• Sonuç bulunamadı

C. MİLLÎ MÜCADELE VE CUMHURİYET DÖNEMİ KASTAMONU SİVİL

2. Sosyo-Kültürel Yardım Kuruluşları

a. Kastamonu Gençler Kulübü

Kastamonu Vilayeti’ndeki sosyo-kültürel hareketlerin geliştirilmesinde ve yönlendirilmesinde önemli katkılarda bulunan Gençler Kulübü, 24 Ocak 1920 tarihinde kurulan, toplum menfaatini gözeten bir gençlik koludur.315 Memur, öğretmen ve halktan pek çok genç aydını çatısı altında toplayan kulübün başkalığına Dr. Ferruh Niyazi Bey316 seçilmiştir. Kulübün en önemli amacı gençler arasında dayanışmayı sağlamak; dinî, ahlâkî, millî yapıyı koruyarak gençlerin millî menfaatler etrafında toplanmasını sağlamak ve maddî, manevî memleketin her türlü ihtiyacını temîn etmek olarak açıklanmıştır.317 Hiçbir siyasî parti ile bağı olmayan kulüp üyesi gençler318, asker ya da sivil memurların yapabileceği her işi üstlenmişlerdir. Yani ordu için araç, gereç, toplayarak gerekli yerlere göndermişlerdir. Bunların dışında, köy ve kasabalara gitmişler, halkın moralini yükseltmişlerdir. Ayrıca, kültürel çalışmalara da önem vermişler; üyelerin getirdiği kitaplarla hiç para harcamadan büyük bir kütüphane oluşturmuşlardır. Bunun yanı sıra İttihat ve Terakki’nin boş duran binası kulübe verilmiştir. Vali, bölgede daha iyi bir dinamizm ve hız sağlamak amacıyla bucak müdürlüklerine kulüp üyelerini getirmiştir.319 Kuvâ-yı Millî’ye ruhu böylece Kastamonu’da daha iyi yerleşmiştir. Kulüp üyesi gençler, asker ya da sivil memurların yapabileceği her işi üstlenmişlerdir. Yani ordu için araç, gereç, toplamışlar ve gerekli yerlere göndermişlerdir. Bunların dışında, köy ve kasabalara gitmişler, halkın moralini yükseltmişlerdir. Diğer taraftan kültürel çalışmalara da önem vermişler, 1921 Haziranından sonra kulüp binasının alt kısmı istihbarat salonu adıyla açılmış; İstanbul ve Ankara’da yayınlanan gazeteler burada okuyucuların hizmetine

315 Açıksöz, 25 Kânûn-i sâni 1336, Nr. 31, s.3–4. Hüsnü [Açıksöz]’e göre kulübün açılış tarihi 7

Şubat 1920’dir. Basında ise kulübün açılışı ile ilgili haber ve nizamnamesi

316 Ferruh Niyazi Bey o yıllarda Kastamonu sağlık müdürü iken, eşi Saime [Ayoğlu] hanım Müda-

faa-i Hukuk Cemiyeti Hanımlar Şubesi’nde görev almıştır.

317 Açıksöz, 25 Kânûn-i sâni 1336, Nr. 31, s.3. 318 Kulüp üyeleri için bkz. Resim 5.

319 Arslan Kaynardağ, “İstiklal Savaşı Günlerinde Kastamonu Gençliği, Bir Kulüp, Bir Dergi ve

sunulmuştur.320 Yine üyelerin getirdiği kitaplarla hiç para harcamadan büyük bir kitaplık kurmuşlardır321.

Resim 5: Kastamonu Gençler Kulübü Üyeleri (Kastamonu Kent Tarihi Müzesi)

Diğer taraftan halkın aydınlatılması ve millî davaya yardım için Mekteb-i Sultanî’de toplantılar düzenlemişler; İstiklâl Mahkemesi başkanı Mustafa Necati Bey322, üyelerinden Tevfik Rüştü, Hamdi, Neşet Bey’ler ve şehre gelen çeşitli yazar

320 Mehmet Yılmaz, Millî Mücâdele’de Kastamonu Öğretmenleri, Yayınlanmamış Yüksek Li-

sans Tezi, Ankara Üniversitesi İnkılap Tarihi Enstitüsü, Ankara 1989, s.62.

321 Kaynardağ, agm, s.127.

322 Mustafa Necati Bey; 1894 yılında İzmir’de doğmuştur. İstanbul Hukuk Okulunu bitirdikten son-

ra İzmir’e dönerek İzmir Kız Öğretmen Okulu’nda öğretmenlik yapmıştır. Arkadaşı Hüseyin Vasıf [Çınar] ile “ Şark İdadisi“’ni kurmuştur. İzmir’in Yunanlılar tarafından işgali üzerine İs- tanbul’a gitmiş, burada İstanbul Hükümeti tarafından 19 Mayıs 1919’da Balıkesir’e gönderil- miştir. Mustafa Necati Bey görevinden istifa ederek Balıkesir’de kalmış ve burada Vasıf Bey ile beraber İzmir’e Doğru gazetesini çıkarmıştır. Büyük Millet Meclisi’ne Saruhan (Manisa), ikinci dönemde İzmir Mebusu olarak katılmıştır. Necati Bey 18 Ağustos 1921’de Kastamo- nu’ya gelmiş ve 24 Ağustos 1922 günü Kastamonu’dan ayrılmıştır. Bu tarihler arasında Kas- tamonu İstiklal Mahkemesi başkanlığı yapmıştır. Kastamonu’da unutulmaz hizmetler yapmış- tır. O, Belediye seçimlerinden başlayarak derneklerin çalışmalarına kadar şehrin birçok mese- lesi ile ilgilenmiştir. Şehitlerin geride bıraktıkları dul eşleri yetim ve kimsesiz çocuklarla ilgi- lenmiş kıt imkânlarla onların yaralarını sarmaya çalışmıştır. O, gerçek bir halk adamı gibi ha- reket etmiş, her kesimden halkla içi içe yaşamış duygu ve düşüncelerini meydan konuşmala- rında dile getirmiştir. Mustafa Necati Bey’in Kastamonu’da bulunması bir tesadüf değildir. Sa- vaşın her yönüyle kaynağını sağlayan bu beldenin önemi harekâtı yürütenler tarafından bilini- yordu. Bu bakımdan Necati Bey’in vatansever, Mustafa Kemal Paşa’ya bağlı olması bilinçli bir planlamanın eseridir. 24 Ağustos 1922 günü Kastamonu’dan ayrılmıştır. Bundan sonrada 20 Aralık 1925-01 Ocak 1929 tarihleri arasında Maarif Vekili olarak görev yapmıştır. Öğretmen- liği eğitim hizmetinin temeli saymış ve öğretmen yetiştirme konusunda önemli çalışmalar yapmıştır. Harf İnkılâbı da bu dönemde yapılmıştır. Daha geniş bilgi için bkz. Mustafa Eski,

ve ileri gelen devlet adamları bu toplantılarda konuşmalar yapmıştır.323 Diğer taraftan, millî davaya maddi destek sağlamak için kulüp tarafından konserler de düzenlenmiştir. Bu konserlerin ilki 9 Mayıs 1920 tarihinde de Azerbaycanlı Hâfız İsmail Hakkı Efendi tarafından verilmiş, elde edilen gelir Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti’ne teslim edilmiştir324. Yine bu tür faaliyetlerden olmak üzere kimsesiz çocukları sünnet ettirme325 kulübü okuma salonu haline getirmek için kitap toplama kampanyası 326 gibi etkinliklerde bulunmuşlardır.

Kulübün en önemli çalışmalarından biri hiç kuşkusuz çıkardığı dergidir. ’Gençlik Mecmuası’ adlı bu derginin ilk sayısı 17 Ekim 1920’de yayınlanmıştır. On beş günde bir yayınlanan bu dergi, 18 sayı çıkararak 30 Haziran 1921 tarihli sayısı ile sona ermiştir. Edebiyat, bilim ve sosyal yönü ağır basan dergi de lise Tarih Öğretmeni Enver Kemal Bey, sık sık yazılar yazmış; Orhan Şaik [Gökyay] ve Arif Nihat [Asya]’nın çok sayıda şiiri yer almıştır327.

1921 yılında kulüp üyelerinin askere gitmesi, binanın da İstiklal Mahkemesi’ne verilmesi gibi sebeplerle kulübün faaliyetleri geçici olarak ta’dil edilmiştir328. Haziran ayından itibaren yeniden açılması için çalışmaların başladığını basın kayıtlarında görmekteyiz. Kulübün tekrar canlılık kazanmasının ardından, 11 Ağustos 1922 günü bir toplantı yapmıştır. Burada, kulübün fahri başkanın Mustafa Necati Bey olması arzu edilmiş; o, da bunu memnuniyetle kabul edeceğini söylemiştir. Toplantıda, mahkemenin devir işleri bitmek üzere olduğundan, kulüp binasının yeniden açılması kararlaştırılmıştır. Daha önceleri güzel hizmetler veren Gençler Kulübü’nün yine aynı doğrultuda çalışması, orada bulananlar tarafından

323 Çiçek, age, s.107.

324 Açıksöz, 9 Mayıs 1336, Nr. 46, s.2.

325 Açıksöz, 26 Temmuz 1336, Nr. 65, s.2. Gençler Kulübü bu faaliyetini 20 Temmuz 1920’de

Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti ile birlikte yapmış, yardıma muhtaç 90 çocuk için sünnet düğünü düzenlemiştir. Çocukların elbiseleri Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti’ne mensup hanımlar tarafın- dan hazırlanmıştır. Vali Cemal Bey sünnet olan çocukların her birine para vermiştir. Bu olay her bakımından takdirle karşılanmıştır.

326 Açıksöz, 9 Eylül 1336, Nr. 77, s.1 . 327 Kaynardağ, agm, s.127.

temenni edilmiştir329. Kulübün bir diğer toplantısı ise 23 Temmuz 1922 tarihinde gerçekleşmiştir. Kulüp başkan ve üyelerin katıldığı bu gecede, önce Hamdi Bey bir konuşma yapmış ardından sözü derneğin fahri başkanı olarak addedilen Mustafa Necati Bey almıştır.330 Necati Bey son defa dostları ve şehrin ileri gelenleri ile bir araya gelmiştir. Kastamonu’daki bu son toplantıda Necati Bey çok heyecanlı bir konuşma yapmıştır. Bunda yanında, Kastamonu’da geçirdiği son gecenin üzüntüsü de vardır. Konuşmasında kulübün neler yapması gerektiğini anlattıktan sonra, sözü kulüp üyelerine getirerek, bütün fikirleri bir tarafa bırakıp sosyal ve iktisadi sahada çalışmalarını ve bazı noktalar etrafında toplanmalarını tavsiye etmiştir. Konuşmasının sonraki kısımlarında da cephedeki askerlerimize yardım etmenin kulübün en büyük vazifesi olduğunu söylemiştir. Devamında da gençliğin içki ve fuhuş belasına düştüğünü söyleyerek son zaman gençliğini eleştirmiştir. Bu konuda en büyük görevin Gençler Kulübü’ne düştüğünü ifade etmiştir331. Bu ifadelerden anlaşıldığı gibi o, özellikle Gençler Kulübü mensuplarına memleketin geleceğini emanet etmiştir. Necati Bey’in konuşmasının ardından İstinaf üyesi Sırrı Bey sözü almış ve Necati Bey’in söylediklerine aynen katıldığını belirttikten sonra; Kastamonu gibi büyük olmayan bir yerde Muallimler Cemiyeti ve Gençler Kulübü gibi aynı esaslar dâhilinde hareket eden, aynı hedefe doğru yürüyen iki derneğin varlığının doğru olmadığını, bundan dolayı iki derneğin birleştirilmesi gerektiğini söylemiştir. Teklif üyeler tarafından olumlu karşılanmıştır. Daha sonra 83 üyenin katıldığı seçimlere geçilmiştir. Seçimi Osman Bey (Kalem Reisi), Fâzıl Berki Bey (Belediye Başkanı), Abidin ve Sırrı Bey’ler, İsmail Hâbib ve Hüsnü Bey kazanmış ve kalem reisi Osman Bey Başkan seçilmiştir332. 31 Ağustos 1922 tarihinde Muallimler Cemiyeti ile birleşince Gençler Kulübü’nün ismi Memleket Yurdu olarak değiştirilmiştir. Kulübün nizamnamesinde de düzenlemeler yapılarak yeni maddeler eklenmiştir.333

329 Açıksöz, 13 Ağustos 1338, Nr. 553, s.2. Bu toplantı da cemiyetin esas başkanı Hamdi Bey se-

çilmiştir.

330 Açıksöz, 24 Ağustos 1338, Nr. 563, s.2. 331 Eski, Mustafa Necati Bey, s.136–137. 332 Açıksöz, 28 Haziran 1338, Nr. 519, s.2. 333 Açıksöz, 31 Ağustos 1338, Nr. 569, s.2.

Kısacası, Gençler Kulübü üç yıl gibi kısa bir süre içerinde önemli faaliyetlerde bulunmuş; gerek Millî Mücâdele lehine kamuoyu oluşturmada gerekse maddi destek sağlamada güzel etkinlikler gerçekleştirmiştir.

b. Hilâl-i Ahmer Cemiyeti

Daha önceki kısımda da bahsedildiği üzere kuruluşu 1877-78 Osmanlı-Rus Savaşına dayanan Osmanlı Hilâl-ı Ahmer Cemiyeti, imparatorluk sınırları içerisinde önemli görevler üstlenen sosyal amaçlı yardım derneklerindendir. Bilhassa Trablusgarp ve Balkan savaşlarında, eşsiz fedakârlıklarla askerlerin ve muhtaçların yaralarını saran cemiyet diğer müesseseler gibi Mondros mütarekesinin akabinde, İstanbul Hükümeti’nin ve işgal kuvvetlerin takibatına uğramış ve faaliyetleri durdurulmuştur. İstanbul’un işgalinden sonra ise birçok üyenin Anadolu geçmesi ile birlikte tüm yurtta yeniden teşkilatlanmaya başladığı görülmektedir.

Anadolu murahhaslığına bağlı olarak Kastamonu’da şube açılması girişimi 26 Ocak 1921 tarihinde başlamıştır334. Bu tarihte Mekteb-i Sultanî salonunda ilk toplantı yapılmıştır. Toplantıya katılanlara cemiyetin önemi ve faydaları hakkında aydınlatıcı bilgiler verildikten sonra, gizli oylama ile Hilâl-i Ahmer kurucu heyeti seçilmiştir. Bu kişilerin isimleri şöyledir: Kolordu Kumandanı Muhittin Paşa, eski mutasarrıflardan Reşit Bey, Encümen Üyesi Hilmi Bey, Sağlık Müdürü Ali Kemal Bey, Şeyh Ziyaettin Efendi, Dr. Cemil Bey, eşraftan Hacı Necip Efendi, ulemadan Sofuzâde Tevfik Bey, Dr. Zekai Bey, Akdoğanlızâde Faik Bey, tüccarlardan Evliyazâde Abdullah Bey ile Nuhzâde Numan Bey ve Hüsnü Açıksöz335. Seçimin ardından 29 Ocak günü idare heyeti oluşturulmuş; başkanlığa Havali Kumandanı Muhittin Paşa seçilmiştir.336

Hilâl-i Ahmer Cemiyeti Kastamonu şubesi ülke genelinde çok hizmet veren derneklerden biridir. Kendine özgü yöntemlerle çalışan; para ve eşya toplayan bu derneğin; kimsesizlere, muhtaçlara, muhacirlere ve ordumuza çok önemli faydaları olmuştur. Çeşitli yardım kampanyaları düzenleyerek gelir temin etmişler, bu durum

334 Açıksöz, 27 Kânûn-i sâni 1337, Nr. 116, s.1. 335 Açıksöz, 27 Kânûn-i sâni 1337, Nr. 116, s.1.

336 Açıksöz, 31 Kânûn-i sâni 1337, Nr. 117, s.2. Yönetim kurulunda görevli diğer kişiler şöyledir:

Başkan yardımcısı Dr. Ali Kemal Bey, sekreter Dr. Cemil Bey, Veznedar Hacı Necip Bey ve veznedar yardımcılığına Numan Bey seçilmiştir.

halk tarafından da takdirle karşılanmıştır. O günün olağanüstü şartlarında yediden yetmişe herkes cemiyete maddi-manevi destek sağlamıştır. Buna en güzel örnek Riyazülbenat mektebi öğrencilerinden gelmiştir. Sözü edilen okulda okuyan dört kız öğrencisi harçlıklarından biriktirdikleri 801 kuruşu derneğe bağışlamışlardır. Açıksöz gazetesi çocukların bu davranışlarını övmüş ve ‘Riyazülbenat çocuklarından olsun ibret alalım’ ifadesini kullanmıştır.337 Onlar büyüklerin davranışlarından ve memleketteki havadan etkilenmişler; kendi harçlıklarından biriktirildikleri bu parayı bağışlamışlardır. Bir diğer örnek davranış, Kastamonu Hapishanesi’nde bulunan mahkûmlardan gelmiştir. Mahkumlar kendi aralarında topladıkları 100 lirayı derneğe bağışlamış, paranın teslimi için 9 Haziran 1921tarihinde bir tören yapılmıştır. Burada, mahkûmlardan Dadaylı Şakiroğlu Mustafa arkadaşları adına topladığı söz konusu parayı Havali Kumandanı Muhittin Paşa’ya teslim etmiştir. Bu kişi, o sırada bir konuşma yapmış; Hilâl-i Ahmer’in geçmiş yıllarda yaptığı hizmetleri anlatarak, kendilerinin şimdi tutuklu olduğunu ve bu nedenle mücadeleye doğrudan katılamadığını belirtmiştir. Adı geçen mahkûm, konuşmasının sonunda ağlamış ve o gün şerbet satarak kazandığı son elli kuruş yirmi parayı da cemiyete bağışlamıştır. Bu manzara orada bulunan herkesi ağlatmış; Muhittin Paşa da bundan çok etkilenmiştir. Cemiyet başkanı da ertesi gün hapishaneyi ziyaret ederek mahkûmların yardımlarından dolayı onlara teşekkür etmiş; tütün ve para yardımında bulunmuştur.338 Aynı günlerde Mekteb-i Sultani öğrencileri de cemiyete 2400 kuruş bağışta bulunmuşlardır339. Hilâl-i Ahmer kısa zamanda topladığı paranın 2000 lirasını genel merkeze göndermiştir340. Bunun yanı sıra cemiyet, 19 Şubat 1921 günü kolordu bandosunun katılımıyla önce erkekler, daha sonra da hanımlar için sinema gösterisi düzenlemiştir. İzleyiciler hem güzel bir gece geçirmişler hem de derneğe bağışta bulunmuşlardır341. Tüm bu yardım kampanyaları neticesinde, altı ay gibi kısa bir zamanda, 9000 lira para toplamıştır. Para yardımlarına karşılık gömlek, çamaşır, çorap vb. eşyalar da duyarlı vatandaşlar

337 Açıksöz, 21 Şubat 1337, Nr. 123, s.3. 338 Açıksöz, 10 Şubat 1337, Nr.120, s.3. 339 Aynı yer.

340 Açıksöz, 27 Şubat 1337, Nr. 125, s.2.

341 Açıksöz, 17 Şubat 1337, Nr. 122, s.4 . Gazetede erkekler için 19 Şubat günü kadınlar için 26 Şu-

tarafından Kastamonu merkezine gönderilmiştir. Aynı zamanda Hilâl-ı Ahmer’in kazalardaki şubelerinden de bir hayli yardım toplanmıştır342. Diğer bir önemli gelişme, Sakarya savaşı öncesinde Kastamonulu ustalar tarafından yapılan süngü, kılıç, mızrak, eğer gibi savaş malzemelerinin, Hilâl-i Ahmer Cemiyeti vasıtasıyla cepheye gönderilmesidir. Kastamonu’dan bu ustaları ve malzemeleri istemek için, Garp Cephesi Kumandanı İsmet Paşa Kastamonu Ahz-ı asker Kalem Riyaseti’ne aşağıdaki telgrafı çekmiştir:

“Kastamonu Ahz-ı asker Kalem Riyasetine;

Tekâlif-i Millîye Komisyonları hudutları dâhilinde mevcut marangoz, doğramacı, tesviyeci, saraç, esnaf imalathaneleri ile bu esnaf ve imalathanelerin kabiliyeti imaliyelerinin tespiti ile gerek bunların gerekse kasatura, mızrak, kılıç ve eyer yapabilecek sanatkârların isimleri zikredilmek üzere miktarlarını Müdafaa-i Millîye Komisyonlarına bildireceklerdir. Garp Cephesi Kumandanı İsmet 343.”

Bu savaş âdetâ Millî Mücâdele’nin kader noktasını teşkil etmiştir. Bu nedenle harekâtı yürütenler, milletin tüm varlığını savaş için seferber etmişlerdir. Sakarya Savaşı bir anlamda ölüm-kalım mücadelesi niteliği taşıdığından, çok sayıda yaralının cephe gerisine geleceği düşünülmüştür. Bu durum üzerine hastaların, askerlerin, tedavisi için 800 yataklı bir hastanenin kurulması çalışmasına girişilmiştir. Bu konu da halktan yatak, yorgan, yastık gibi eşyalar da acilen istenmiştir. Kastamonu Hilâl-i Ahmer’i Millî Mücâdele’de para toplama ve diğer maddi yardımlar konusunda birinci sırada yer aldığından, hastane konusunda da halkı derhal seferber etmiştir. Üç gün gibi kısa bir sürede Kastamonu’da 800 yataklı bir hastane kurulmuştur. Esnafın, köylünün kısacası tüm vatandaşların katkısı en yüksek seviyede gerçekleşmiştir344. Diğer taraftan Memleket Hastanesi de genişletilmiş, Sanayi Mektebi’nde 200, Rum Mektebi’nde 200, Kırkodalı’da 300 olmak üzere askerî hastaneler de kurulmuştur. Mekteb-i Sultani’den 60, Muallim Mektebi’nden 30 karyola temin edilmiş ve diğer bağışlarla da noksanlar tamamlanmıştır. Sadece şehir merkezinden 406 yatak, 4108 yorgan, 1037 yastık

342 Açıksöz, 24 Haziran 1337, Nr. 217, s.1. 343 Peker, age, s.364-365.

sağlanmıştır. Ayrıca merkez köylerinden; Taşköprü, Daday, Araç gibi ilçelerden de çok sayıda malzeme gönderilmiştir345. 1 Eylül 1921’den itibaren de Sakarya Cephesi’nden yaralılar gelmeye başlamıştır. İlk olarak 21 kişi, daha sonra 11 yaralı Kastamonu’ya getirilmiştir. Bu sayı gittikçe artmıştır.

4 Kasım 1921 Perşembe akşamı cemiyet yararına bir müsamere yapılmıştır. Burada, İzmir’in Yunanlılar tarafından işgalini, Yunanlıların zalimliğini anlatan bir oyun sahnelenmiş; şiirler okunmuş ve büyük bir musiki şöleni yaşanmıştır346.23 Şubat 1922 tarihli Açıksöz gazetesinde, derneğin senelik bilânçosu yayınlanmıştır. Kuruluşundan bu yana kazalar da ve merkezde toplanan paraların miktarı şöyledir: Küre nahiyesi, 3600 kuruş, İnebolu: 100.000 kuruş, Daday: 185.000 kuruş, Tosya: 51.780 kuruş, Araç: 115.127 kuruş, Taşköprü: 757.975 kuruş, merkezden ise 866.280 kuruş toplanmıştır. Bir yıl zarfında yapılan bu bağışların dışında, Hilâl-i Ahmer Kastamonu şubesi sinema, konser gibi organizasyonlar yaparak harcamalarda bulunmuştur. Hastanelere yapılan yardımlar da masrafları çoğaltmıştır. Ayrıca toplanan bu paraların 1.405.000 kuruşu Ankara’ya gönderilmiş; geri kalanı ise burada harcanmıştır.347. Kuruluşunun birinci yılını dolduran Hilâl-ı Ahmer Derneği 28 Şubat 1922 günü Muallim Mektebi’nde ilk kongresini gerçekleştirmiştir. Kongreye Taşköprü şubesi namına Eczacı İsmail Nail Bey, Daday şubesi adına Sofuzâde Tevfik Bey, Cide’den Şeyh Ziya Bey, İnebolu’dan Encümen Üyesi Tevfik Efendi, Tosya’dan kitapçı Mehmet Efendi katılmıştır. Kastamonu Şubesi adına da derneğin kâtibi olan Dr. Cemil Bey katılmıştır. Kongre başkanlığını Mustafa Necati Bey yapmıştır. Yukarıda saydığımız üyelerle toplam on iki kişinin katıldığı kongrede derneğin daha önce bahsettiğimiz senelik bilânçosu okunmuş; Hilâl-ı Ahmer’in bugüne kadar topladığı paralar ve yaptığı harcamalar açıklanmıştır. Bundan başka; Hilâl-i Ahmer’in tarihçesinden, Tosya ve Taşköprü şubelerinin nasıl kurulduğundan bahsedilmiş ve kongre sona ermiştir348. Gazi Mustafa Kemal ve İsmet Paşa Kastamonu Hilâl-i Ahmer şubesine, kısa zamanda gösterdiği başarıdan dolayı teşekkür etmişlerdir. Kastamonu Şubesi de 28 Şubattaki

345 Açıksöz, 5 Eylül 1337, Nr. 275, s.1. 346 Açıksöz, 5 Teşrîn-i sâni 1337, Nr. 327, s.2. 347 Açıksöz, 23 Şubat 1338, Nr. 420, s, 1. 348 Açıksöz, 1 Mart 1338, Nr. 425, s.2.

kongre kararlarını Mustafa Kemal Paşa’ya, İsmet Paşa ve Ankara Kızılay Derneği Üyesi Ömer Lütfü Bey’e birer telgraf çekerek bildirmişlerdir. Çekilen bu telgraflar şu şekildedir:

“Büyük Millet Meclisi Riyaseti ve Başkumandanlık Canib-i Samimiyesine,

Müdafaa-i Millîye Vekâletine, Garp Cephesi Kumandanlığına ve Hilâl-i Ahmer Heyeti Murahhasına;

İn’ikad eden Kastamonu Vilayeti Hilâl-i Ahmer senelik kongresi zafer- inihayinin husulû ile Misak-ı Millî’nin tahakkuku anına kadar kanını dökmeye devam eden ordumuzun an-kârib tak-ı zaferler dikmesini Cenab-ı Allah’tan niyaz ederken, Kastamonu halkının her zaman olduğu gibi bu sene zarfında da ordu ve memlekete vası’ hidematı sebkat etmekte olan cemiyetimize karşı emsali meyanında birincilik ihrazına muvaffak olacak derecede ibraz ettiği fedakârlığı gelecek sene için de idame ve bir kat daha tevsi’-i bezl ve gayret etmeyi en kudsî bir vazife telakki eylediğini zât-ı devletlerine arza bizi tevkil eylediği maruzdur efendim. (5 Mart 1338) Tosya Murahhası Hafız Mehmet, İnebolu Murahhası Tevfik, Kastamonu Heyet-i Merkeziyesi ikinci başkanı Ali Kemal, Daday Murahhası Mehmet, Taşköprü Murahhası Eczacı Nail, Araç Murahhası Hayri, Cide Murahhası Doktor Adil Bey“349. Çekilen bu telgrafa devlet büyüklerinden gelen cevaplar şöyledir:

“Kastamonu Hilâl-i Ahmer Kongresi Heyeti;

Kastamonu Hilal-ı Ahmer senelik kongresinin küşadı münasebetiyle ordumuz hakkında ibraz buyrulan hissiyat-ı samimiyete bilhassa teşekkür ederim. Türkiye Büyük Millet Reisi Başkumandan Mustafa Kemal”.

“Kastamonu Hilâl-i Ahmer Heyeti Riyasetine;

Tebligat-ı celilelerine teşekkürat-ı kalbîyyemizi takdim eder, heyet-i muhteremenizin ve istinad ettiğiniz Kastamonu hemşerilerimizin fedakârlıklarının semerat-ı hakikiyesini idrak edeceğimizi temin ederim. Garp Cephesi Kumandanı İsmet (4 Mart 1338)”.

“Kastamonu Hilâl-ı Ahmer Kongresi Heyeti;

İn’ikad eden Kastamonu vilayeti Hilal-i Ahmer kongresinin temenniyat-ı kalbîyyesine iştirak ve a’zayı muhteremesine insaniyet ve vatan uğrunda ibzal ettikleri mesai’-i murahhasımızın en samimi şükranlarını arz ve devam-ı muvaffakiyetiniz temenniyatıyla selam ve hürmetlerimizin iblâğını rica ederim. Ankara Murahhası Ömer Lütfü”.

28 Eylül 1922 tarihinde dernek yararına Mekteb-i Sultanî’de bir konser düzenlenmiştir. Burada, ünlü musiki üstadı Neşet Bey tarafından şarkılar söylenmiş; şiirler okunmuştur. Katılanlar hem güzel bir gece geçirmişler hem de derneğe

Benzer Belgeler