarafından aranmaktadır. Damat Ferit’in sivil memuru olan Maksut Murat’ın odasını aramak için evlerine gelmiştir fakat; Murat’ın i annesi buna izin vermemiştir. Anadolu’ya geçmek için evden eşya almaya gelen Murat memura yakalanmıştır. Murat’ın vatansever konuşmaları memuru etkilemiştir ve memur Maksut Murat’la beraber cephede savaşmaya gitmiştir. Cephede askerler arasında geçen konuşmada Mustafa Kemal’in Samsun’a çıkışı milli tarihin başlangıcı olarak gösterilmiştir:

“FERRUH- Bu gün ayın kaçı?

SALAHATTİN- Farkında değilim.

MURAT- Bana sorarsan sene ikideyiz.

SALAHATTİN- Ne demek o?

MURAT- Şu demek: İstiklal harbi başlayalı iki sene oldu. Bence milli tarihimizin senesi budur. Yeni Türkiye, benim kafamda, (O) nun Samsuna ayak bastığı tarihten başlar.

288 Hüsamettin Şemsi, Kurtuluş, Bilecik Halkevi Basımevi, 1936, s.20-21.

FERRUH- Pek ala. Bende öle yazıyorum. Sene 2, ay ve gün meçhul.

MURAT- Yine mi hatıralar?

FERRUH- İki aydır bir şey yazmamıştım. Bana sorarsan tarih, bu notlardır.

Üç yüz sene sonra İstiklal harbinin içini merak eden bir nesil, bizim ne yaman şerait içinde bu mahzende bulunduğumuzu bilmezse davayı anlayamaz.”289

Milli Mücadele kazanıldıktan sonra Murat İstanbul’a dönmüştür. Rüstem bu sırada yurtdışına gitmek için hazırlanmaktadır. Evde iki çıkış kapısı vardır, bir tanesini kapatmışlardır. Kapı açıldığında Mustafa Kemal’in büyük bir portresi ortaya çıkar. Murat Rüstem’i kolundan tutarak diğer kapıdan dışarıya atmıştır. Rüstem Mustafa Kemal’in resmine bakarak, herkes için büyük bir yarına gün doğduğunu söylemiştir.

3.1.2.2.8. Sönmeyen Ateş

Piyeste Mustafa Kemal’in vatan için yaptıkları karşısında halkın vatanseverlik duygularını etkilediği ana tema olarak vurgulanmıştır. İstanbul’da yaşayan doktor Fuat Ankara’da mecliste Mustafa Kemal’i dinledikten sonra Milli Mücadele’ye karşı fikirleri değişmiş ve mücadeleye destek vermeye karar vermiştir.

Doktor Fuat Ankara Hükümeti’ne silah satacak olan akrabalarının komisyon almasını eleştirmiştir:

“FUAT- Millete feda olsun! Bu kadar vatan çocuğu güle güle, istiye istiye canını feda ederken paranın ne kıymeti olur! Hiç mi değişmeyeceksin Galip? … Bütün dünyaya karşı yarı aç ve yarı çıplak harbeden bu milletin bu kadar parasını nasıl alabiliriz?”290

3.1.2.3. İstanbul-Anadolu Bağlamında Milli Mücadele