• Sonuç bulunamadı

BÖLÜM II: TEORİK ÇERÇEVE VE METODOLOJİ

2.2. Metodoloji: Eleştirel Söylem Analizi (ESA)

Bu tezde söylem kavramı, hem sosyal gerçekliği hem etkileyen hem de ondan etkilenen belirli bir dil anlayışıyla ele alınmaktadır. Dil, sosyal yapılarda ve ilişkilerde kurucu bir role sahiptir. Bu söylemler argümantasyon, metaforlar ve çeşitli dilsel araçlardan oluşmaktadır. Benzer söylemsel uygulamalar, metinlerarasılık olarak tanımlanabilen farklı bağlamlarda yeniden formüle edilebilir (Wodak, 2001).

Söylemler belirli eylemleri mümkün kılarlar, buna göre toplumsal gerçekliğin farklı versiyonları arasında “politik mücadelelere” yol açarlar. Söylemsel perspektif öznel kimliklere odaklanır ve dilin merkezi rolünü vurgular. Böylece, bu tezin veri analizi metodolojisi, ESA'nın çok disiplinli kuramsal çerçevesine dayanmaktadır. ESA, dilin sosyo-politik süreçlerle ilişkisini ve bunlarla ilişkili güç ilişkilerini ele alan bir söylem analizi yöntemidir (Fairclough ve Wodak, 1997). Foucault, Bakhtin ve Gramsci'nin daha önceki çalışmalarına dayanır ve söylem ile toplum arasındaki karmaşık etkileşimleri incelemek için dilbilim ve sosyolojik yaklaşımları söylemin analizi içinde birleştirmeyi amaçlar.

Böylece ESA'nın hem ideolojik hem de epistemolojik bir içeriği ve ampirik bir tekniği vardır. Söylemi, iki temel kavram bağlamında bir metin olarak analiz eder. Birincisi “metinlerarasılık”, yani metinlerin geçmişte veya günümüzde diğer metinlerle ilişkili

olması anlamına gelir. İkincisi “söylemlerarasılık”tır ve birbiriyle örtüşen ve birbiriyle etkileşime geçen söylemleri ifade eder. Bu nedenle, metin analizinde analitik bir araç seti sağlamaları nedeniyle de metinlerarasılık ve söylemlerarasılık analize dâhil edilmiştir. Metinlerarasılık, metinlerin birbirine bağlılığı ve ana argümanların aktarımından yararlanırken, söylemlerarasılık söylemler arasındaki bağlantılara ve bunların birbirlerinden nasıl etkilendiklerine odaklanır (Wodak 2001). Bu tür söylem analizinin bir özelliği; dilsel yaklaşımı aşmak ve politik, tarihsel ve sosyolojik faktörleri vurgulamaktır.

Bu çalışmada kullanılan ESA'nın analitik mekanizması, belirli adımlardan oluşmaktadır. Tezde analiz için üç söylemsel strateji belirlenmiştir: İma yollu stratejiler (referential/nomination), yüklemeler (predication), uslama (argumentation) stratejileri (Reisigl ve Wodak, 2001:44). Söylemsel stratejileri gerçekleştirmek için dilsel araçlardan çok, araştırma soruları yanıtlanırken uslama stratejileri vurgulanmaktadır. İma yollu stratejiler, söylemsel stratejide iç ve dış grupların ayrıştırılmasını sağlayan metaforları ve adlaştırmaları içermektedir. Yükleme ise belirli olgulara veya nesnelere pozitif ya da negatif çeşitli özelliklerin atfedilmesi sürecidir. Uslama stratejileri ise söylemsel stratejiyi meşrulaştırmaya yöneliktir.

Bu tez, ESA’nın analitik paradigmasına bağlı kalmaktadır. Fairclough (1992) gibi Eleştirel Söylem analistleri, söylemin hem toplumsal hem de politik süreçleri yansıttığına ve bu süreçlerin üretimine katkıda bulunduğuna inanmaktadır. Dolayısıyla, bağlamsal faktörler ışığında söylemsel stratejileri analiz etmek, ideolojik hegemonik mücadelelerin yakından incelenmesini gerektirmektedir. Bu tez, İslam, göç ve yabancı karşıtlığı olgusunun tümünün, söylemsel inşa sürecine aktif olarak katılan popülist sağ parti aktörlerinin söylemlerini analiz ederek, söylemsel bir oluşum olarak İslamofobi, göç karşıtlığı ve yabancı karşıtlığını inceleyerek ve özel dinamiklere özel dikkat göstererek, popülist radikal sağ partilerin nasıl titizlikle inşa ettiklerini analiz etmektedir.

Bu tezde söylem kavramı, sosyal gerçekliği etkileyen ve ondan etkilenen bir dil anlayışına bağlıdır. Sosyal yapı ve ilişkilerde kurucu bir rolü bulunmaktadır. Bu söylemler uslama, metafor ve çeşitli dil araçlarından oluşur. Benzer söylemsel uygulamalar, metinlerarasılık olarak tanımlanabilen farklı bağlamlarda yeniden düzenlenebilir (Wodak, 2001). Benzer söylemsel pratikler farklı ülkelerde yeniden formüle edilebilir. Söylemler belirli eylemleri

mümkün kılarlar, buna göre sosyal gerçekliğin farklı versiyonları arasında “siyasi mücadelelere” yol açarlar (Diez, 1999: 24). Bu çerçevede tezdeki söylem analizinin temel amacı; göç, İslam ve yabancı karşıtlığını inşa etmek için hangi söylemsel stratejilerin ve dilsel yapıların kullanıldığını araştırmaktır. Bu nedenle, “Biz” ve “Öteki”nin sınırının açıklanması amaçlanmaktadır. Bu tür söylem çözümlemelerinin bir özelliği, dilsel yaklaşımı aşmak ve siyasi, tarihi ve sosyolojik faktörleri vurgulamaktır. Wodak (2001:66): “Söylemsel olayların içinde yer aldığı sosyal ve politik alanların arka planının,” olduğunu ve bu nedenle analize dâhil edilmesi gerektiğini savunmaktadır. Buna göre, Tablo 1'de özetlenen söylemsel stratejileri ele alan bu çalışma, aşağıdaki sorulara cevap vermekle ilgilenmektedir:

• Popülist radikal sağ aktörleri Müslümanları, yabancıları ve göçmenleri dilsel olarak nasıl tanımlamaktadır? (İmaYollu/Adlandırma)

• Müslümanlar, göçmenler ve yabancılara hangi özellikler ve nitelikler atfedilir? (Yükleme)

• Popülist radikal sağ partiler göçe, İslam’a ve yabancılara karşı çıkma kararlarını hangi uslama araçlarıyla meşrulaştırmaya çalışmaktadır? (Uslama)

• Popülist radikal sağ partiler İslam, göç ve yabancı karşıtı olumsuz söylemi nasıl hafifletilir veya yoğunlaştırılır?(Yoğunlaştırma/Hafifletme)

Tablo 5: Söylemsel Stratejiler

Strateji Amaçlar Araçlar

İma Yollu/Adlandırma İç ve dış grupların inşası Üyelik sınıflandırması, metaforlar

Yükleme Sosyal aktörleri daha pozitif ya

da negatif olarak etiketleme

Negatif ya da pozitif özelliklere önyargılı atıflar

Uslama Olumlu ya da olumsuz atıfları

uslama

Toposlar, yanılsamalar ve dâhil etme veya hariç tutma, ayrımcı tutumu haklı göstermek için kullanılan karşı olgular. Yoğunlaştırma/Hafifletme Bir önerinin epistemik durumunu değiştirme

Ayrımcı ifadeleri yoğunlaştırmak veya hafifletmek

Kaynak: Wodak, 2001:73

Bu çalışmada kullanılan ESA'nın analitik mekanizması üç ana adımdan oluşmaktadır: İlk adım, söylemlerdeki temaları, yani göç, İslam ve yabancıları algılamaya ilişkin söylemsel konuları ana hatlarıyla belirtmeyi içermektedir. İkinci adım, ima yollu stratejileri, yükleme stratejilerini, uslama stratejilerini ve yoğunlaştırma/hafifletme stratejilerinin

araştırılmasını içermektedir (Reisigl ve Wodak, 2001:44). Bu çalışmada, söylemsel stratejilerin oluşmasında dilbilimsel araçlarla sınırlamak yerine, öncelikle araştırma sorularını yanıtlarken ima yollu stratejiler ve uslama stratejileri vurgulanmaktadır. Yükleme stratejilerini gerekçelendirmede kullanılan uslama stratejileri farklı biçimlerde olabilir. En yaygın olanları arasında; “Argümanları sonuca bağlayan içerikle ilgili zorunlu argüman parçaları,” olarak tanımlanan toposların kullanılması yer almaktadır (Reisigl ve Wodak, 2001:74). Son olarak, yoğunlaştırma ve hafifletme stratejileri ise ifadelerin kuvvetini güçlendirmede retorik araç olarak kullanılmaktadır. Bu çalışmada, söylemsel stratejiler ve metinlerden seçilmiş alıntılar ile gösterilecektir. Analiz için odaklanan alıntılar, özellikle uslama stratejilerin kullanımına, katılımcının tüm söylemindeki sıklığı ve önemine dayanarak seçilmektedir.

Bu tez, Eleştirel Söylem Analizi'nin (ESA) analitik paradigmasına uymaktadır. Bunu yaparken, göç karşıtı söyleminin tanımının ötesine geçmekte, İslam ve yabancı karşıtı söylemlerin nasıl ve niçin üretildiğini araştırmaktadır, ayrıca politik süreçleri yansıttığına ve bu süreçlerin üretimine katkıda bulunduğuna inanmaktadır. Foucault (1992), dilin, ideolojinin aktarıldığı ve yeniden üretildiği birincil araç olduğunu söylemektedir. Buna göre İslam, yabancı ve göç karşıtı söylemsel stratejileri bağlamsal faktörler ışığında analiz etmek gerekmektedir. Wodak, Van Dijk ve Fairclough, sosyal inşanın bir aracı olarak dilin merkeziyetinin ortak bir iddiasını paylaşmaktadır (Teo, 2000:11).

Metinlerin analizinde, araştırma sorularına bağlı kalınmaktadır. Şu araştırma soruları ön plana çıkmaktadır: PRS partileri göç, yabancı ve İslam karşıtlığını söylemsel pratiklerinde nasıl uygulamaktadır? Göçmenler, Müslümanlar ve yabancılar dilsel olarak nasıl adlandırılmakta (nomination), onlara hangi özellikler ve nitelikler atfedilmekte (predication) ve bunlar hangi argümanlarla desteklenmekte ve meşrulaştırılmaktadır (argumentation)? Metinlere yönelik bu üç ampirik araştırma sorusunun yanıtlanması sırasında üç aşamalı bir yol izlenmektedir. Birinci adım giriş bölümünde ayrıntılı biçimde gerekçelendirdiği üzere, makro söylem konularını belirlemektir. Bu bağlamda, tezde; göç, İslam ve yabancı karşıtı söylemlerin popülist radikal sağın söylemsel stratejilerinin ana unsurları olduğundan yola çıkılmaktadır. Araştırma sorularının yanıtlanmasında, öncelikle ima yollu stratejiler, yüklemeler ve uslama stratejilerine odaklanılacaktır.