• Sonuç bulunamadı

Medya Bağımlılığı Teorisi Bağlamında İnternet ve Sosyal Medya

2.1. Sosyal Medya

2.1.7. Medya Bağımlılığı Teorisi Bağlamında İnternet ve Sosyal Medya

kişi) internet kullanmakta iken 2013 yılında bu rakam % 37.9’a (2 milyar 712 milyon), 2014 yılında ise % 40.4’e (2 milyar 925 milyon), 2016 yılında 3 milyar 457 milyona ulaşmıştır (http://www.internetlivestats.com/internet-users/).

Kitle iletişim araçlarının neden olabileceği etkilerle toplumun yapısı arasında bir bağıntı kuran Medya Bağımlılığı Teorisi enformasyon sistemlerine, toplumsal süreçler bağlamında hayati önem atfetmektedir. Medya Bağımlılığı Teorisi’ne bağlı olarak internet kullanımının tesirleri ve internet bağımlılığı üzerine yaptığı çalışmada Işık, DeFleur ve Ball - Rokeach’ın “Bireysel Bağımlılık İlişkileri” tipolojisini irdelemektedir. Buna göre, kişilerde, büyük sosyal sistemler gibi, kitle iletişim araçlarıyla bağımlılık ilişkileri geliştirmektedirler. Çünkü kişilerin de hedefleri vardır ve bu hedeflerinin bazıları bu vasıtalar tarafından denetlenen kaynaklara erişimi gerektirmektedir. Yaşama ve büyüme, bireyleri üç mühim hedefe ulaşmaya mecbur kılan ana insani güdülemelerdir. Mühim olan bu üç hedef; (1) anlama, (2) oryantasyon (yönelim) ve (3) oyundur. Kişiler, kendilerini ve etraflarındaki kişileri kavramak ister ve bu bilgiyi, eylemlerini ve başkalarıyla etkileşimlerini yönlendirmede kullanırlar. Bütün toplumların günlük gerginliklerden biraz olsun sıyrılmayı, kaçışı, huzuru aramasından dolayı, eğlence ve oyun eşit mertebede mühim olan hedeflerdir. “Oyun” bütün toplumların müşterek bir hususiyetidir ve mutlak kaçış veya gerginlikten uzaklaşmadan daha fazlasını barındırmaktadır. İnsanlar için “oyun”, ayrıca “sosyal” olma ve diğer insanlar tarafından sergilenen rolleri, normları ve değerleri öğrenme yoludur. Kişiler “oyun”da, kendisini ve kültürünü (dansta, sporda, törende ve kutlamada olduğu gibi) teşhir etmektedir (Işık, 2009: 36).

Kişilerin medya ile geliştirdikleri bağımlılık ilişkisi türleri, Tablo 1’de örneklerle gösterilmektedir.

Tablo 2. 1. Internet Bağımlılık İlişkileri Tipolojisi

BİREYSEL SOSYAL

ANLAMA

Bireysel Anlama Sosyal Anlama (Kişisel gelişim ve kişinin

kendini anlaması)

(Dünya ve toplum hakkında ve bunları yorumlayabilmekle ilgili bilgi)

ORYANTASYON (YÖNELİM)

Bireysel Oryantasyon Sosyal Oryantasyon (Eylem Yönelimi)

(Ne alacağına, nasıl giyineceğine ve nasıl zayıf kalacağına karar verme)

(Etkileşimli Yönelim)

(Yeni ve zor durumlarla karşılaşıldığı zaman nasıl davranılacağı üzerine ipuçları almak) OYUN

EĞLENCE

Bireysel Oyun/Eğlence Sosyal Oyun/Eğlence (Yalnız olduğunda rahatlama ya

da kendi kendine ne yapacağına karar verme)

(Bir sinemaya gitmek ya da aile veya arkadaşlarıyla müzik dinlemek)

Kaynak: (Işık, 2009: 36).

Bireylerin sürekli Facebook, Twitter, MySpace, Google+, Pinterest... vb. sosyal paylaşım ağlarında bulunmak istemeleri ve bu ağlara yoğun ilgi göstermeleri sosyal medya bağımlılığı olarak ifade edilmektedir. Sosyal medya bağımlığı daha çok gençleri etkisi altına almaktadır. Ekonomik problemler, psikolojik sorunlar ve fiziksel eksiklikler bireylerin reel dünyadan kaçarak sanal dünyaya sığınmalarına neden olmaktadır. Ailelerin sosyal medya konusunda bilgi sahibi olmaması ve çocuklarını bilinçli bir şekilde yönlendirememesi sosyal medya bağımlılığını tetikleyen başlıca nedenler arasında yer almaktadır (Kırık, 2013: 97).

Kullanıcıyı sosyal medyada daha fazla süre tutmaya yönelik olarak: alışveriş önerileri, ilginç ve ajite haberler ve videolar, oyunlar, moda yenilikleri, indirim kampanyaları gibi tekniklerin yanı sıra “oyuna davet et”, “ilgili olabilecek haberler”, “tanıyor olabileceğin kişiler”, “seni kimlerin takip ettiğini öğrenmek ister misin?”, “bu sayfayı kaç kişi görüntüledi?”, “durum güncellemeleri”, “Twit”ler, “durum ve ruh hali”“X’in yılı...(Facebook’ta kullanıcının bir yıllık paylaşımlarından oluşan ve yapay zeka tarafından sadece güzel görüntüler seçilerek hazırlanan albüm benzeri bir uygulama. Kişi hesabındaki herkesle paylaşabilir.)” gibi ilgiyi sürekli tutmaya yarayan uygulamalar kullanılmaktadır. Bunlara ek olarak, chat imkânı, e-posta gönderme, kişilerle ilgili gelişmeleri ve etkileşimleri haber veren, kişiyle ilgili beğeni ve paylaşımları e-posta ile haber veren ve sosyal medya bağımlılığına yol açan pek çok yöntem kullanılmaktadır. Ellison ve Boyd, bu durumu, “zamanla profiller, bireyler tarafından oluşturulmuş öz-temsili bir mesaj olmaktan giderek uzaklaşmış; bireyin bir eylemini ifade eden bir portresi, bir dizi grubun içindeki bir nokta ve bireyin kendisi ve diğerleriyle ilgili verilerden oluşan zengin bir depo olma özelliğine doğru dönüşmüştür” şeklinde değerlendirir (Çizmeci, 2014: 393).

“Gelişen Web Teknolojileri ve Sosyal Medya Bağımlılığı” adlı makalesinde Kırık, kontrolsüz kullanım ve erişim kolaylığı ile artan sosyal medya bağımlılığının engellenmesi için medya, eğitim ve sağlık kurumlarının bir arada hareket ederek halkı bilinçlendirmesinin yararlı olacağını savunmakta, sosyal medya bağımlılığının azaltılması için Arısoy’un önerilerini aktarmaktadır:

 İnternet kullanımını ters saatlere kaydırmak (Her zaman kullanılan zaman aralığından farklı bir zamanda kullanmak)

 Sosyal paylaşım ağlarına erişimle ilgili hedefler belirlemek (Ağ kullanım süresini kademeli olarak azaltmak)

 Dış durdurucular kullanmak (Alarm kurarak süreyi aşmamak)

 Hatırlatıcı kartlar kullanmak (Uzun süre kullanımın zararlarını hatırlatan kartlar)

 İnternet kullanım amaçlarını sınırlandırmak (İnternet üzerinden yapılan işleri sınırlamak)

 Kişisel ajanda ya da not defteri sahibi olmak (Yapılacak işleri planlanan zaman diliminde sırasıyla gerçekleştirmek)

 Destek/terapi gruplarına katılmak (İleri düzeyde bağımlı olanlar için bir yöntem)

 Aile desteği (Sosyal medya bağımlısı bireyin ailesi konu hakkında bilinçli olmalı ve bireyi internet ortamından uzaklaştırmak için çaba harcamalıdır) (Kırık, 2013: 95-96).

Sonuç olarak, internet ve sosyal medya bağımlılığı günümüzde internet ve sosyal medyanın yol açtığı en önemli sorunların başında gelmektedir. Bu sorun bireyler açısından olduğu kadar, gençlik, çalışanlar, aileler, akrabalık ve arkadaşlık ilişkileri bağlamında da ciddi problemler yaşanması anlamına gelmektedir. Eğitimin aksaması, oyunun yok olması, bağımlıların fiziksel sağlığını yitirmesi, bağımlıların normal zihinsel aktivitelere uzaklaşması, eğitsel konulara yoğunlaşmanın sağlanamaması, kitap okuma oranlarının düşmesi, aile, arkadaş ve akraba ilişkilerinin yok olma düzeyine gelmesi gibi sayısız sonucu mevcuttur. Ve bu sorun yakın gelecekte bütün toplumları bir hayli uğraştıracağa benzemektedir.