• Sonuç bulunamadı

Merkez Bankası Bağımsızlığı Ekonomik Performans İlişkis

MERKEZ BANKASI BAĞIMSIZLIĞI EKONOMİK PERFORMANS

3.1. Merkez Bankası Bağımsızlığı Ekonomik Performans İlişkis

Merkez bankası bağımsızlığının zaman içerisinde ne gibi sonuçlara yol açabileceği pek

kesin olarak bilinmemektedir. Bununla birlikte, bağımsızlıkla ekonomik performans arasındaki ilişkiyi açıklamaya yönelik araştırmalar yapılmıştır. Merkez bankasının bağımsızlığı, reel ekonomik performansı birçok nedenden dolayı iyileştirebilmektedir. Örneğin, politik baskıdan uzak bağımsız bir merkez bankası, önceden tahmin edilebilir şekilde ekonomik istikrarı geliştirici, reel faiz oranlarında risk primini azaltıcı şekilde politikalar izleyebilir.221

3.1.1. Enflasyon İlişkisi

Merkez bankası bağımsızlığı literatürüne göre, bağımsızlık; fiyat istikrarı yönünde

inanılırlık sağlamak yoluyla, enflasyonu düşürmekte yardımcı olabilecek bir kurumsal özelliktir. Bu konuda yapılmış olan ampirik çalışmalar da merkez bankalarının bağımsızlığının enflasyonla mücadelede önemli bir araç olduğunu göstermektedir. Alesina ve Summers 1955-88 dönemlerindeki, Parkin ve Bade ise 1972-86 dönemlerindeki verileri kullanarak, bu konuda ampirik çalışmalar yapmışlardır. Bu çalışmalar, sanayileşmiş ülkeler arasında yasal olarak en fazla bağımsız olan merkez bankalarının Almanya ve İsviçre merkez bankaları olduklarını ortaya koymuştur. Bu ülkelerin enflasyon oranları, 1980’li yıllarda yıllık ortalama %2.6 ve %3.4 ile en düşük düzeylerdedir. Aynı periyotta ortalama

221

Ömer Eroğlu ve Halil Altıntaş, (1997): “Merkez Bankası Bağımsızlığı Sorunu, Enflasyon ve Ekonomik Performans Üzerine Bir Değerlendirme”, İktisat Dergisi, Haziran Sayısı, s. 53.

%4.7 oranında enflasyona sahip ABD’nin merkez bankası, bağımsızlık açısından bu ülkelerin ardında sıralanmaktadır.222

Grilli, Masciandaro ve Tabellini (1991), biri ekonomik bağımsızlık, diğeri de politik bağımsızlık olmak üzere iki endeks oluşturmuşlardır. Çalışmada, politik faktörlerle ilgili endekste, Bade ve Parkin’in endeksine benzer bir endeks kullanmışlardır. 18 OECD (Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü) ülkesini kapsayan çalışmada 1950–89 dönemi incelenmiştir. Cukierman (1992), 1950–89 dönemi verilerini incelediği geniş kapsamlı analizinde, merkez bankası bağımsızlığı ile enflasyon ilişkisini incelemiş, daha önceki çalışmalardan farklı olarak, sadece yasal ölçütleri değil, aynı zamanda uygulamadaki ölçütleri de kullanmıştır. Bu çalışma, merkez bankası bağımsızlığı ile ilgili yapılan en kapsamlı çalışmadır. Bu çalışmanın sonucunda da merkez bankası bağımsızlığının enflasyonu etkilediği neticesine ulaşılmıştır.223

Bağımsız merkez bankaları daha düşük enflasyona sahip olabilirler mi? Enflasyonun yasal değişkenlerle negatif ilişkili olması gerektiği hipotezinin iki temel dayanağı vardır. Birincisi; merkez bankalarının fiyat istikrarı konusuyla, siyasi otoritelerden daha ilgili oldukları ipucunun var olmasıdır. Çünkü, gerçekleşen politika, normal olarak, merkez bankası ve yönetimsel bölüm arasındaki uzlaşmanın sonucudur. Merkez bankasının bağımsızlığının, gerçekleşen politika üzerinde daha güçlü etkisi vardır ve bundan dolayı ortalama enflasyon daha düşük olacaktır. İkincisinde ise; siyasi otoriteden bağımsızlığın derecesinin, beklenen daha düşük enflasyon oranı sonucu olan fiyat istikrarını elde etmeye çalışmada, daha fazla yasal vekalete odaklanmasıdır. Yasal merkez bankası bağımsızlığı, düşük enflasyon için ne yeterli ne de gerekli bir koşuldur.224

222 Hacıyev, 2003: 39-40.

223 Kum ve Atik, 1999. 224

World Bank Policy Research Bulletin, (1992): “How The Independence of Central Banks Affects Policy Outcomes” November-December, Volume 3, Number 5, www.worldbank.org

Merkez bankalarının bağımsızlığı ile enflasyon arasındaki ilişki daha çok kamu açıklarının merkez bankası aracılığı ile finanse edilmesi olgusundan kaynaklanmaktadır. Toplumda enflasyonun düşük tutulması, hedeflenen, hatta olması gereken bir durum olarak kabul edilir. Düşük enflasyonun yaratacağı başlıca yarar, ekonomik riskin azalmasıdır. Bu durumda yerleşik enflasyon beklentileri kırılacağı için, ekonomik risk sorunu da olmayacaktır. Bunun yanında, düşük enflasyon belirsizlikleri de azaltmaktadır. Bu nedenle, emek ve sermaye arasındaki ilişkilerin daha iyi planlanmasını sağlamaktadır. Bağımsız bir merkez bankası da fiyatların sabit kalmasını sağlayan bir kurum olarak görülmektedir. Dolayısıyla merkez bankasının bağımsızlığı, enflasyonla mücadele için gereklidir.225

Para arzının artış hızı ile enflasyon doğru orantılıdır. Bu nedenle enflasyonu kontrol altında tutmak, para arzını kontrol altında tutmaya bağlıdır. Para arzının artış hızının da kontrolü, para politikası yoluyla merkez bankalarının elindedir. Örneğin, merkez bankası enflasyonu hiç hesaba katmadan, hazine veya diğer kamu kesimlerine limitsiz kredi verdiğinde ve siyasi iktidarlar kamu kesimi açıklarını bu krediler vasıtasıyla karşılamaya çalıştıklarında, faiz ve enflasyon oranlarının gerektirdiği para talebinin, çok üstünde bir para piyasaya arz edilmiş olmaktadır. Arzı talebinin üstüne çıkan paranın değeri düşer ve enflasyon artış gösterir. Dolayısıyla enflasyonu kontrol edebilmek için, para arzının kontrolünü sağlayan merkez bankasının, siyasi iktidarların baskısından bağımsız olması gerekmektedir.226

Merkez bankası bağımsızlığı tek başına düşük enflasyonu sağlamadığı gibi, bağımlı bir merkez bankası da tek başına yüksek enflasyon nedeni olmamaktadır. Örneğin, enflasyonist eğilimin ortaya çıktığı bir dönemde, karşılıksız kamu harcamaları söz konusu olduğunda, bu noktada merkez bankası bağımsızlığı devreye girmektedir. Diğer şartlar eşit olmak kaydı ile daha düşük bir bağımsızlık düzeyi, yüksek enflasyona katkıda bulunmaktadır.227 225 Abdullayev, 2000: 60-63. 226 Çöl, 1999. 227 Afşar, 2006a.

Merkez bankalarının formal bağımsızlığı ile enflasyon performansı arasındaki ilişki her zaman pozitif değildir. Örneğin, Fas, Belçika gibi nispeten düşük enflasyon yaşayan ülkeler aynı zamanda düşük bağımsızlığa sahiplerken; Arjantin, Peru gibi yüksek enflasyona sahip ülkelerde merkez bankası bağımsızlığı da yüksektir. Özellikle Japonya Merkez Bankası’nın, sanayileşmiş ülkeler arasında merkez bankası bağımsızlığı düşükken, bu ülkede enflasyon oranı da çok düşüktür. Bunun en önemli nedeni ise ülkede siyasal yaşamın istikrarlı biçimde sürdürülmesidir.228

Latin Amerika ve Karayip ülkeleri için, 1990lar boyunca Jacome ve Vazquez (2005), enflasyon ve yasal bağımsızlık arasında negatif bir ilişki bulmuşlardır. Gutierrez (2003), merkez bankalarının yasal bağımsızlığını emniyet altına almış küçük ülke gruplarının, daha düşük enflasyona sahip olduklarını bulmuştur. Daha önceki dönemlerde Cukierman (1992), guvernörlerin devir hızını kullanarak, devir hızı ve enflasyon arasında iki yönlü nedensellik bulmuştur.229

Öte yandan, merkez bankasının bağımsızlığı ile guvernörlerin görev sürelerinin uzunluğu arasında kurulan ilişki, enflasyonun açıklanmasında belirleyici rol oynamaktadır. Enflasyon, merkez bankasının fiili bağımsızlığını etkiledikçe, bu durum merkez bankasının guvernörlerinin değişme sıklığını da etkileyecektir. Buna göre, enflasyon ile guvernörlerinin değişme sıklığı arasında pozitif bir ilişki söz konusudur. Enflasyon uzun süre devam ettikçe, bu durum bir süre sonra merkez bankasının bağımsızlığını aşındırmaktadır.230 228 Hacıyev, 2003: 65; bknz. Tablo 4. 229 Cukierman, 2005. 230 Oktar, 1996: 152.

TABLO 4. MERKEZ BANKALARININ YASAL BAĞIMSIZLIK DERECELERİ