• Sonuç bulunamadı

Milli Birlik Komitesi’nin Gezi Faaliyetleri ve Muzaffer Özdağ’ın

Belgede Muzaffer Özdağ (1933-2002) (sayfa 84-90)

3.2. MĐLLĐ BĐRLĐK KOMĐTESĐ’NDE MUZAFFER ÖZDAĞ’IN BAŞLICA

3.2.2. Milli Birlik Komitesi’nin Gezi Faaliyetleri ve Muzaffer Özdağ’ın

Komite, Temmuz ayında 5434 sayılı kanunun 40. Maddesine ek olarak yeni bir kanun çıkarmıştır. Buna göre Komite Başkanı Gürsel, ancak yeni bir hükümetin iktidara gelmesi ile emekli olacaktır. Maddenin ana içeriği, sivil iktidarın başa gelmesiyle birlikte Gürsel’in Cumhurbaşkanlığı makamına geçeceğine işaret etmiştir.

37 Muzaffer Özdağ’ın yedek subay ve yedek askeri memurlar hakkında kanun teklifini için bkz. TBMM Tutanaklar Cilt:I MBK 00001005; Cilt:I MBK 00001006.

Kanunun yürürlüğe girmesiyle beraber Gürsel, yanında komiteden Özdağ olduğu halde Erzincan, Erzurum ve Trabzon’u kapsayan bir geziye çıkmıştır (Ü. Özdağ, 2004: 291). Gürsel’in gezideki amacı, komite arkasındaki halk desteğini artırmak, özellikle partisiz kalmış DP kitlelerini, Komiteye destek vermeye ikna etmektir.

10 Eylül’den itibaren Güneydoğu gezisine çıkan Özdağ, burada şehirleri gezerek halkın taleplerini, sıkıntılarını dinlemiş ve komite yönetimi hakkında merak edilenleri halkla paylaşmıştır.

Özdağ’ın 11 Eylül’de Gaziantep Hükümet meydanında yaptığı konuşması şöyledir:

MBK’nın temel gayesi, bu memlekette hak ve adaleti kurmaktır. Türk ordusu kardeş kavgasını önlemek için vazife almıştır. Đkililiğe asla müsaade etmeyecektir. Hiçbir yurttaşın zulme ve haksızlığa uğramasına müsaade edilmeyecektir. Mahkemelerimizin ve dairelerimizin kapısı işleriniz ve şikâyetleriniz için ardına kadar açıktır Şunu da belirtmek isterim ki suçlular elbet cezalandırılacaktır. Fakat adaletin tam manasıyla tahakkuku için çalışılacaktır” açıklamalarıyla halka 27 Mayıs sonrası adalet ve refah için var olduklarını, amaçlarının dikta bir yönetim değil, Cumhuriyet rejimini benimsemiş bir yönetim icra etmektir38 (12 Eylül 1960 Milliyet).

Özdağ, aynı gün Gaziantep Öğretmen Okulu salonunda, öğretmen ve aydınlarla da bir konuşma yapmıştır. “Birinci Cumhuriyeti öğretmeler kurdu, ikinci Cumhuriyeti de gene öğretmenler kuracaktır” diyen Özdağ, 1876’dan beri memleketimizde çeşitli ihtilallerin olduğunu fakat bunların hiçbirinin esaslı bir bünyeye esaslı değişikliği getiremediği için muvaffak olamadığını belirterek sözlerine devam etmiştir:

Türk milleti tehlikeli bir coğrafya üzerinde, yüzyıllardır tehlikeli bir gerileme halindedir. Atatürk’ün yolunda yürüyerek el ele vererek milletçe yürümek hatta koşmak zorundayız. Bugünkü savaşımız tam manasıyla cehalete, ahlaksızlığa ve tam belliğe karşı açılmış bir savaş olmalıdır. Bu bilimsel ve ruhsal bir savaştır.

38 Mevcut kanunların yetersizliği üzerine inceleme yapan Özdağ, Türk Ceza kanununun bazı maddelerinin değiştirilmesi hakkında bir kanun teklifi sunmuştur. Teklifin detayları için bkz. TBMM Tutanaklar Cilt:1 MBK 00001006.

Aziz öğretmenlerimizden ve aydınlarımızda bunu bekliyor ve onlara güveniyoruz.

Gezisine Kilis ve Maraş ile devam eden Özdağ, Antep’e döndükten sonra Adalet ve Belediye mensuplarına hitaben bir konuşma yapmıştır (12 Eylül 1960 Milliyet).

Özdağ, Güneydoğu gezisinden sonra Rektör Sıddık Sami Onar’a bütün profesörlerin toplanmasını, kendilerine hitaben bir konuşma yapacağını bildirmiştir. Bunun üzerine Onar, 15 Eylül 1960’ta Fen Fakültesinde 500 kadar öğretim üyesini toplamıştır (Erer, 1965: 443). Toplantının amacı komitenin yapacağı yurt gezilerine öğretim üyelerinin de katılımını sağlamaktır. Geziye katılacak öğretim üyeleri, Ankara’da toplandıktan sonra tespit edilen programa göre geziye başlamışlardır. Mevsim göz önünde bulundurularak gezi programının ilk bölgesi Doğu Anadolu olmuştur. Toplantı salonuna Özdağ ile gelen Prof. Sıddık Sami Onar yaptığı kısa açılış konuşmasında şunları söylemiştir: “Türk Devleti’nin en büyük kuvveti olan Ordu ile ilmin bir araya gelmesi ile 27 Mayıs’ı başardık. MBK bu konuda üniversiteyi işbirliğine davet etmiştir. Mühim vazifemiz şimdi başlıyor” (16 Eylül 1960 Milliyet).

Onar’dan sonra kürsüye gelen Özdağ, konuşmasında üniversite, öğretim üyeleri ve gençlerin Komitenin görevini başarılı şekilde yürütmesinde büyük rolü olduğunu ifade eden bir konuşma yapmıştır:

Yaşama savaşına gireceğiz. Bu ulusal bilimsel bir savaş olacaktır. Ve bu savaşı da üniversite yapacaktır. Son 10 yıllık olaylar sonucunda yurdun ve Cumhuriyetin tehlikeye düştüğüne inandık. Milli inkılâp hareketi ile milletin saadet ve selameti için ümit bağladığı demokrasi ve politikayı geçim kapısı haline getirmiş bir takım tufeyli kimselerden kurtulunmuştur. Felaketten kurtulmak için her aydının üzerine düşen vazifeyi kavraması lazımdır. Gidenleri gaflet, dalalet ve hatta hıyanet içindeydiler. Atatürk’ün çağdaş uygarlığa ulaşmak için inkılâp yaptığını ancak geçen zaman içinde batı medeniyetinin ilerleyişine tam manası ile ayak uyduramadığından kapanması gereken bir açık meydana çıkmıştır. Bu fasılanın kapatılması ileriye yetişilmesi için küçük bir politikacıyı grubuna karşı bu inkılap hareketi yapılmıştır. Işıksız sanayisiz yaşayamayız. Toprak reformu yurt bütünlüğü davasıdır. Aziz hocalarımızın

halkla görüşmesini istiyoruz. Bu mukaddes vücudu muayene ile nabız yoklaması istiyoruz. MBK programında üniversiteyi şöyle tarif ediyoruz; üniversiteler milli hayatta ilmin tatbikatını yerleştirmekle görevlidir. Türk üniversitelerini çağdaş üniversiteler gibi cihazlandırmak yolundayız (16 Eylül 1960 Milliyet).

MBK üyeleri 27 Mayıs milli hareketinin gayesini halka tanıtmak maksadıyla bir gezi programı hazırlamıştır. Bu bölgelerdeki faaliyetlerini halka anlatarak, halkın komiteye olan tepkisini değerlendirmeye çalışacak olan komite üyeleri, 17 bölgeye ayrılmış olan yurt gezilerine çıkmıştır39.

Mustafa Kaplan’ın hazırladığı geziye çıkacak olan Komite üyelerinin bir veya iki kişilik ekipler halinde çıktıkları program dağılımı şöyledir;

1. Kur. Yrb. Suphi Karaman, Hv. Kur. Bnb. Emanullah Çelebi (Kars, Ağrı, Artvin)

2. Kur. Yrb. Mustafa Kaplan, Kur. Bnb. Suphi Gürsoytrak (Tekirdağ, Edirne, Kırklareli)

3. Tank. Bnb. Dündar Taşer, Kur. Yzb. Muzaffer Özdağ (Antakya, Adana, Mersin, Maraş, Gaziantep, Urfa)

4. Kur. Alb. Osman Köksal, Kur. Yzb. Mustafa Kaplan (Samsun, Giresun, Ordu) 5. Hv. Kur. Alb. Mucip Ataklı, Kur. Yzb. Vehbi Ersü (Erzurum, Erzincan,

Tunceli)

6. Kur. Yzb. Ahmet Yıldız (Trabzon, Rize, Gümüşhane)

7. Kur. Yzb. Şefik Soyuyüce, Yzb. Đrfan Solmazer (Aydın, Muğla, Denizli, Uşak, Afyon)

8. Dnz. Kur. Bnb. Selahattin Özgür, Kur. Yzb. Kamil Karavelioğlu (Antalya, Isparta, Burdur, Konya)

9. Hv. Kur. Alb. Haydar Tunçkanat, Yzb. Rıfat Baykal (Đzmir, Manisa)

10. Tank. Yrb. Muzaffer Karan, Dz. Kur. Münir Köseoğlu (Đzmit, Sakarya, Bolu, Zonguldak)

11. Kur. Bnb. Mehmet Özgüneş, J. Yzb. Ahmet Er (Diyarbakır, Mardin, Bingöl, Elazığ, Malatya, Adıyaman)

39 Cemal Gürsel ve Muzaffer Özdağ’ın milletvekillerinin ödenek ve yollukları hakkındaki kanun teklifi için bkz. TBMM Tutanaklar Cilt: II MBK 00002027; Cilt II MBK 00002028.

12. Kur. Alb. Sami Küçük, Kur. Alb. Muzaffer Yurdakuler (Siirt, Bitlis, Muş, Van, Hakkari)

13. Kur. Alb. Fikret Kuytak, Kur. Yzb. Numan Esin (Çanakkale, Balıkesir, Bursa, Bilecik, Kütahya, Eskişehir)

14. Kur. Bnb. Orhan Erkanlı (Kırşehir, Kayseri, Nevşehir, Niğde) 15. Yrb. Fazıl Akkoyunlu (Çorum, Amasya, Tokat, Yozgat)

16. Kur. Bnb. Kadri Kaplan, Kur. Yrb. Refet Aksoyoğlu (Çankırı, Kastamonu, Sinop)

17. General Sıtkı Ulay (Sivas, Erzurum) (20 Eylül 1960 Milliyet).

Özdağ geziye, 3 numaralı bölgeye Taşer ile çıkmıştır. 3 numaralı bölge Antakya, Adana, Mersin, Maraş, Gaziantep ve Urfa illerini kapsamaktadır. Özdağ ve Taşer 21 Eylül sabahı saat 09.50’de uçakla Đskenderun’a hareket etmiştir (Erer, 1965: 446-447).

MBK yurt gezisi programının başlamasıyla birlikte Muzaffer Özdağ ilk konuşmasını Kırıkhan’da yapmıştır:

Memleketi darağacı ormanlarına çevirmemek için Ceza Kanunu’nda değişiklik yaptık. Gayemiz parti bayrakları altında parçalanan milleti ay-yıldızlı bayrak altında toplamak. 27 Mayıs’tan önce milletin iki hatta üç zümreye ayrıldığını biliyoruz. Đhtilal kanla ve ateşle olur. Fakat biz bunu yapmadık. Bir manga askere ateş açtırmak kabildi. Onlara cezasını adil Türk hâkimi verecektir (22 Eylül 1960 Milliyet).

Özdağ, aynı gün Đskenderun’da yaptığı konuşmada ise “27 Mayıs’ın asırlardan beri devam eden bir gelişmenin sonucudur. Yıkılan iktidar adli istiklalimizi, kültür istiklalimizi ve hatta siyasi istiklalimizi tehlikeye sokmuştur. Bu memlekette artık ocak bucak eşkıyaları söz sahibi olmayacaktır” sözleriyle DP iktidarı döneminde oluşan tüm haksız irade ve idaresiz kurum, grup ve şahıslara Türk anayasası ve adil yargılama ile savaş açtıklarını duyurmuştur (23 Eylül 1960 Milliyet).

Özdağ, Antakya’da yaptığını konuşmada DP dönemini eleştirmiştir:

Vatan cephesi hareketini, vatana ihanet olarak kabul ediyoruz. Milli tarihimiz böyle suçlu bir ekip kaydetmemiştir. Komitenin çalışmaları sadece anayasa ve

yargılama üzerine değildir. Halkın refahı her şeyden önce gelir seviyesinin artmasına bağlıdır. Şu anki işsizlik bunalımı insanlar üzerine yıkıma sebep olmaktadır. 35 milyon işsiz insanın kalkınma hamlesi yapan bir ülkede olmasının yanlıştır, binlerce kilometre karelik arazilere sahip ağaların devlete vergi vermeyerek, halk üzerinde hakimiyet kurup bu insanların iş gücünü, emeğini israf etmektedir; toprak reformu ile birlikte bu duruma son vereceğiz.

Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin temelini oluşturan yapının “dil” olduğunu savunan Özdağ, Arapçanın yaygın olduğu şehir halkına “Hatay’da bulunan bütün vatandaşların Türkçe konuşması gereklidir” çağrısını yapmıştır (23 Eylül 1960 Milliyet).

Hatay gezisini tamamlayan Özdağ, Adana’ya geçtiğinde kalabalık halka hitaben yaptığı konuşmasında “Millet onların paralarına muhtaç değildir. Memleket herhangi bir tehlikeye maruz kalırsa bu topraklardan milyonlar kazananlar, paralarını ağız tadıyla yiyemezler. Bugün tırnağını vermeyenler o zaman canlarını verecektir” sözleriyle hazineye yardım için ellerinden geleni yapan memur ve işçilere teşekkür ederek, onlara yıllardır bu ülke topraklarına zulmeden toprak ağalarına karşı komite olarak verdikleri mücadeleyi hatırlatmıştır (23 Eylül 1960 Milliyet).

23 Eylül’de Islahiye’ye gelen Özdağ, burada Askeri Garnizonunda subaylarla özel bir görüşme yaptıktan sonra kasaba merkezinde halka hitaben konuşma yapmıştır:

Garp aleminin atom devrini dahi geride bıraktığı bir zamanda biz hala elektrik çağına giremedik. Kalkınma edebiyatı uğruna devlet hazinesi tamtakır hale getirilmiştir. Türkiye’nin istikbali parlak değildir. Bütün aydınlarımızın bu gerçeği düşünmeleri lazımdır. Emekliye ayrılan subaylar eğitim kadrosunda geniş ölçüde vazife alacaklardır. Türkiye’nin en az gazete okunan memleketler arasında bulunmaktadır.

Özdağ, konuşmasının devamında Türk basınını geliştirecek teknik ve mali imkânların sağlanacağı, fikir işçileri kanunu ile anti-demokratik hükümler taşıyan basın kanununun iyileştirileceğinin sözünü vermiştir. “Anayasalar devletlerin temel kanunlarıdır. Bu temelin sağlam ve sarsılmaz olmasını arzu ediyoruz. Bu konuda hata kabul edilmez. Bunun için anayasa çalışmaları ciddiyet içinde cereyan etmektedir”

açıklamasıyla halkın kafasındaki anayasa belirsizliğini ortadan kaldırmak isteyen Özdağ, Türkeş’in Başbakanlık Müsteşarlığından azli haberini alır almaz yurt gezisini yarıda bırakarak Ankara’ya dönmüştür (24 Eylül 1960 Milliyet).

3.3. MĐLLĐ BĐRLĐK KOMĐTESĐ’NDE BELĐREN KUTUPLAŞMALAR

Belgede Muzaffer Özdağ (1933-2002) (sayfa 84-90)