• Sonuç bulunamadı

1 7 TEMEL BANKACILIK İŞLEMLERİ

1.7.1. Mevduat Toplama

Mevduat, bir gerçek veya tüzel kişinin yerli ya da konvertibl bir yabancı para cinsinden sahip olduğu hazır satın alma gücünün kullanılmayarak vadeli veya vadesiz olarak bankaya bırakılmasıdır (TBB 2002, s. 1). Bir başka çalışmada ise bankaların istenildiği zaman ya da belirli bir vadenin sonunda çekilmek üzere yatırılan Türk Lirası ya da yabancı paralara mevduat denir şeklinde tanımlanmaktadır (Güney, 2010, s. 32).

Bankalar açısından mevduat toplamanın çok önemli bir unsur olduğu söylenilebilir. Özellikle bankaların reklamlarında mevduat ve türevi olan ürünlerine odaklanmalarının nedeninin mevduatın banka açısından önemine verilecek en güzel örnek olduğu düşünülmektedir.

Mevduatlar çeşitli kriterlere göre sınıflandırılmaktadırlar. Güney’e göre mevduat sınıflandırmaları aşağıdaki gibidir (Güney, 2010, s. 35)

-Vadelerine Göre Mevduatlar; vadeli mevduat, vadesiz mevduat, ihbarlı mevduat, birikimli mevduat,

-Tasarruf Sahibine Göre Mevduatlar; tasarruf mevduatı, ticari kuruluşlar mevduatı, resmi kuruluşlar mevduatı, bankalar arası mevduat, diğer kuruluşlar mevduatı.

27

1.7.2. Krediler

İnsanların günlük hayatlarında kredi sözcüğünü birbirlerine duydukları güven anlamında kullanılmaktadır. Bu anlamda bankacılıkta da kredinin özellikle bankalar ile tüketiciler arasındaki güven unsuruna dayanan bir işlem olduğu düşünülmektedir. Kredi işleminin bankaların en temel işlemi olduğu söylenebilir.

Kredi; belli bir süre sonra ödenmek vaadiyle mal, hizmet veya satın alma gücü sağlanmasıdır (Güney, 2010, s. 67). 5411 Sayılı Bankacılık Kanunu’nda kredi, bankalarca verilen nakdi krediler ile teminat mektupları, kontrgarantiler, kefaletler, aval, ciro, kabul gibi gayri nakdi krediler ve bu niteliği haiz taahhütler, satın alınan tahvil ve benzeri sermaye piyasası araçları, tevdiatta bulunmak suretiyle ya da herhangi bir şekil ve surette verilen ödünçler, varlıkların vadeli satışından doğan alacaklar, vadesi geçmiş nakdi krediler, tahakkuk etmekle birlikte tahsil edilmemiş faizler, gayri nakdi kredilerin nakde tahvil olan bedelleri, ters repo işlemlerinden alacaklar, vadeli işlem ve opsiyon sözleşmeleri ile benzeri diğer sözleşmeler nedeniyle üstlenilen riskler, ortaklık payları ve kurulca kredi olarak kabul edilen işlemler izlendikleri hesaba bakılmaksızın bu Kanun uygulamasında kredi sayılır şeklinde tanımlanmaktadır (TBB, 2011, s. 50).

Bankalar kredi kullandırırken, banka içi mevzuatı dikkate almanın yanı sıra, kanunlara, kararnamelere, yönetmeliklere ve tüzüklere de uygun davranmak zorundadır. Kredilerin kullandırılması, teminatların sağlanması ve geri ödemesinin mevzuata uygun yapılması temel kredi ilkesidir. Bununla beraber kredilendirme sürecinde, kredinin geri ödenme gücünün yüksek olması (sağlamlık), riskin yükselip düşmesi (seyyaliyet, işleklik) ve getirinin yüksek olması ilkeleri de önemlidir (Akçacı, 2003, s. 23).

28

Bankacılık hizmetlerinin içerinde en çok kendinden söz ettiren ve bankaların en çok rekabet ettikleri hizmetlerinin kredi hizmetleri olduğu söylenebilir. Güney (2010)’in çalışmasına göre kredilerin süre, güven, risk ve gelir olmak üzere dört unsuru vardır. Kredilerin işleyişine bakıldığında güven unsurunun kredinin temeli olduğu düşünülmektedir. Bunun yanında kredilerin süre unsurunda kredi ilişkilerinde önemli bir yer tutmaktadır. Ayrıca güvene bağlı olarak gerek tüketicilerin gerekse bankaların aldıkları risk de kredilerde önemli bir noktadır. Gelir ise bankaların sundukları kredi hizmetlerinde önemli bir diğer husustur.

Krediler çeşitli ölçütlere göre sınıflandırılmaktadırlar. Bu sınıflandırmalar kredilerin vadelerine, niteliklerine, teminatlarına, kaynaklarına, veriliş amaçlarına, iş konularına göre değişmektedir. Bu haldekrediler (Güney, 2010, s. 69):

-Kaynakları açısından; banka kaynaklı krediler, banka dışı kaynaklardan kullandırılan krediler,

-Veriliş amaçları açısından; yatırım kredileri, işletme sermayesi finansmanı kredileri, ihtisas kredileri, proje finansmanı kredileri,

-İş konusu açısından; kurumsal krediler, ticari krediler, bireysel krediler, -Kredi kullandırma yetkisi açısından; şube yetkili krediler, bölge yetkili krediler, otorize krediler olarak sıralanmaktadırlar.

Kredilerin, tüketicilerin bankalardan talep ettikleri ve en hassas oldukları banka ürünü olduğu düşünülmektedir. Bankaların da tüketiciler üzerinde yaptıkları tutundurma faaliyetlerinde yoğun bir şekilde kredi ürünlerini kullandıkları görülmektedir. Bu durum göz önünde bulundurulduğunda tüketicilerin genellikle talep ettikleri kredi türünün yukarıda da verilen kredi türlerinden bireysel ve ticari krediler olduğu düşünülmektedir. Çünkü diğer kredilerin daha spesifik konulara odaklı krediler olduğu söylenebilir.

29

Bireysel krediler, gerçek kişilere mesleki ve ticari amaçların dışında;

-Herhangi bir taşınır/taşınmaz ve/veya hizmet alımının finansmanına veya nakit ihtiyacının giderilmesine yönelik olarak, belirlenen faiz oranı ve vade üzerinden geri ödeme planında belirtildiği (taksitli) şekilde,

-Kısa süreli nakit ihtiyaçlarının karşılanması veya muhtelif ödemelerin otomatik olarak karşılanabilmesi amacıyla kredili mevduat hesabı şeklinde,

-Nakit ödeme yapılmaksızın mal ve/veya hizmet alımı veya nakit çekme imkânı sağlamak üzere kredi kartı şeklinde kullandırılan kredilerdir (Bankacının El Kitabı, 2009, s. 1).

Bireysel krediler tüketicilere, ileride sahip olacakları mal veya hizmetleri bugünden sahip olabilme ve nakit para temin edebildikleri için peşin para ile alışveriş yapma imkânı gibi yararlar sağlamaktadır. Bankalar açısından ise; çok sayıda müşterinin kullanımı nedeni ile kitlelerde bankanın isminin çok sık kullanılmasının bankaya prestij sağlaması ve reklam etkisi yaratması, çok sayıda müşteriye kullandırılması nedeni ile kredi riskini dağıtması, daha verimli ve karlı olması, yaygın ve çapraz hizmet sağlaması ve düzenli nakit akışı sağlaması gibi faydaları vardır (Bankacının El Kitabı, 2009, s. 1).

Ticari krediler ise bankaların küçük ve orta büyüklükteki işletmelere (KOBİ’lere) kullandırdıkları kredilerdir (Güney, 2010, s. 71). Büyük işletmelere kullandırılan krediler ise kurumsal krediler olarak isimlendirilmektedir. Ancak bu kredi türünü kullanan tüketicilerin hepsi ticari kredi müşterisi olarak isimlendirildiklerinden bu ayrımın sadece bankaların kendi iş yazışmalarında kullanıldığı düşünülmektedir.

30

Teknolojik gelişmeler tüketicilerin bankacılık hizmetlerinden beklentilerinin de değişmesine neden olmuştur. Buna dayanarak bankacılık sektöründeki ürün çeşitliliğinin her geçen gün arttığı söylenebilir.

Temel bankacılık göstergeleri esas alındığında, küresel krizde başarılı bir performans gösteren bankacılık sektörü, reel olarak büyümesini 2011 yılında da sürdürmüş ve ekonomik faaliyetin finansmanına destek olmuştur. Mevduat, kalkınma ve yatırım bankalarının toplam aktifleri reel olarak yüzde 9 oranında artmış, GSYH’ya oranı yüzde 90’a ulaşmıştır. Kredilerin toplam aktifler içindeki payı yüzde 56’ya, toplam mevduata oranı ise yüzde 99’a yükselmiştir. Ayrıca kredi riskinde düşüş gerçekleşmiş kredi portföyü çeşitlenmeye devam etmiştir. Kredilerin yüzde 68’i kurumsal, yüzde 32’si ise bireysel kredilerden oluşmuştur. KOBİ kredilerinin toplam krediler içindeki payı yüzde 23’tür. Kredi riski hem nominal olarak hem de toplam kredilere oran olarak düşmeye devam etmiştir. Tahsili gecikmiş alacakların toplam kredilere oranı yüzde 2,7 düzeyinde gerçeklemiştir (TBB, Bankalarımız, 2012, s. 4)

Şekil 1.1. Kredi Mevduat Oranı (%)

31

Toplam mevduatın krediye dönme oranı 2010 sonunda yüzde 86 iken, 2011 yılı sonunda yüzde 99’a yükselmiştir. Bu oran kamu sermayeli bankalarda yüzde 80, özel sermayeli bankalarda yüzde 101, yabancı sermayeli bankalarda ise yüzde 108 olmuştur (TBB, Bankalarımız, 2012, s. 23).

Küreselleşmenin piyasalarda etkisinin artması sebebiyle ve buna bağlı olarak da liberal ekonominin hâkimiyeti özel teşebbüsün önemini oldukça artırmıştır. Özellikle ülkelerinin güçlerinin sahip oldukları firmalarının güçleriyle doğru orantılı olduğunu söylemek yanlış olmayacaktır. Bu durumda firmalara finansman imkânı sağlayan ticari kredilerin ne denli önemli olduğu açıkça ortaya çıkmaktadır.