• Sonuç bulunamadı

TABLO 5 T.C MERKEZ BANKASINCA ALIM VE SATIMI YAPILAN DÖVİZ TUTARLARI (2002-2006; MİLYON ABD DOLARI):

MERKEZ BANKASI BAĞIMSIZLIĞI EKONOMİK PERFORMANS

TABLO 5 T.C MERKEZ BANKASINCA ALIM VE SATIMI YAPILAN DÖVİZ TUTARLARI (2002-2006; MİLYON ABD DOLARI):

Yıl Döviz Alım

İhaleleri Döviz Satım İhaleleri Döviz Alım Müdahaleleri Döviz Satım Müdahaleleri Toplam Net Döviz Alımları 2002 795 - 16 12 799 2003 5,652 - 4,229 - 9,881 2004 4,104 - 1,283 9 5,378 2005 7,442 - 14,565 - 22,007 2006* 3,961 1000 5,441 2,105 6,297 Toplam 21,954 1000 25,534 2,126 44,362 (Kaynak: http://www.tcmb.gov.tr/yeni/duyuru/2006/2007ParaPol.pdf) * 12 Ocak 2006 itibariyle 309 www.tcmb.gov.tr

4.7. Sıcak Para ve T.C. Merkez Bankası İlişkileri

Sıcak para terimi; yerli ve yabancı yatırımcıların döviz enstrümanlarını bozdurup, Türk

Lirası enstrümanlarına yatırması ve risksiz saydıkları bir vade sonunda yeniden dövize dönerek, döviz bazında çok yüksek kârlar elde etmeleri olgusunu anlatmak için kullanılmaktadır. Sıcak para kavramı, reel faizlerin yüksek seyrettiği ve döviz kurlarının düşmeye başladığı dönemlerde, hem miktar hem de etkileri bakımından daha da önemli hale gelmektedir. Yıllardır bütçe açığı ve cari işlemler açığı veren ekonomimiz için, yabancı sermayenin doğrudan sermaye yatırımları veya uzun vadeli mali yatırımlar şeklinde girişi, şüphesiz ki büyük önem taşımaktadır. Buna karşılık, kısa vadeli sermaye giriş-çıkışları (sıcak para), zaman zaman yıkıcı hale gelen ekonomik etkileri nedeniyle çok tartışılan bir konudur.310

Sıcak para olarak nitelendirilen sermaye akımlarına ilişkin bilgiler, ödemeler dengesi istatistiklerinden elde edilmekte, ancak bu noktada bazı sıkıntılar ortaya çıkmaktadır. Yaşanılan en temel sıkıntılardan bir tanesi de kayıt dışılıktır. Bu sorun, diğerlerinde olduğu gibi finans sektöründe de büyük bir orana ulaşmıştır. Para ikamesi olgusunun yüksek olması da bir diğer sorundur. Yurtiçi yerleşiklerce yurtiçinde gerçekleştirilen işlemlerin yabancı paralar üzerinden yapılma sıklığı arttıkça, verilerin sağlıklı bir biçimde derlenmesi zorlaşmaktadır. Bu zorlukta en büyük pay mevzuata aittir. Mevzuat gereği, bankalarla işlem yapan kişi ve kurumların yaptığı işlemlerin mahiyetine ilişkin ayrıntılı bilgi verme yükümlülükleri yoktur. Dolayısı ile hesaplanacak büyüklük tartışmalara açık olacaktır.311

Sıcak para kavramı, genel kabul görmüş bir tanım olmamakla beraber, beklenen getiri oranları ve risklerdeki değişimlere hızlı tepki veren sermaye akımları olarak ifade edilebilir. Dolayısıyla, sıcak paranın miktarından ziyade, ani hareketi önemlidir. Bu çerçevede, kısa vadeli sermaye akımları genellikle sıcak parayı ikame eden bir veri olarak kullanılmakta ise de aralarında önemli farklar mevcuttur.

310

www.mtk.gov.tr 311

Kısa vadeli sermaye hareketleri, reel sektör kredi işlemlerini de içerebilmekte, ancak ticari krediler ve benzeri kalemler sıcak para tanımına girmemektedir. Ayrıca, kısa vadeli sermaye kalemlerinde yer almayan, hisse senedi ve DİBS’den oluşan portföy yatırımları, ki en önemli paya sahiptir, ve net hata ve noksan kalemi de sıcak para tanımına dahil edilmektedir.

Net hata ve noksan kaleminin sıcak para olarak nitelendirilmesi yaklaşımı, söz konusu kalemin kayıt dışı sermaye akımlarını gösterdiği varsayımına dayanmaktadır. Nitekim, kriz ve istikrar dönemlerinde net hata ve noksan kaleminde görülen eğilimler bu yaklaşımı destekler niteliktedir.

Diğer taraftan, banka muhabirlerindeki döviz hareketleri yoluyla, bankaların döviz varlıklarındaki değişim, benzer şekilde, T.C. Merkez Bankası muhabirlerindeki döviz hareketleri yoluyla da resmi rezervlerdeki değişim, ödemeler dengesi istatistiklerinde izlenebiliyor iken, bankacılık dışı özel sektörün döviz varlıklarındaki değişim tam olarak izlenememektedir. Dolayısıyla, bankacılık dışı özel sektörün döviz varlıklarındaki değişimin de büyük ölçüde net hata ve noksan kalemine yansıdığı düşünülmektedir. Bu olguya dayanarak, net hata ve noksan kaleminin yerleşikler kaynaklı olduğu varsayılmaktadır. Türkiye için sıcak para büyüklüğü hesaplanırken, en genel ifade ile portföy yatırımları, kısa vadeli sermaye akımları ile net hata ve noksan kalemleri sıcak para tanımına dahil edilmiştir.312

312

4.8. T. C. Merkez Bankası’nın Kurumsal Bağımsızlığı

Kurumsal bağımsızlıkla TCMB, fiyat istikrarı amacını gerçekleştirirken, uygulayacağı

para politikasını ve kullanacağı araçları doğrudan kendisi belirleme hakkına kavuşmuştur. TCMB’nin Para Politikası Kurulu toplantılarına, Hazine Müsteşarı veya onun belirleyeceği bir yardımcısının oy hakkı olmaksızın katılabilmesi, bankanın kurumsal bağımsızlığını olumlu yönde etkileyen bir kriterdir. Ancak TCMB hisselerinin çoğunluğuna (%51) Hazine’nin sahip olması, bankanın kurumsal bağımsızlığını önemli ölçüde azaltmaktadır. Kurumsal bağımsızlığı artırmak bakımından, TCMB sermayesindeki Hazine’nin hisse payının düşürülmesine alternatif olarak, Hazine’nin sahip olduğu hisse oranının temsil ettiği oy hakkının azaltılması ya da Hazine’nin oy vereceği alanların daraltılması gerekmektedir.313

%51 payın Hazine’nin elinde olması bir anlamda bankanın Hazine’nin kontrolüne girmesi demektir. Böylece sermayenin önemli kısmını tek olarak elinde bulunduran Hazine’nin, aynı zamanda bankanın karar organı olan Banka Meclisi üyelerinin, banka hissedarlarından oluşan Genel Kurulca seçilmesi yoluyla, bankanın yönetiminde etkili olabilmesi söz konusu olabilir.314

Hazine’nin Banka Meclisi üyeleri üzerinde etkili olabilme imkanını kullanması durumunda, T.C. Merkez Bankası’nın bağımsızlığını olumsuz yönde etkileyecektir. Diğer yandan, para ve kredi politikasının yürütülmesinde, Türkiye’de ikili bir yapıdan söz etmek mümkündür. Hem Hazine’ye hem de T.C. Merkez Bankası’na yasal olarak para ve kredi politikasının uygulanmasında birlikte yetki verilmiştir. Yapısal olarak ayrı amaç ve görevleri olan bu iki kurum arasında çıkar farklılığı olması kaçınılmazdır.315 Ayrıca, bankanın işlem ve hesaplarının denetimi konusunda Başbakan’a yetki verilmiş olması, TCMB’nin kurumsal bağımsızlığını zedeleyici niteliktedir.

313 Yücememiş. 2005: 300-301. 314 Hacıyev, 2003: 75.

315 Melike Alparslan, (1997): “T.C. Merkez Bankası Statüsü İle Avrupa Merkez Bankaları Sistemi Statüsü’nün Bağımsızlığa İlişkin Hükümlerinin Karşılaştırılması”, Türkiye Bankalar Birliği Bankacılık ve Araştırma Grubu, www.tbb.org.tr

4.9. T. C. Merkez Bankası’nın Politik Bağımsızlığı

Türkiye’de atama biçimi ve görev süresi açısından Avrupa Merkez Bankası Sistemi

statüsündeki yasal koşul sağlanmıştır. Buna göre guvernör, Bakanlar Kurulu kararıyla beş yıllık bir dönem için atanır ve sürenin sonunda yeniden atanabilir. Ancak uygulamaya bakıldığında, 1981-1996 yılları arasında 1981, 1984, 1987, 1993, 1994 ve 1996 olmak üzere 6 kez T.C. Merkez Bankası Başkanlığı’na atama yapılmıştır. T.C. Merkez Bankası hedefler arasında fiyat istikrarına öncelik vermektedir. Para politikasının doğrudan T.C. Merkez Bankası tarafından düzenleneceği hükme bağlanmıştır. Kanuna göre, T.C. Merkez Bankası yeterli yetki ve para politikası araçlarına sahip olsa da uygulamada başarılı olmak için yasal bağımsızlığın yanında, fiili bağımsızlık da gereklidir.316 T.C. Merkez Bankası; politik bağımsızlık açısından değerlendirildiğinde, bankanın AMBS çerçevesinde iyi bir konumda olduğu söylenebilir.