• Sonuç bulunamadı

77merkezli aldatmalarda daha sık kullanılırken, son yıllarda WhatsApp mesajlaşma

Sosyal Medyanın Boşanmalardaki Etkisi

77merkezli aldatmalarda daha sık kullanılırken, son yıllarda WhatsApp mesajlaşma

uygulaması daha fazla kullanılmaya başlanmıştır.

Avukat N.A. sosyal medyanın evliliklere etkisini şöyle yorumlamaktadır: “Sınıf atlama isteği ile arayışlara gidilmeye başlandı.

Sosyal medya sayesinde kadınların kendine güveni arttı. Sosyal medya kadınların kendini özgür hissetmesine olanak sağladı. Çoğu kadın, haklarını sosyal medya aracılığıyla öğrendi. Kadınlar arasındaki paylaşma ve dayanışmalar arttı. Türk aile yapısına aykırı hareketler gerçekleşmeye başladı. Dolayısıyla Türk kültürü ciddi olarak etkileniyor, bozuluyor. Çıplaklık ve müstehcen fotoğraf paylaşımları çok fazla orandadır (deliller arasında da var). Hatta bazı davalarda bunlar para karşılığı görüşülen kişi ya da ailelerine şantaj amaçlı kullanılıyor. Aile Birliğini temelden sarsan boşanma davalarında sosyal medyanın etkisi konusunda 3’te 1’inde Facebook geçiyor. Boşanmalarda, sosyal medya mecralarında görülen başkalarının hayatına özenme durumu da etkili oluyor. Dolayısıyla bu hayata ulaşmak için yetememe ve daha sonra ekonomik nedenler ile boşanma söz konusu oluyor. Şüphe verecek davranışlarda bulunuluyor. (Gece geç saat telefon görüşmeleri veya bu görüşmenin uzaması ya da gizlenmesi) Arayışlarda olanlar ise diğer insanlardan cesaret buluyorlar.”

Avukat N.A. sosyal medya mecralarındaki ve cep telefonlarındaki mesajlaşmaların içeriği ve saatlerinin önem teşkil ettiğini, görüşme dökümlerinden tespit edilen arama ve mesajlaşmaların saatleri ve sıklık derecesinin en önemli delillerden biri olarak görüldüğünü belirtmiştir. Uygunsuz saatlerde ve sık sık aynı

78

kişiden gelen aramalar ya da sosyal medya mecralarından gelen mesajların, eşi aldatmaya yorumlanabilecek şüpheli durumlar olarak görüldüğünü açıklamıştır.

Avukat N.A. Facebook’un boşanmalarda en etkili neden olduğunu, WhatsApp ve Instagram yazışmalarının da bunu takip ettiğini belirtmiştir. Sosyal medya mecralarında başlayan ilişkilerin ise evlilikle sonuçlandığı taktirde sağlıksız geliştiğini, sanal ortamlarda yapay tanışmaların ardından kurulan evliliklerin, kişiler gerçek yaşamda birbirlerinin gerçek yüzlerini tanıyınca boşanmayla sonuçlanmasının kaçınılmaz olduğunu söylemiştir.

“Sosyal medyanın ikili bir boyutu var. Birincisi insanlar sosyal medya üzerinde tanışıp evleniyor ve kısa sürede tanıştığı için boşanıyor; çünkü sosyal medyanın sahte bir yüzü var. İkinci boyutu ise her şey çok hızlı yaşanıyor; diğer insanlara çok çabuk ulaşılıyor ve aldatma kolaylaşıyor. Eşlerden biri telefonu elinden bırakmıyor ve evliliğin getirdiği görevleri yerine getirmiyor. Zamanın çoğu telefonda geçiyor. Eşlerden birinin internette fazla vakit geçirmesinden dolayı sorumluluklarını yerine getirmemesi problem yaratıyor.

Sosyal Medya, kıskançlığı ve şüpheyi artırdı, ilişkileri etkiledi ve güveni sarstı. Özellikle kadınlar kendi dünyaları dışında başka hayatlar olduğunu gördü. Bu platformlarda birey aldatıldığını, eşinin facebook sayfasından öğrenir duruma geldi.”

Sosyal medya mecraları kişilerin sosyal yaşantısını değiştirebilmekte, farklı sosyal bağlantılar kurmalarına, kimi zaman bu mecralardan yeni kimlikler edinebilmelerine de olanak vermektedir. Sosyal medyada beğeni almak, yüksek sayıda takipçiye sahip olmak gibi durumlar kişiler için ego tatmini yolları olabilmektedir. Bu durum ise eşler açısından sorun yaratabilmektedir.

79 Avukat Ç.N. bir davasından örnek veriyor: “Müvekkilimin eşinin Facebook’ta

takipçi sayısının artmasıyla ruh hali değişmişti. Facebook’tan çevresini artırdıktan sonra, görüştüğü kişiler çoğaldığı için aile içi bir sıkıntı gerçekleşmişti. Devamında kadın, eşinde göremediği ilgiyi alakayı sosyal medyadan gördüğü için olayları farklı bir noktaya taşımıştı. İnsanların tanınmış, popüler olma isteği, yani kısacası insanların farklı arzuları, onları sosyal medyaya itiyor. Bu da en fazla evin içindekileri etkiliyor.”

Avukat Ç.N. ayrıca sosyal medya mecralarından kendisine birçok boşanmak isteyen kadının ulaştığını ve bilgi talep ettiğini kadınların sorularından boşanma süreçleri konusunda bilinçli ve bilgili olduklarını, haklarını bilip yasal olarak talep edebileceklerinin farkında olduklarını aktarmıştır. Yeni medya teknolojileri olmasaydı avukatlara ya da başka konulardaki uzmanlara ulaşmanın kolay olmayacağını; artık insanların bilgiye ve profesyonellere rahatça ulaşabildiğini de ifade etmiştir.

Görüşülen avukatlar, sosyal medya mecralarının eşlerin birbirlerini ve sosyal medya hesaplarında iletişim kurulan kişileri kıskanmalarına sebebiyet verdiğini; bunun da tartışma ve boşanmalara yol açabildiğini belirtmişlerdir. Avukat A.L. bu konudaki fikrini şu sözlerle açıklamıştır: “Kimseyi kendinize rakip olarak görmek istemezsiniz. Fakat sosyal medyada, internette herkesi kendinize rakip gibi hissediyorsunuz. Sosyal medya kanallarıyla yapılan yorumları, paylaşımları görünce eşler arasında kaybetme korkusundan dolayı sorunlar ortaya çıkıyor. Hangi davaya bakarsanız bakın hepsi internete, telefona mesajlara bağlanıyor. Mutlaka bir yerden bu konu çıkıyor. Tek sebep olmamakla birlikte sosyal medya da boşanmalara etki eden bir sebeptir.”

Görüşülen avukatlardan 7’si, klasik evliliğin eşlerin beklentilerini tatmin etmemesi nedeniyle sosyal medya mecralarına bağlı aldatma ve boşanmaların arttığını ve erkeklerde aldatmanın kadınlara oranla daha fazla olduğunu belirtmiştir.

Uluslararası düzeyde davalar alan ve 40 yıllık tecrübesi olan avukat N.T.’ye göre, insanlar gündelik hayatta yüz yüze iletişimlerle sosyalleşmek yerine, sosyal

80

medyada sosyalleşmeyi tercih etmektedir. Sanal mecralarda, bastırılmış duygular ortaya çıkmaktadır. Gündelik hayatta hiçbir vasfı olmayan kişiler, sosyal medya mecralarında kendilerini takma isim ve uydurma statülerle tanıtarak, eşlerini aldatabilmektedirler. Bu yolla egolarını tatmin etmeye çalışmaktadırlar. Sosyal medya mecralarında aldatmanın temelinde evlilikte yaşanan başka sorunlar, daha önceki aldatmalar olabilir. Sosyal medya mecralarını kullanmak ise bardağı taşıran son damla işlevi görmektedir. Avukat H.A.’ya göre tüm bunların sebebi, kültür zayıflığıdır. Baskılar ve bastırılmış duygular nedeniyle insanlar sosyal medya mecralarında arayışlara girmekte; kendilerini ve bastırılmış arzularını tatmin etmeye çalışmaktadırlar. Avukat H.A. okuryazar oranı ve teknoloji düzeyinin daha yüksek olduğu Japonya gibi toplumlarda boşanmaların daha az olduğunu çünkü kültürel seviyenin daha yüksek olduğunu belirtmiştir. Boşanmalarda ekonomik nedenlerin ardından en önemli ikinci neden olarak kültürsüzlüğü gören H.A. erkeklerin kadınları dinlemeleri ve duygularına önem vermeleri gerektiğini, fakat genellikle erkeklerin eşlerine göstermedikleri ilgiyi başka kadınlara çok daha rahat bir şekilde gösterebildiğini belirtmektedir. Bunun nedeni olarak ise erkeğin flört döneminde rol yaparak daha nazik biri gibi davranması, evlendikten sonra ise kendisini tanıyan eşine bu rolü yapamamasını göstermektedir. Eşler hem birbirlerini hem de sosyal medya mecralarında ilişki kurdukları üçüncü kişileri kandırabilmektedirler. Örneğin kişi, sosyal medya mecralarında bağlantısı olan birini, eşine arkadaşı olarak göstererek özel bir ilişkiyi gizleyebilmektedir. Bazen aldatan eş, ilişkisi olduğu kişinin ismini cep telefonuna hemcinsiymiş gibi bir isimle kaydedebilmektedir. Bir erkeğin, eşini aldattığı sevgilisini cep telefonuna erkek ismiyle kaydetmesi ve eşin bir süre sonra bunu fark etmesi gibi olaylar boşanma davalarında ortaya çıkmaktadır.

Avukat A.Ç. sosyal medya mecralarıyla ilintili bir başka boşanma davasından örnek vermiştir: “Evli bir adamın yasak ilişkisi var. Adamın sevgilisi Facebook’ta, ‘Kocamla fotoğraf paylaşıyorum.’ diye lanse ediyor ve adamın karısı bunu görüyor; adama boşanma davası açıyor ve mahkemeye delil olarak gösteriyor.”

81