• Sonuç bulunamadı

5. TARTIŞMA VE SONUÇLAR

5.1.1. Medeni Durum ve Beraber Yaşadıkları Kişiler Değişkenleri ile Erişkin

Bu bölümde amaç; örnekleme katılan kişilerin erişkinlikteki medeni durumları ve birlikte yaşadıkları kişilerin bir arada incelenerek, bağlanma stillerinin etkilerinin örnekleme katılan kişilerin erişkin yaşamlarındaki ilişkilerine etkisini inceleyebilmektir.

Bebeğin bağlanma kurduğu kişiyle ilişkisinden kaynaklanan etkilerinin, bağlanılan kişinin olmadığı yıllara ve ortamlara da taşındığı düşünülmektedir (Cassidy, 1988). Bowlby’e göre, erken dönem deneyimleri, erişkinlikte diğerleriyle kurulan ilişkilerin prototipleridir (Cooper, Shaver, Collins, 1998). Çocuklukta güvenli ilişki kuran bebeklerin, yetişkinlikte de güvenli ve sağlıklı ilişkiler kurma eğiliminde olacakları, başka bir deyişle; “bu güvenin çocuğun ilerleyen yaşamında tatmin edici ilişkiler kurma kapasitesine zemin oluşturacağı” düşünülmektedir (Tüzün, Sayar, 2006). Bu sebeple, çalışmanın bu kısmında, çocukluk ilişkileri ile yetişkinlikteki ilişkilerin benzerliklerine temas edilecektir ve bağlanma stillerinin yetişkinlikte kurulan ilişkiler üzerindeki etkisi saptanmaya çalışılacaktır. Araştırmaya katılan kişilerin medeni durumları, kişilerin erişkinlikte ilişki ve birlikteliğe bakış açısı ile ilişki sürdürme kapasitesi hakkında ip ucu verebilecek nitelikteyken; bu kişilerin, yaşamlarını birlikte sürdükleri kişiler gerek yetişkinlikte bağlanma tarzları gerekse kendine yetebilme ve destek arayışı gibi tutumları hakkında bir öngörü oluşturulabilecek niteliktedir.

Araştırma bulgularına bakıldığında, bağlanma ölçekleri alt puanlarıyla medeni durum değişkeni arasında anlamlı düzeyde farklılık tespit edilmiş olması, literatür ve bu kapsamda yapılmış olan çalışmaları destekler niteliktedir. İkili analiz sonuçlarında ise, farklılığın bekar grupla evli grup kıyaslandığında bekar grup lehinde; evli grupla boşanmış grup kıyaslandığında boşanmış grup lehinde oluştuğu belirlenmiştir.

Erişkin bağlanma biçimi alt ölçeklerine bakıldığında, ise güvenli bağlanma, kaçıngan bağlanma ve kaygılı bağlanma alt boyutları ile medeni durum değişkeni arasındaki fark istatistiki olarak her üç alt boyut açısından anlamlı bulunmuştur. Bu analizlere göre;

89

Güvenli bağlanma boyutunda; farklılığın bekar grupla evli grup kıyaslandığında evli grup lehinde gerçekleştiği belirlenmiştir; evli grupla boşanmış grup kıyaslandığında evli olan grup lehinde oluştuğu belirlenmiştir.

Kaçıngan bağlanma ve kaygılı bağlanma alt boyutlarında ise farklılığın bekar olan grupla evli olan grup arasında bekar olan grup lehine; evli olan grupla boşanmış olan grup arasında boşanmış olan grup lehine gerçekleştiği belirlenmiştir.

Evli kişilerin bekar veya boşanmış kişilere oranla daha yüksek güvenli bağlanma puanları almış olmaları ve bekar ya da boşanmış kişilerin evli kişilere göre kaçıngan ve kaygılı bağlanma boyutlarından daha yüksek puan almış olmaları daha önceden yapılmış olan araştırmalarla ve literatürdeki kuramsal tanımlamalarla uyumludur. Literatürdeki çalışmalar incelendiğinde, özellikle evlilik ilişkisini konu alan araştırmalardaki benzer yanlar daha detaylı bir şekilde görülmüş olacaktır. Tutarel Kışlak ve Çavuşoğlu’nun (2006), evlilikte uyum, bağlanma stilleri ve kişinin benlik saygısı dinamiklerini inceledikleri çalışmaya 100 evli çift katılmış ve araştırmanın sonucunda bağlanma biçimleri ve evlilikte uyum puanları arasında anlamlı bir fark bulunmuştur. Çalışmada, güvenli ve saplantılı olarak bağlanma gösteren bireylerin evlilik uyumları, korkulu olarak bağlanma gösteren kişilerden yüksek bulunmuştur (Tutarel Kışlak, Çavuşoğlu, 2006).

Erdoğan’ın (2007) evlilikte problemler, eşlerde bağlanma, psikiyatrik durum, kişilik özellikleri dinamiklerini araştırdığı çalışmada, evliliklerinde sorun olan çiftlerde kadınların kaçınmacı ve kaygılı bağlanma alt boyutlarından yüksek puan aldıkları, erkeklerin ise kaçınmacı bağlanma boyutundan yüksek puan aldıkları gözükmektedir (Erdoğan, 2007).

Sürekli kaygı ölçeğinden alınan puanlarda da medeni durum değişkenine göre anlamlı farklılıklar saptanmıştır. İkili karşılaştırma tekniklerine göre farklılığın bekar grupla evli grup karşılaştırıldığında bekar grup lehinde oluştuğu belirlenmiştir. Evli kişilerin bekar kişilere göre daha düşük sürekli kaygı düzeyinde bulunmaları, güvenli bağlanma sergileyebilen kişilerin erişkinliklerinde daha sağlıklı ilişkiler kurabilecekleri ve yine güvenli bağlanan bireylerin daha düşük anksiyete gösterecekleri görüşünü doğrular niteliktedir.

90

Örneklem grubunun kiminle yaşadığı değişkeni ile erişkin bağlanma biçimleri ölçeği ve alt boyutları arasındaki ilişkiye bakıldığında ise; erişkin bağlanma biçimleri ölçeğinden alınan puanlar örneklemi oluşturan kişilerin beraber yaşadığı kişilere dair gruplara göre anlamlı farklılık göstermiştir. Alt boyutlar incelendiğinde; örneklem grubunun güvenli bağlanma ve kaygılı bağlanma alt gruplarından aldıkları puanların, yaşadıkları kişilere dair grup puanlarına göre anlamlı farklılık gösterdiği saptanırken kaçıngan bağlanma alt boyutundan almış oldukları puanlarda böyle bir anlamlı farklılık saptanamamıştır.

Güvenli bağlanma alt boyutunda; yalnız, ailesi ile, annesi ile, arkadaşı ile, yakın akrabası ile, sevgilisi ile yaşayan kişilerle babalarıyla yaşayan kişilerin güvenli bağlanma puanları karşılaştırıldığında bütün bu gruplara göre babalarıyla yaşayan kişilerin daha yüksek güvenli bağlanma gösterdikleri saptanmıştır. Eşi ile yaşayan kişilerle; ailesi, arkadaşı ve yakın akrabasıyla yaşayan kişiler kıyaslandığında ise, her üç grupta da eşiyle yaşayan kişilerin daha yüksek güvenli bağlanma gösterdikleri belirlenmiştir.

Kaygılı bağlanma alt boyutunda ise; yalnız, ailesi ile, annesi ile, arkadaşı ile ve yakın akrabasıyla ile yaşayan grupların, eşiyle yaşayan gruba göre daha yüksek kaygılı bağlanma puanları aldıkları saptanmıştır. Yalnız yaşayan grup ve ailesiyle yaşayan grupla; yakın akrabasıyla yaşayan grup karşılaştırıldığında yakın akrabasıyla yaşayan grubun daha yüksek kaygılı bağlanma gösterdiği gözlenmektedir.

Literatüre bakıldığında, evlilik ilişkisinin sürdürülme kapasitesini ele alan araştırmalar olduğu ve bu araştırmada elde edilen sonuçlarla benzer sonuçların yer aldığı görülmektedir. Evlilik ve eşle yaşantı diğer araştırmalarda da güvenli bağlanma ile ilişkili bulunurken, araştırma sonuçlarında elde edilen baba ile yaşama değişkeni ve güvenli bağlanma arasındaki ilişkiyi inceleyen benzer bir araştırma bulunamamıştır. Bu değişkenin daha sonraki çalışmalarda incelenmesi araştırmanın önerileri arasında yer alabilecek niteliktedir.

Yine kaygılı bağlanma boyutunda bulunan sonuçlar incelendiğinde, eş ile yaşayan gruplarla, diğer gruplar kıyaslandığında, eş ile yaşam değişkeniyle kaygılı bağlanma arasındaki negatif ilişki, anlamlandırılabilir ve literatür tarafından desteklenebilir

91

nitelikteyken, yalnız ve ailesiyle yaşayan gruba kıyasla akrabasıyla yaşayan gruptaki yüksek kaygılı bağlanma, örneklemdeki grubun 18 yaş üstü olması hesap edilerek, yalnız kalamama, yaşamını tek başına idare edememe, diğerlerine bağımlılık ve muhtaçlık değişkenleri çerçevesinde tartışılabilir.

5.1.2. Çocukluk Yaşantısı Değişkenleri (Aile Tipi, Anne-Baba Tarafından Sevgi