• Sonuç bulunamadı

Mesleki ve teknik eğitim bireye iş hayatındaki belirli bir meslek ile ilgili bilgi, beceri ve iş alışkanlıkları kazandıran ve bireyin yeteneklerini çeşitli yönleri ile geliştiren eğitim sürecidir (Doğan, Alkan, Sezgin, 1988).

Bu eğitim sistemi, milli eğitimin temel ilkelerine uygun olarak, bireylerin ilgi, eğilim ve yeteneklerini geliştirerek gerekli bilgi, beceri ve davranışları kazandırmak, hayata hazırlayarak meslek sahibi olmalarını sağlamak kişi ve toplum sorunlarını tanıyarak çözüm yolları aramak ve yurdun ekonomik, sosyal ve kültürel kalkınmasına katkıda bulunma gücünü ve bilincini kazandırmaktır (Güler, Özdemir, 2003).

Mesleki ve teknik eğitim insanlığın var oluşu ile başlamıştır. Uygarlığın gelişimi ile çeşitli aşamalar geçirmiştir. Üretim sistemlerinin bilinmesi mesleki teknik eğitim açısından gereklidir.

  2.15.1. Üretim Sistemleri

2.15.1.1. Aile sistemi (700-1000): Toplum yapısında ve sosyal sistemin

işleyişinde ailenin bir kurum olarak önemli bir yeri vardır. Aile üyelerini ailenin devamı için işbölümü içinde olmaları gerekir. Aile sisteminde meslek bireyden bireye

devredilir. Mesleklerin devamı, bilgi ve beceriler aile içinde kuşaktan kuşağa aktarılır.

2.15.1.2. El sanatları eğitimi (1000-1500): Bu sistem çıraklık, kalfalık ve

ustalık aşamalarından oluşan bir meslek yapısıdır. Sistem deneme yanılma yöntemini uygulamaktadır.

2.15.1.3. Lonca sistemi (100-1500): Loncalar tüccar ve sanatkârların dayanışma

amacıyla geliştirdikleri düzenlemelerdir.

2.15.1.4. Ev işletmeleri sistemi(1500-1740): Bu sistemde çalışan ve işveren

arasındaki ilişki sadece para karşılığındadır. İşveren üretime parası ile çalışan ise emeği ile katılmaktadır.

2.15.1.5. Fabrika sistemi (1740-1800): 1760’larda İngiltere de sanayi

makinelerini kullanımıyla sanayi devri başlamıştır.

2.15.1.5.1. Otomasyon: İnsana ihtiyaç göstermeyen otomatik işlemlerle seri

üretimin yapıldığı mekanizma sistemidir.

2.15.1.5.2. Saybernasyon: Otomasyondaki otomatik iletişim ve kontrol

sistemlerinin bilgisayarla geliştirilmesi sonucunda ortaya çıkmış üretim sistemidir. Bu üretimde insan beyninin bazı fonksiyonları otomatik cihazlarla yapılmaktadır (Doğan ve Sezgin, 2001).

2.15.2. Türkiye’de Mesleki ve Teknik Eğitimin Tarihi

2.15.2.1. İmparatorluk Döneminde Mesleki ve Teknik Eğitim

Orta çağda küçük sanayinin gelişmiş olduğu bütün ülkelerde olduğu gibi Türk toplumunda da 19 yy’a kadar mesleki eğitim çıraklık sistemiyle yürütülmüştür. Bu sistem, zanaatçı ve tüccarların karşılıklı yardımlaşmak, birbirlerini korumak ve mesleklerini geliştirmek amacıyla kurdukları lonca teşkilatı içinde gelişmiştir.

dernekleri 13. yy’da Ahi Evren tarafından kurulmuş 20. yy başına kadar devam etmiştir. Usta çırak sistemine dayanan loncalar belirli kurallara göre yönetilen, inanca dayalı kuruluşlardır ve iş ahlakı esastır (Güler, Özdemir, 2003).

Usta-çırak sistemine dayanan loncalar zamanla gelişerek, üyelerine gerekli sosyal yardımı yapmakla yükümlü bir kuruluş haline gelmiştir Bu sistem endüstride yenileşmeye uyarlanmadığından bu dönemde çıraklık okulu denemeleri başarılı olamamıştır (Güler, Özdemir, 2003).

İmparatorluk döneminde ilk mesleki ve teknik eğitim kurumları ordu bünyesinde kurulmaya başlanmıştır. 1773’de III. Selim tarafından açılan “Mühendishane-i Berr-i Hümayun” ve 1908’de Zeytinburnu’nda “İmalatı Harbiye Nazari Mektebi” adıyla sanat okulu kurulmuştur (Güler, Özdemir, 2003).

1869’da çıkarılan Maarif-i Umumiye Nizamnamesi hükümleri içerisinde eğitimin çeşitli yönlerine geniş bir şekilde yer verildiği halde, teknik öğretime arzu edilen yeri vermemiştir (Güler, Özdemir, 2003).

20. yüzyılın başlarında erkek ve kız teknik öğretmen okulları açılmıştır. Bunlardan ilki Mithat paşa tarafından Niş’te sonraları 1864’de Rusçuk ve Sofya’da ıslahhane olarak açılmıştır (Güler, Özdemir, 2003).

Bu okullarda sanat öğretmek esastı. Okulda kunduracılık, terzilik, debbağlık (dericilik), matbaa, çuha ve bez dokuma ve iplik yapımı yer almaktaydı.

Mithat Paşa, kız teknik öğretim alanında ilk ıslahhaneyi 1865 Rusya’da açmıştır. Ticaret Nazırı Suphi Paşa da 1883’de “Hamidiye Ticaret Mektebi Âlisi adıyla ilk ticaret okulunu açmıştır (Güler, Özdemir, 2003).

Bu dönemde birçok meslek yüksekokulu kurulmuş olsa da mesleki eğitim devletin eğitim politikasında yer almıştır. Mesleki eğitim yerel gruplar tarafından kurulup yönlendirilmiştir. Bunun sonucu olarak mesleki eğitimin gelişimi belli bir düzeyi aşamamıştır (Güler, Özdemir, 2003).

2.15.2.2. Cumhuriyet Döneminde Mesleki ve Teknik Eğitim

Cumhuriyetin kurulması ile birlikte Atatürk Türkiye Cumhuriyeti devletinin temel amacının batı değerlerine sahip yeni bir toplum yaratmak olduğunu bu amaçla Cumhuriyetin ilk ulusal kültür birliğinin sağlanması, vatandaşlık eğitimi ve ilköğretimin yaygınlaştırılması, ekonominin gerek duyduğu eğitilmiş insan gücünün yetiştirilmesi

eğitim politikasının temelini oluşturmuştur. Bu dönemde mesleki ve teknik eğitim ile ilgili uzmanlar Türkiye’ye getirilmiştir. John Dewey 1924, Kühne 1925, Omar Buyse 1926’dır (Güler, Özdemir, 2003).

John Dewey, okulun sosyal yaşamın bir parçası olarak endüstri ile işbirliği içinde olması gerektiğini belirtmiştir. Omer Buyse her bölgenin ihtiyaçlarına uygun meslek yüksekokullarının kurulmasını ve ülkenin endüstriyel gelişimine yön verecek teknik elemanları yetiştirmek için iş üniversitesi kurulmasını önermiştir. 1927 yılında meslek ve sanat okulları açma ve yürütme işi maarif vekâletine verilmiştir. 1933’te Mesleki ve Teknik Eğitim Genel Müdürlüğü kurulmuştur. 1934’den itibaren erkek, kız sanat ve yapı enstitüleri, endüstri meslek liseleri, ticaret okulları açılmıştır (Güler, Özdemir, 2003).

1960’dan günümüze kadar mesleki teknik eğitim örgütüne eğitimin bütünü içinde gereken önem verilerek ülkenin ekonomik ve sosyal gelişmelerine göre yeni düzenlemeler yapılmıştır (Güler, Özdemir, 2003).

1977 yılında kabul edilen çırak, kalfa ve ustalık kanunu ile işyerlerinde çalışan çırak, kalfa ve ustaların yetiştirilmesi, çalışma şartları, ücretleri ile ilgili hükümler getirilmiştir. 1978’de Çıraklık Eğitimi Genel Müdürlüğü kurulmuştur. Bu tarihten itibaren Okul-Sanayi Eğitimi Ortaklaşa Projesi uygulamaya başlanmıştır (Akyüz, 1985). Milli eğitim şuralarında mesleki ve teknik eğitim ile ilgili önemli kararlar alınmıştır.

Sekizinci şura, ortaöğretim programlarının yeniden düzenlenmesi ve mesleki ve teknik eğitim kuruluşlarını üniversiteye açılmasını, onuncu şura, çok programlı lise ve teknik lise konularında önemli kararlar alınmıştır. On altıncı şura, mesleki ve teknik eğitimin yeniden yapılandırılması, okul ve işletmelerde mesleki eğitimi, öğretmen ve yöneticilerin yetiştirilmesi ile finansman konuları incelenmiştir. 1986’da çıkarılan 3308 sayılı yasa ile sistem yeniden düzenlenmiş, örgün ve yaygın eğitim bir bütünlük içinde ele alınmıştır.

1982 yılında mesleki ve teknik eğitime öğretmen yetiştirme üniversitelere devredilmiştir (Güler, Özdemir, 2003).

Günümüzde ise; örgün eğitimde, güzel sanatlar liseleri, erkek teknik, kız teknik, kız meslek liseleri, turizm otelcilik liseleri, öğretmen liseleri, ticaret meslek liseleri, çok programlı liseler, endüstri meslek liseleri, mesleki ve teknik eğitim merkezleri, sağlık meslek liseleri, spor liseleri, yaygın eğitimde, pratik kız sanat okulları, akşam sanat okulları, halk eğitim merkezleri, olgunlaşma enstitüleri, yüksek öğrenim de de Gazi

Üniversitesi ve Selçuk Üniversitesi mesleki eğitim fakülteleri mesleki ve teknik eğitim veren kurumlar arasında yer almaktadırlar. Bu kurumların dışında ise amatör ve profesyonel olarak ev, çarşı, dernek, kooperatif ile okulların yanı sıra özel ve resmi kurumların düzenlediği kurslar tarafından da yapılmaktadır.

BÖLÜM III

Benzer Belgeler