• Sonuç bulunamadı

3. ANTROPOMETRİK VERİLERE DAYALI ANALİZ YÖNTEMİ

3.1. Metrolojik Analiz (ölçüler ile ilgili bilim alanı)

İnsan vücudunun biçimi, ölçüleri ve diğer fiziksel özellikleri, yapılara boyut- biçim kazandırmaktadır. Bu kapsamda mevcut yapıların boyut-biçim özelliklerinin yetersizliği, insanın antropometrik ölçülerinden, biyolojik, psikolojik ve sosyolojik yapısından kaynaklanan gereksinimlerini karşılamamakta, sağlıksız ortamların oluşmasında etkili olmaktadır.

İnsanın antropometrik ölçüleri; mimari mekânların oluşumunda ön planda tutulan estetik ve fonksiyonel özelliklerden ayrı olarak, ergonomik özelliği ön planda tutmaya yönelik kullanılmalıdır. Dolayısıyla insan ile uyumlu mekânlar ve donatılar tasarlanırken, insan ölçülerinin dikkate alınması gerekmektedir. Bu açıdan bakıldığında, insan vücut ölçülerinin saptanması ve kullanılması için antropometri bilim dalından yararlanılması gerekmektedir.

Antropometrik verilerin genelde, tasarımı gerçekleşen/gerçekleşecek olan donanım malzemeler, mekânlar, aletler gibi endüstriyel anlamda işe ve işgücüne yönelik, kullanım sonucu ortaya çıkan sorunların en aza indirgenmesinin hedeflenerek kullanıldığı görülmektedir. Bu kapsamda antropometri alanında yapılmış sınırlı çalışmaların genelde endüstri mühendisliği, giyim endüstrisi, beden eğitim ve spor akademisi gibi alanlarda kullanılıp, insan ölçülerinin yaptığı işe, kullandığı nesne ya da giysiye uygunluğu gibi alanlarda denenmiş olması, ev mekânın ve donatısının herhangi bir çalışmaya altlık oluşturmamış olması, yapılan çalışmanın değerini ortaya koymaktadır.

Mekânların ve bünyesinde barındırdığı donatıların, insan odaklı tasarımların başında gelen en temel barınma birimi olan konut oluşumunda, kullanıcı istek ve gereksinmelerinin yanında antropometri verilerinin etkin bir tasarım girdisi olarak kullanılması gerekmektedir. Dolayısıyla insan ile uyumlu mekanlarla ve donatıların tasarımında optimum etkileşimini belirlemek amacıyla, antropometri bilim dalından yararlanılmıştır. Yapılacak her mekân ve donatının, insan özelliklerine uygun olması gerekliliği, onun boyutsal ve biyometrik yapısına uygunluğunun tespit edilerek yaşadıkları mekânlarda kullandığı donatılardan maksimum derecede performans sağlayabileceği yukarıda yapılan açıklamalarla ortaya konmuştur.

Çalışmada asıl hedef, insan vücuduna yönelik antropometrik duruş şekillerinin ve verilerinin kullanılması ile tasarım çalışmaları üzerinden yola çıkılarak mevcudun analizinin yapılması, böylelikle antropometrinin mekânın donatılmasına etkisinin

belirlenmesi gibi temel esasların ortaya konulmasıdır. Bu kapsamda incelenecek olan Türk evi mekânına büyüklük ve şekil vermede insan ölçüsünün ön planda tutulduğunun tespitine yönelik veri aktarımı yapılmıştır. Tespit edilen evlerde donatı zenginliğinin bulunması, böylelikle daha çok antropometrik veriyle kıyaslanması hedeflenmiştir. Mevcut evlerin donatılarından alınan ölçülerle karşılaştırma yapıldığı için, karşılıklı değerlendirme durumu, antropometrik veri aralığının da ortaya çıkması bu çalışma sonucu sağlanmıştır.

Çalışma kapsamında antropometrik değerler elde edilirken mevcut araştırmalar incelenerek, çalışma kapsamında kullanılması öngörülen değerler tercih edilmiştir. Antropometrik verilere yönelik çalışmaların kısıtlı olmasından dolayı tercih edilen rakamsal aralık, ortalama bir değere ulaştırılarak karşılaştırma yapılmış, çalışma bu veriler doğrultusunda kurgulanmıştır.

3.1.1. Yapısal vücut ölçüleri; Statik antropometri

Statik (durgun) antropometri, insanların duruş ve oturuş şekillerine göre, dik postürde alınan ölçülerdir. Statik antropometri durağan halde bulunan insanın basit ölçüsel değerlerinin alınması ile elde edilmesinden oluşur. Öncelikle tespit edilen ağırlığa yanında, duruş şekline göre, belirli vücut parçalarının uzunluk, genişlik, derinlik ve çevresel uzunluğunun belirlenmesidir. Statik antropometri, insanların kullandığı kapı gibi geçitlerde, pek fazla hareket etmeden durduğu hacimlerde ve oturma yeri gibi boyutsal yaklaşımlarda kullanılmaktadır (Ertürk,1976; Erkan,1996; Erkan, 2001; Su, 2001, Kıran ve Polatoğlu Baytin, 2009).

Yapısal vücut ölçüleri, vücut hareketsizken alınan belirli standart ölçülerden oluşmaktadır. Ancak 1967’de yapılan antropometri konferansı sonucunda alınan karar doğrultusunda genel meslek grupları için alınacak anrtopometrik ölçülerde standartlaşmaya gidilmiş ve genel olarak şu ölçülerin alınması karara bağlanmıştır (Su, 2001):

 Yükseklikler: vücuttan alınacak düşey uzunluklardır. İnsanın ayakta, otururken oturma yüzeyinden belirli noktalar arası ölçülen değerlerdir. Ayakta duruş yüksekliği, diz yüksekliği, oturuş yüksekliği gibi ölçüler bu kapsamda ele alınırlar.

 Genişlikler: Yatay ve enine alınan ölçülerdir. Kalça genişliği, omuz yüksekliği ve omuz genişliği gibi ölçüler bu grupta yer alır.

 Derinlikler: Yatay ve dikine alınan ölçüler olup, göğüs genişliği ve kalça derinliği gibi ölçüler bu grupta ele alınırlar.

 Uzunluklar: Vücudun herhangi bir kısmının uzun ekseni boyunca ölçülen büyüklüğüdür. Sırt uzunluğu, dış kol uzunluğu da bu kapsamda ele alınır.  Çevresel uzunluklar: bir vücut parçasının aynı düzlemdeki çevresinin

ölçülmesi ile bulunur. Bel çevresi, baş çevresi gibi ölçüler bu grupta yer alır.  Eğrisel Uzunluklar: vücutta bulunan herhangi iki noktayı birleştiren eğrinin

uzunluğudur. Şakaklar arası uzunluklar, çeneden kulağa olan uzunluk gibi ölçüler bu kısımda ele alınır.

 Düşüklükler: Vücut üzerinde boyun, göğüs, bel ve kalça çizgilerinden geçtiği kabul edilen yatay düzlemler arasındaki uzunluklardır.

 Erişim uzaklıkları: Uzunluklar içinde özelleşen erişim uzunlukları, kol ekseni boyunca ölçülür. Yukarı doğru ve öne doğru maksimum erişim uzaklıkları bu ölçüsel grubun içinde yer alır.

 Kalınlıklar: El, bilek gibi uzuvların uzun eksenlerine dik ve en kısa olan çapların uzunluklarıdır.

 Çıkıntılar: Herhangi bir uzvun, en uç kısmından başlangıç noktasına kadar olan uzaklıklardır. Burun ve kulak çıkıntıları gibi uzunluklar örnek gösterilir.  Kirişler: ense ile burun, çene ile arka kafayı birleştiren doğrusal uzaklıklar bu

kapsamda ele alınır.

3.1.2. Fonksiyonel vücut ölçüleri; Dinamik antropometri

Dinamik antropometri, hareket alanlarına göre vücudun kazandığı biçimlerin boyutsal analizin ortaya konulduğu ölçüm alanlarıdır. İşlevsel ya da dirik antropometri diye de adlandırılan dinamik antropometri de, hareket eden insanın bileşik ölçümleri alınarak elde edilmektedir. Kısaca vücut hareket halinde iken, alınan ölçülere fonksiyonel vücut ölçüleri denilmektedir (Ertürk,1976; Erkan, 1996; Su, 2001).

Tasarımsal yaklaşımlarda ele alınan statik haldeki vücut ölçüleri genelde tasarım amaçlarına daha çok uygundur. Birçok tasarım çalışmasında, fonksiyonel vücut ölçüleri daha önem kazanmaktadır. Çünkü insanlar günlük işlerinde genellikle hareket halinde olmasının yanında eylemlerini gerçekleştirirken farklı hareketler yaparak farklı vücut pozisyonları gösterirler. Örneğin, kolun farklı uzanma noktalarına, değişen mesafe ve açı oranları şeklinde olmaktadır. Bu değişkenliğin belirlenen fonksiyonun ve tasarıma

yönelik ölçüsel analizinin yapılması gerekliliğidir ki, tasarıma en uygun insan ölçüsünün bilinmesi yapılacak tasarımın en önemli veri girdisi olmuştur.

Fonksiyonel vücut ölçülerinin kullanımındaki temel amaç, iş yapılırken vücut uzuvlarının birbiriyle uyum içinde olmasını sağlayan durum ve pozisyonların mekân içinde donatı ile ilişkilendirilerek uygun ölçülerin tespit edilmesine yöneliktir. Örneğin, iş yapan bir kişinin erişim uzaklıkları kol uzunluğunun yanında, kısmen de olsa, omuz hareketine, gövdenin dönebilme, ileri geri hareket etme özelliğine ve yapılacak işin özelliğine göre değişmektedir. Bu nedenle, bir durum için tasarım yapılırken vücudun çeşitli hareketlerinin dikkate alınması gerekmektedir (Akın ve Koca, 2002; Kıran ve Polatoğlu Baytin, 2009).