• Sonuç bulunamadı

I. Dünya Savaşı’nın ağır mirasından Kastamonu da gereken payını almıştır. Bu bağlamda savaşın ardından şehirde birçok sosyal sorun ortaya çıkmıştır. Çok sayıda askerin savaş meydanlarında ölmesi, birçok yetimin barınma, yeme, içme gibi problemleri gündeme gelmiştir. Savaşın yarattığı boşluktan faydalanan çeteler de şehirde eşkıyalık hareketine girişmişlerdir. Diğer taraftan, mütareke sonrası gayrimüslimler ise, mevcut durumdan hoşnut olarak, adeta bayram havası içindeydiler. Özellikle, gayrimüslim tebaayı örgütleyen Papaz Dacat adındaki kişi, mütareke sonrasında Ermeni ve Rumları kendi etrafında toplayarak vilayetin en güçlü kişisi konumuna gelmiştir. Hatta kendisi, faytonla vilâyet binasına geldiğinde vali, onu elçi karşılar gibi karşılamıştır.259 Diğer taraftan Kastamonu kazalarında da bir takım isyan girişimleri meydana gelmekte, isyancılar halkı ordu aleyhine kışkırtmaktaydı. Bunlardan birisi Taşköprü’de meydana gelmiştir. 12 Aralık 1918 tarihinde, bir ihtilâl heyeti, halkı ordu aleyhine isyana teşvik etmeye çalışmışsa da bunu haber alan 5. Kolordu Ahz-ı Asker Heyeti Reisi Ali Osman Bey, hariciye nezaretine telgraf çekerek durumu bildirmiş ve buraya bir tahkikat heyetinin gönderilmesini istemiştir.260 Bir taraftan isyancıların, diğer taraftan işgalci güçlerin tüm yurtta başlayan bu yağması halkı çaresiz bırakmıştır. Dolayısıyla, bir kısım halk sessizce durumu izlerken, büyük bir kısmı da bireysel çabalar, mitingler ile yapılan haksızlıkların düzeltilmesi için protesto gösterileri yapmaya başlamıştır. Durum bu haldeyken, Kastamonu halkından işgallere karşı ilk tepki, 15 Mayıs 1919’da İzmir’in işgali üzerine gelmiştir. 16 Mayıs günü, bu haksız işgale tepki olarak bir miting yapılmış ve yaşanan tüm olaylar protesto edilmiştir.261 Bahsedilen bu

259 Hüsnü Açıksöz, İstiklâl Harbinde Kastamonu, Kastamonu 1933, s.9. 260 ATESE, İSH-1/770 No: 3, Gömlek: 167-1.

261 Nurettin Peker, 1918–1923 İstiklal Savaşının Vesika ve Resimleri, İnönü, Sakarya, Dumlu-

pınar Zaferlerini sağlayan İnebolu ve Kastamonu Havalisi Deniz ve Kara Harekâtı Hatı- raları, İstanbul 1955, s.29.

mitingin, İzmir’in işgalinden sonra yapılan ilk miting olduğu düşünülmektedir. Bu gösteriler daha sonraki günlerde çeşitli vesilelerle devam etmiştir.

Mustafa Kemal Paşa’nın Samsun’a çıkarak Millî Mücâdele hareketini başlatmasından sonra, Kastamonu’daki bazı görevliler padişah taraflısı, bazıları da Mustafa Kemal yanlısı olarak tavır almışlardır. Örneğin Dr. Ferruh Niyazi ve Defterdar Ferit Bey’le bazı subaylar Mustafa Kemal’in yanında olurken, bazıları İstanbul’a bağlı kalmayı sürdürmek istemişlerdir.262 Halk ise, mevcut durumdan kurtulmak istemekle beraber bir müddet sessiz kalmayı tercih etmiştir. Fakat bazı vatansever gençler durumdan o kadar etkilenmişler ki o zar zor şartlar altında birleşip haksızlıkların önüne geçmek, halkı bilinçlendirmek için harekete geçmiş ve Açıksöz gazetesini çıkarmışlardır. 15 Haziran 1919 tarihinde Ahmet Hamdi, Hüsnü [Açıksöz] ve Tahir [Karaoğuz] tarafından önce haftalık, daha sonra da günlük çıkarılmaya başlayan Açıksöz gazetesi Millî Mücâdele’nin adeta sesi olmuştur. Gazete, ilk sayısından itibaren Kuvâ-yı Millîye yanlısı bir politika takip etmiş ve Mustafa Kemal Paşa’nın telgraflarını hiç çekinmeden yayınlamıştır263. Bütün Batı Karadeniz bölgesine hitap eden gazete, halkın siyasî, sosyal, kültürel yönden gelişmesine büyük ölçüde yardımcı olmuştur. Çok sayıda şiir, makale ve araştırmaya sayfalarında geniş yer vermiştir. Açıksöz idare merkezi adeta bir karargâh merkezi gibi çalışmıştır. Mehmet Akif başta olmak üzere; Ahmet Emin [Yalman], Hamdullah Suphi [Tanrıöver], Yusuf [Akçura] gibi fikir adamları Açıksöz gazetesini ziyaret etmiş ve yazılar yazmışlardır. Ayrıca, İsmail Habib [Sevük], Mustafa Necati ve İsmail Hakkı [Uzunçarşılı] gibi kişiler de Kastamonu’da kaldıkları süre içinde gazetenin bürosunu merkez edinmişlerdir264. Kuşkusuz, Millî Mücâdele dönemi lehine kamuoyu oluşturmada Açıksöz gazetesinin büyük payı vardır. Bu sebeple buradaki gençlerin Millî Mücâdele lehine tavır sergilemeleri ve bu doğrultuda gazete çıkarmaları Mustafa Kemal üzerinde etkili olmuş, bu bağlamda da önderlik ettiği Kuvâ-yı Millîye hareketine, şehrin mutlak suretle katılmasını istemiştir. Bir başka ve daha önemli bir neden ise, bazı vilâyetler işgal altında bulunurken, kimi yerlerde isyanlar çıkarken Kastamonu, Millî Mücâdele’nin

262 Mustafa Eski, Kastamonu Basınında Millî Mücâdele’nin Yankıları, Ankara 1995, s .8. 263 H. Açıksöz, age, s.10

başından beri sakin bir yer olmuştur. Bunun yanında, şehrin Kurtuluş Savaşı açısından önemli bir güzergâhta bulunması, durumu daha da önemli hale getirmiştir. İngilizlerin artan baskısı nedeniyle bilhassa Sivas Kongresi’nden sonra başlayan bu önem, silah-cephane sevkiyatı konusunun Karadeniz’e kaymasına neden olmuş; bu sayede de İnebolu-Ankara yolu265 büyük önem arz etmiştir. Ankara, Millî Hükümet’in merkezî olarak planlandığı için Kastamonu, Karadeniz’e ve dış dünyaya açılan kapı olmuştur. Bu doğrultuda Mustafa Kemal Paşa, aşağıda da ayrıntılı bir şekilde görüleceği üzere, Ankara’daki 20. Kolordu Kumandanı Ali Fuat Paşa’ya emir vererek bu birleşme için şehre teşkilatçı bir kumandan gönderilmesini istemiştir. Bu emir üzerine, Miralay Osman Bey Ankara’dan hareket etmiş ve 16 Eylül 1919 günü Kastamonu’ya gelmiştir. Onun gelişi ile birlikte Kastamonu Kuvâ- yı Millîye ile fiilen birleşmiştir.266

Bu çerçevede, Kastamonu halkı da mevcut derneklerin çatısı altında birleşerek vatanın kurtuluşu için eşi benzeri görülmemiş bir yardım hareketine girişmiştir. Aşağıda da görüleceği üzere, kadın-erkek, yaşlı-genç herkes bu davaya can u gönülden destek vermiş ve vatan uğruna türlü fedakârlık örneklerini sergilemişlerdir.

C. MİLLÎ MÜCADELE VE CUMHURİYET DÖNEMİ

Benzer Belgeler