• Sonuç bulunamadı

Metnimizde “i” ünlüsü taşıyan, bugün “e”li şekilleri kullanılan kelimeler: bil “bel”:

3.1. ÜNLÜ DEĞĐŞMELERĐ

3.1.1.1. Metnimizde “i” ünlüsü taşıyan, bugün “e”li şekilleri kullanılan kelimeler: bil “bel”:

“…bunuñ gibi çuMur göbek ve bunuñ gibi ince bil,…” 14/b-18; “bu ne bil ve ucadur?” 14/b-22; “bilinde” 28/b-13; “…bilüm baālayam… ” 31/b-6; “…cihāndārı bilüme baāladı.” 42/b-12; “birin biline baāladı,” 48/a-11

bisle bisle bisle

bisle---- “beslemek”: “beslemek”: “beslemek”: “beslemek”:

“‘Acem’de mānendi yoā-ıdı. Anı nāz ve na‘īm-ile bislediler.” 10/b-2; “buyurdı; aīl, nīk-nihād 8 dāyeler anı bislediler, adını RıŜvānşād Modılar.” 25/a-8; “melik āh itdi, ne belālardur ki bize vāMı‘ olur. Bir oāulı hezār-nāz ve na‘īm-ile bisledüm.” 32/a-20; “buyurdı, beni bislediler, ulaldum.” 39/b-8; “müneccimler teşrīf buyurdı. Andan şehzāde’i dāyeler bislediler.” 45/a-15

biş “beş”: biş “beş”: biş “beş”: biş “beş”:

bişinci “beşinci”: bişinci “beşinci”: bişinci “beşinci”: bişinci “beşinci”:

“bişinci gün kāvrān bir murāızārda 9 konup otururken…” 10/b-8. biz “bez”:

biz “bez”: biz “bez”: biz “bez”:

“re’īs anduM açdı, iki pāre biz çıMardı,” 8/a-18; “ol Mız Bū’l-āsım’ı gördi, Mumāşdan bizdi.” 8/a-20; “bir tata biz getürdi.” 20/a-18.

di di di

di---- “demek, söylemek”: “demek, söylemek”: “demek, söylemek”: “demek, söylemek”:

“Zübeyde Eatun ol cāriyeye: Mūrī ne baMarsın dir.” 9/b-4; “nişān isterseñüz diyelüm, didiler.” 19/b-12; “Zur gidelüm didi.” 26/b-8; “sen eyid, bilād-ı āarbdan Zoāru niyet-ile geldüm di.” 34/a-1; “şehzāde bu sözi Zañladı, nesne dimedi.” 43/b- 18; “göñlümden fikr eyledüm. Bu şey, cāRūlaruñ müftīsi-y-imiş; gelürler bunda cāRūlıM ögrenürler-imiş,7 didüm.” 52/b-7.

dirşür dirşür dirşür

dirşür---- “toplamak, derlemek, bir araya getirmek” “toplamak, derlemek, bir araya getirmek” “toplamak, derlemek, bir araya getirmek” “toplamak, derlemek, bir araya getirmek”: : : : “şehzāde derāl keduRāları dirşürdi.” 51/a-11 gicik

gicik gicik

gicik---- “gecikmek, geç kalmak”: “gecikmek, geç kalmak”: “gecikmek, geç kalmak”: “gecikmek, geç kalmak”:

“Ferru-rūz’uñ aberi 21 gicikdi” 36/b-21 gice “gece”:

gice “gece”: gice “gece”: gice “gece”:

“ittifāM bir gice bu al vāMı‘ olduMda FaŜl eyitdi:” 4/a-4; “bir gice uyMu āalebe ey- lemiş, uyudı” 11/a-23; “…gice gündüz üstāduñ kiyāsetin…” 18/b-5; “bibim Mardaşı benümle ceng ider; giceki eri baña göster…” 21/b-20; “ī melike bu gice Mesī’i gördüm” 35/b-4; “ol gice irteye dek bu söz geçdi.” 43/b-20; “bir gice ol zen Zurdı” 52/a-22

gine “yine, tekrar, gene.” gine “yine, tekrar, gene.” gine “yine, tekrar, gene.” gine “yine, tekrar, gene.”::::

“yi, daı var, gine yiyesin.” 49/b-12. girçek “gerçek”:

girçek “gerçek”: girçek “gerçek”: girçek “gerçek”:

“girçek çıMarsa aña ‘ināyetler imāyetler itsem gerek.” 4/a-23; “irte varam Bū’l- āsım’ı girçekten öldürem” 7/a-21; “…bu didigüñüz girçek-ise anuñ…” 19/a-1; “girçek-imiş didi.” 37/a-1.

girü “ger girü “ger girü “ger

girü “geri, tekrar, yeniden, sonra”:i, tekrar, yeniden, sonra”:i, tekrar, yeniden, sonra”: i, tekrar, yeniden, sonra”:

“cuvān-ı Barī Zaşra çıMdı, tīz girü girdi.” 5/a-10; “Ealīfenüñ göñlinde girü gör ki ne endīşeler bitdi.” 5/b-19; “nāgāh ol cāriye girü manUaraya geldi,” 12/a-13; “…girü Matuñuza gelem, didi.” 24/a-6; “…girü deperler.” 36/b-13; “imden girü destūruñ-ıla zameti…” 44/a-4; “girü melik-i cinn geldi…” 51/b-11

idici “edici, eden, yapan.”: idici “edici, eden, yapan.”: idici “edici, eden, yapan.”: idici “edici, eden, yapan.”:

“biz seni alā idiciyüz, ‘uMūbet idici degülüz, didi.” 7/b-6. il “memleket, el”:

il “memleket, el”: il “memleket, el”: il “memleket, el”:

“şeref-i dest-būst bulam, tāze menşūr alam, ilüme gelem, ra‘īyyet ri‘āyetine meşāūl olam.” 11/b-17; “…sulZān-ı āamuñ dārü’l-mülki oldı ve göñlüm ilini şevMuñuñ…” 26/a-17; “…Hindustān ilinde Zabīb-i āRıM ve cādū-yı çāre-sāz var-ısa getürdüm.” 34/b-7; “ī melik, biz şimdi cinnīler ilindeyüz, didi.” 47/b-9.

il “halk, ahali il “halk, ahali il “halk, ahali il “halk, ahali.”:.”:.”:.”:

“ammā il ve ulular seni umarlar, beni saña viribidiler.” 26/b-5. il “el, bir uzvumuz”:

il “el, bir uzvumuz”: il “el, bir uzvumuz”: il “el, bir uzvumuz”:

“Būl-āsım iki ayaāını pencereden 2 taşra çıMardı, ili-y-ile pencere işigine yapışdı.” 9/a-2.

inlü “enli, genişliği olan”: inlü “enli, genişliği olan”: inlü “enli, genişliği olan”: inlü “enli, genişliği olan”:

“yigirmi arşun inlü bir 18 cezīre’i iāZa eylemişdür.” 33/b-17. ir

ir ir

ir---- “yetişmek, ulaşmak, varmak, etmek, ermek”: “yetişmek, ulaşmak, varmak, etmek, ermek”: “yetişmek, ulaşmak, varmak, etmek, ermek”: “yetişmek, ulaşmak, varmak, etmek, ermek”:

“Xabā 5 aç, yalın ayaM, yalıncaM bir köye irdi.” 9/a-5; “…taarruf eli anlaruñ etek- lerine irmemişdür.” 10/a-8; “ammā çün Meymūne’ye bu aber irdi.” 27/b-20; “ev- vel bu āfetleri geçmek gerek, andan maMūda irmek 19 gerek didi.” 34/a-18; “çün bir mīl gitdiler, bir deñiz kenārına irdiler.” 47/b-17; “Xabā Zura, oMı yayı eline ala, bayaāı düzene üç gün daı yüriye, bir murāızāra ire.” 52/b-18

iriş iriş iriş

iriş---- “ulaşmak, varmak, vasıl olmak, erişmek”: “ulaşmak, varmak, vasıl olmak, erişmek”: “ulaşmak, varmak, vasıl olmak, erişmek”: “ulaşmak, varmak, vasıl olmak, erişmek”:

“…öyleye degin ol Zaāa irişdiler.” 7/b-15; “…ümīdüm baāınuñ yimişi irişdi.” 12/b-2; “…dibinde bir bıñara irişdi.” 28/b-11; “aşam irişdi.” 39/a-13; “on gün oldı; on birinci gün bir MorMunc arāya irişdiler.” 47/b-5

irişdür irişdür irişdür

irişdür---- “eriştirmek, vasıl etmek”: “eriştirmek, vasıl etmek”: “eriştirmek, vasıl etmek”: “eriştirmek, vasıl etmek”:

“…sarāy ve köşk düz, didi ve eyvānı keyvāna irişdür, didi.” 18/a-20; “…abrum irmenini yandurduñ; çün yolum gösterdüñ, beni menzile irişdür didi.” 35/b-17; “ben seni maMarr-ı ‘izzüñe irişdürem…” 53/a-23

irür irür irür

irür---- “ulaştırmak, eriştirmek”: “ulaştırmak, eriştirmek”: “ulaştırmak, eriştirmek”: “ulaştırmak, eriştirmek”:

“…senden minnetdār ola ve işüñi a ‘lā-yı ‘illiyīne irüre, didi.” 13/b-14; “…maMūduña irürmeyince oturmayam didi.” 31/b-7; “…murāda irürsün di, didi.” 35/b-5

irkek “erkek”: irkek “erkek”: irkek “erkek”: irkek “erkek”:

“düşümde gördüm ki bir ayyād geyik duzaāın Murdı, bir irkek geyik Zutıldı…” 31/a-22, “…dişi geyik duzaāa düşmiş, irkek gelüp anı…” 35/a-7

irte “sabah, ertesi gün, yarın.”: irte “sabah, ertesi gün, yarın.”: irte “sabah, ertesi gün, yarın.”: irte “sabah, ertesi gün, yarın.”:

“vezīr anuñ üzerine cezm itdi kim irte vara, Bū’l-āsım’ı öldüre.” 7/a-22; “ol gice irteye dek teb ve sūzda Maldum.” 12/a-12; “melik odasına geldi, irteye degin şarāb içdi…” 24/b-9; “ol gün ol gice abr eyledi, irtesi girü Ferru-rūz Matına geldi” 35/b-8; “görevüz ki, irte şehr alMı melik öldügin bilicek fitne itmeyeler…” 41/a- 11; “iki cāriye, irteye dek ayaāın ovdılar” 53/b-19

işik “eşik”: işik “eşik”: işik “eşik”: işik “eşik”:

“…Zaş işige degin yalın ayaM gönderü-çıMdı.” 6/a-11; “Būl-āsım iki ayaāını pen- cereden 2 taşra çıMardı, ili-y-ile pencere işigine yapışdı.” 9/a-2

it itit

it---- “yapmak, etmek”: “yapmak, etmek”: “yapmak, etmek”: “yapmak, etmek”:

“bu bir ikāyet-nāmedür ki anı ‘ulemā-yı fuŜelā ve ukemā-yı ‘uMalā cem‘ itmişlerdür” 1/b-11; “ta‘accüb itdiler, ‘ibrete batdılar” 10/a-3; “vezīr üçi daı meli- ke enā itdiler…” 19/b-11; “ī Meymūne, iki işden birini itmek gereksin.” 27/b-22; “…saña od, u ziyān itmeye.” 34/a-2; “…benüm ıRmetkārum olasın, ıRmetümi itmeñ gerek didi.” 41/b-19; “…senden şāh-ı mārān yaāın āıl itmege ZarīM oraram” 52/b-9

idin idin idin

idin---- “edinmek, elde etmek, sahip olmak”: “edinmek, elde etmek, sahip olmak”: “edinmek, elde etmek, sahip olmak”: “edinmek, elde etmek, sahip olmak”:

“…‘Adl ve ināfı şi‘ār-ı rūzigār idindi.” 3/b-13; “…bir kiremidi başı altında yastuM idinüp yaturken…” 13/a-16; “beni bu varZadan Murtar, eger 15 beni Murtarasın, didügüñ va‘deye vefā idesin, seni atun idinem…” 21/b-15; “…Ehren Matına gel, Ehren seni oāul idine.” 34/a-4; “…ol Mızı atası yirine pādişāh idinevüz ki…” 42/a-15

ī “ey, hitap sözü”: ī “ey, hitap sözü”: ī “ey, hitap sözü”: ī “ey, hitap sözü”:

“…FaŜl eyitdi: Ī ber-güzīde-i yazdān ve ī ser-defter-i 5 şāhān,” 4/a-4; “…eyitdi: 6 Ī ūri becce, ne acetüñ vardur, didi.” 14/b-6; “ī Bennā, şimdi sen şarāb içmedüñ mi, didi.” 19/a-17; “şehzāde eyitdi: Ī māh, gelüñ 22 tuz ekmek yiyelüm didi.” 26/a-21; “ī yigit, bil ki bu deñizde bir ulu cezīre vardur.” 38/a-21.

siz siz siz

siz---- “sezmek, bir şeyin olacağını önceden hisset “sezmek, bir şeyin olacağını önceden hisset “sezmek, bir şeyin olacağını önceden hissetmek.”: “sezmek, bir şeyin olacağını önceden hissetmek.”:mek.”: mek.”:

vir vir vir

vir---- “vermek”: “vermek”: “vermek”: “vermek”:

“bāydur ki virmekten Mayd yimez.” 1/b-5; “muvaffaM eyitdi: ‘Avratlıāa degül, belki Maravaşlıāa 17 vireyim.” 13/b-17; “andan Bu’l-asen’e māl virdiler…” 17/b-3; “çün şīrden sīr oldı, küttāba virdiler…” 25/a-8; “aRāMatuña ‘amel vir.” 34/a-10; “ben on Marıya altun 12 virüp-dururam bu mühim-içün…” 50/b-12

viribi viribi viribi

viribi---- “göndermek”: “göndermek”: “göndermek”: “göndermek”:

“anları ıRmetüñe viribidüm” 6/a-18; “Eādimler, maiffeler viribidiler.” 9/b-23; “Tañrı seni bunda bizüm alāumuz-içun viribidi…” 18/a-12; “ammā il ve ulular seni umarlar, beni saña viribidiler.”26/b-5; “bir Maç begi aāır çeri-le Ferru-rūz-ıla Ferru-nāz’uñ ardınca viribir.” 36/b-9; “…bizüm bunda geldügümüze vaMıf ola, bir cemā‘at bize viribiye…” 47/b-10; “bu muaMMarı teberrük viribidüm” 50/a-5 virici “veren, verici.”:

virici “veren, verici.”: virici “veren, verici.”: virici “veren, verici.”:

“viricidür ki virdügi kesilmez, artar ve eksilmez.” 1/b-5. yi

yi yi

yi---- “yemek, yemek yemek”: “yemek, yemek yemek”: “yemek, yemek yemek”: “yemek, yemek yemek”:

“açlıMdan öldüm, nesne vir, yiyeyim, didi.” 22/a-2; “Mız: yimek yiñ…” 32/b-22; “yimiş bulur, yir.” 52/a-1; “baba bizüm-çün 8 bir ta‘ām al getür yiyelüm didi.”; 4/b-

7; yin

yin yin

yin---- “yemek, aş yemek”: “yemek, aş yemek”: “yemek, aş yemek”: “yemek, aş yemek”:

“yimek yindüginden soñra eyitdi” 11/b-14; “Za‘āmlar geldi, yindi.” 53/b-15 yidek “yedekte tutlan, yedeğe alınan at, yedek at.”:

yidek “yedekte tutlan, yedeğe alınan at, yedek at.”: yidek “yedekte tutlan, yedeğe alınan at, yedek at.”: yidek “yedekte tutlan, yedeğe alınan at, yedek at.”:

“Zurdı, atlandı, biş altı 10 āulām-ıla bir yidek-ile Bam şehrine yöneldi.” 23/b-10; “iki yidek, tamām yaraMlu, bilelerinde…” 47/a-21

yidi “sayma sayısı, yedi”: yidi “sayma sayısı, yedi”: yidi “sayma sayısı, yedi”: yidi “sayma sayısı, yedi”:

“ve bu dürc eline giren kişi bilsün ki biñ yidi yüz…” 29/a-21; “Zeynü’l-Anām yidi gün ‘azā resmin gördi…” 45/b-1

yidür yidür yidür

yidür---- “yedirmek” “yedirmek” “yedirmek” “yedirmek”: : : :

“…ol aña yimek yidürürdi.” 11/a-4; “Bennā’yı alvet eve Mıāıralum, yidürelüm…” 19/a-20

yig “daha iyi, üstün, baskın, yeğ.”: yig “daha iyi, üstün, baskın, yeğ.”: yig “daha iyi, üstün, baskın, yeğ.”: yig “daha iyi, üstün, baskın, yeğ.”:

“öñdünki meclisden hezār ZabaMa yig bir wōn getürdiler.” 6/a-2.

yigle yigle yigle

yigle---- “üstün tutmak, tercih etmek, yeğlemek.”: “üstün tutmak, tercih etmek, yeğlemek.”: “üstün tutmak, tercih etmek, yeğlemek.”: “üstün tutmak, tercih etmek, yeğlemek.”:

yigrek “daha iyi, daha üstün, yeğ”: yigrek “daha iyi, daha üstün, yeğ”: yigrek “daha iyi, daha üstün, yeğ”: yigrek “daha iyi, daha üstün, yeğ”:

“…ol bayaāıdan hezār yigrek sizi ister…” 22/b-1; “ol deyrde saña daı yigrek menzil düzivire.” 34/a-4

yil “yel, rüzgar”: yil “yel, rüzgar”: yil “yel, rüzgar”: yil “yel, rüzgar”:

“Eālife ol gün abr eyledi yarındası gün Zon degşürdi, silalandı, bir yil 2 ayaMlu

atına bindi…” 4/b-1; “ükm-i ilāhī yil belürdi…” 11/a-10; “zevraM yil elinde gāh o yaña gāh bu yaña 20 gitdi.” 28/a-19; “yarındası gün Ferru-rūz Zurdı, silāh geydi,

bir demür çeyneyici, yil ayaMlu at bindi…” 32/b-6; “muvāfıM yil bizi Mapdı…” 41/b-1; “Mara bir Matı yil esdi…” 48/b-1

yilken “yelken”: yilken “yelken”: yilken “yelken”: yilken “yelken”:

“benüm yilken aāacı Molayuma geldi.” 29/a-9; “…içinde yilken aāacı ki var…” 47/b-22

yilte yilte yilte

yilte---- “teşvik etmek, tahrik etmek, kışkırtmak, harekete geçirmek.” “teşvik etmek, tahrik etmek, kışkırtmak, harekete geçirmek.” “teşvik etmek, tahrik etmek, kışkırtmak, harekete geçirmek.” “teşvik etmek, tahrik etmek, kışkırtmak, harekete geçirmek.” “andan Zama‘-ı genc girü rence yiltedi.” 46/a-2.

yimeklen yimeklen yimeklen

yimeklen---- “yemek bulmak, yiyecek bir şeyler elde etmek.” “yemek bulmak, yiyecek bir şeyler elde etmek.” “yemek bulmak, yiyecek bir şeyler elde etmek.” “yemek bulmak, yiyecek bir şeyler elde etmek.”

“Malan āulāmlar her biri 3 bir sāyebān idindi. Yimeklendiler.” 47/b-3.

yimiş “meyve, yemiş”: yimiş “meyve, yemiş”: yimiş “meyve, yemiş”: yimiş “meyve, yemiş”:

“ol Madar yaş, Muru yimişden…” 5/a-6; “…ümīdüm bāāınuñ yimişi irişdi.” 12/b-2; “…ümīd aāacından yimiş yimeye, didiler, aālaşdılar.” 23/a-14; “çoM aāaclar, yimiş aāacları ol cezīrede var.” 38/a-5; “…yimiş aāacları emitmiş…” 48/a-3; “yimiş bu- lur, yir.” 52/a-1

yiñ “elbise kolu, yen, kenar”: yiñ “elbise kolu, yen, kenar”: yiñ “elbise kolu, yen, kenar”: yiñ “elbise kolu, yen, kenar”:

“hemān-dem duter Zurdı, bir eve girdi, 6 bir boāça rāhibler Zonun çıMardı, naUarda

Modı ve yiñinden bir oMMa çıMardı.” 33/b-6; “yiñin yüzi üzerine Modı, yaşındı.” 39/b-1

yinge “kadın, yenge; kendinden yaşça büyük kadın.”: yinge “kadın, yenge; kendinden yaşça büyük kadın.”: yinge “kadın, yenge; kendinden yaşça büyük kadın.”: yinge “kadın, yenge; kendinden yaşça büyük kadın.”:

“bezzāz Mızı, ol daı na‘ra vurur, ögi yayınur, yingeler, 16 meşşāZalar derāl Zaşradan içerü yügrişdiler.” 44/b-15.

yiñi “yeni”: yiñi “yeni”: yiñi “yeni”: yiñi “yeni”:

“yiñi mensūr virdi, beni āāyet oş gördi, gönderdi.” 11/b-18; “andan eyitdiler: Pā- dişāh buyurursa 14 birümüz varsun, yiñi nişān getürsün, didiler.” 19/b-14

yiñilme yiñilme yiñilme

yiñilme---- “yenilmemek, mağlup olmamak.”: “yenilmemek, mağlup olmamak.”: “yenilmemek, mağlup olmamak.”: “yenilmemek, mağlup olmamak.”:

yiñilen yiñilen yiñilen

yiñilen---- “yenilenmek”: “yenilenmek”: “yenilenmek”: “yenilenmek”:

“erümden aber yiñilenicek bu ālüñ keyfiyyetin tamām bilevüz, didi.” 21/a-20. yir “yer, dünya, mekan”:

yir “yer, dünya, mekan”: yir “yer, dünya, mekan”: yir “yer, dünya, mekan”:

“…varayım ol kişinüñ ācatcuāın bitüreyim; ‘ahdi, Mavli yirine yitüreyim, dir.” 9/b-11; “bilmedi ki, nide, Zuru-geldi, 5 pādişāh Matına vardı, yir öpdi…” 19/b-5; “ī

madūme, beni bu yire kim getürdi, didi.” 26/b-23; “ferru-rūz’ı yirinde nāyib Modı…” 37/a-13; “Zurdı, vardı, bir mafī yirden Nar’ı müşāhede eyledi.” 44/a-19; “küb yirden Muş gibi, havāya nā-bedīd oldı.” 52/a-23

yit- “erişmek, kâfi gelmek, yetmek”:

“gitdiler bir murāızāra yitdiler.”8/a-12; “…saña ve baña ölince yiter.” 16/b-18; “bu muāfgāhda bize āanīmet bu yiter, didüm.” 29/a-15; “el-Mıa birez yir yüridiler, bir Zarafda bir murāızāra yitdiler.” 33/a-11; “ZoMuz anem 13 senüñ neñe yitmez,

didi.” 47/a-13.

yitmiş “sayma sayısı, yetmiş”:

“…ammā ūret-i vāMı‘a budur ki, yitmiş kez and içüp-dururam…” 32/a-7; “…Ferru-rūz Ferru-nāz’a tersā dīnince yitmiş 18 and birdi.” 35/b-17

yitiş yitiş yitiş

yitiş---- “yetişmek, erişmek, ulaşmak, kâfi gelmek”: “yetişmek, erişmek, ulaşmak, kâfi gelmek”: “yetişmek, erişmek, ulaşmak, kâfi gelmek”: “yetişmek, erişmek, ulaşmak, kâfi gelmek”:

“her mibet ve āfet ki aña Bara beginden ve vezīri Bū’l-Fet’den yitişmişdi.” 9/b- 21; “çün üstād pādişāha yitişdi, enā-yı lāyıM ve du‘ā-yı muvāfıM itdi.” 18/a-18; “siz yiñ, biz daı Moulamaā-ıla vāyemüz aluruz, Moudan bize āıdāmuz 23 yitişür didi.” 26/a-23, “bu maMāma 7 yitişdügüñden oñra melik bir ācet ‘arŜ idiser.” 34/a-7; “vaMt olıcaM saña yitişe, didi; baş, ölüm yaduāına Modı.” 45/a-23; “yitişdi, andan deñiz kenārına vardı.” 53/b-5

yitür- “ulaştırmak, eriştirmek; kaybetmek, gözden kaçırmak.”:

“eger pādişāh 10 bu sözüñ alını teftīş idüp āavrına yitürse, sözüñde aZā Zutarsa an- dan…” 4/a-10; “bizüm Mavim 18 çün işlerin bitürdiler, beni yitürdiler.” 52/a-18.

yiyni “hafif, yeyni”:

3.1.1.2. Eski Türkçe devresinde “e” ünlüsü taşıyıp metnimizde de “e”li olan, bugün