• Sonuç bulunamadı

II. BÖLÜM: HALKA SUNUMDA PAY SENEDİ FİYATLAMASI

2.2. PAY SENETLERİNİN FİYATLARINI ETKİLEYEN ETMENLER

2.2.1. İşletme Dışı Unsurlar

2.2.1.7. Mevsimsel Konjonktür

Pay senedi fiyatları üzerinde mevsimsel konjonktürün etkili olup olmadığı yönünde dünyada ve Türkiye’de birçok araştırma yapılmıştır. Rozetf ve Kınney’ın ABD pay senedi piyasası için yaptığı araştırmaya göre, Ocak, Temmuz, Kasım ve Aralık aylarında fiyatlarda yükseliş yaşanırken, Şubat ve Haziran aylarında fiyatlar düşmektedir73.

Özmen, dünya borsalarında gözlenen anomaliler ve İMKB üzerine 1997 yılında yaptığı çalışmada ay etkisi ile ilgili şu sonuçları elde etmiştir74:

 Günlük bazda % 0,2989 ile en yüksek getiriyi sağlayan ay, Ocak ayı olup, bu ayı Haziran ve Eylül ayları takip etmekte,

72 C.Yılmaz, “Sermaye Piyasalarında Vergilendirme”, SPK Yayın No:23, b:2, Ankara 1996, s: 167. 73 Hüseyin Dağlı, Türk Hisse Senedi Piyasasının Takvim Etkileri: Haftanın Günleri, Prof. İsmail

Türk’e Armağan, SPK Yayın No: 54, İstanbul 1996, s: 254.

74Tahsin Özmen, “Dünya Borsalarında Gözlemlenen Anomaliler ve İstanbul Menkul Kıymetler

 Günlük % -0,0700 ile negatif getiri sağlayan tek ay Ekim ayı,

 Pay senedi getirilerinin yılın birinci ayından üçüncü ayına kadar belli bir oranda düştüğünü, Mart ayında taban yaptıktan sonra tekrar yükselişe geçerek ikinci üç aylık dönemin sonunda (Haziran) tekrar zirve yaptığını, Temmuz ayında taban olduktan sonra yükselişe geçerek Eylül ayında üçüncü zirvesine ulaştığı, Ekimde ise yılın en düşük düzeyine indikten sonra tekrar yükselişe geçtiğini,

 Diğer aylara göre yılın ilk üç ayında piyasa oynaklığının daha fazla olduğunu, en yüksek standart sapmanın Mart, en düşük standart sapmanın ise Haziran ayında görüldüğünü,

 Aylık getirilerin bir bütün olarak değerlendirilmesinde uluslararası bulguların tersine aylar arasında istatistiki açıdan anlamlı bir fark bulunmadığını,  Ayların ilk ve ikinci yarılarının karşılaştırılması açısından; her iki yarısı da

yüksek getiri sağlayan ve istatistiksel açıdan anlamlı tek ayın Haziran ayı olduğunu,

 İlk yarılarla ikinci yarılarının ortalama getirilerinin karşılaştırılmasında, ilk yarıların ikinci yarılara göre yaklaşık beş kat daha yüksek getiri sağladığını,  Ay sonu öncesi iki günün ortalama getirilerinin, diğer günlerin ortalama

getirisinden farksız olduğunu, aybaşı öncesi iki günün ortalama getirilerinin ise diğer günlerin ortalama getirilerinden üç kat daha yüksek olduğu, tespit edilmiştir75.

Özmen, yaptığı çalışmada ay etkisine ilişkin olası nedenleri ise şu şekilde sıralamıştır76;

 Finansal yazımda Ocak ayı etkisi ile ilgili olarak ileri sürülen nedenlerden bir tanesi, yatırımcıların vergiden kaçma motivasyonu ile aralık ayı sonunda yaptıkları satışların oluşturduğu bir baskıdır. Aynı görüşe göre yatırımcılar, mali yılsonunda vergilendirilebilir gelirden düşmek amacı ile zarar ettikleri pay senetlerini aralık ayında satarak realize etmektedirler. Bu da aralık ayında fiyatların düşmesine sebep olmaktadır. Ocak ayında ise satış baskısının kalkması ve satılan pay senetlerinin tekrar portföye alınması ile pay fiyatları

75Hüseyin Dağlı, a.g.e., Özmen'in saptadığı bulgulara paralel sonuçlara ulaşmıştır. 76 Özmen, a.g.e.,

aşırı bir artış göstermektedir. Bu verinin Türk Pay Senedi Piyasası için geçerli olduğunu söylemek zordur. Çünkü Türk vergi sisteminde sermaye kazançlarının vergilendirilmesi, yatırımcıları zarar realizasyonu amacı ile satışa yönlendirecek yapıda değildir.

 Türk Pay Senedi Piyasası’nda görülen aylık etkilerden birisi; ekonomideki nakit akımları ile alternatif yatırım araçlarının getirilerinde görülen mevsimsel eğilimlerdir.

 Ocak ayı pek çok finansal olayın başladığı, stratejik planlama ve programlamanın yapıldığı, yeni finansal kararların alındığı, ikramiyelerin, primlerin ödendiği, kamusal ücretlerde artışların sağlandığı, alacak ve borç ödemelerinin daha yoğun olduğu ve yılbaşı canlılığının hâkim olduğu bir aydır. Bu ayda ekonomideki canlanmaya paralel olarak parasal parametrelerde de bir artışın olması normaldir.

 Ayrıca enflasyon oranları, döviz kurları faiz oranları, kamunun borçlanma gereği gibi değişkenlerde belli bir trendin olduğu gözlemlenmektedir. Örneğin enflasyon oranı, yılın ilk aylarından başlamak üzere Mayıs ayına kadar yükselişe trendine girmekte, daha sonra yaz rehavetine girip düşmekte ve Eylülde tekrar yükselişe geçmektedir.

 Yılın ilk aylarında görülen kamu finansmanındaki darboğaz ve enflasyon oranındaki artış, alternatif yatırım araçlarının getirilerini de etkileyeceğinden, borsa bileşik endeksi de belli mevsimsel hareketler göstermiş olabilir. Bileşik endeksin, Ocak, Haziran ve Eylül aylarında zirve; Mart, Temmuz ve Ekim aylarında ise taban yapmasına ve ayların ilk yarılarında daha yüksek getiri sağlamasına, neden olan unsurlar arasında; yılın ilk ve son çeyreğinde finansal sıkıntı yasayan ve yaz aylarında rahatlayan kamusal borçlanmanın etkisi, ekonomideki nakit giriş ve çıkışlarının etkisi, yine aynı şekilde yılın ilk ve son çeyreğinde yükselme, yaz aylarında düşme gösteren enflasyon ile buna bağlı olarak benzeri bir eğilim gösteren faiz oranları ve döviz kurlarının izlediği eğilimler gösterilebilir.

 IMKB’ de görülen ay içi ve aylık etkilere yol açan olası bir neden de, periyodik olarak yayımlanan finansal bilgilerin kamuoyuna duyurulması zamanı, bilgilerin taraflar arasında eşit ve adil dağılımı ile bilgisel riskin fiyatlandırılması olabilir. Aylık getiriler incelendiğinde; dip noktalarının

genelde üç aylık ara mali tabloların yayımlanma dönemine veya sonrasına denk düştüğünü; buna karşın tepe noktalarının ise mali tabloların hazırlanma dönemine veya yayımlanma öncesi döneme denk düştüğü görülmektedir.