• Sonuç bulunamadı

C. KASTAMONU BASININDA SİVİL TOPLUM KURULUŞLARI

2. Sosyo-Kültürel ve Yardım Kuruluşları

a. Donanma-i Osmanî Muavenet-i Millîye Cemiyeti

II. Meşrutiyet’in ilanı ile Osmanlı İmparatorluğu sınırları içerisinde kurulan ilk uzun soluklu cemiyetlerden birisi Donanma Cemiyeti’dir. Osmanlı donanmasını eski ihtişamına kavuşturmak ve güçlendirmek gayesi ile İttihad ve Terakki’nin desteğiyle kurulan bir yardım kuruluşudur. Cemiyete yardım edenler tamamen vefa duygusuyla hareket etmiş; bu duygu vatanseverlikle eş olarak algılanmıştır. Cemiyet gönüllük esasıyla hareket edip Osmanlı donanması için bağış topladığından, sivil toplum kuruluşu özelliğini en iyi yansıtan cemiyetlerden biridir.

Gelişen siyasî olaylar, güçlü bir donanmanın gerekliliğine olan inanç neticesinde 19 Temmuz 1909’da141 İstanbul’da yardım toplamak üzere kurulmuş olan cemiyet, on yıl kadar faaliyet göstermiştir. Derneğin kurucuları arasında II. Belediye dairesinin sağlık heyetinden Doktor Hafız İbrahim, İsmail Hakkı, Başmühendis Haşim, Doktor Petraki Papadapulo Bey’ler bulunmaktadır.142 4 Kasım 1909 tarihinde nizamnamesi143 yayınlanan Donanma Cemiyeti, bundan sonra merkez ve taşrada olmak üzere teşkilatlanmaya başlamıştır. Cemiyetin kuruluşundan bir yıl sonra 19 Temmuz 1910 tarihinde gerçekleştirdiği ilk kongresinde cemiyetin taşradaki şubelerinin sayısı, 29’u vilayet 28’i liva 56’sı kaza, 9’u nahiye olmak üzere

140 Köroğlu, 28 Mart 1328, Nr. 158, s.2.

141 Selahattin Özçelik, Donanma-i Osmanî Muavenet-i Milliye Cemiyeti, Ankara 2000, s.11. 142 Nurşen Gök, Donanma Cemiyeti’nin Anadolu’da Örgütlenmesi, Yayınlanmamış Doktora Te-

zi, Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Ankara 2007, s.15.

143 Donanma cemiyeti nizamnamesi için Gök, age, s.17. Nizamnamenin birinci kısmında kuruluş

amacı, ikinci kısımda cemiyet üyeleri ve idare teşkilatı, üçüncü kısmında genel meclis ve idare heyetinin görevleri, beşinci kısımda taşra teşkilatı hakkında bilgi verilmiştir.

toplam 122 şubeye144 ulaşmıştır. İkinci kongresinde ise toplam şube sayısı, 46 merkez ve bunlara bağlı 331 şube145 açıldığı tespit edilmiştir.

Donanma Cemiyeti’nin İstanbul dışındaki ilk teşkilatlanması Kastamonu ve Bolu Bölgesi’nde gerçekleşmiştir. Buradaki teşkilatlanmayı başlatmak üzere genel merkezden Fazıl Berki Bey146 Kastamonu’ya gönderilmiş ve kendisinden halkı, bu konuda, bilgilendirmesi istemiştir. Bu çerçevede ilk şube, 10 Eylül 1909 tarihinde İnebolu kazasında açılmıştır. Fazıl Berki Bey buraya geldiğinde ahalinin teşebbüsleri ile ortaya çıkan ‘İttihâd-ı Millîye Bahriye Komisyonu’ adıyla kurulmuş bir yardım komisyonu ile karşılaşmış ve yaptığı ilk iş bu komisyonu Donanma Cemiyeti’ne çevirmek olmuştur. İdare heyetlerindeki birkaç küçük değişiklikle, şubenin açılış süreci tamamlanmıştır.147 Cemiyetin Kastamonu şubesi ise, 17 Eylül 1909 tarihinde açılmıştır. Aynı gün otuz kişilik bir idare heyetinin oluşturulduğu ve cemiyetten üye olmak isteyenlerin ayda 40 kuruş aidat vereceği basın kayıtlarında yer almıştır. Cemiyetin gayesi “ kuvvet-i bahriyemizin celâdet-i osmaniyemiz ile mütenâsib bir hal-i kemale isâli için muavenet-i millîyede bulunmaktan ibaret bu emr ü hayra erkek, kadın, genç, ihtiyar, çocuk, büyük hepimiz iştirâk etmeliyiz! Dileyen namını kaydettirir, dileyen kendisini bildirmeksizin muavenet ve hamiyetini gösterir!!”148 olarak ifade edilmiştir. Donanma idare heyetini belirlemek için de otuz kişilik bir umum-i meclis oluşturulmuştur. Bu kişilerin isimleri şöyledir:

144 Gök, age, s.59. 145 Özçelik, age, s.87.

146 Dr. Fazıl Berki [Tümtürk], 1297’de Kastamonu’da doğmuştur. Babası muhasebecilikten emekli

Mehmet Efendi’dir. Fazıl Berki Bey Askerî Rüştiyeyi birincilikle bitirmiş, tahsilini ilerletmek için İstanbul’a gitmiş ve Askerî Tıbbiye’ye girmiş; göz hekimi olarak okulunu bitirmiştir. İtti- hat ve Terakki Cemiyeti mensuplarından olan Fazıl Berki Bey, Alman Ordusu’ndaki sağlık teşkilatını incelemek üzere 1911 yılında bir gurup arkadaşıyla birlikte Berlin’e gönderilmiştir. Orada Donanma Cemiyeti’nin şubesinin kurulması için çalışmış ve kendisi bu işin fikir babalı- ğını yapmıştır. Mondros Mütarekesi’nden sonra da Malta’ya sürülmüştür. 1 Kasım 1921’de sürgünden dönmüş, 1922 Şubat ayında yapılan seçimlerde Kastamonu Belediye Başkanı ol- muştur. Almanca, İngilizce, Fransızca bilmektedir. Köroğlu ve Açıksöz gazetelerinde çok sa- yıda şiir ve makalesi yayınlanmıştır. Daha sonraları milletvekili olmuştur.

147 Köroğlu, 10 Eylül 1325, Nr. 41, s.3. İdare Heyeti Reis-i evvel Alay Kumandanı Kaymakam

Ahmet Bey, Reis-i sâni Binbaşı Hüsnü, azalar Hacı Kaptanzâde Şakir, mülazım Hacı İbra- him’dir. Daha sonra ise Liman Kâtibi Ömer Lütfü ile Mülazım Şükrü Bey’ler heyete dahil edilmişlerdir.

Vali Hüsnü Bey, Fırka Kumandanı Naci Paşa, Uğurluzâde Münir, müderris Zühdü, Hacı Ziya, Maarif Başkâtibi Hüsnü, Ulemadan Salih, Belediye Reisi Necip, tüccardan Toros, Artiyn Yakubiyan, Misliağazade Mustafa, Şeyh Ata, Kolağası Selim, Defter-i Hakâni Başkâtibi Cemil, Lâtifzâde Sofu, Yüzbaşı Mehmet Vahdeti, İstikzâde Hacı Vasil, Tavukçuzâde Ahmet, tüccardan Mahir, Ermeni Papazı Tatiyus, Rum Papazı, Karaağazâde Mehmet, İzbelizade Emin, Papazoğlu Yuvani, Akdoğanlızâde Mehmet Ali, Altıntop Kosti, Eczacı İlya, Doktor Yorgani, Agub Dedeyan Bey’lerden oluşmuştur. Bu kişiler arasında yapılan seçim sonucunda Reisliğe yüzbaşı Mehmet Vahdeti Bey, Reis-i sâniliğe Şehy Ata Efendi, azalığa ise Uğurluzâde Münir Bey, Hacı Ziya Bey, Maarif Başkâtibi Hüsnü Bey, tüccardan Toros, Artiyn Yakubiyan, Tavukçuzâde Ahmet, tüccardan Mahir Bey seçilmiştir149.

Donanma Cemiyeti Kastamonu şubesi ilk olarak çarşı içindeki Mehmet Ali Bey’in dükkanında faaliyete başlamıştır. Bu dükkanın önüne, cemiyetin mühr-i resmiyesi ile onaylanmış dört tane sandık konmuş ve tüm vatandaşların bağışta bulunması talep edilmiştir.150

Kısa bir zamanda çok iş başaran Kastamonu şubesi tarafından 11 Şubat 1909 tarihine kadar memurlardan 91.982 kuruş, eşraftan 27.890 kuruş, merkezce toplanan 21.694 kuruş 60 para, Kastamonu merkezinden toplam 141.566 kuruş 60 para, kazalardan şubeye gelen ise 92.755 kuruş 60 para, yekûn toplam ise 234.322 kuruş toplanmıştır151. Basında Donanma Cemiyeti’ne ait bağış listeleri yoğun bir şekilde devam etmiştir. 18 Şubat 1909 tarihinde 3.754 kuruş yardım toplanmıştır.152 Cemiyete ait bir başka liste 24 Şubat 1909 tarihlidir. Burada merkeze verilen toplam para 8.061 kuruş 20 paradır.153 28 Mart 1909 tarihinde Donanma Cemiyeti Kastamonu şubesinin senelik bütçesi yeniden düzenlenmiş ve 1911 yılına kadar toplanan miktar 20.017.819 kuruş olarak hesaplanmıştır.154 Aynı günlerde şubenin altı aylık hizmet ve hesaplarını görüşmek üzere, İttihad ve Terakki Cemiyeti

149 Köroğlu, 17 Eylül 1325, Nr. 42, s.4. 150 Köroğlu, 10 Kânûn-ı evvel, 1325, Nr. 54, s.2. 151 Köroğlu, 11 Şubat 1325, Nr. 63, s.4. 152 Köroğlu, 18 Şubat 1325, Nr. 64, s.4. 153 Köroğlu, 24 Şubat 1325, Nr. 66, s.4. 154 Köroğlu, 18 Mart 1326, Nr, 68, s.4.

Kulübü’nde bir toplantı gerçekleştirilmiştir. Toplantıda, cemiyetin bu zamana kadar ki çalışmaları takdir edilmiş, ardından da yeni idare heyeti oluşturulmuştur. Buna göre; reis-i evvel vali Bey, Reis-i sâni Kumandan Vekili Mirliva Naci Paşa, ve diğer reis-i saniliğe meclis-i idare vilayet azasından Hacı Necip ve azalığa belediye Reisi Mehmet, meclis-i maarif azasından Hacı Ziya Salih, meclis belediye azasından Ekşizade Mehmet ve eşraftan Kavukluzade Hasan, mahkeme-i istinaf azası Artiyn Yakubyan Bey’ler seçilmiştir155. Yeni yönetim kurulunun oluşmasının ardından, yardım kampanyaları bu sefer öğrenciler tarafından yapılmaya başlanmıştır. Bu meyanda, Kastamonu Numune-i Tatbikat Mektebi İptidai talebesinden Halil İbrahim isimli bir öğrenci, cemiyete yardım için Donanma Cemiyeti’ne ait bir sandığı okula getirmiş ve bu sandığın niçin konulduğundan söz ederek orada bulunanlardan bağışta bulunmalarını istemiştir. Böylece, o gün, orada bulunan öğrenci ve öğretmenlerden 115 kuruş para toplanmıştır.156 Başka bir yardım kampanyası da Sanayi Mektebi dördüncü sınıf talebesi Ali Bey’den gelmiştir. Üzerinde İsveç İneği olan bir resmi arkadaşları arasında müzayedeye koymuş157ve resim 58 kuruş 20 paraya satılarak para cemiyete teslim edilmiştir.158 Diğer taraftan kurban derileri de cemiyet için bir başka yardım kaynağı olmuştur. 28 Ekim 1910 yılında yurt genelinde tüm kurban derilerinin Donanma Cemiyeti’ne bağışlanması istenilmiş; bunun için mahalle ve köylere beyannameler gönderilmiştir.159 23 Aralık 1910 yılına gelinceye kadar yardımlar genel itibariyle para şeklinde olurken, bu tarihten sonra eşya yardımlarının da yapılmaya başlandığı görülmüştür. Bu çerçevede, örnek teşkil etmesi bakımından listedeki eşyaların bir kısmı şöyledir160: Kâr-ı kadim tüfek, kâr-ı kadim kılıç, ceket, gümüş zarif fağfuri, fincan, yazı takımı, masa örtüsü, işlemeli peşkir, kâr-ı kadim yağlık, işlemeli sarık, antika lamba, mürekkepli kalem, halı ve yastık, ipek başörtüsü, kehribarlı her yeri gümüş kaplı sigara çubuğu, gümüş işlemeli

155 Köroğlu, 1 Nisan 1326, Nr, 70, s.4. 156 Aynı yer.

157 Köroğlu, 22 Nisan 1326, Nr. 73, s.4. 158 Köroğlu, 29 Nisan 1326, 74, s.4.

159 Köroğlu, 28 Teşrîn-i evvel 1326, Nr. 99, s.2.

160 Köroğlu, 23 Kânûn-ı evvel 1326, Nr. 106, s.4; Köroğlu, 30 Kânûn-ı evvel 1326, Nr. 107, s.4;

Köroğlu, 6 Kânûn-i sâni 1326, Nr. 108, s.4; Köroğlu, 13 Kânûn-ı sâni 1326, Nr. 109, s.4; Kö roğlu, 20 Kânûn-i sâni 1326, Nr. 110, s.4. Kastamonu merkez ahalisi tarafından yapılan söz

tüfek, yazı hokkası, işlemeli seccade, bir konsol saat, kılıç, bıçak, para kesesi, Fransızca coğrafya atlas, fener, işlemeli çevre, gümüş sevatlı enfiye tabakası, ipek gömlek, sigara takımı, tütün kesesi, kahve kutusu, yunan madalyası, diş fırçası, ipek işlemeli mendil, yeni Japonya kitabı, işlemeli çorap, tesbih, gramer kitabı, şemsiye, sigara ağızlığı, saat vb. verilen tüm bu eşyalar genel merkeze gönderilmiş; orada kermes, sergi ve benzeri kampanyalar düzenlenerek satılmış ve paraya çevrilmiştir. Bundan sonra ise cemiyete yapılan tüm bu yardımların hesabı yapılmış ve 1910 Aralık ayına kadar toplam 171.959 kuruş 30 para toplanmıştır.161 Buna karşılık öğrencilerin yardımları devam etmiş, Nasrullah,Yarabcı ve Numune-i Tatbikat mektebi öğrencileri bir dizi eşya yardımında bulunmuşlardır. Öyle ki bu eşyaların miktarı o kadar çok ki, gazetede uzun süre bununla ilgili listeler yayınlanmıştır.162 Donanma Cemiyeti Genel Merkezi tarafından, gelir temin etmek amacıyla bir piyano çekilişli düzenlenmesi kararlaştırılmıştır. Bu doğrultuda Kastamonu şubesine de yüz adet bilet gönderilmiş olup, piyango beşer kuruşluk beş bin bilet üzerinden tertip edilmiştir.163 Yardım kampanyaları aralıksız devam ederken, bazen küçücük bir şey bile değerinden fazlasına satılarak gelir elde edilmeye çalışılmıştır. Buna en güzel örnek 1911 Ocak ayının ilk haftası Tekkealtı Kahvehanesi’nde Hastane Başkâtibi Hüsnü Bey’in içeceği ayranın, müzayedeye konulup orada bulunan Hersekli Ahmet Bey denen şahsa 128 kuruşa satılması verilebilir.164 Başka bir örnek; Tosyalı Ömer Alemdar isimli bir şahıs cemiyete, gümüş saplı bir hançer hediye etmiş; bu hançer aynı gün müzayedeye konularak dördüncü bölük mülazım-ı evveli Mehmet Cevdet Bey tarafından 720 buçuk kuruşa satın alınmıştır. Buna karşılık Cevdet Bey parayı verdiği halde hançeri almayıp tekrar cemiyet hayrına terk etmiştir.165 Donanma Cemiyeti Genel Merkezi tarafından Kastamonu şubesine gönderilen harita, resim gibi araçların müzayede yoluyla satılması yine başka bir

161 Donanma Cemiyeti’nin ayrıntılı hesap cetveli için bkz. Köroğlu, 20 Kânûn-ı sâni 1326, Nr. 110,

s.3.

162 Eşya listeleri için bkz. Köroğlu, 10 Şubat 1326, Nr. 113, s.4; Köroğlu, 3 Mart 1327, Nr. 116 s.4;

Köroğlu, 10 Mart 1327, Nr. 117, s.4. Köroğlu, 21 Nisan 1327, Nr. 122, s.4; Köroğlu, 28 Ni-

san 1327, Nr. 123, s.3-4.

163 Köroğlu, 26 Mayıs 1327, Nr. 127, s.3.

164 Köroğlu, 10 Kânûn-i sâni 1327, Nr. 141, s.4. Bunun yanı sıra bir portakalında müzayedeye ko-

nulup 225 kuruşa satıldığı basında yer almıştır. Köroğlu, 23 Şubat 1327, Nr. 153, s.3.

gelir kaynağını teşkil etmektedir.166 Kastamonu vilayetine Donanma Cemiyeti merkezi tarafından teftiş göreviyle gelen Fazıl Berki Bey iki gün zarfında memurlardan topladığı altı yüz beş Osmanlı altınını Kastamonu Şubesine teslim etmiş ve Belediye Reisi Ahmet Bey de 100 lira kıymetindeki arsasını bağışlamıştır.167 Yine Kastamonu esnafından lokanta sahibi bir şahıs, iki gün lokantasını Donama Cemiyeti menfaatine açarak tüm hasılatını cemiyete teslim edeceğini bildirmiştir.168 Bu çerçevede, 19 Mart 1914 yılına kadar toplam 64.442 kuruş para toplamış ve genel merkez İstanbul’a teslim etmiştir.169 Yine aynı günlerde Donanma Cemiyeti’nde yeni idare heyetini seçmek için bir toplantı gerçekleştirilmiş ve yeni heyet şu kişilerden oluşmuştur170: Reis-i evvel Hacı Ziya Bey, Reis-i sâni Mustafa Reşad Bey, Reis-i sâni müderris Hilmi, Bey Veznedar Hafız Hasan Bey, üyeler ise Hacı Necip Efendi, Çavuşzâde Mehmet, Ekşicizâde Mehmet, Artin yakubiyan.

II. Meşrutiyet dönemi daha önce de söz edildiği üzere fikrî, soso-ekonomik ve eğitim açısından ciddi ilerlemelerin görüldüğü, kadının ve kadın haklarının önemi, gelişimi açısından da birtakım çalışmaların yapıldığı bir dönem olmuştur. Kadınlar artık gazete171, dergi çıkarmaya ve buralarda yazı yazmaya başlamışlardır. Hatta bağımsız bir dernek kuracak şekilde teşkilatlandıklarını,172 çeşitli kadın kolları oluşturduklarını görebilmekteyiz. Söz edilen kadın kollarından birisi de Kastamonu’da açılan Donanma Cemiyeti Kadınlar Şubesi’dir. Basında çıkan 9 Haziran 1911 tarihli haberde “Donama-i Osmanî Muavenet-i Milliye Cemiyeti umum Osmanlılardan müteşekkil bir cemiyet olduğu halde, bundan muhterem hanımları

166 Köroğlu, 1 Mart 1328, Nr. 154, s.4; Köroğlu, 9 Mayıs 1328, Nr. 164, s.4. Bu eşyaların 456 ku-

ruş on beş paraya satıldığı kayıtlarda geçmektedir.

167 Köroğlu, 27 Teşrîn-i sâni 1329, Nr. 236, s.3. 168 Köroğlu, 15 Kânûn-i sâni 1329, Nr. 243, s.2. 169 Köroğlu, 19 Mart 1330, Nr. 252, s.4.

170 Köroğlu, 26 Şubat 1329, Nr. 149, s.2.

171 Osmanlı ülkesinde kadınların çıkardığı ilk yayın 1868 yılındaki Terakki gazetesidir. Bilgi için

bkz. Ali Budak, “Osmanlı Modernleşmesi ve Kadın”, Sivil Toplum Düşünce ve Araştırma

Dergisi, VIII, İstanbul 2004, s.46.

172 Bu kuruluşlara örnek olarak; İttihad ve Terakki Kadınlar şubesi, Tealiyi Nisvan Cemiyeti, Os-

manlı Kadınları Şefkat Cemiyet-i Hayriyesi, Hilâl-i Ahmer Kadınlar Cemiyeti, Asker Aileleri- ne Yardımcı Hanımlar Cemiyeti, Kadınları Çalıştırma Derneği, Teâli-i Vatan-ı Osmanî Hanım- lar Cemiyeti, Müdafaa-i Hukuk-ı Nisvan Cemiyeti’ni verebiliriz.

istisna gayri caiz bulunduğundan, heyetimiz bu kere hâkim beyefendi hazretlerinin halile-i muhteremeleri hanımefendinin taht-ı riyasetinde olmak üzere, kadınlar şubesi teşkili taht-ı karara alındı”173denilerek Kastamonu Donanma Cemiyeti’nin Kadınlar Şubesi’nin açıldığı ifade edilmiştir. Şube teşkilinden sonra hanımlar tarafından bağışlanan eşyaların genel analizini yaptığımızda, daha çok iç dizliği, peşkir, gömlek, halı, gaz sobası, kılıç, işlemeli havlu, tütün kesesi, işlemeli çevre, bohça başı, kama, bez gibi çeyiz eşyalarının174 bağışlandığı görülmüştür.

Kadınlar şubesinin ilk toplantısı, Kız Sanayi Mektebi’nde gerçekleştirilmiştir. Toplantı, cemiyet üyesi bir hanım tarafından donanmanın önemi ve gerekliliği hakkında yapılan bir konuşma ile başlamıştır. Burada, vatanının huzur ve saadeti için hanımların da erkekler gibi mesai etmesi gerektiği vurgulanmıştır. Bundan sonra Defterdar Bey’in kardeşi de bir konuma yapmıştır. O gün toplantıda bulunanlar arasından 2.075 kuruş 10 para yardım toplanmıştır.175 Kadınlar Şubesi’nin ikinci, toplantı 23 Haziran 1912 günü yine Kız Sanayi Mektebi’nde yapılmıştır. Bu toplantı, ilkine nispeten daha yoğun ilgi görmüş; davetli davetsiz herkes toplantıya katılmıştır. Orada bulunan hanımlar yine para ve eşya yardımında bulunmuş ve aynı gün görevli memurlara teslim edilmiştir.176 Bu toplantının ardından üçüncü toplantı gerçekleşmiş ve burada da yalnızca bağış toplanmıştır. Hediye edilen eşyalar şöyledir: Elmaslı iğne, gümüş kaşık ve çatal, halı seccade, gümüş zarf ve fincan bunun yanında 310 kuruş para toplanmıştır.177 Görüldüğü üzere hem hanımlar hem erkekler Osmanlı Donanması’nın güçlenmesi için el birliğiyle gayret etmiş, çeşitli vesileler yaratarak yardım toplamışlardır. Kastamonu Donanma Cemiyeti 1914 yılına kadar, toplam iki buçuk milyon kuruş para toplayarak ülke genelinde en çok bağış yapan üçüncü il olmuştur.178 Bu bağlamda, Kastamonu Donanma Cemiyeti’nde üstün hizmetlerde bulunan şube reisi müderris

173 Köroğlu, 9 Haziran 1327, Nr. 129, s.2-3.

174 Eşya listesinin tamamı için bkz. Köroğlu, 9 Haziran 1327, Nr. 129, s.4. 175 Köroğlu, 16 Haziran 1327, Nr. 130, s.2.

176 Köroğlu, 23 Haziran 1327, Nr. 131, s.2. 177 Köroğlu, 30 Haziran 1327, Nr. 132, s.2-3. 178 Gök, agm, s.89.

Ziyaeddin efendiye, hizmetlerinden dolayı hükümet tarafından madalya179 verilmiştir.180

Resim 1: Donanma Cemiyeti Reisi Ziyaeddin Efendiye madalya verildiğini

gösteren belge 1ve 2. (Başbakanlık Osmanlı A rşivi)

1914 yılından sonra Kastamonu Donanma Cemiyeti teşkilatı diğer şehirlerde olduğu gibi zayıflamış ve yardım veremez hale gelmiştir. 1914 yılında ilan edilen seferberlik tüm vilayetleri olduğu gibi Kastamonu’yu da etkilemiş; bu durum cemiyetin faaliyet sahasını daraltmıştır. Bu tarihten itibaren 1919 yılına kadar ismen var olmuşsa da181 fiili bir faaliyet gösterememiştir. Sonuç olarak, İttihad ve Terakki’nin desteğiyle kurulan Donanma Cemiyeti bir yardım kuruluşu olarak Kastamonu’da gerekli potansiyeli yakalamıştır. Bu cemiyet de iktidarın doğrudan katkısı ve girişimiyle kurulmuş; üyeleri de İttihad ve Terakki’ye mensup kişilerden oluşmuştur. Sivil toplum kavramının özünde toplum yararı anlayışı gözetilirken, burada cemiyetin devlete faydası en temel ilke olarak belirmiştir. Bunun yanı sıra cemiyet, bir sivil toplum kuruluşu olarak merkez ve kazalarda düzenli bir şekilde

179 Madalyanın verildiğine dair resmi evrak için bkz. Resim 1. 180 BOA, DH-KMS., Dosya: 13, Gömlek: 8.

çalışmış, gönüllülük esasıyla yardım toplamış, bir iktidar kuruluşu olarak varlığını bu zamana değin sürdürmüştür.

b. Türk Derneği

Türkçülük fikri, II. Meşrutiyet sonrasında belirli cemiyetler etrafında teşkilatlanmıştır. Bu çerçevede, Türkiye’de Türk milliyetçiliğini esas alarak kurulan ilk cemiyet Türk Derneği teşkilatıdır. Düşünce olarak siyasî menşeyli iken, yapmış olukları faaliyet açısından değerlendirildiğinde, sosyo-kültürel bir kuruluş olduğu söylenebilir.

Türkçülük mefkûresinde, bir merkez vazifesi üstlenen bu derneğin kurulması fikri, ilk olarak Yusuf [Akçura]’dan gelmiştir. Dernek, Necip Asım, Ahmet Mithat, Boyacıyan Agop ve Veled Çelebi’nin de katıldıkları, Mülkiye Mektebi Müdürü Celâl Bey’in öncülüğünde 25 Aralık 1908 tarihinde İstanbul’da kurulmuştur.182 Türklüğün yüceltilmesi ve yaşatılması gayesiyle kurulan derneğin üyeleri arasında Prof. Gordlevsky, Dr. Karaçon, Prof. Dr. Martin Hartman gibi türkiyatçılar ve Türk olmayan183 Osmanlı vatandaşları da yer almaktadır. Bunun yanı sıra İsmail [Gaspıralı], Mehmet Emin [Yurdakul], Hüseyin Cahit, Köprülüzâde Mehmet Fuat gibi önemli simalar da dernek çatısı altında toplanan kişilerdir.184

25 Aralık 1908 tarihinde yayınlanan Türk Derneği nizamnamesinde cemiyetin amacı ”Türk diye anılan bütün kavimlerin mazi ve haldeki eserlerini, işlerini, durumlarını ve muhitini öğrenmeye ve öğretmeye çalışmak yani Türklerin eski eserlerini, tarihini, dillerini avam ve havas edebiyatını, etnografya ve etnolojisini, sosyal durumlarını ve mevcut medeniyetlerini Türk memleketlerinin eski ve yeni coğrafyasını araştırıp ortaya çıkarmak bütün dünyaya yayıp dağıtmak”185 olarak açıklanmıştır. Burada da görüleceği üzere dernek, tamamen kültürel amaçlı

182 Yusuf Akçura, Türkçülük, Türkçülüğün Tarihi Gelişimi, İstanbul 2007, s.197; İbrahim

Karaer, Türk Ocakları ve İnkılaplar (1912-1931), Ankara üniversitesi Türk İnkılap Tarihi Enstitüsü, Yayınlanmamış Doktora Tezi, Ankara 1989, s.14. Türk Derneği’nin diğer kurucuları arasında Ahmet Mithat efendi, Kokmazoğlu Celâl, Fuat Raif, Rıza Tevfik gibi kişiler de bu- lunmaktadır.

183 Boyacıyan Agop, ve Antuvan Tıngır gibi Türk olmayan kişiler de bulunuyordu. Bkz. Karaer,

age, s.14.

184 Tunaya, Siyasi Partiler s.441; Akçura, age, s.199. 185 Akçura, age, s.198.

bir sivil toplum kuruluşu olarak tanımlanmışsa da daha sonraki çalışmaları ile siyasî yönünün ortaya çıktığından belki söz etmek mümkün olabilir.

Merkezi İstanbul’da olmak üzere Türk Derneği’nin yurt içi ve yurt dışında dört ayrı şubesi açılmıştır. İlk şube Mehmet Masum Efendi tarafından Rusçuk’ta, ikinci şube Edirneli Mehmet Necip Bey’in başkanlığında İzmir’de, üçüncü şube İstinaf Mahkemesi Başkanı Ali Rıza Bey öncülüğünde Kastamonu’da ve son olarak dördüncü şube de Budapeşte’de ünlü Türkolog Vambery başkanlığında açılmıştır.186

Türk Derneği Kastamonu şubesinin açılışı, kuruluştan tam bir yıl sonra, 25 Aralık 1909’da gerçekleşmiştir. Başkanlığını, yukarıda da ifade etiğimiz gibi, İstinaf Mahkemesi başkanı Ali Rıza Bey yapmıştır. Kendisine bu görevin Türk Derneği genel merkezi tarafından verildiği basın kayıtlarında yer almıştır.187 Derneğin diğer üyeleri Kastamonu Valisi Hüsnü, Savcı Halit, İstinaf azası Kosti, Reji davavekili Osman, İstinâf Başkâtibi Rıfat, Şeyh Ataullah efendi, Mahkeme Zabıt kâtibi Sabit ve

Benzer Belgeler